• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam98
Toplam Ziyaret985802
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Semerkew
Deguf Fuat
deguf@ozgurcerkes.com
Kırık Kalpler Ülkesi
02/12/2011
"Özür dilemek erdemdir" diye öğretti bize büyüklerimiz. Hatasız kul olmayacağına göre, yaptığımız kötü şeyleri nedamet getirerek kendimizi affettirmek, kırdığımız kalpleri özür dileyerek onarmak bir erdemdi hakikaten.
Geçmişte ebeveynlerde çocuk terbiye ederken bu davranış kalıbı yaygındı. Şimdi nasıl bilmiyorum. Sadece bazı ailelerin çocuklarından ota boka özür istediklerini işitiyorum. Tabii çocukların böylesine yalama olmuş bir süreçte "özür dileyip kurtulma"yı bir yöntem olarak seçip arsızlaştıklarını da.
Yani uzun lafın kısası demem o ki; özür, momenti yakaladığında ve yerinde olursa anlamlı ve güzel oluyor, kalpleri onarıyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Dersim özrü, yerinde ve anlamlıydı.
Dersim söz konusu olunca orada biraz duralım.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin karanlık sayfalarından birine tanıklık etmiş bu talihsiz bölgede kırılan, yalnızca kalpler değildi.
İnsanlar kırıldı. Binlercesi, on binlercesi. Gazla zehirlenip öldürüldüler, kurşuna dizildiler, Sabiha Gökçen'in kullandığı uçaklarla havadan bombalandılar. Sürgünde kırıldılar, açlıktan kırıldılar.
Geride kalanların kalplerini kıran, sonraki yıllarda bu acımasız katliamın, jenosidin unutturulmaya, yok sayılmaya çalışılması ve bunun da katliamı gerçekleştiren CHP marifetiyle yapılmasıydı.
Dersimliler CHP'ye oy verseler de bu değişmedi.
CHP - Dersim ilişkisinin dünü bugününü anlatmak uzun sürer. O nedenle CHP'nin bugünkü ve Dersimli Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun artık tiksinti veren kıvırtmalarının, demagojisinin analizini yapacak mecalim yok.
Ne hali varsa görsün. Söylemek istediğim aslında şu:
Bu ülke, aslında kırık kalpler ülkesi.
Sanırım Dersimliler için açılan özür ve yüzleşme yolunun bundan sonra başka katliamlar ve yok etme girişimleri için de açılacağını tahmin etmek güç değil.
Mustafa Suphi ve 10 arkadaşının Karadeniz'de katli, 150'likler ve sürgünleri, Takrir-i Sükûn'lar, İstiklâl Mahkemeleri, Aşkale Toplama kampı, komünist tevkifatları, 6-7 Eylül'ler, Sıvas'taki Kürt toplama kampları, darbeler, darbecikler, Çorum, Maraş, Sıvas-Madımak faciaları ve niceleri.
Ya Çerkesler?
Bu cumhuriyetin Çerkeslere özür borcu yok mu?
Ethem beyin başına gelenler, ardından açılan kampanyalar ve aşağılamaların tarih kitaplarında yerini alması, Ethem beye yardım ettikleri gerekçesiyle Çerkeslerin bulundukları köylerden sürgün edilmesiyle de yüzleşmeyecek mi bu devlet?
Yüzleşmesi ve özür dilenmesi gerekmez mi?
Allahın bir kulu da çıkıp, "Sizin Çerkes Ethem diye sıfatlandırdığınız Ethem bey olmasaydı bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin yerinde yeller esecekti" demeyecek mi?
Ben inanıyorum ki bir gün tüm bunlar denecek.
Zaman var sadece. Ama Başbakan'ın dersim özrü bu kapıyı açtı.
Bu kapıyı Kemal Kılıçdaroğlu ve tüm faşistlerinin kapatması mümkün olmayacak bundan böyle.
CHP'nin "mirası" olan İş Bankası hisselerine sahip çıkıp paralarını cukkalayan ama katliam geçmişini reddeden içi kof partinin artık giderek meczuplaşan genel başkanıyla tarih yazılamayacağı aşikâr.
Kırık kalpler ülkesinde insanlar geçmişlerini ancak özür-yüzleşme-hesaplaşma ve ödenecek bedellerle kapatabilirler.
Kalp camdandır, bir kere kırıldı mı onarılması çok güçtür. Yukarıda saydıklarım, o parçaları birbirine ekleyerek yapıştırır.
Yapıştırılmış camdan kalp hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak ama en azından geçmişi unutmamıza yardım edecek.


1582 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Gezi Casting’i Çerkeslere Hangi Rolü Verdi? - 24/07/2013
Gezi Castingi’nin orada bulunan bir avuç Çerkese uygun gördüğü rol, figüranlıktı. Diyeceksiniz ki Kurtuluş Savaşı’nda başrollerden birini oynadı da ne oldu? Gezi’ye de damgasını vuran zihniyet onları o zaman da “hain” ilân etmedi mi?
Çürüyen Kaffed İdeolojisi Ve Çerkes Dernekleri Federasyonu - 24/04/2013
KAFFED içindeki demokrat, namuslu ve Çerkes halkının taleplerini yüreklerinde hisseden dostları da bu oluşumun içinde görmek istiyoruz.
Kafkas Diasporası ve Oğuz Berk Üzerine Birkaç Söz - 22/11/2012
Kafkas Diasporası’ında yaşayıp, sosyal ve kültürel hayatımızın devamı için çaba sarf etmiş isimlere bir vefa borcu olarak mezarlarını yaptırmak üzere bir kampanya başlatılııyor. Hemen çalışma da başlatıldı ve iki kabir için isimler belirlendi bile.
ÇHİ-Aleksey Erkov görüşmesi: “SAMİMİ AMA SÖZÜNÜ SAKINMADAN” - 20/11/2012
“Twitter eylemi” ni yarın akşamdan başlayarak Rusya Konsolosluğu önünde bitecek etkinlikle de taçlandırmak gerekmez mi? O zaman tüm twitdaş Çerkeslere sesleniyorum. Haydi biraz da yarın akşamki eylemle trend topic olalım.
Vacit beye armağanımdır: BENİM ADIM EBRULİ… - 28/06/2012
Vacit beyden ricam şu. Bu işler hızlı bir tempoyu gerektirir. Ankara’nın bürokratik havası insanları ağırlaştırır, bilirim. Ama biz Çerkeslerin meselesi ACİL!!! Sizin de bu aciliyete uygun davranmanızı bekliyoruz.
ALOOO, KAFFED Mİ? WUİPÇEDIJ! - 26/06/2012
Yahu, afişi bekleyecek hal mi kaldı? Acele, tüm illerde toplantılar düzenlemen gerekir KİTLESEL olarak. Bu işin nasıl bir aciliyeti olduğunu göremiyor musunuz? Kör müsünüz kardeşim siz?
Kalbim 29 Nisan'da Kayseri'de Çarpacak - 26/04/2012
Kayseri’de Çerkeslerin artık “biz buradayız ve daha fazla erime-eritme sürecine sessiz kalmayacağız” demeye karar verdiğini gösteriyor.
Hatalara puan verirsek kim birinci çıkar? ÇERKESLER VE İTTİFAKLAR SORUNU - 26/03/2012
Şimdi Çerkeslerin kimlik mücadelesi ve kültürel hak talepleri konusunda yapılması gereken, hataları değil ortak paydaları öne çıkarmak olmalı.
Geçip Giden Nevruz-Newroz Ve Demokrasinin Takozları - 22/03/2012
Türkiye hak taleplerinin özgürce, sükûnet içinde yerine getirilebildiği, bu demokratik taleplerin de devlet tarafından güvence altına alındığı bir ülke olmak durumundadır.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi