• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam202
Toplam Ziyaret987318
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351
Semerkew

"Ya anlaşacağız yeni bir anayasaya yapacağız; ya da anlaşamayacağız, o zaman herkesin şikayet ettiği kırık-dökük arabayla, her gün yağ yakan, her gün tamirhaneye götürmek mecburiyetinde olduğumuz bu aygıtla yola devam edeceğiz."

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Memur-Sen tarafından TOBB Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen 'Uluslararası Anayasa Kongresi'nde konuştu.

Mevcut sorunların ileriye taşınmasının sorunun çözümünü güçleştireceğini vurgulayan Çiçek, "Bu sorunlar önemsenmezse, bugünün işini yarına bırakırsak, bu sorunların çözümü güçleşir. İleride bu sorunları çözmek için çok daha büyük bedeller öderiz" diye konuştu.

Yeni bir anayasa konusunun yıllardan beri konuşulduğuna işaret eden Çiçek, "Konuşuyoruz konuşuyoruz, tekrar başa dönüyoruz. Bu anayasa konusunu çok konuşuyoruz. 61 yılın 30 yılında bu anayasayı konuştuk. Geriye dönüp yazılanlara ve tartışmalara baktığımızda bu anayasa için ne eksik kaldı? Bunu 30 sene konuşuyor ve bir karara bağlanamıyorsa burada bir sorun vardır" dedi.

TBMM Başkanı Çiçek, bütün siyasi partilerin yeni bir anayasa üzerinde hemfikir olduğunu ancak yeni bir anayasanın bir türlü yapılamadığını belirterek, bugün gelinen noktada, yeni bir anayasa yapmak için herkesi bu sürece aktif katkı vermeye çağırdı. "Son kullanım tarihi çoktan geçmiş olan 82 Anayasası günümüz şartlarına uymuyor" diyen Çiçek, bu süreçte tek partili iktidarların bile 82 Anayasası karşısında zorlandığını belirti. Çiçek, tek başına iktidar olan AK Parti'nin bile 82 Anayasası nedeniyle kapanma ile karşı karşıya kaldığına işaret etti.

"Bir milletin, toplumun sorunları vardır, olacaktır. Sorunları çözebilmek için yapmamız gereken şey, bunları tartışmaktır, konuşmaktır, özgürce tartışabilmek imkanını ortaya koyabilmektir" diyen Çiçek, şunları kaydetti: "Bu sorunları tartışarak değil, konuşarak değil, demokratik kanalları harekete geçirerek, taleplerimizi, beklentilerimizi, protestolarımızı, bu kanallar üzerinden yapmak yerine, 'ben devletten şunları şunları isterim ama olmadığı takdirde C-4 patlayıcısına bağlarım' derseniz, 'ben devletten şu hakları isterim, bu özgürlükleri isterim, şunlar şöyle olmalı, bunlar böyle olmalı, olmadığı takdirde de bunun ucunu götürür plastik patlayıcıya bağlarsanız' bu hak aramak, özgürlük değildir. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böylesine vahşetler, böylesine cinayetlere kimse itibar etmez, kimse bunlara cevap veremez. Herkesin bir defa daha bu konuyu ciddiyetle düşünmesi lazım. Bu sorunları aynen burada olduğu gibi toplantılarda konuşacağız. Yakıp-yıkmadan meydanlarda konuşacağız."

"YA YENİ BİR ANAYASA YAPACAĞIZ, YA DA HERGÜN YAĞ YAKAN ARABAYLA YOLA DEVAM EDECEĞİZ"

Meclis Başkanı Çiçek, Türkiye'nin en temel sorununun başında anayasa konusu geldiğini anlatarak, bu sorunun bu dönemde çözülmesinin toplumun her kesiminin ortak görüşü olduğunu söyledi. "İyi bir noktadan başladığımızı düşünüyorum. Evvela 3 noktada bir mutabakat var ve bunu önemsiyoruz" diyen Çiçek, "17 defa değişiklik yapılmış, 100'den fazla madde değişmiş ama geldiğimiz nokta da şunu gördük ki, artık restorasyon faaliyetleri ile bu yapıyı ayakta tutmak mümkün değil, bu imkan, fırsat ve zaman kaybettiriyor" şeklinde konuştu.

Birinci mutabakatın yeni bir anayasa yapılması konusu olduğunu anlatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun hukuki hala getirilmesi TBMM tarafından yapılacaktır. Ya yeni bir anayasaya yapacağız, geleceğimize; bu, yeni nesillere olan sorumluluğumuzdur. Ya da anlaşamayacağız, geçmişte birçok defalar olduğu gibi, o zaman herkesin şikayet ettiği kırık-dökük arabayla, her gün yağ yakan, her gün ses getiren, her gün tamirhaneye götürmek mecburiyetinde olduğumuz bu aygıtla yolumuza devam edeceğiz. Bunu yapma şansımız olmadığını yaşadığımız tecrübelerle açıkça ifade ediyorum. Bu mutabakatın iyi takip edilmesi lazım. İkinci mutabakat ise yeni anayasanın bu meclis tarafından yapılması isteğidir. Felsefi tartışmalarla topluma zaman kaybettirmeyelim. Pişmiş aşa da su katmayalım. Darbeyi yapanların ortaya koyduğu Meclis'e Anayasa yapma hakkı veriyor da, halkın yüzde 95'inin temsil edildiği, yüzde 87'sinin seçime katıldığı, milletin seçtiği Meclis'e Anayasa yapma yetkisini vermiyorsanız, herkes bir defa daha düşünsün, bu ayıptır. Zaten ayıplı bir Anayasayla yaşıyoruz, ayıplı tartışmalarda da milletin kafasını karıştırmayalım. Meclis bu anayasayı yapar. Yetkisi de, sorumluluğu da, yetkinliği de vardır. Üçüncü mutabakat ise, uzlaşma komisyonu kurulması konusudur. Bunda da mutabakat sağlandı. Siyasi partiler eşit bir şekilde temsil ediliyor. Şimdi burada yükü sadece 4 siyasi partiye yükleyip, kenarda durmak olmaz. Herkesin buna katkı vermesi lazım. Bunun yol ve yöntemlerini bulabiliriz."



1116 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi