![]()
Erhan Hapae
erhanhapae@gmail.com
28 Şubat / Çevik Bir
18/04/2012
Artık bu paşalar aleyhine yazı yazmak ne kadar yakışık alır bilmiyorum. Zihinsel olarak yenildiler artık. Televizyona çıkıp bunları savunmak Rıza Zelyut-Şükran Soner gibi pek de birinci kalite sayılmayacak gazetecilere kaldı. 28 Şubat mağduru siyasetçi ve gazeteciler, kendilerini bu tartışmalara katılmak zorunda hissediyorlarsa eğer; gitsinler, hiç öyle laf yarıştırmaya filan kalkışmadan, doksan dakika boyunca susup dinlesinler. Bir iki cümle bir şey söyleyip bitirsinler oturumu. Nasılsa hukuk girmiş/girebilmiş devreye. Açık söylemem gerekirse, 28 Şubat’ı zamanında çok iyi kavrayabilmiş birisi değildim ben. O ara bir de Susurluk kazası olmuş, tuhaf şeyler dökülmüştü ortaya. Derin devletin kıdemli tetikçisi Abdullah Çatlı-Bir emniyet müdürü Hüseyin Kocadağ- DYP milletvekili ve bir aşiret reisi Sedat Bucak aynı otomobille kaza yapmışlardı. Milletvekili yaralı kurtulmuş, diğerleri ölmüştü. Moda’da bir çıkmaz sokakta oturuyor, Maykop’a gidip geliyordum. Çevremizdeki insanlar şeriat korkusuyla dehşet içindeydiler, çünkü Erbakan’ın partisi birinci çıkmıştı seçimden. Bu gün % 22, yarın ne olur? Tanrı korusun.Çevremizdeki tartışmalarda ben; bizim çıkmaz sokağın önüne bidonlar içinde lastik yakıp barikat kuracağımı, bana yardım ederlerse Amerika’nın koşup yetişene kadar canlarını kurtarma ihtimali olduğunu telkin ediyordum, eğlenerek. Ayrıca biz laiklerin çok mühim güvencesi olarak ordu vardı yahu. Ne şeriatı? O günler, Susurluk olayı sonrası sürekli aydınlık için on dakika karanlık eylemi başladı. Gecenin bir saati ışıklar söndürülüp tencere kapaklarını çalarak eylem yapıyordu şehir. Derin devlete karşı toplu bir muhalefet gibi görünüyordu ilk zaman. Çok sürmedi, bu eylem birdenbire Erbakan’a karşı muhalefete dönüştü. Nasıl becerilmişti bu iş, tanrı bilir. Zaten bizim ülkemizde olan biteni tanrı bildi durdu bir doksan yıl. Halk hiç bilmedi. Halk, Fadime Şahin-Ali Kalkancı-Aczimendiler komedyasını seyretti günlerce. Bir sahtelik hissediliyordu ama bu işi ordunun tezgâhladığını anladım dersem yalan olur. Aldatılmıştık. Somali’ye gönderilen birliğin komutanı olarak kamuoyu önüne çıkmış yakışıklı bir general ve yeni kudretli kişilik olarak çıktı orta yere Çevik Bir. İkinci Başkandı. Ne oldu ettiyse, Hüsamettin Cindoruk Demirel’in talimatıyla Tansu Çiller’i terk etti. Hükümeti düşürdü. Deniz Baykal, sahip çıktı bu post-modern darbeye. Demirel ‘Meclisi açık tuttuk ama’ dedi. “Yaptık; yaptık ama hele bi sor niye?” demek istedi herhal. Bu post-modern darbenin mimarı olmak kesmemiş olacak ki, emekli olduktan sonra, bir de Cumhurbaşkanlığına heves etmişti Çevik Bir. Marmara Grubu toplantısına Ali Şen’in lansmanı ile gelip adaylığını açıklamıştı. Bir de Balkan Göçmenleri Federasyonu toplantısında. Kenan Evren, bu adaylık konusunda hor gören bir cümle kullandı; ’Benim yaverdi o’ dedi. Celal Bayar’ın Demirel için ‘bizim su müdürü’ dediği gibi. 12 Eylül’de dindarların üzerine nasıl gidilmediyse, 28 Şubat’ta da solun üstüne gidilmedi. Dönemin liberalleri Cengiz Çandar ile M. Ali Birant itibarsızlaştırılıp işsiz bırakıldı, Akın Birdal’a suikast düzenlendi. Sol fazla tınmadı. Kürtler bile! Ateş düştüğü yeri yakarmış. Ateş dindarlara düşmüştü-onları yaktı. Böylece askeri vesayet, boyundan çok büyük bir işe kalkışmış oldu. Sonun başlangıcıymış meğer. Bunu yeni anlıyorlardır herhalde. Sol dediğin ne ki bu ülkede-küçük bir azınlık. Dindarlar azınlık mı peki? Bizim Çerkesler’den 28 Şubat ile ilgili herhangi bir muhalefet çıkmadı bu zaman zarfında. Buna ben de dâhilim. Bir tek Refah’ın kapatıldığı akşam Çerkes ve hâkim bir ağabeyimle fena bir şekilde tartıştığımı hatırlıyorum sadece. Ama herhangi bir kayıt yok. Kendi adıma bir özeleştiri yapmam gerekir. Generaller bir dik duruş gösteremiyorlar mahkemelerde. “Yaptık kardeşim, yine yaparız" diyen yok. “Belgeler sahte, mağduruz-ben yapmadım, o planlar askeri senaryolardır-gerçeklerle alakası yok.” Dedikleri bunlar. Ben Çetin Doğan’dan bekliyorum böyle bir delilik, şimdiye kadarki duruşundan vaz geçip. ‘Esas suçlu benim- sorumlu da benim. Diğerleri benim emirlerimi yerine getirdiler’ diye. Ne de olsa bir Çerkes o. CARI. |
Yorumlar |
Muhasebe-Yüzleşme 21/04/2012 22:11 Sn. Hapae, kanımca bu yazınızda yüzleşmeye devam ediyorsunuz, kaybedenlere karşı. Bence teknik bir hata yapmaktasınız, ve lüzumsuz yere yüzleşiyorsunuz. Zira siz, bundan on beş sene önce şimdiki gibi bir etnik star, ünlü bir adige, paylaşılamayan bir köşe yazarı değildiniz. Bence kendi dünyanızda muhasebe ile yetinmeliydiniz. Bu gün Türk demokrasisi için, etnik çağdaş hakları, demokratlara anlatacak, kamuoyunu bilgilendirecek, apolitik olarak, entellektüel, medyada temsiil edecek okur-yazarlara ihtiyaç var. Siz bu özellikten hızla uzaklaşıyorsunuz. Aydın Ğis |
Yazarın diğer yazıları |
Veda Gibi… - 27/11/2012 |
Çerkes dünyası ile ilgili, bütün kurum ve örgütlere eşit mesafede, bilgi ve düşünce üretmeye yönelik bir uğraşın içine girmeye çalışacağız. Bugüne kadar üretilmiş bilgi ve birikimimize saygı duyarak tabiî. |
Dünya Çerkes Birliği Kongresi - 31/10/2012 |
Türkiye Çerkeslerini temsilen oraya katılan delegelerimiz 12 yıldır ne hissediyorlar bu konuda. Her iki senede bir Nalçik’e gidip Putin’in tayin ettiği adaya oy verip geri dönen arkadaşlarımız, içlerine sindirebiliyorlar mı bu durumu. |
TARAF’ta İSYAN - 17/10/2012 |
Mesele AK Parti’den umut kesenlerle, hala umut besleyenler arasında. Tabi bu umut besleme; Kürt meselesinin çözümü ile ilgili. Bir barış umudu hala var mı, yoksa Sayın Erdoğan’ın tek adam hali nedeniyle mesele, bilinmez bir ‘ati’ye mi bırakıldı? |
Türkler Ayrılmalı / Ruslar da... - 05/09/2012 |
Türkler artık unutsun Muhteşem Süleyman’ı, Orta-Asyalı göçebeler Galata’ya tutunmuş, altına metro inşa ediyorlarsa daha ne olsun? Az şey mi? |
Şire / Lheğunuğe - 24/07/2012 |
Örgüte girip hücre dersleri aldığımız dönemde bile ‘Bebek Halk Komiserliğini’ talep ettiğimi düşününce, ezik halkların bahtsız hikayelerini dinlemeye ne kadar uzak durma niyetim olduğu açık. Reddedilmişti tabii... |
Masumiyet - 20/06/2012 |
Çerkeslerin meselesi uluslararası desteğe muhtaç, bu bir ön kabul (en azından benim için). Uluslararası ilgi, sadece masumlara yönelik diye düşünüyorum ben. Mazlum olmak yetmiyor. |
Çerkesya’nın Düzeni (2) - 14/06/2012 |
Putin’in istediği şey belli. Kaberdey-Balkar’ı Çeçenya’ya çevirmek. Onun için rahat olur ama Çerkesler için ne olur? Ben size söyleyeyim; felaket olur. |
Tehdit ! - 04/06/2012 |
Türkiye’nin ne yapacağını merak ediyoruz şimdi. Şöyle bir şey diyebilecek mi acaba; “Benim topraklarımda benim vatandaşlarımı tehdit mi ediyorsun sen? Kendine gel, burası Çeçenistan değil.” Yoksa, “Bana ne, yesinler birbirlerini mi” diyecek. |
21 Mayıs / Uludere - 26/05/2012 |
Beşiktaş’ta eski dostlarla buluştuk, Taksim’e çıkmayan. Çoluk çocuk-yaşlı genç her nesilden insanın bulunduğu bir kalabalıktı. Ayrıca Kaf-fed kusura bakmasın ama bir eylemden çok bir müsamereyi andırıyordu bu anma. Artık gerek yok. |
![]() |