• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam157
Toplam Ziyaret1119381
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.666238.8212
Euro43.398443.5723
Semerkew
Erhan Hapae
erhanhapae@gmail.com
24 Nisan / 29 Nisan Kayseri Mitingi (Ermeniler / Çerkesler)
26/04/2012

İki bahtsız halk. Uğraşıp duruyorlar, uğradıkları tarihsel zulmü bütün insanlığa anlatmak için. Ermeniler, Anadolu’nun esas sahipleri olmalarına rağmen, TEHCİR sonrası kılıç artıklarının sıkıştırıldıkları dünyanın en yoksul coğrafyasında bir hayat kurmaya çalışıyorlar yeniden. Diaspora, umulmadık diplomatik başarılara imza atıyor. Birçok önemli ülkenin parlamentosu 1915 tehcirini soykırım olarak kabul etmiş durumda. Türkiye yöneticilerini çıldırtmak dışında ne işe yaradığını henüz bilmiyorsak da bir muhalefet şekli olarak saygıdeğer. 80’li yıllarda Türk diplomatlara karşı yapılan silahlı katliamlardan vaz geçmiş durumdalar çünkü.

Çerkesler ise daha yeni başladılar bu işe.

Dün akşam 19.15 te Taksim de, 24 Nisan olaylarının 97. Yılını andı Ermeniler ve Ermeni dostları. Bu anma 3 yıldan beri yapılıyormuş, ben ilk defa katıldım. Herhalde bir üç bin kişi vardı ‘Sular İdaresi’ duvarının önünde. 1977 1 Mayıs’ındaki o ünlü DUVAR. Sessizce oturup Ermeni ağıtları dinledi gelenler/dinledik. 24 Nisan 1915 gecesi gözaltına alınıp Çankırı’ya götürülen ve kendilerinden bir daha hiçbir şekilde haber alınamayan 250 Ermeni aydınından onbeş-yirmisinin posterleri vardı ellerinde. Çok kısa bir açıklama ile saat 20.00 de sona erdirildi bu anma.

Bu süre içinde Tekbir getiren sağcı bir grup ile Kızıl bayraklarında KHK (Komünist Halkın Kurtuluşu) yazan bir gurup, bir saat boyunca protesto etti, anma programına katılanları. Hayret etmiyorum artık.

İmdat Kip, ‘Putin Geri Geldi’ başlıklı yazısında; Ubıh dilinin katili Rusya’dır ama cenazesi Türkiye’de kaldırıldı dedi, Türkiye de bunu unutmasın. 29 Nisan Kayseri Mitingi Türkiye’nin bu anlamdaki sorumluluğunu hatırlatmak içindir birazda. Çerkeslerin bahtsızlığı, bir zalimden kaçınca özgürlüğe kavuşacağız sanmaları belki. Kavuşmadılar. O zamanın ruhu özgürlüklerle ilgili değildi elbet, esas olan can kurtarmaktı anlıyoruz ama bir şans olup bir özgürlüğe uçabilirlerdi. Olmadı.

Geldikleri ülke kendi halklarına da pek öyle özgürlükler tanıyan bir yer değildi. O kadar değildi ki, Çerkesler Osmanlıya geldikten tam 50 yıl sonra Ermenileri soykırıma uğrattılar, 73 yıl sonra Rumları sürdüler. Türkiyeli Çerkeslerin 1915 yılında ne düşündüklerini merak ederim. Kendi başlarına elli yıl önce gelmiş olan ‘BüyükFelaket’, yeni komşularının başına geliyorken yani.

Osmanlı’da, Çerkesler açısından yine de çok korkunç değildi durum, yahut biz öyle biliyoruz. Osmanlı dönemi boyunca, Çerkes kalmayı bir şekilde başarabildiler. Cumhuriyet’in son altmış yıllık dönemi ise dil ve kültürün katili oldu. İmdat Kip’in hatırlattığı sorumluluk tam da bu. ÇHİ nin mitingleri bu sorumluluğu hatırlatıyor bir bakıma ve bu bakımdan önemli. Esas hesaplaşma Rusya ile olacak elbet ama TC nin de çok kusuru oldu. Düzeltin şimdi demek isteniyor. Ülkenin işgalden kurtulup ayakta kalmasına çok yardımımız oldu ama bizlerin Çerkes kalması bu zihniyet devam ederse mümkün olamayacak. Bir ihmal filan değil bu, bir yasaklar silsilesi.

Türkiye ayıp etti. Türk halkı değil ayıp eden, yönetenler.

Bugün Çerkesler çeşitli görüş ayrılıklarıyla bu mitingi destekleyip desteklememeyi tartışıyorlar. Tartışmaya devam edebilirler, etsinler daha sonra ama ‘Çerkes kalabilmemiz için gerekli şartları talep ediyoruz’ demek bütün Çerkesleri ilgilendirir herhalde. Mademki hepimizin devleti, görevi bizi memnun etmek değil mi? Yoksa başkalarının devleti mi? Bu talebi bütün Çerkeslerin amasız/fakatsız dile getirmesi gerekir.

Kayseri,Çerkeslerin yoğun yaşadığı ve diğer bölgelere göre dilini ve kültürünü görece daha iyi korumuş olanların yaşadığı bir şehir. Çerkesler için çok değerli bir şehir bu anlamda. Bu mitingin önemi burada.

Bu şehre yakışır bir ses çıkaralım hep beraber.

CARI.



4221 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Veda Gibi… - 27/11/2012
Çerkes dünyası ile ilgili, bütün kurum ve örgütlere eşit mesafede, bilgi ve düşünce üretmeye yönelik bir uğraşın içine girmeye çalışacağız. Bugüne kadar üretilmiş bilgi ve birikimimize saygı duyarak tabiî.
Dünya Çerkes Birliği Kongresi - 31/10/2012
Türkiye Çerkeslerini temsilen oraya katılan delegelerimiz 12 yıldır ne hissediyorlar bu konuda. Her iki senede bir Nalçik’e gidip Putin’in tayin ettiği adaya oy verip geri dönen arkadaşlarımız, içlerine sindirebiliyorlar mı bu durumu.
TARAF’ta İSYAN - 17/10/2012
Mesele AK Parti’den umut kesenlerle, hala umut besleyenler arasında. Tabi bu umut besleme; Kürt meselesinin çözümü ile ilgili. Bir barış umudu hala var mı, yoksa Sayın Erdoğan’ın tek adam hali nedeniyle mesele, bilinmez bir ‘ati’ye mi bırakıldı?
Türkler Ayrılmalı / Ruslar da... - 05/09/2012
Türkler artık unutsun Muhteşem Süleyman’ı, Orta-Asyalı göçebeler Galata’ya tutunmuş, altına metro inşa ediyorlarsa daha ne olsun? Az şey mi?
Şire / Lheğunuğe - 24/07/2012
Örgüte girip hücre dersleri aldığımız dönemde bile ‘Bebek Halk Komiserliğini’ talep ettiğimi düşününce, ezik halkların bahtsız hikayelerini dinlemeye ne kadar uzak durma niyetim olduğu açık. Reddedilmişti tabii...
Masumiyet - 20/06/2012
Çerkeslerin meselesi uluslararası desteğe muhtaç, bu bir ön kabul (en azından benim için). Uluslararası ilgi, sadece masumlara yönelik diye düşünüyorum ben. Mazlum olmak yetmiyor.
Çerkesya’nın Düzeni (2) - 14/06/2012
Putin’in istediği şey belli. Kaberdey-Balkar’ı Çeçenya’ya çevirmek. Onun için rahat olur ama Çerkesler için ne olur? Ben size söyleyeyim; felaket olur.
Tehdit ! - 04/06/2012
Türkiye’nin ne yapacağını merak ediyoruz şimdi. Şöyle bir şey diyebilecek mi acaba; “Benim topraklarımda benim vatandaşlarımı tehdit mi ediyorsun sen? Kendine gel, burası Çeçenistan değil.” Yoksa, “Bana ne, yesinler birbirlerini mi” diyecek.
21 Mayıs / Uludere - 26/05/2012
Beşiktaş’ta eski dostlarla buluştuk, Taksim’e çıkmayan. Çoluk çocuk-yaşlı genç her nesilden insanın bulunduğu bir kalabalıktı. Ayrıca Kaf-fed kusura bakmasın ama bir eylemden çok bir müsamereyi andırıyordu bu anma. Artık gerek yok.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi