• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam115
Toplam Ziyaret985819
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Semerkew
Ali İhsan Aksamaz
aksamaz@gmail.com
Tekrar Milletvekili Adayı Olacak mıyım?
04/09/2015

25. Dönem Milletvekili Seçimlerinde İstanbul 2. Bölgeden Bağımsız Milletvekili Adayı olduğumu bilen kimi dostlar, bana bugünlerde ısrarla soruyor: “ Bu seçimlerde de yine aday olacak mısın?” Ardından da tavsiyede bulunuyorlar: “Bari bu sefer bir siyasî partiden aday ol!” Kimileri de siyasî parti de öneriyor: “AKP’den aday ol!” Bir başkası bana CHP’yi, bir diğeri HDP’yi öneriyor. Birileri de MHP’yi işaret ediyor. Bugüne kadar, 26. Dönem Milletvekili Seçimlerinde aday olup olmayacağıma dair bir değerlendirme yapmadım. Yazmadım. Görüşlerimi paylaşmadım. Bu makalemde, aydın olmamın bana yüklediği sorumlulukla önümüzdeki seçimdeki tutumuma ilişkin görüşlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

            Doğru; ben 7 Haziran 2015 Seçimlerinde adaydım. Seçime katıldım. Sonuçta 6510 oy aldım. Ve de seçilemedim. Bunlar doğru. Ancak bütün bunların bir arka plânı var. Öncelikle ben bir aydınım. Bir eğitimciyim. Yirmi yılı aşkın bir süredir yazan bir insanım. Midafîi olduğum, takipçisi olduğum konular var. Gelen bir teklifle de ben “Laz Kimliğimle”  (ÇDP) Çoğulcu Demokrasi Partisi’nin kurucularından biri oldum. ÇDP; Çerkeslerin, Lazların, Abhazların, Gürcülerin ve diğerlerinin kimliklerinden kaynaklanan yurttaşlık haklarını savunmak için kuruldu.

            ÇDP, Ağustos 2014’te kuruldu. Örgütlenmesini tamamlayamadığı için de 7 Haziran 2015 seçimlerine siyasî parti olarak katılamadı. Bu durum da, biz 9 arkadaş kurucusu olduğumuz partimizden istifade ettik. Ardından da 9 değişik seçim bölgesinden bağımsız milletvekili adayı olduk. Benim de adaylığım böyle gerçekleşmiş oldu. Diğer arkadaşlar “Çerkes Kimlikleriyle,” ben ise,  “Laz Kimliğimle” milletvekili adayı oldum.  Eğer bana ÇDP’nin kurucusu ve milletvekili adayı olma yönünde dostlardan teklif gelmemiş olsaydı, yüz seçim geçirsem, hiç birinde aday olma gibi fikir aklıma gelmezdi. O taraklarda benim hiç bezim yoktu. Çok muhtemeldir ki,  emekli bir öğretmen ve yazan- çizen bir aydın olarak zamanım gelince son nefesimi verecektim. Belirtmeliyim; politika ile bu anlamda uğraşmam ve milletvekili adayı olmam ÇDP ile başladı.  Benim, 7 Haziran’daki bağımsız milletvekili adaylığım bu arka planıyla değerlendirilmeli.

            Seçim sonrası, ÇDP’li arkadaşlar iki kez uzunca oturduk ve yaşadığımız seçimi değerlendirdik. Ben, 7 Haziran öncesi ÇDP’nin herhangi bir siyasî parti ile seçim işbirliğinin doğru olmayacağını düşünmüyordum. Zaten bir başka siyasî partinin de ÇDP’yi ciddiye alması beklenemezdi. Öyle de oldu. ÇDP, rüştünü ispat etmemişti henüz. ÇDP, 7 Haziran’da rüştünü bir bakıma 9 bağımsız adayı ile ispat etti. Dolayısıyla da, seçim sonrası yaptığımız toplantılarda, ÇDP’nin rüştünü ispat etmiş bir siyasî parti olarak yapılacak yeni seçimlerde diğer siyasî partilerden gelebilecek seçim dayanışması tekliflerine açık olması gerektiğine vurgu yaptım. Hatta ÇDP, kendisi diğer siyasî partilerle seçim dayanışması için bizzat girişimlerde bulunmalıydı. Bunu önemle belirttim.

            Biz bir siyasî parti kurduk. Bir ekip oluşturduk. Her ne kadar, bağımsız aday olmak için kanun gereği partilerimizden istifa ettiysek de, biz yine de bir ekibiz. Ve 1 Kasım 2015 Erken Seçimlerinde de ortak hareket etmeliydik. Öyle de oldu. 1 Kasım Seçimlerinde bireysel değil, yine ortak hareket edeceğiz. Aramızda dayanışma göstereceğiz.  Bazı arkadaşlarımızı yetkili kıldık. Şu anda Ankara’da diğer siyasî partilerin yetkilileriyle görüşmelerde bulunuyorlar. Eğer yapılacak görüşmelerde anlaşma sağlanabilirse; bizi kimliklerimizle ve kimlik mücadelemizle kabul eden bir siyasî parti ile ittifak yapılacak ve kimi arkadaşlarımız da o siyasî parti listesinden milletvekili adayı olacaklar. Bu durumda partimiz de, yani ÇDP de tüm Türkiye çapında, seçim dayanışması yapılacak o siyasî partiyi var gücüyle destekleyecek. Bir siyasî parti ile seçim dayanışması anlaşması sağlanabilirse ve seçimlerde de yeterli oyu alabilirsek, bizler aydın olarak bizi biz yapan kimliklerimiz ve fikirlerimizle parlamentodaki yerimizi alacağız. (03 Eylül 2015)


2636 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Yaşasın 23 Nisan! - 27/04/2017
Çünkü hem Türkiye ve hem de Lazca’yı seviyorum. Hem Türkiye’nin hem de ortak anlaşma dilimiz Türkçe ile Lazcanın sonsuz kadar yaşamasını istiyorum. 23 Nisan’daki bu sunumuma ilişkin değerlendirme ve izlenimlerimi sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Tarihe Not Düşmek Ciddî İnsanların İşidir! - 30/07/2015
Ben, bu seçimde daha ziyade AKP’ye oy veren bir seçmen kitlesinden oy aldım. AKP, İstanbul 2. Bölgede 3 bin 203 eksik oyla bir milletvekilliğini kazanamadı. Bizleri AKP’li olmakla suçlayan şahsı bu sonuçlar ışığında özeleştiri yapmaya davet ediyorum.
‘Başkası Değil, Kendin Ol, Böylesi Daha Güzelsin’ - 16/04/2015
Türkiyedeki “Kürt Siyasî Hareketi” artık uluslararası bir etki altına girmiş bulunmaktadır. Onlardan bize fayda gelmez. Hiçbir harekete, sonu bilinmeyen bir yolda gözü kapalı koltuk değneği olamayız. Ayaklarımız yere basmalı.
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi