• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam114
Toplam Ziyaret986113
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Semerkew

21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırım ve Sürgünü günü dünya genelinde ve Türkiye’de çeşitli etkinliklerle anılırken, Türkiye siyaseti ve devlet de yaptığı açıklamalarla bu önemli günü es geçmedi.

Konuyla ilgili ilk açıklama 17 Mayıs günü Meclisin sayılı Çerkes milletvekillerinden Murat Baybatur’dan geldi.

 

MURAT BAYBATUR’un KONUŞMASI

Büyük Çerkes Sürgünü’nün 153’üncü yıl dönümü nedeniyle Meclis’te konuşan AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, 21 Mayıs’ın Çerkeslerin uğramış oldukları soykırım ve sürgünün tarihsel bir simgesi olduğunu belirtti.

Kafkas-Rus savaşları sonrası Çerkeslerin maruz kaldıkları zulüm ve soykırıma dikkat çeken Baybatur, yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, başta Türkiye olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaşayan torunlarına başsağlığı diledi.
TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alan AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, Rus İmparatorluğu’nun Kafkasları istilası, işgali ve ilhakı sırasında meydana gelen çarpışmalarda ve 21 Mayıs 1864’teki nihai ateşkesten sonra yürütülen sistematik baskı ve katliamlar neticesinde 1,5 milyon Çerkes’in anavatanlarından ayrılmak durumunda bırakıldığını söyledi. Çerkes halkının yaşadığı sürgünün, modern çağın en acımasız sürgünlerinden biri olduğuna işaret eden Baybatur, sürgün sırasında yol şartları, salgın hastalıklar, açlık gibi nedenlerden dolayı, resmi olmayan rakamlara göre 400 bin ila 500 bin arasında Çerkes’in hayatını kaybettiğini ifade etti. Osmanlı topraklarına hicret eden Çerkeslerin, o zaman Osmanlı toprağı olan Ürdün, Suriye, Mısır, Filistin ve Lübnan gibi bölgelere göç ettiğini, günümüzde ise dünyada yaşayan Çerkeslerin yaklaşık yüzde 80’inin Türkiye’de yaşadığını belirten Baybatur, şöyle konuştu:
"Atalarımız, Şeyh Şamil gibi nice kahraman komutanların önderliğinde Kafkasya’daki soykırım ve emperyalizme karşı destansı bir mücadele vermiştir. 300 yılı aşan savaşların ardından bir sürgün, bir hicret yaşamıştır. Cennet mekan Sultan Abdulaziz Han döneminde bu kadim Anadolu toprakları, bizlere Kafkasya’dan gelen Çerkeslere kucak açmıştır. Tarihin her döneminde zulme uğramış milletlerin ana kucağı olmuş Anadolu, tıpkı bizler gibi Avrupa’da, Balkanlarda, Arap yarımadasında göç etmek durumunda bırakılan, Boşnak, Makedon, Arnavut, Yahudi, Arap, Kürt tüm mazlumlara yurt olmuştur. Kurtuluş savaşı başta olmak üzere bu vatan için canıyla, kanıyla mücadele eden, aynı gelecek adına nefes alan büyük Türkiye’nin fertleri olarak biz Çerkesler; vatanın ne kadar kıymetli olduğunu, devletin ne kadar kıymetli olduğunu, hür ve bağımsız yaşamanın, inanç özgürlüğünün ne kadar kıymetli olduğunu bilerek güçlü bir Türkiye için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü katkıyı vermeye ve bu güzel vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak adına canımızı feda etmeye hazırız."
21 Mayıs’ın Çerkeslerin uğramış oldukları soykırım ve sürgünün tarihsel simgesi olduğunu vurgulayan Baybatur, bu büyük trajedide yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, başta Türkiye olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaşayan torunlarına başsağlığı dileyerek, "Allah hiçbir millete

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN AÇIKLAMASI (18/05/2017)

 Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu, Çerkes ve Kırım Tatar sürgünlerinin yıl dönümlerine ilişkin, "Soydaş Kırım Tatarları ile dost ve akraba Kafkas halklarının geçmişte olduğu gibi bugün de yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyor, her iki trajedi sırasında yaşanan kayıpların hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Müftüoğlu, Çerkes ve Kırım Tatar sürgünlerinin yıl dönümleriyle ilgili yaptığı açıklamada, "17-18 Mayıs 1944’te 250 bin Kırım Tatarı bir gece içinde anavatanlarından kopartılıp binlerce kilometre uzağa sürülmüşlerdir. İnsanlık onuruna aykırı şartlar altında gerçekleşen yolculuk ve ardından maruz kaldıkları sürgün hayatı, on binlerce Kırım Tatarının hayatına malolmuştur. Yüz bini aşkın Kırım Tatarı bugün dahi anayurdundan uzakta yaşamaya devam etmektedir. 18 Mayıs Kırım Tatar sürgününün neticesinde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz" ifadelerini kullandı.
21 Mayıs’ın ise Çerkes sürgününün yıl dönümü olarak anıldığını belirten Müftüoğlu, şunları kaydetti:
"Kafkas halkları 19. yüzyılda Çarlık Rusyası’nın Kafkasları istilası döneminde yüz binlerce kayıp vermiş, sağ kalanlardan pek çoğu anayurdunu terk edip Anadolu’ya sığınmıştır. ’Çerkes Sürgünü’ olarak adlandırılan bu trajedinin acısını bugün de hissediyoruz. Bu vesileyle soydaş Kırım Tatarları ile dost ve akraba Kafkas halklarının geçmişte olduğu gibi bugün de yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyor, her iki trajedi sırasında yaşanan kayıpların hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz."

AKP KAYSERİ MİLLETVEKİLİ, ÇERKES ASILLI HÜLYA NERGİS ATÇI’nın AÇIKLAMASI (20/05/2017)

AKP Kayseri Milletvekili, Çerkes asıllı Hülya Nergis Atçı, Çerkesler'in Kafkasya’dan sürgün edilmelerinin153’üncü yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Türkiye’de yaşayan Çerkesler, yeryüzündeki tüm toplumlar gibi kültürlerini yaşatmak ve kimliklerini korumak istemektedir. AK Parti olarak, seçmeli anadil dersi ile Çerkes dilinin okullarda seçmeli olarak öğretilmesinin önünü açtık" dedi.

AKP Kayseri Milletvekili Hülya Nergis Atçı, 21 Mayıs tarihinin Çerkeslerin Kafkasya’dan sürgün edilmelerinin yıldönümü olduğunu ifade etti.

Atçı 1862-64'ün Osmanlı topraklarına zorunlu göçün yoğun olarak görüldüğü tarihler olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

"Çerkesler, Osmanlı topraklarına göç etmeden önce yaklaşık 300 yıl Çarlık Rusya’sıyla sürekli savaş halinde oldu. Çarlık Rusya’sının, 19'uncu Yüzyıl başlarında Güney Kafkasya’yı, aynı yüzyıl ortalarında da Kuzey Kafkasya’yı işgal ve ilhak etmesiyle, toplu olarak sürgüne tabi tutulmuşlardır. O tarihte Çerkeslerin önünde 3 seçenek vardı; Hristiyan olmak, Kuban’ın sol kıyısına yerleşmek ya da Osmanlı'ya gitmek. Atalarımız Osmanlı Devleti topraklarına yerleşmeyi seçti. Günümüzde dünyada yaşayan Çerkeslerin en büyük kesimi Türkiye’de bulunmaktadır. En yoğun Çerkes yerleşimi Kayseri, Kahramanmaraş, Düzce, Yalova, Sakarya, Tokat, Sinop, Samsun, Çorum, Amasya, Yozgat, Sivas, Adana, Eskişehir, Bilecik, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale’de bulunmaktadır. Çerkesler, Anayurtları olan Kafkasya’da Rusya Federasyonuna bağlı olarak Adığey, Karaçay-Çerkes, Kabardey-Balkar, Abhazya, Güney Osetya, Özerk Cumhuriyetleri adı altında yaşamaktadırlar.Türkiye’de yaşayan Çerkesler, yeryüzündeki tüm toplumlar gibi kültürlerini yaşatmak ve kimliklerini korumak istemektedirler."

Milletvekili Hülya Nergis Atçı, AKP olarak, seçmeli anadil dersi ile Çerkes dilinin okullarda seçmeli olarak öğretilmesinin önünü açtıklarını Halk Eğitim Merkezleri’nde de bu olanağın sağlandığını vurguladı.

Atçı, "Çerkesler, güçlü ve çağdaş bir Türkiye için her zaman önemli katkılarda bulunmuşlar ve bu katkılarını artırarak sürdürmeye devam edeceklerdir. Çerkes Sürgününün bu 153. yılında, tüm insanlarımızı bilinçlenmeye ve bu günün kederini paylaşmaya çağırıyoruz. Soykırım ve Sürgünde hayatını kaybedenleri saygı ile anıyor, Allah hiçbir millete böylesi soykırımı ve sürgünü yaşatmasın diyor, yeryüzünde yaşayan tüm insanların barış, huzur ve kardeşlik duyguları içerisinde yaşamlarını sürdürmelerini diliyorum” dedi.

 HALKLARIN DEMOKRASİ PARTİSİ’NİN AÇIKLAMASI(21/05/2017)

Çerkeslerin Çarlık Rusyası’nın nüfus politikası kapsamında büyük sürgün ve soykırıma tabi tutulmasının 153’üncü yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan HDP, Çerkesya halklarının taleplerinin kabul edilmesi çağrısında bulundu.

Çerkeslerin, Çarlık Rusyası’nın nüfus politikası kapsamında sürgün ve soykırıma tabi tutulmasının üzerinden 153 yıl geçti.

21 Mayıs 1864 günü tarihe Çerkes soykırımının simgesi olarak kazındı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) de soykırımın yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

Türkiye’de yaşayan Çerkesya halklarının taleplerinin sahiplenildiği belirtilen açıklama şöyle:

Çerkesya halkları, 153 yıl önce büyük bir trajedi yaşadılar. Çarlık Rusyası, Kafkasya’nın doğusunda, Dağıstan ve Çeçen-İnguş Bölgesi’nde, savaş boyunca kadın, çocuk ayırmaksızın tam bir imha politikası izledi. 1 milyonu aşkın Çerkes katledildi, daha fazlası vatanından sürgün edildi. 21 Mayıs 1864 günü tarihe Çerkes soykırımının simgesi olarak kazındı. Onlar bu tarifsiz acıyı daima yüreklerinde taşıdılar ve ağıtlarını kuşaktan kuşağa aktardılar.

‘Yok sayılmamak ve eşit olmak’ ifadelerinin anlamını Çerkesya halkları çok iyi bilirler ve en derinden hissederler. Bu trajediyi yaşamış olanlar bugün Türkiye, Suriye ve Irak’ta yaşananları, o coğrafyadaki Kürt, Arap, Türkmen, Süryani, Ezidi, Hristiyan ve diğer halkların ve inanç gruplarının gördükleri zulmü çok daha iyi anlarlar.

Çerkesya halkları sürgün ve soykırıma rağmen kendi kimliklerine, dillerine ve kültürlerine sahip çıkmakta büyük direnç gösterdiler. Bugün Türkiye’de yaşayan Çerkesya halklarının,

– Çerkes kimliğinin ve kültürünün yaşatılmasının önündeki engellerin kaldırılması,
– Ana dilinde eğitim hakkının sağlanması, üniversitelerde akademik programların açılması,
– Çerkesçe TV ve radyo yayın hakkının sağlanması,
– Çerkes köylerine eski isimlerinin verilmesi, çocuklara Çerkes dilinde isimlerin konulabilmesi,
– Çerkesleri hain olarak anlatan veya inkar eden tüm ırkçı ifadelerin ders kitaplarından ayıklanması

haklı taleplerini sahipleniyoruz. Çerkes soykırımının büyük acısını paylaşıyor ve Çerkes halkının anadili, kültürü ve inancıyla özgür, eşit ve demokratik yaşam mücadelesini mücadelemiz kabul ediyoruz.

 

KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN 21 MAYIS AÇIKLAMASI… (23/05/2017)

Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada Çerkeslerin Sürgün edilmesini andı.

Kılıçdaroğlu, 1864'ün, Rusya-Kafkasya savaşlarının sona erdiği tarih olduğunu, bu savaşın yaklaşık yüzyıl sürdüğünü anımsattı. Kemal Kılıçdaroğlu, binlerce, milyonlarca Çerkes'in, ana yurtlarını terk etmek zorunda kaldığını, bunların önemli bir kısmının Anadolu'ya geldiğini, burada acılar içinde yaşadıklarını, bu acıları hiçbir zaman unutmadıklarını, Karadeniz'in derin sularına babalarını, annelerini, çocuklarını, amcalarını bıraktıklarını anlattı. Büyük Çerkes göçünün acılarının hiç unutulmadığını belirten, söz konusu göç sırasında hayatını kaybeden Çerkes büyüklerine Allah'tan rahmet dileyen Kılıçdaroğlu, "Nasıl İngiltere'deki terör olayı yüreğimizi yakıyorsa, insanlık tarihindeki bu tür göçler ve acılar da yüreğimizi yakıyor." dedi.

MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ERHAN USTA’NIN AÇIKLAMASI (23/05/2017)

 MHP Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta bu gün yaptığı meclis konuşmasında Kafkasya’da 21 Mayıs 1864 tarihinde meydana gelen olayları gündeme taşıdı.

MHP Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta'nın Meclis Konuşması şöyle:

21 Mayıs 1864’te gerçekleşen ve 1,5 milyona yakın Çerkesin, Çarlık Rusya’sının nüfus politikası kapsamında sürgüne tabi tutulmasının üzerinden 153 yıl geçti.

Rusya'nın çıkarları için hareket eden Çarlık Rusya’sı, Karadeniz sahiline inme emelinin bir sonucu olarak köklü tarihiyle cesur ve onurlu bir halka ev sahipliği yapan Kafkasya'da üç yüz yılı aşkın süren acımasız bir savaş yürüttü.

Rus İmparatorluğu'nun Kafkasları istilası ve işgali sırasında meydana gelen çarpışmalarda ve 21 Mayıs 1864’teki nihai ateşkesten sonra, Çarlık Rusya’sı Çerkes nüfusu bir an önce Rusya sınırları dışına göndermek ve onlardan ebedi olarak kurtulmak istedi.

Bu amaçla yürütülen sistematik baskı ve katliamlar neticesinde 1,5 milyon Çerkes, Tuapse, Soçi ve Sohum gibi liman kentlerine toplandı.

Rus askerlerinin süngü ve dipçik darbeleriyle de zorlanarak, bazı durumlarda oturmaya bile yer kalmayacak biçimde ve yığınlar halinde gemilere doldurularak, başta Varna, Kefken, Samsun, Sinop ve Trabzon olmak üzere Osmanlı topraklarına sürüldü.

Ancak sürgün sırasındaki yol şartları, salgın hastalıklar, açlık gibi nedenlerden dolayı resmî olmayan rakamlara göre 400 bin ila 500 bin arasında Çerkez hayatını kaybetti. Günümüzde dünyada yaşayan Çerkezlerin yaklaşık yüzde 80'i Türkiye’de bulunmaktadır.

Bu vesileyle sürgün esnasında hayatını kaybeden Çerkeslere Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Üzerinde yaşadığımız toprakları vatan bilip, Çanakkale’de, Kurtuluş savaşında, vatanımızın selameti için her yerde, omuz omuza birlikte savaştığımız ve milletimizin şerefli bir üyesi olan tüm Çerkes kardeşlerimize selam olsun.”

 BBP GENEL BAŞKANI MUSTAFA DESTİCİ’NİN AÇIKLAMASI (24/05/2017)

Partisinin Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Destici, 21 Mayıs 1864'de Büyük Çerkez Sürgününde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, "Rusya'nın Çerkes Soykırımı'nı kabul etmesini, Çerkeslere bir özür borcu olduğunu ve dolayısıyla haklarının iade edilmesini istiyoruz." ifadesini kullandı.

TBMM'nin de bu konuyu ele alarak, 21 Mayıs'ı "Çerkes sürgünü ve soykırımı günü" olarak ilan etmesi gerektiğini söyleyen Destici, Doğu Türkistan, Balkanlar, Irak ve Suriye'de Türklere karşı soykırımlar yapıldığını ve bunun bir son bulması için çalışılması gerektiğini de sözlerine ekledi.



969 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi