Kafkas Diasporası web sitesinin birkaç yıldır sürdürdüğü “yılın en iyileri” seçmesinde 2011 yılı için “Yılın Gazetecisi” ödülüne layık görülen Fuat Uğur, adı geçen ödülü almayacağını açıkladı.

Fuat Uğur'un konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle:

" Zorunlu ve kişisel bir açıklama

BU “ÖDÜL”Ü NEDEN ALMAYACAĞIM?

Geçen yıl da aynı şey başıma geldi. Hiç istemediğim halde, habersiz ve gereksiz bir girişimle, aynı mesleği yaptığım arkadaşlarımla, hatta dostlarımla kendimi bir “yarış”ın içinde bulmuştum.

Söz konusu olan “en iyi” kategorileri Kafkas Diasporası web sitesi ve oluşumu tarafından gerçekleştiriliyordu ve sahibi Oğuz Berk tarafından organize edilmekteydi.

Bizlerin, gazeteci Çerkesler olarak halkımıza karşı elbette bir sorumluluğumuz var ve aslında bunun için bir “yarışma” gerekmiyordu. Kişisel olarak 1990 yılından beri Türkiye’nin ulusal gazete, dergi ve televizyonlarında, hatta radyolarında, muhabir ya da yönetici sıfatıyla Çerkeslikle ilgili yüzlerce haber, dosya ve program yapmış, yaptırmış biri olarak, hiçbir zaman da bir “ödül” aklımdan geçirmemiştim ve bu bugün de geçerliydi.

Ama dediğim gibi, geçen yıl Kafkas Diasporası’nın bu “yarışı” na katıldığımı öğrendikten sonra, oradaki dostlarımın hatırına sesimi çıkarmamış, tören bittikten sonra da görüşlerimi kamuoyuna açık biçimde paylaşmış, bu türden tuhaflıklara sokulmamam gerektiğini yazmıştım.

Oğuz Berk’in nazik yanıtı üzerine tepkimi sürdürmedim.

Ancak bu yıl hemşehrim ve hısımım Orhan Demirsoy’un uyarısı üzerine, bir de baktım ki yeniden aynı “yarış” içine sokulmuşum. Hem de iş işten geçmiş. “Rakibim” de Cumhuriyet’te çalıştığını öğrendiğim Fırat Kozok adlı genç bir adam. Beni Twitter ve Face Book’tan takip ettiği için de bir iki kere nezaketen yazışmışlığımız var. Şahsen tanımıyorum.

Geç kalınca, oyunbozanlık etmemek için bu kez dostlarımı aradım “benim için bir kampanya yapmayın, oy atmaya çağırmayın” diye. Dediklerimi yaptılar ve Fırat Kozok benden daha fazla oy aldı. Rahattım. Jüri de belirlemede yüzde 50 hakka sahip olmasına rağmen takdir hakkını teamül üzerine en çok oy alandan yana kullanır diye umuyordum.

Ama öyle olmadı. Korktuğum başıma geldi. Sonuçta hiç istemediğim halde bir “ödül”ün sahibi oldum.

BU ÖDÜLÜ NEDEN İSTEMİYORUM?

Bunun sebeplerinden biri, yukarıda anlattığım süreç ve Çerkes gazetecilerin Çerkesler için çaba sarfetmesinin “ödüllerle” teşvik edilmesine gerek olmadığına inandığım için.

İKİNCİSİ, böyle bir “ödül” le moral bulacaklar varsa, bu ihtiyaç duyanlara verilmeliydi.

ÜÇÜNCÜSÜ, medyada “Çerkes gazeteci” olarak tek başıma kalmak hiç işime gelmiyordu ve başka meslektaşlarımın da bu sorumluluğu üstlenmesi, sırtlaması ve paylaşması gerekiyordu. Fırat Kozok adlı genç adam bu bakımdan iyi bir isim olabilirdi.

DÖRDÜNCÜSÜ sebep ise “ödül;” açıklandıktan sonra ortaya çıktı:

KAFKAS DİASPORASI’nın, beni ne kadar münasebetsiz ve densiz biriyle aynı kategoriye soktuğunu acı bir şekilde tecrübe ettim.

Evet, bu “yarışma”ya haddinden fazla fokuslanmış ve hatta öyle anlaşılıyor ki bunu sabit fikir haline getirmiş Fırat Kozok’tan söz ediyorum.

Dediğim gibi, şahsen tanımadığım, sesini bile duymadığım Fırat Kozok, “ödül sonuçları” açıklandıktan sonra beni twitter ve Face Book üzerinden taciz etmeye başladı. “Bu ödülü alma Fuat abi, entrika çevirdiler. Ben alacaktım, çünkü en çok oyu ben aldım. Jürinin tezgâhı bu” vb. tweet’ler atmaya başladı, mesajlar göndermeye başladı. Bunu Face Book üzerinden de yaptı üstelik. Cevap vermedim önce. Zaten reddetmeye hazırlandığım için kendi kendine bitirir diye ümit ediyordum. Boşunaymış. Öylesine hırs yapmaya başladı ki “Bu ödülü reddet, ben olsaydım şerefsizim reddederdim” türünden tacizkâr mesajlar göndermeyi sürdürdü.

Sonunda ona yukarıda size anlattığım nedenleri kısaca yazdım ve “Böyle çocukça hezeyanlarını sürdürdüğün takdirde mecbur kalıp bu ödülü alacağım”dedim.

Fırat Kozok’a şunu da hatırlattım:

“Bu oylamayı açan Kafkas Diasporası ta başında yüzde 50 oy, yüzde 50 jüri kararıyla seçim yapacaklarını duyurmuştu. Bunu başından beri biliyordun ve senin için bir sır değildi. Ancak sen bunu bile bile sonuna kadar bekledin. Ve şimdi sonuç açıklanınca terbiye sınırlarını aşarak beni taciz ediyorsun ve yönlendirmeye çalışıyorsun. Bu ayıptır”

Ama anlamamaya bir kere karar vermişti ve verdiği yanıtın tamamını artık sizlerle paylaşmayacağım. Sadece yazdıklarından şunu aktarayım. “Ben bu toplum için sizden daha çok şey yaptım Fuat bey” diyordu cevabında Fırat Kozok.

Gerisini siz anlayın. La havle çekip artık yanıt yazmadım. Kendisini hem Twitter hem de Face Book’tan sildim.

VE ÇOK AMA ÇOK KIRGIN VE KIZGINIM.

Kafkas Diasporası’na kızgınım. Beni bu münasebetsiz ve terbiye yoksunu, nasıl Çerkes olduğunu anlamakta güçlük çektiğim biriyle aynı kategoriye sokup “yarıştırdıkları” için. Yüzüm kızardı.

Hepsi bu.

Kimse kusura bakmasın. İyi niyetle, her şeye rağmen yaptığım uyarıların kapsama alanları dışında kalan ve bu yüzden oy veren dostlarımla jüri üyeleri de kusura bakmasın.

Bu yüzden bu “ödül”ü almayacağım.

Çünkü hâlâ yazarken bile kendimi çok kötü hissettiğimi söylemeliyim.

Fuat Uğur "

Yorumlar