• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam46
Toplam Ziyaret1046193
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.115934.2526
Euro37.625337.7760
Semerkew
Kürtçe derste tarihî adım

Müjdeyi Başbakan Erdoğan verdi: Yeni eğitim sezonunda Kürtçe, seçmeli ders olacak. Erdoğan, dün grup toplantısında, "Yeterli sayıda öğrenci bir araya geldiğinde Kürtçe seçmeli ders olarak alınabilecek." dedi. Bu adımın tarihi olduğuna dikkat çekti.

Haksız değil. Kürtçe, öteden beri tartışma konusu. Seçmeli ders olacağının işaretleri vardı. Ve karar çıktı. Bu, hiç şüphesiz önemli adım. Devlet katmanlarında düne kadar Kürtçenin varlığı tartışılıyordu. TRT'de 24 saat yayın yapan Kürtçe kanaldan sonra, okullarda seçmeli ders olması ileri bir aşama. Bölge insanının taleplerinden biriydi. O karşılanacak.

Herkesin zihnine peş peşe sorular üşüşüyor: Peki nasıl olacak, altyapısı hazır mı? Yeterli sayıda öğretmen bulunabilecek mi? Yaşayan başka diller de seçmeli ders olacak mı? Ayrıntılarını konunun uzmanından öğrendik. Başbakan'ın Kürtçe ders açıklamasından sonra Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'le konuştuk. Bütün soruları ona sorduk. Dinçer, "müfredatın hemen belirleneceğini ve yeni eğitim sezonuna yetişeceğini" söyledi.

Kitapların yetişmesi biraz zor. "İlk yıl bazı sorunlar, bazı aksaklıklar yaşanabilir. Hazırlık gibi olacak..." dedi. Önce ne kadar öğrencinin ders talebinde bulunacağı tespit edilecek. 10-12 kişi, sınıf açılması için yeterli sayı. En ciddi problem öğretmen. Öğrenci sayısına göre öğretmen ihtiyacı belirlenecek. Mardin ve Bingöl'deki üniversitelerle görüşmeler yapılmış. Kürt kökenli Türkçe ve edebiyat öğretmenleri, bu üniversitelerde Kürtçe dalında yüksek lisans yapmaları halinde öğretmen olarak görevlendirilebilecekler.

Dinçer rahat... İlk yılın ardından sistemin oturacağına inanıyor. Hangi lehçeler mi? Bakanlık bütün taleplere açık: Zazaca, Kurmançı... Üstelik yalnızca Kürtçenin lehçeleri de değil, yaşayan diğer diller için de geçerli. Çerkezce, Lazca, Abhazca, Boşnakça dâhil. Bir sınırlama yok.

Kamuoyu yalnızca Kürtçe konusuna yoğunlaştı ama istek olması durumunda toplumda karşılığı olan her dil, her lehçe seçmeli ders olabilecek. Bu, büyük bir zenginlik. Öğretmen sorunu aşılabilirse düne kadar tabu ve hayal olan 'dil sorunu' problem olmaktan çıkacağı gibi zenginliğe dönüşecek.

Eğitimde yenilikler, seçmeli dil dersleriyle sınırlı değil. 4+4+4 reformundan sonra eğitim sistemi büyük oranda değişti zaten. Sıcak tartışma konularından 'Alevilik' de seçmeli ders olacak. Bu ders 'Din Ahlak ve Değerler' başlıklı seçmeli ders grubuyla geliyor. Müfredatı dedelerle birlikte hazırlanacak. İsteğe göre İslam, Hıristiyanlık ve Musevilik de ayrı ders olacak.

Malum, okula başlama yaşı 66 aya indirildi. Bu da 5,5 yaşa tekabül ediyor. Dinçer'e "5,5 yaş, okul için erken değil mi?" diye sorduk. "Hayır" dedi; itirazları "ideolojik tavra" bağladı ve bu konuda ne kadar kararlı olduğunu şu cümlelerle anlattı: "66 ayı dolduran herkes okula başlamak zorunda. Kemal Kılıçdaroğlu'nun torunu 5,5 yaşına girdiyse onu da alacağım. Karşı çıkanlar gidip İngiltere ve Hollanda'yı görsün..."

Ya geçerli mazereti olan olursa? Dinçer, 'hastanelerin psikiyatri kliniklerinden alınacak rapor' dışında herhangi bir belgeye sıcak bakmıyor. Tek haklı mazeret psikiyatri raporu olabilir. Dinçer, '66 ay'dan kesinlikle geri adım atmayacak, uygulamakta çok kararlı.

Gündem Kürtçe seçmeli ders ama Talim Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip'in sunumundan anlıyoruz ki yeni eğitim sisteminde başka radikal değişiklikler de var. Fen, matematik ve yabancı dilin ders sayısı artacak. Mevcut sistemde seçmeli olan 'İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi' dersi, yeni eğitim yılında zorunlu olacak. Demokrasi, mecburi ders...

Geçmiş yıllarda varlığı tartışılan Kürtçenin 'seçmeli ders' haline gelmesi gerçekten Türkiye için 'tarihi bir adım'.

______________________

ZAMAN, 13.06.2012

  
3214 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi