• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam264
Toplam Ziyaret987105
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351
Semerkew
Kürtlerden sonra Çerkesler...

ALTEMUR KILIÇ

Tiflis’te Ermeniler tarafından alçakça katledilen Türk milliyetçisi rahmetli Cemal Paşa’nın torunu Hasan Cemal, hep Türklüğe karşı davaların sözcüsü ve tetikçisi olmuştur. Psikolojik bir vakadır. Herhalde  “ataerkil” kompleks!..
Yetmişli yıllarda bir terör hücresinin mensubu olarak Ankara’da Orduevine “yukarıdan”  aldığı talimat üzerine bomba atacağını fakat yine talimat üzerine son anda atmadığını kitabında kendisi, adeta esefle anlatır. Sonra gazeteci olarak “davasına” başka yollardan devam etti, devam etmekte... Kürtlerin sevgili ‘Hasan Abi’si, Ermenileri kestik diyenlerin başta geleni, Ermeni diasporasının has adamı. Ve her fırsatta Türk Ordusu’na saldırmaya devam ediyor. Öyle bir dededen ve aileden böyle bir evlat. Adına ne demeli; dilimin ucuna geliyor ama hakarete girer diye söyleyemiyorum. 

***

İşte bu Hasan şimdi de Çerkes-Kafkas bölücülüğüne soyunmuş. Bir süredir bölücü Kürtleri örnek alan Çerkesler, Kafkasyalılar “Kimlik ve kültürlerimiz tanınsın. Çerkesce eğitim vb. olsun” diye eylemler yapıyorlardı. Şimdi zemin ve zaman müsait ya, işi büyütmüşler. İzmit yakınlarındaki Derbent Abhaz köyünde iki gün boyunca toplanan Çerkesler bir de sonuç bildirisi yayınlamışlar. Taleplerinin bir bölümü şöyle: l Ana dillerinin ilköğretimden itibaren okullarda seçmeli ders olarak okutulması. l 7 gün 24 saat yayın yapan Çerkes radyo ve televizyonu. l Kendi sanatlarını, edebiyatlarını, kültürlerini geliştirip üretebilecekleri kültür merkezleri. l Değiştirilen soyadları ve köy adlarının geri verilmesi.
Hasan “N’olacak şimdi” diye soruyor. Evet; Kürtlerden sonra Çerkesler ve bu anlayışla arkadan Arnavutlar, Boşnaklar; Hasan’ın deyimiyle “yeni bölücüler” gelecek.
Hasan’ın “prensibi”  şu;  “Gerçek bölücülük, insanların kendi dillerine, kültürlerine sahip çıkması değildir. Gerçek bölücülük tam tersidir. Herkesi aynı kaba koymaya, aynı kalıba dökmeye çalışmaktır.” Yani Hasan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Mustafa Kemal tarafından konulan temel felsefesine, “Ne mutlu Türküm diyene” anlayışına karşı.
Mustafa Kemal bu kaideyi Cumhuriyetin başında çeşitli etnik grupların bulunduğu ve bir dizi Kürt isyanlarının baş gösterdiği zamanda ülkeyi birleştirmek için telaffuz etmiş ve 10. Yıl Nutku’nun sonunda sesi heyecan ve inançla titreyerek söylemişti. Ve yıllar boyu bu inanç hakim oldu. Bölücülük çirkin yüzünü gösterene kadar... Şimdi de Hasan’ın aklına göre Türkiye parça parça bölünecek. Cumhuriyetin bu temelinin yıkılması kimin işine yarar? İçimizde böyleleri olunca, Türkiye’yi Türkleri bölmek isteyen düşmanlara ne hacet!..

***

İkiyüz küsur yıllık geçmişi olan ve çeşitli ırklardan oluşan Amerika Birleşik Devletleri’nin temel felsefesi, armasında yer alan “E Pluribus Unum”  yani “Çokluktan Teke”dir. Bu inançla zorunlu olmadan, “Anam, dedem ister İtalyan, ister Alman, ister İrlandalı olsun. Ben Amerikanım” inancıyla bugünkü Amerika’nın bölünmez bütünlüğünü sağlamıştır... Amerika’yı yeniden keşfe gerek yok!
Hasan, kendi karışık dediği kökenlerini saymış. Anlatıyor; Kafkas kökenli olduğu için Derbent’teki çalıştaya davet etmişler. Anneannesi Gürcü’ydü. Dedesi Cemal Paşa, Kuzey Kafkasya halklarından Çerkeslerin Gabardey kollarındanmış. Baba tarafı Midilli ve Rumeli’ye, anne tarafı Kafkasya’ya gidiyormuş.
Bu toplantıda ona sormuşlar; Bebeğiniz olsa, onun kulağına önce Çerkes olduğunu mu yoksa Türk olduğunu mu fısıldarsınız?
Şaşırmış! Özrü kabahatinden büyük. Salonun genel havasından bu yanıtın pek bir memnuniyete yol açmadığını fark edince şöyle deyivermiş: “Ben asimile Çerkesim”.
Ben de köklerimi sayayım: Ana tarafı Buharalı Özbek. Anamın baba tarafı Gürcü Acara. Babamın atası Abhaz, Çerkes. Babası Rodoslu Ecdadı Fatihandan. Ben doğunca kulağıma fısıldamamışlar, bağırmışlar “Sen Türk oğlu Türksün” diye ve adımı da Türk adı olan “Altemur” koymuşlar. Bana Türk milliyetçiliğini babam Kılıç Ali, tam kan Abhaz olan Mustafa Kemal’in yaveri amcam Muzaffer Kılıç aşıladılar.
Ve işte ben  “Asimile” edilmiş filan değilim; sapına kadar Türk oğlu Türküm. Türk doğdum, Türk yaşadım ve Türk olarak öleceğim.
Hasan’la aramızdaki fark da bu!..

***

 Hasan bu iddialarını ezelden beri Türkiye’yi-Türklüğü bölmeye çalışanlara ne kadar yarayacağını ya anlamıyor, ya da daha acısı  “onlara bilerek hizmet ediyor”. Hasan’ın adını varın siz koyun!

____________________________

YENİÇAĞ, 09.03.2012

  
3377 kez okundu

Yorumlar

     17/03/2012 10:37

bir ayaniz mezarda, sizce fasistligi birakma vakti degilmidir sayin kilic
Misafir -

BirKaf     17/03/2012 02:27

Size cevabımı habertürkten vermiştim ama tazeliyim yorumlarınızı tabiki iletebilirsiniz. http://birlesikkafkasya.net/index.php/forum/8-siyasi-tart-smalar.html
Misafir -

adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi