• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam59
Toplam Ziyaret987175
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231
Semerkew
Kuşha Faruk Özden
farukozden35@hotmail.com
Bir Direniş Sembolü…
24/10/2017

21 Mayıs 2017 günü Kıyıboyu Şapsığ Bölgesinde “Jig Dakhe”nin altında okuduğu basın bildirisi üzerine göz altına alınan ve tutuklanan, yargılama sonunda da para cezasına çarptırılan Ğuaşo Ruslan bir direniş sembolü oldu. Sayın Ğuaşo Ruslan’ın dik duruşuna ve mücadele direncine selam ve saygılar. Bireysel bir eyleme dahi tahammülü olmayan Rusya yönetiminin tavrı akıldan çok, zorbaca davranışının sonuçlarının bu aşamaya geleceğinin hesabını yapamamasının bir sonucudur. “Ben güçlüyüm nasıl olsa engellerim” zihniyetinin ters tepeceğini görememesidir.

Çerkes-Fed’in 21 Eylül 2017’de ki Ğuaşo Ruslan’ı destekleme basın bildirisi eyleminin safha safha bütün Türkiye’ye yayılarak derneklerimiz tarafından izlenmesi gerektiği inancındayım. Bunun ilk örneğini Kayseri Kafkas Derneği göstermiştir. Onları yürekten kutlarım. Zaman zaman eleştirmeme rağmen olumlu davranışlarını da takdir etmek görevimizdir. Aynı duyarlılığı Kaffed üyesi diğer derneklerden de bekliyoruz.

Kaffed heyetinin Ğuaşo Ruslan’ı köyünde ziyaret etmesi ve Türkiye Çerkes Diasporasının selamlarını iletmesi takdir edilecek bir davranıştır. Fakat  Rusya’nın yeni Ankara Büyükelçisini ziyaret edip  Ğuaşo Ruslan için yardım istemek “Kuzu için kurttan yardım istemek” anlamına gelmiyor mu?

***

Çocukluğumda babam tarafından Uzunyayla’nın Kurbağlık Köyünden dayıları K’edıkoyler’den yavru olarak getirdiği iki köpeğimiz vardı. Adlarını Hacıdedem Karo ile Palo olarak koymuştu. Çok önceleri de aynı adlı iki köpeğimiz olduğu anlatılırdı. Karo ile Palo’nun yıktıkları bir kurtun içi ot basılı olarak hayatta asılı durduğunu hatırlarım. O yıllar da kurt yakalayan çoban köpekleri veya yarış kazanan atlar aileler için gurur kaynağı olur ve onlarla övünülürdü. Diğer aileler de yarıştırmak için köpek beslerler, at yetiştirirlerdi. O yıllarda Uzunyayla köylerinde kavga nedeni genellikle köpek yüzünden olurdu. Köpeklerimizden Karo’yu zannedersem zehirlemişlerdi.  Hem kurt yıkan, hem de köpeklerin boğuşmalarında baş edilemeyen köpeklerden kurtulmanın en kısa yolu zehirlemekti. Daha zeki olan Palo, verilen zehirli yiyeceği yemeyerek kurtulmuştu. Çobanlar genellikle civardaki Türkmen köylerinden olurdu. Köpeklerinin gücünün yetmediği ve zehirleyemedikleri Palo’nun da dişlerini kırmışlardı. Dişleri kalmayan sadece kapıda yatan köpeğin bir özelliği de Çerkesçe ile Türkçeyi ayırıyor olmasıydı. Dişleri Türkçe konuşan çobanlar tarafından kırıldığı için, kapıya gelen ve Türkçe konuşan satıcı ve dilencilere saldırırdı. Kapıda oturan ve gözleri iyi görmeyen dedem gelenlerin ayak sesini duyunca “Türkçe konuşmayın” diye seslenirdi.

Karanlık bir yaz gecesi büyük halamlardan geliyordum. Henüz köylerde elektrik olmadığı için geceleri el feneri ile yollar aydınlatılırdı. Belki de el fenerinin pili bitmişti veya aceleyle çıktığımdan unutmuştum. Köyün çeşmelerinden akan suların oluşturduğu küçük dereyi dikkatlice geçerek eve yöneldiğimde kızışmış köpeklerin içine düştüm. Ne yapacağımı ve bu durumdan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım. Kızışmış köpeklerin ne kadar tehlikeli ve vahşileştiklerini bilenler bilir. Bütün bu sıkıntıları yaşarken ve kafamda kurtuluş çözümleri oluşturmaya çalışırken bacağıma bir köpek sürtündü ve geldiğini hissettirdi. Gelen bizim vefakar köpeğimiz Palo idi. Kızışmış köpeklerle arama girerek ve beni kollayarak kapıya kadar getirdi.

***

Geçmişte Çerkesler’de aile ve sülale aidiyeti önde gelirdi. Fertler kendi aralarında çekişip çatışsalar dahi dışarıya karşı birlik içinde görünmeye özen gösterirlerdi. Eğer böyle olmasaydı Rusya ile asırlar süren bir savaşı yürütemezlerdi. Çoban köpeği Palo aile aidiyeti yerine içgüdüsel hemcins aidiyetini öne çıkartsa idi benim kurtulmam zordu. Kurtulsam bile ağır yaralar almam işten bile değildi. Palo kadar aile veya sülale aidiyeti duymayanlar kendi kamplarını savunmak için her türlü çirkinlik ve de basitliği kendilerine yöntem seçerler.

    Bir tarafta Ğuaşo RUSLAN mücadelenin ve direnmenin sembolü olurken, bazıları da Ruslarla birleşmenin 460. yılı kutlamalarına katılır ve kimileri de onların peşinden koşar. Aynen fener alayında geçen askerlerin arkasından koşan çocuklar ve mahallenin delisi gibi…



2406 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin - 22/09/2018
Uzunyayla’da doğan ve o ortamdan gelen birisi olarak, yapılacak eylemi yaşlılara götürüp “Nahıj ohu” (yaşlılar işi) olarak meselenin formalitesine uygun yapılmamasını öncelikli hata olarak görüyorum.
Kayseri’de Omuz Omuza Verme Zamanı - 12/09/2018
Anavatanda anadilde eğitimin kısıtlanması nasıl ortak sorunumuzsa, TRT’de sürekli Çerkesçe yayın yapacak bir kanalın kurulması da halkımızın hayati bir ihtiyacıdır. Zaman kaybetmeden bunun sağlanmasını istemek hakkımızdır.
Bütün Dünyada Milliyetçilik Yükselirken !? - 28/09/2017
Bütün dünyada milliyetçilik yükselirken bizim Çerkesler’de gerilemesinin nedenini araştırmak da başlı başına akademik tez konusu olur.
Asalet Kanda Değil, Duruş ve Davranıştadır - 17/08/2017
Siyasi kamplaşmanın en yoğun yaşandığı 80 öncesi dönemde Devrimci Çerkesler, Dindar Çerkesler ve Ülkücü Çerkesler olarak kamplaşmış olsak dahi “Çerkeslik” şemsiyesi altında bir araya gelebiliyorduk.
Türkiye Panoraması ve Biz Çerkesler - 24/07/2017
İttihat ve Terakki’nin günahlarını örtmek için Ermenilere uygulanan mezalimi bugün dahi inkâr etmenin nedenini iyi irdelemek gerekir. Acaba gasp edilen Ermeni malları ile bir alakası var mıdır? Menfaatlenenlerin dolduruşuna geliniyor olmasın?
Çerkesçe Tv İstemiyor muyuz Yoksa? - 20/05/2017
21 Mayıs’ı yılda bir gün hatırlayıp farklı günlerde farklı yerlerde etkinlik, anma veya nasıl yapacağını bilmeden bir güne sıkıştırma yerine “ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ” çalışmalarına bir an önce başlanması dileğiyle.
Uzunyayla’da Kar Yolları Kapardı; Ya Şimdi? - 14/03/2017
Duyduk ki DÇB temsilcileri Kaffed ile barış yapmak için Ankara’ya elçiler göndermiş. Kaffed de yelkenler suya inmiş.Bu kadar çabuk pes edecektiniz de kopardığınız yaygara neyin nesiydi?
Kurbanlar ve Kurbanlıklar - 23/09/2016
Bereket ki halkın iradesini kırabilecek bir plan yapmayı becerecek kadar zeki değiller. Hepimize büyük geçmiş olsun.
Güzden Kışa Geçerken - 15/12/2015
Rus savaş uçağının sınır ihlalleri yüzünden Türkiye tarafından düşürülmesinden yine en çok bizler yani Çerkesler zarar görecektir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi