• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam202
Toplam Ziyaret979287
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Semerkew

CHP’nin Kürt politikalarına yön veren isimlerin başında gelen Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Kürt sorununun çözümü için yaptığı çalışmayı tamamladı.

Tanrıkulu, çalışmada şu ifadelere yer verdi:

50 BİN İNSAN ÖLDÜ

Bu sorununun güvenlik eksenli politikalarla çözülemeyeceği 30 yıllık pratik ile ortaya çıkmıştır. Genelkurmay verilerine göre 1984 ile 2009’un Nisan ayı arasında 11 bin 735 güvenlik görevlisi ve 40 bine yakın PKK üyesi ölmüştür. 50 bini aşkın insanın öldüğü bir çatışmanın uzun yıllar sürdürebilir yanı yoktur.

10 BİN FAİLİ MEÇHUL

Henüz aydınlatılmamış faili meçhul cinayetler ile kaybedilenlerin gerçekçi sayısı bilinememekle beraber, on binden fazla olduğu konusunda kanaat yaygındır...

OPERASYONLAR SONUÇSUZ

1992’de K.Irak harekatı 1.5 ay sürdü. 1995’te ‘Çelik Harekatı’ 1.5 ay sürmüştür. TSK, neredeyse 1997’nin tümünde K. Irak’ta operasyon düzenlemiştir. Ama sorun noktalanmamış daha da kangrenleşmiştir.

16 HÜKÜMET DEĞİŞTİ

Bu operasyonlarda yaklaşık 6 bin kişi ölmüş, 2 bin 500’e yakın kişi yaralanmıştır. 1984’ten bu yana 5 Cumhurbaşkanı, 8 Başbakan, 9 Genelkurmay Başkanı, 23 İçişleri Bakanı görev yapmış, 16 hükümet değişmiş, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kurulup kapatılmış ancak sorunun çözümüyle ilgili hiçbir mesafe alınamamıştır. Kesin olmayan bilgilere göre 300 milyar dolar harcanmıştır.

12 RAPOR HAZIRLADIK

Kürt sorunu hakkında en çok rapor hazırlayan partiler, sol kanattan olmuştur. Seçim döneminde getirdiğimiz önerilerle beraber toplam 12 raporda çok sayıda öneri yer almıştır. Siyasi alanda çözüm bulunamadığı sürece sınır ötesi operasyonlarına adeta mecbur kalındığı, bunların da bir çare üretmediği son derece açıktır. Buna rağmen, hala bu politikada ısrar etmek, cesaret değil tersine kolaycılıktır. Asıl cesaret isteyen ise mevcut sorunu kansız ve demokratik yoldan çözebilmenin yolunu bulmaktır.

BU KONU YARIŞMA DEĞİL

Toplum bu Meclis’ten; insanlarımızın artık yaşamlarını yitirmeyeceği bir ortak çözümü beklemektedir. Bu konuda güvensizliği en aza indirecek, siyasetin dilini ortaklaştırmaya çalışacak ve bu meseleyi partiler arasında yarışma olmaktan çıkaracak ortak bir girişimin oluşturulmasını zorunlu görmekteyiz.

Tanrıkulu’nun hazırladığı 6 başlıktan oluşan Kürt sorununun çözümünde atılacak “ilk” ve “en önemli temel” adımları kapsayan yol haritası şöyle:

1- ÇALIŞMA GRUBU: TBMM çatısı altında Anyüsü Komisyonu gibi partilerin eşit sayıda oluşturacağı 8 üyeden oluşacak bir çalışma grubu oluşturulmalı ve partiler arasında ortak bir yaklaşım için müzakerelere başlamalıdır. Hükümetin planları bu grupta tartışılmalı, her parti hükümet planına kendi katkılarını dile getirme imkanı bulmalıdır.

2- AKİL ADAMLAR DESTEĞİ: Anılan komisyona yardımcı olmak üzere yine her partinin belirleyeceği 3’er kişiden oluşacak bir akil adamlar grubu oluşturulmalıdır. Grup hem kendi arasında ortak yaklaşımlar oluşturmalı, hem de Meclis çalışma grubuna danışmanlık görevini yerine getirmelidir.

3- DÖRT AY YETERLİ: Meclis çalışma grubu ön çalışmalarını dört ay içinde tamamlamalı ve partilerin mutabakat sağlayacağı bir belgenin temelini partilere sunmalıdır.

4- TALEPLER HÜKÜMETE: Meclis’in bu süreçte üzerinde mutabık kalacağı ortak aklı oluşturacak mevzuat ve diğer öneriler demeti, uygulanma isteği ve amacıyla hükümete iletilmelidir.

5- HÜKÜMETE YARDIM: Bu önerilerinin hayata geçirilmesi bakımından partiler ortak bir zeminde çalışarak, hükümetin bu doğrultuda uygulayacağı programa yardımcı olmalıdır.

6- HERKES KATKI VERMELİ: Meclis içinden ve dışında oluşturulacak girişimlerle kalıcı barış ve toplumsal mutabakatın oluşmasına yönelik programlar uygulanmalı ve bu çalışmalarına bütün kurumların katkısı sağlanmalıdır. (gazetevatan.com)



1486 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi