• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam360
Toplam Ziyaret987771
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382
Semerkew
Kuşha Faruk Özden
farukozden35@hotmail.com
Haydi 20 Mayıs’ta Taksime!
18/05/2012

Yazıma “Hem Taksim’de, Hem Beşiktaş’ta Olalım” diye başlamak niyetindeydim; önceliğim Taksim olmak üzere tabiî.

Taksim niçin öncelikli?

Taksim öncelikli, çünkü Galatasaray’da bugün RF Konsolosluğu’nca kullanılan bina, Çerkes Halkı’nın yaşadığı büyük felaketin sorumlusu ve sanığı olan Çarlık Rusyası’nın da  İstanbul’daki Elçilik binası idi. Eh, öfkemizi haykırmak için temellerinde Çerkes halkının kanı olan bu binadan daha uygun başka neresi olabilir ki?

Üstelik halihazırda suçun varisi de bu binada otururken…

***

Annem çocukluğumuzda bir hikaye anlatırdı.

Eski çağlarda, Çerkeslerin pagan olduğu dönemlerde iki kardeş yaşarmış.

Kardeşlerden büyüğü Zek’ue tabir edilen ganimet seferine çıkmış.

Uzun ve yorucu günlerden sonra önüne kattığı bir at sürüsü ile geri dönmüş.

Nedense Zek’ueden dönen bu kardeşi kimse ziyarete gelmemiş.

Herkes kapısının önünden geçip kardeşine gidiyormuş.

Bir olağan dışılık olduğunu fark etmiş ama sormayı da kendisine pek yedirememiş seferden dönen.

Sonunda merakı baskın gelmiş ve dayanamayıp birisine sormuş:

-          “Ben Zek’ue den döndüm fakat kimse gelip kapımı çalmadı. Herkes evimin önünden geçerek kardeşime gidiyor. Ne oldu onun hanesinde bu kadar önemli?”

Cevap vermişler:

-          ”Thaşxue vuıgi başarıyla tamamladı.“

 Bunun üzerine büyük kardeş:

-          ”Aman ayıplı duruma düşmeyeyim. Hemen ben de gidip kardeşimi kutlayayım” demiş ve kardeşinin evine doğru seğirtmiş.

Pagan dönemde vuig Tha için en önemli tapınma ritüeli idi. Günümüzde de büyük grupların yapılabileceği en anlamlı dans vuigdir. Hem eskiyi hatırlatır, hem toplumsal birlikteliği, hem de eylem birliğini simgeler vuig. Ayrıca özgünlüğüyle de dikkati çeken bir danstır.  

Geniş katılımlı aktivitelerin gerçekleştirildiği bu günlerde organizatörlere bir hatırlatayım dedim. Yalnız vuigin düğün dansı olmadığının altını özellikle çizmek istiyorum.

 

***

Görülüyor ki 20 Mayıs’ta bütün gurupçuklar yine bildiğini okuyacak.

İş artık eylem veya protestodan çok bir yarışmaya dönüşmüş durumda.

En son aldığım ileti ile 20 Mayıs saat 15.00’te Kabataş’tan Beşiktaş’a yürüyüş düzenleyen bir gurubun daha ortaya çıktığını öğrenmiş oldum.

Taksim’de iki ayrı saatte iki ayrı eylem,

15.00’te Kabataş’tan Beşiktaş a yürüyüş,

Ve akşam Kaffed’in anma toplantısı...

 

***

21 Mayıs’ı manasının dışına çıkartmamak lazım. 21 Mayıslar her şeyden önce Rusya’nın uyguladığı Çerkes soykırımı ve sağ kalanların da sürüldüğü “Büyük Çerkes Felaketinin” yıldönümüdür, bunu unutmayalım.

Dikkatimi çeken bir şey daha var: Bir tarafta RF’nun “Sözde Çerkes Soykırımı” ifadesiyle meseleyi basite indirgeme çabaları (ki bu “sözde” ifadesinin hepimize biraz değil epeyce tanıdık geliyor olması lazım); öte yanda “Aman kimse zarar görmesin, şimdi gerginliğin zamanı değil” diyerek topu taca atanlar...

Söylemlerin bu kadar paralel düşmesi hiç hoş değil.

***

Gerek 21 Mayıs vesilesiyle, gerek sonraki günlerde 2014 Soçi Olimpiyatları protestoları daha çok gündeme getirilmelidir.

Şimdiden dünya spor basını bildiri bombardımanına tutularak abluka altın alınmalıdır.

Soçi 2014’ün 2yıl daha aktüel kalacak olması, Çerkes Soykırım ve Sürgünü’nün dünyaya her gün haykırılması için iyi bir fırsattır.

Bu fırsatı da sonuna kadar değerlendirelim.



3182 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin - 22/09/2018
Uzunyayla’da doğan ve o ortamdan gelen birisi olarak, yapılacak eylemi yaşlılara götürüp “Nahıj ohu” (yaşlılar işi) olarak meselenin formalitesine uygun yapılmamasını öncelikli hata olarak görüyorum.
Kayseri’de Omuz Omuza Verme Zamanı - 12/09/2018
Anavatanda anadilde eğitimin kısıtlanması nasıl ortak sorunumuzsa, TRT’de sürekli Çerkesçe yayın yapacak bir kanalın kurulması da halkımızın hayati bir ihtiyacıdır. Zaman kaybetmeden bunun sağlanmasını istemek hakkımızdır.
Bir Direniş Sembolü… - 24/10/2017
Bir tarafta Ğuaşo RUSLAN mücadelenin ve direnmenin sembolü olurken, bazıları da Ruslarla birleşmenin 460. yılı kutlamalarına katılır ve kimileri de onların peşinden koşar. Aynen fener alayında geçen askerlerin arkasından koşan çocuklar gibi.
Bütün Dünyada Milliyetçilik Yükselirken !? - 28/09/2017
Bütün dünyada milliyetçilik yükselirken bizim Çerkesler’de gerilemesinin nedenini araştırmak da başlı başına akademik tez konusu olur.
Asalet Kanda Değil, Duruş ve Davranıştadır - 17/08/2017
Siyasi kamplaşmanın en yoğun yaşandığı 80 öncesi dönemde Devrimci Çerkesler, Dindar Çerkesler ve Ülkücü Çerkesler olarak kamplaşmış olsak dahi “Çerkeslik” şemsiyesi altında bir araya gelebiliyorduk.
Türkiye Panoraması ve Biz Çerkesler - 24/07/2017
İttihat ve Terakki’nin günahlarını örtmek için Ermenilere uygulanan mezalimi bugün dahi inkâr etmenin nedenini iyi irdelemek gerekir. Acaba gasp edilen Ermeni malları ile bir alakası var mıdır? Menfaatlenenlerin dolduruşuna geliniyor olmasın?
Çerkesçe Tv İstemiyor muyuz Yoksa? - 20/05/2017
21 Mayıs’ı yılda bir gün hatırlayıp farklı günlerde farklı yerlerde etkinlik, anma veya nasıl yapacağını bilmeden bir güne sıkıştırma yerine “ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ” çalışmalarına bir an önce başlanması dileğiyle.
Uzunyayla’da Kar Yolları Kapardı; Ya Şimdi? - 14/03/2017
Duyduk ki DÇB temsilcileri Kaffed ile barış yapmak için Ankara’ya elçiler göndermiş. Kaffed de yelkenler suya inmiş.Bu kadar çabuk pes edecektiniz de kopardığınız yaygara neyin nesiydi?
Kurbanlar ve Kurbanlıklar - 23/09/2016
Bereket ki halkın iradesini kırabilecek bir plan yapmayı becerecek kadar zeki değiller. Hepimize büyük geçmiş olsun.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi