Tv programcısı Fatih Altaylı 04 Aralık 2018 tarihinde “Haber Türk” kanalında yayınlanan “Teke Tek” programında yine boyunu aşan laflar etti:

“…ama bize 200 yıldır gelmeyen yok ki; Rus’u geldi, Çerkes’i geldi, Arnavut’u geldi, Çeçen’i geldi,… herkes geldi buraya. İşin acayip tarafı buraya gelenler sanki buranın şeyiymiş gibi, sonra da benim haklarım falan filan demeye başlıyor. Onu da ben anlamakta zorluk çekiyorum. Ne bileyim, işte bazı Çerkesler toplanıyorlar moplanıyorlar, Çerkeslerin hakları falan... Yürü git Çerkezistan’da iste haklarını....”

Altaylı’nın bu aşağılayan ve tahrik eden sözlerine verilebilecek çok cevap var aslında.

Bir kere o saydığı halklar buraya gelmeden yüzyıllar önce Osmanlı bu halkların ülkesine gitmiş ve kılıç zoruyla hakimiyet kurmuştur. Öncelikle kapısının önünü temizlesin ve bu istilacı tavrı nasıl yorumlayacağını düşünsün bu kuş beyinli Altaylı?

Üstelik kimi ülkeyi 300 sene, kimi ülkeyi 500 sene kendisine bağlı tutmuş ve o ülkelerin doğal ve insan kaynaklarını sanki “…oranın şeyiymiş gibi” yüzyıllarca sömürmüştür. Önce ortaya çıkıp bunu mantıklı bir şekilde izah etsin hele bize bu yılan dilli adam.

O halklar kendi ülkelerinde böyle bir muameleye maruz kalırken dahi “…bizim haklarımız…” deme fırsatını bulamadılar.

Peki, o gün değil, bugün değil, haklarını ne zaman dillendirebilecek bu insanlar?  

Anlaşılan hepiniz üstadınız Mustafa Kemal’in Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt gibi düşünüyorsunuz:  “Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı vardır, o da hizmetçi olmak, köle olmak!”

***

Yıllardır yönettiğiniz gazetelerde “toplantı ve ifade özgürlüğü” olmadığından dem vurarak iktidarların ensesinde boza pişirirken, niyetinizin vatandaşın haklarını savunmak değil de, patronunuzun kasasını doldurmak için hükümetler üzerinde baskı kurmak olduğunu da bir kez daha anlamış oluyoruz böylece.

Senin gibi kafatasçı Kemalist takımın bu zihniyeti 100 senedir hiç değişmedi. Ama merak etmeyin, gerekirse kanırtmak pahasına da olsa onu değiştirmek boynumuzun borcudur.

Dilinize doladığınız bu ülkenin en namuslu, en sorunsuz vatandaşları olan Arnavutlar, Çeçenler ve Çerkeslerin öyle canınız istediği zaman “yürü git..” diyebileceğin kapıkulları olmadığını da öğreneceksiniz bay Altaylı.

Başınız sıkıştı mı “Aman Ethem bey yetiş, bizi bu isyancılardan kurtar!” diye telgraf başında mızmızlanıp, yalvaran; rahata erdi miydi kuduz it gibi vatan dışına kovalayanlara bir daha bu fırsatı vermeyeceğiz.

Dünyanın bütün medeni ülkelerince kabul edilmiş bir insan hakkı olan “kendi dilinde eğitim ve yayın hakkı” istediler diye Çerkeslere “Yürü git Çerkezistan’a, hakkını orada ara” diyemeyeceğinizi o kuru kafalarınıza sokacağız! Bu sözün bize, sana ve avanene “Madem Altaylı’sınız, o zaman siz de yürüyün gidin geldiğiniz Altaylara” deme hakkı verdiği halde biz bunu demeyecek ve sizin derekenize düşmeyeceğiz. Çünkü sizde bu sözün ağırlığını kavrayacak asgari düzeyde bir zeka olmadığı için anlamayacaksınız ne demek istediğimizi.

Ama sana yardımcı olacağız.

“En eksik tarafını” tamamlamak için 20 senedir didiniyor, hergün “Ne zaman adam oluruz?” diye soruyorsun tuttuğun köşede.

Baştan belirtelim, sen artık umutsuz bir vakasın, hiçbir zaman adam olamayacaksın. Sana tavsiyemiz bu konuda kendini zorlamayıp, hayatın akışına koyvermen.

Ama gerçekten adam olmak isteyen birileri varsa onlara hatırlatalım ki, önce “asgari düzeyde insan” olmaları gerekiyor.

Hayvanlardan adam olmaz!