• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam136
Toplam Ziyaret985840
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Semerkew
Kuşha Faruk Özden
farukozden35@hotmail.com
Türkiyelilik Üzerine
26/03/2013

İnsanları isimleri ile eleştirmek genellikle başvurmadığım bir yöntem. Eleştirilerimde hatalı olduğumu fark ettiğimde ise özür dilemeyi bilirim.

Hatko Shamis’in Cherkessia.net sitesindeki “Tarih Tekerrür Etmeyecek” başlıklı yazısında işlediği “ ’Dayanışmacıların’ Maykop’a yerleşen Suriyeli Çerkes aileyi İstanbul’a geri getirdiği” olayının detaylarını bilmiyorum. Ancak olayın akışına bakarak tahmin yürütebilirim; 3 aylık geçici oturma süreleri dolmuş ve RF tarafından hudut dışına çıkarılmak gibi bir durumla karşı karşıya kalmışlarsa İstanbul’a gelmişlerdir diyebilirim. Detaylarını bilmediğim bir konuda yorum yapmaya veya varsayımlarda bulunmaya kendimi yetkili görmüyorum.

Ancak Shamis’in, kafama takılan ”Türkiyelileşme” kavramı ile “BDP ile kol kola girme durumu”  hakkındaki tespitlerini biraz açmasını isterdim.

“Türkiyelilik“ ile ilgili naçizane kendi görüşlerimi birkaç satırla sıralamak isterim.

Dünyada, anavatan dahil, Çerkeslerin en yoğun yaşadığı ülke Türkiye’dir. Rakamları net olarak bilememakla birlikte Türkiye’de en az 2-2,5 milyon civarında Çerkes yaşamaktadır diyebiliriz. Bu sayısal gerçekten hareketle -ister kabul edin ister etmeyin- Dünyadaki Çerkeslerle ilgili hareketlerin Türkiye’ den şekilleneceğinin aşikar olduğunu da söyleyebiliriz. Bu şekillenmeyi “Türkiyelileşmek” olarak da algılayabilirsiniz.

Eğer, “sayısal çoğunluk fikri öncülük yapamaz” diyorsanız bunu anlayabilirim; ancak özgürleşen Türkiye Çerkeslerinin, özgürlüklerin kısıtlandığı atalar yurdundan daha önde olacağı gerçeğini göz ardı edemezsiniz.

Kadim yurdundan dağılanların tekrar eski topraklarında toplandıkları tek ülke İsrail’dir.

İsrail Devletinin arkasında ABD’deki Yahudi Lobisi olmasaydı bu kadar güçlü olabilirler miydi?

Avrupa Faşizminin 20. yy’daki uygulamaları olmasaydı acaba kadim topraklara dönüş gerçekleşir, İsrail devleti kurulabilir miydi?

ABD’deki ekonomik yönden güçlü Yahudi Lobisi arkalarında olmasaydı acaba İsrail Devleti yayılarak ve Arap topraklarını işgal ederek ayakta kala bilir miydi?

Benim takıntım “Türkiyelilik” üzerine. Çünkü ben Türkiyeli Çerkesim. Yukarıda da söylediğim gibi, dünyada sayısal olarak en fazla Çerkesin yaşadığı ülkedir Türkiye.

Eğer ki Çerkesya merkezli bir hareketten söz edeceksek, özgür olmayan bir ortamda öncülük ve önderliğin yeşermeyeceğini, yeşerse bile yaşayamayacağını bilmeniz gerekir.

Shamis Kardeşim,

Sizler Avrupa’da değil de Maykop veya Nalçik te yaşıyor olsaydınız RF Merkezi hükümetinin isteği dışında her hangi bir eylem yapabilir miydiniz?

 “Suriyeli Çerkesleri Türkiyelileştirmek” ana fikri etrafında esas savunduğunun “RF’na karşı çıkmama” teması olduğunun farkında mısın? Sanki binlerce Suriyeli Çerkes anavatana dönecek, merkezi Moskova Hükümeti onları çiçeklerle karşılayacak da, birileri onlara engel oluyormuş gibi bir tavır içerisindesin. Diaspora Çerkesleri ile ilgili Duma’nın aldığı karar ve RF merkezi hükümetinin politikalarını yok farz edip Maykop’tan İstanbul’a dönen aile etrafında fırtınalar kopartmaya çalışıyorsun. Fazla detaya girmek istemiyorum, yalnız Çarlık Rusyası’nın uyguladığı Çerkes Soykırım ve Sürgünü için bugün ne düşünüyorsun öğrenmek isterim.

BDP ile kol kola fotoğraf çektirmek tespitin ile ilgili olarakda…

Geçmişte senin de, benim de izlediğimiz sol çizgide ittifaklar çok önemli bir başlık altında toplanırdı. Özellikle Lenin, proletaryanın en yakın müttefikinin köylüler olduğunu söylemişti. Onu geçelim. Türkiye’deki bir hak mücadelesinde seni kabul eden ve sana değer verenler senin müttefikin değilse dahi, ”Sana saygı gösterene sen de saygı göster” Çerkes atasözümüz şiarımız olmalıdır.

“BDP ile kol kola fotoğraf çektirmeleri” saptaması, barış sürecine giren Türkiye’de “kalıcı barış sağlanmış olsa dahi, AKP tarafından yapıldıysa kötüdür” diyen ulusalcılığa göbekten bağlı, kendini “sol” diye göstermek isteyenlerin söylem biçimidir.

Murat Karayılan’ın Hasan Cemal’e verdiği röportajda,”…bütün etnik kimliklerin hakkının verileceği demokratik süreç” ten bahsedilmesine ne dersiniz?   

Sayın Shamis,

Size bir de öngörüde bulunayım: Hükümet, 24 Nisan 2015 tarihinden önce de Ermenistan ile uzlaşacak. Tabii ki siz Ermenilere uygulanan mezalimin ihalesi Çerkeslere çıkartılacaktır diyorsunuz. Yalnız atladığınız bir konu var: İstanbul’un İtilaf devletlerince işgalinden sonra Ermeni Tehcirinde suçlu görülenler Malta’ya sürülmüştür ve Ethem sürgün edilenlerin arasında yoktur. Dolayısıyla tehcir piyangosundan kurtulmuştur.

Sözü fazla dolaştırmak istemiyor, kendi adıma konuşuyorum. Atına bindiğimin türküsünü çağırmam. Beğenmediğiniz arkadaşlar da güzel şeyler yapıyorlar. Fiili bir yardımımız olmuyorsa da yapılan güzel şeyleri görmemezlikten gelmekte ısrarcıysanız diyeceğim o ki:

EL İNSAF!



3586 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin - 22/09/2018
Uzunyayla’da doğan ve o ortamdan gelen birisi olarak, yapılacak eylemi yaşlılara götürüp “Nahıj ohu” (yaşlılar işi) olarak meselenin formalitesine uygun yapılmamasını öncelikli hata olarak görüyorum.
Kayseri’de Omuz Omuza Verme Zamanı - 12/09/2018
Anavatanda anadilde eğitimin kısıtlanması nasıl ortak sorunumuzsa, TRT’de sürekli Çerkesçe yayın yapacak bir kanalın kurulması da halkımızın hayati bir ihtiyacıdır. Zaman kaybetmeden bunun sağlanmasını istemek hakkımızdır.
Bir Direniş Sembolü… - 24/10/2017
Bir tarafta Ğuaşo RUSLAN mücadelenin ve direnmenin sembolü olurken, bazıları da Ruslarla birleşmenin 460. yılı kutlamalarına katılır ve kimileri de onların peşinden koşar. Aynen fener alayında geçen askerlerin arkasından koşan çocuklar gibi.
Bütün Dünyada Milliyetçilik Yükselirken !? - 28/09/2017
Bütün dünyada milliyetçilik yükselirken bizim Çerkesler’de gerilemesinin nedenini araştırmak da başlı başına akademik tez konusu olur.
Asalet Kanda Değil, Duruş ve Davranıştadır - 17/08/2017
Siyasi kamplaşmanın en yoğun yaşandığı 80 öncesi dönemde Devrimci Çerkesler, Dindar Çerkesler ve Ülkücü Çerkesler olarak kamplaşmış olsak dahi “Çerkeslik” şemsiyesi altında bir araya gelebiliyorduk.
Türkiye Panoraması ve Biz Çerkesler - 24/07/2017
İttihat ve Terakki’nin günahlarını örtmek için Ermenilere uygulanan mezalimi bugün dahi inkâr etmenin nedenini iyi irdelemek gerekir. Acaba gasp edilen Ermeni malları ile bir alakası var mıdır? Menfaatlenenlerin dolduruşuna geliniyor olmasın?
Çerkesçe Tv İstemiyor muyuz Yoksa? - 20/05/2017
21 Mayıs’ı yılda bir gün hatırlayıp farklı günlerde farklı yerlerde etkinlik, anma veya nasıl yapacağını bilmeden bir güne sıkıştırma yerine “ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ” çalışmalarına bir an önce başlanması dileğiyle.
Uzunyayla’da Kar Yolları Kapardı; Ya Şimdi? - 14/03/2017
Duyduk ki DÇB temsilcileri Kaffed ile barış yapmak için Ankara’ya elçiler göndermiş. Kaffed de yelkenler suya inmiş.Bu kadar çabuk pes edecektiniz de kopardığınız yaygara neyin nesiydi?
Kurbanlar ve Kurbanlıklar - 23/09/2016
Bereket ki halkın iradesini kırabilecek bir plan yapmayı becerecek kadar zeki değiller. Hepimize büyük geçmiş olsun.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi