Bildiğiniz gibi Kafkas Diasporası tarafından Gaziantep'te düzenlenen "yılın en iyileri" ödül töreni gecesine katılmadım. Nedenlerini geçtiğimiz haftalarda açıklamış ve bana verildiği belirtilen "ödül" ü almayacağımı açıklamıştım. 24 Aralık gecesi kentin en lüks otelinde gerçekleştirilen görkemli bir gece yapıldı ve ödüller de takdim edildi. Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Fatma Şahin de ödül aldı. Bu arada Bakan Şahin'in yanı sıra Meclis Başkanvekillerinden Mehmet Sağlam, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ünlü sanatçı Gülcan Altan da geceye katılanlar arasındaydı.
Kentte Çerkeslerin önemli isimlerinden Gaziantep'in Fransız işgalinden kurtarılmasında çok büyük katkısı olan Ali Şefik Özdemir Bey'in bir anıtı Gaziantep Üniversitesi'nin önündeki güzel parka dikildi. Yine bu çabaların parçası olarak Gaziantepli Çerkesler, kentin belediye başkanı Asım Güzelbey'in katkılarıyla çok güzel bir Adige derneği binasına kavuştu.
Gaziantep Belediyesi ile koordineli bir çalışma yürütülerek ortaya çıkarılan bu eserlerin ve tüm bu başarılı çalışmaların arkasındaki isim ise Kafkas Diasporası adlı web sitesinin sahibi Oğuz Berk'ten başkası değildi.
Bu etkinlikle ilgili detaylı haber-yazı yine Özgür Çerkes platformunda http://ozgurcerkes.com/?&Syf=22&Mkl=261662 linkinden okunabilir. Balkar Selçuk'un kaleminden.
Oğuz Berk çok ilginç bir isim benim açımdan. Çerkesler arasında çok rastlanmayan bir özelliğe sahip. Organizasyon yeteneği güçlü, ilişkileri sağlam, krizleri iyi yöneten ve aynı zamanda yetenekli bir iletişimci. Bu kadar ismi bir araya getirebilmesi ve başarılı işlerin altına imza atması da onun bu özelliğini kanıtlıyor zaten.
Dediğim gibi Oğuz Berk'i hem geçen yıl hem de bu yıl ödül meselesindeki emrivaki yaratan tutumu nedeniyle hayli yerdim ve başıma Fırat Kozok adlı densizi bela ettiği için de çok kızdım. Ama kendisi dediğim gibi iyi bir iletişimci. İlişkileri karşıtlık ve düşmanlık temelinde geliştirmiyor ve yürütmüyor. Bu yüzden de tüm olan bitene rağmen onunla iyi bir diyaloğumuz var ve sohbet edebiliyoruz. Pek çok konuda da görüş birliği içindeyiz.
Gelelim 24 Aralık ödül gecesine ve olan bitenlere.
O gün dernek binasının açılmasıyla ilgili törenlere Kaffed Başkanı Vacit Kadıoğlu ile Federasyonun eski başkanı Cihan Candemir ve diğer yöneticiler Gaziantep'e gelmişler ama ödül gecesinde odalarından çıkmamış ve salona inmemişler.
Bunun sebebini ertesi gün Oğuz Berk'i otelin bir odasında düzenledikleri toplantıya çağırınca öğrenmek mümkün olabilmiş.
Bunları bana anlatan Oğuz Berk çok üzgündü.
Ödül gecesine katılmadıkları gibi kendisini sigaya çekmek için çağırdıklarını öğrendiğinde çok canı sıkılan Berk Antep derneği yöneticilerinin önünde şu sözlerle adeta azarlanmış:
"Sen beş yıl önce bizi eleştirmiştin, geçtiğimiz aylarda Kafkas Diasporası sitesinde Çerkes Hakları İnisiyatifi'nin bizim açıklamamıza verdiği cevabı da yayınlandın. Kaffed'i yıpratmak istiyorsun. Bizim sırtımızdan organizasyonlar yapıyorsun. Biz olmasak bunları başaramazsın. Biz senin yaptığın gibi her yıl en az 10 organizasyon yapıyoruz ama duyulmuyor..."
Bunun gibi çocukça, kıskançlık dozu yüksek, bol kompleksli onlarca cümle. Oğuz Berk tüm bu "eleştiri"lere gereken cevabı vermiş ve toplantıyı da terk etmiş. Kendisi sanırım ne söylediğini sitesinde açıklayacaktır. Ama Kaffed'in eski ve yeni yöneticilerinin söyledikleri sözler arasında esas en ilginç olanı şu:
"Neden Bakan Fatma Şahin'e ödül verdiniz? İktidar partisinden bir bakana ödül vermek de neyin nesi?"
Zurnanın zırt dediği yerlerden biri de bu.
Kaffed'in kendini konumlandırdığı yerin sorunlu olduğunu hep söylemişimdir. Çerkeslerin bu ülkede etnik kimlik mücadelesi vermek zorunda olduğunu, siyasal partilerle ilişkilerin bunu gerçekleştirmek için yalnızca bir araç olarak kullanılması gerektiğini çocuklar bile öğrendi ama koca koca Kaffed yöneticileri hâlâ idrak edemedi.
Bu arada Çerkes Hakları İnisiyatifi'nin geçen yıl düzenlediği mitinglerden haberdar edilmediklerini açıklayan Kaffed'e verilen yanıtı yayınlaması da Oğuz Berk ve Kafkas Diasporası için affedilmez bir hata olmuş.
Demokrasi tam kıvamında anlayacağınız Kaffed için.
Kısacası son genel kurulda yönetim kuruluna sevdiğim ve önemli bulduğum bir iki isim girmiş olsa da Kaffed öyle anlaşılıyor ki daha uzun süre üzüm yemek yerine bağcıları dövmeye devam edecek.
Kaffed yöneticilerinin Oğuz Berk'e teşekkür etmek yerine, onu hiç hakları, hatta hadleri olmadığı halde azarlamaya çalışması, bunun için adeta eski Sovyet komünist partilerindeki gibi hükümet komiserliği edasıyla hizalamaya çalışması anlaşılır gibi değil.
Biz Kaffed'den umudumuzu kesmek istemiyoruz ama onlar bu ülkenin Çerkesleriyle bağlarını koparmak için ellerinden geleni yapıyor. Ankara'da olmanın onlara bu ayrıcalığı verdiğini düşünüyorlarsa yazık ediyorlar kendilerine. Aynı zamanda ayıp da ediyorlar.