• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam122
Toplam Ziyaret1055810
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.160134.2970
Euro36.689736.8367
Semerkew
YÜZEN MEZARLAR


MEHMET SOYSAL

21 Mayıs 1864...

Ve bahar aylarından bir gün...

Doğup büyüdüğü yerlerden sürülen bir halkın dağlara, sulara gömüldüğü o günlerde “toprakta dağılmak” sözünün anlamını bugün daha iyi anlıyoruz...

“Yurdunu Kaybeden Adam” tarihi asırlar öncesine dayanıyor...

Ve tarihin en büyük sürgününde büyük bir soykırıma uğrayan Kafkasyalılar, yani Çerkezlerin yaşadıklarını ünlü Rus yazar Puşkin şöyle tarif ediyor:

Savaş artığı ‘yüzen mezarlar’ olan gemilerden kaç tanesinin battığı bilinmiyor... Sadece Trabzon sahillerinde 53 bin Çerkez öldü!

*

Ve şairin...

“Kafkas dağlarıdır barut kokar vakitler.

Vakitler ki bir güle hasret vaktin türküsüdür.

Bir sürgünün içinden, bir dağ, bir deniz geçer.

Ve bu sis, bu duman kurda yarar gülüm!” dediği o sancılı günler, bir sürgün filminin karesi gibi kirpiklerimizin arasından geçip gidiyor.

*

 “Karadeniz en çok bize karadır” denilen o kara günlerden 155 yıl sonra hâlâ Akdeniz ve Ege Denizi’nde insanlar sularda boğulmaya devam ediyor...

Bir arada yaşamayı reddeden karanlık güçler, başka ülkelerin topraklarını kanla sulamaya, sulatmaya devam ediyor...

Ya iktidarları halkına ya da halkı iktidarına karşı savaştırarak istediğini elde eden küresel güçlerin neden olduğu bu tablodaki resme bakan var mı?

Ve soğuktan, açlıktan, yaşanan sefalet yüzünden ölen insanların sayıları toplandığında kaç “kayıp şehir” olduğunu bilen var mı?

*

155 yıl öncesinde yaşanan bir sürgünün içinde öyle derin ve acı hikâyeler var ki!

21 Mayıs 1864’teki Büyük Çerkez Sürgünü diye tarihe geçen o günleri Prof. Kemal Karpat şöyle anlatmış:

1859-1879 arasında göçürülen Kafkasyalılar, çoğu Çerkez 2 milyon kişiyi buluyordu. Osmanlı Devleti’ne ulaşan muhacir sayısı ise 1.5 milyon kişiydi...

1915 olaylarını dünya kamuoyuna “soykırım” diye kabullendirmeye çalışan Ermeni diyasporası ve içimizde yaşayan bazılarının haberi yok galiba!

*

91 yaşındaki bir Çerkez 1864 yılındaki büyük sürgünü şöyle anlatmış:

Deniz kenarında yedi yıl boyunca atılmış insan kemikleri vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı...

Çerkezler ve Kafkasyalıların yaşadığı dramı Tolstoy şöyle yazıyor:

Acımasız bir savaştı... Yüzlerce Çerkez köyü ateşe verilmişti. Tarla ve bahçelerini atlara çiğnettik.

*

Bizler “unutarak”, başkaları “hatırlayarak” yaşamayı gelenekselleştirdi...

Şimdi denizlere herkes sevdiği bir şarkıyı söylesin diyorlar...

Ve yurdundan çok uzaklara düşmüş, dağların eteklerinde ölmüş, denizlerde yitip giden yüzen mezarların sayısını insanoğlu unutmadan bir daha hatırlaması için...
HÜRRİYET/ 3 AĞUSTOS-2019

  
1473 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi