• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam203
Toplam Ziyaret1146189
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar40.060240.2208
Euro46.808746.9963
Semerkew
Murat Cenbey
muratcenbey64@gmail.com
Gezi Parkında Çerkesler Oyuna mı Geldi?
30/06/2013

Gezi Parkındaki ağaçların kesimine engel olmak için biriken gençlere polisin hiç yoktan vahşice saldırması sonucu, herhangi bir parti ya da ideolojinin çağrısı olmadan, lideri olmadan, sözcüsü olmadan yüzbinlerce insan Taksime akın etti 31 Mayıs 2013 Cuma günü. Sonrası bir karmaşa oldu tam anlamıyla. Bunu fırsat bilen Ulusalcılar, Sol örgütler, CHP,... hepsi sahiplenmeya çalıştılar bu eylemi. Gezi parkına biriken gençler bir taraftan polisin vahşi ve insanlıktan uzak şiddetine karşı direnirken, bir taraftan da diğer grupların eylemi sahiplenip başka bir mecraya çekmelerine karşı mücadele ettiler. Ulusalcıların “Mustafa Kemal,in askerleriyiz” sloganına karşı, “biz kimsenin askeri değiliz, biz halkız” dediler.

Hükümet ise olayın şokunu atlatamadan art arda çelişkili açıklamalar yapmaya başladı. Önce başbakan “hayır oraya avm yapacağız” dedi, sonra vazgeçtik dedi , toplumu gerecek açıklamalar yaptı filan.

Aslında ilk günkü (31.5.2013 Cuma günü) polisin yaptığı vahşi şiddet sonrasında çıkıp kusura bakmayın deyip bir kaç polis müdürünü görevden alsa belki de bunlar olmayacaktı ama başbakanın “ben en büyüğüm” egosu ve kibiri yüzünden son derece kötü yönetilen kriz büyüdü de büyüdü, dünya gündemine oturdu.

Sonra da hükümet ve hükümet yanlıları bir can simidi bularak bütün güçleri ile buna sarıldılar. Faiz lobisi, dış güçlerin oyunu bu diye. (Esad rejimi de ülkesinde olanlar için dış güçlerin oyunu diyor zaten, başı sıkışan herkes olayı dış güçlere atıyor.)

Sapla samanın karıştığı bu ortamda Çerkesler de meydana çıktı, Taksim anıtına Çerkes ve Abhaz bayrakları astılar ve bundan sonra kıyamet koptu.

Sonra tartışmalar başladı, bir kısım Çerkes grupları bu eylemi desteklerken, bir kısım Çerkesler ise bu eylemi AKP’yi devirmek isteyen dış güçlerin ve ulusalcıların oyunu bahanesiyle eyleme katılan Çerkeslerin oyuna geldiklerini iddia ederek karşı çıktılar. Hatta eyleme katılan Çerkeslere “ne işiniz var ulusalcıların yanında” diyerek karşı çıktılar. Aslında bu grup eyleme katılan sadece Çerkeslere değil, çevrecilere, Kürtlere, solculara herkese karşı çıktılar. Onlara göre bunların hepsi AKP’yi devirmek isteyen dış güçlerin ve ulusalcıların oyunuydu ve tam tersine AKP’ye destek verilmeliydi, çünkü AKP ülkeyi demokratikleştiriyordu ve biz Çerkesler de onların sayesinde özgürlüğümüze kavuşacaktık.

AKP’nin geçmiş perfonmansına bakılırsa ülkenin demokratikleşmesi, askeri vesayete karşı verilen mücadele, halka hizmet alanlarında başarılı olduğu yadsınamaz elbette (Bunları gerçekten istediği için değil de küresel sermayenin talepleri doğrultusunda yapmak zorunda kaldığını daha önceki yazılarımda paylaşmıştım).Ve elbette bunları yaparken desteklemek de doğru bir davranıştı.

Ancak, bugün AKP’nin geldiği nokta, hiç de özgürlükçü bir nokta olmayıp, tam tersine son derece baskıcı, halkın taleplerine şiddet ile yanıt veren, insanların yaşam tarzına müdahele eden, bir kadeh alkol alanı dahi alkolik ilan edecek kadar faşizan yöntemleri savunan, kendine karşı gelişen her muhalefeti tipik bir diktatör tavrı ile dış güçlerin oyunu ilan ederek şiddetle  karşılık veren, olaylarda öldürülen gencecik çocuklardan dolayı üzüntü duymak yerine onlar hakkında olmadık iftiralar atan tipik bir baskıcı ulus devlet modelidir.

Eyleme katılan Çerkeslere “ulusalcıların oyununa geldiniz” diyen Çerkeslere sormak isterim.

İçlerinde benim de olduğum bir sürü eylemci, zamanında AKP, askeri vesayete karşı mücadele ederken ya da başörtüsü yasaklarına karşı çıkarken, biz AKP’lilerin oyununa mı geliyorduk ki, şimdi ulusalcıların oyununa geldiğimizi söylüyorsunuz?

Zamanında Kürtlere yapılan katliamlara karşı çıkarken, Kürtçümüydük ki şimdi bu eylemlere katılırken yanımızda ulusalcılar var diye ulusalcı  olduk.

Evet, eyleme katılanların çoğunluğu yaşam tarzı endişesi taşıyan orta sınıf beyaz Türklerdi, Evet, bu insanlar zamanında Kürtlere, ya da İslamcılara yapılan haksızlıklara karşı çıkmamışlardı, ancak geçmişteki bu tavırları onlara bugün uygulanan şiddeti meşru kılar mı?

Daha ortada hiç bir şey yok iken polisin aniden saldırıp vahşi bir şiddet uygulamasının bir mazereti olabilir mi? Bu şiddeti bizzat yaşayan birisi olarak soruyorum, bırakın Çerkesliği, bunu savunmak insanlığa sığar mı?

Başbakanın insanların yaşam tarzına müdahele ettiğini görmüyormusunuz? Alkol yasakları, kürtaj cinayettir rezaleti v.b.

Bunları savunuyormusunuz ?

Size samimi bir soru sormak istiyorum dindar ve AKP taraftarı değerli arkadaşlarım, olma ihtimali yok ama diyelimki ulusalcılar iktidarı ele geçirdi. Bir gece bir kanun çıkarıp, içkili yerlere 100 metre mesafedeki camileri kapatacağım deyip, 2 rekat namaz kılan herkesi yobaz ilan etse ne düşünürsünüz?

Bunu kabul eder misiniz?

Elbette Gezi parkı olaylarını kullanmak isteyen dış güçler, ulusalcılar v.b. vardır,

Elbette bu ülkede faiz lobisi vardır ve bu olayları kullanmak istemiştir.

Ama siz bu yapılan haksızlıkları kabul edebiliyor musunuz, vicdanınız bunu kabul ediyor mu?

Ulusalcıların Türk bayrağı ve Atatürk posterleri ile meydanlara çıkmasını eleştiren ve Çerkeslerin oyuna geldiğini iddia eden ve de AKP’nin desteklenmesini söyleyen değerli Çerkes kardeşlerim!

AKP hükümetinin  sol örgüt flamalarından temizledik diye öğündüğü AKM binasına Atatürk posteri ve Türk bayrağı astığını gördünüz mü acaba? Ya da bu konuda söyleyecek bir sözünüz var mı?

Hatta daha da kötüsü başbakan yaptığı mitinglerde herkesi Türk bayrağını ve 3 hilalli bayrakları alıp gelmelerini, evlerine asmalarını istedi, duydunuz mu?

En son Başbakan kesin bir dille anadilde eğitime izin vermeyeceklerini ifade etti, duydunuzmu? Niye sesiniz çıkmıyor?

Aynı ulusalcılar gibi, AKP’nin de ulus devlet modelini savunan, ırk üstünlüğünün yanında bir de mezhep üstünlüğünü savunan, diğerlerine tahammül edemeyen, ırkçı, faşist, ulusalcı bir parti olduğunu görmüyor musunuz?

Ulusalcılara Kemalist sol diyordunuz ya, AKP’de oldu bir Kemalist sağ parti, görmüyor musunuz?

Bir ülkenin etnisite meselesi, ülkenin demokratikleşmesi ile ilgilidir. Ülke ne kadar demokratikleşirse, etsisite meslesinde çözüm umudu artar. Gezi parkı olaylarındaki hükümetin tavrı bırakalım demokratikleşmeyi, tam tersine ülkedeki özgürlükleri kısıtlayan faşist bir yönetime doğru gitmektir ve Çerkeslerin de elbette bu rahatsızlıklarını dile getirme hakkı vardır.

Bu eyleme katılan Çerkesleri, ulusalcıların oyununa geliyorsunuz diye eleştirmek ve Çerkes kimliği meselesini AKP’nin çözebileceğini söylemek bugünkü manzarada mümkün değildir. Bunu iddia eden arkadaşlarımız maalesef AKP taraftarlıklarını Çerkes mücadelesinin arkasına saklamaktadır.

AKP’li, ya da CHP’li olmak bir suç değildir, demokratik bir haktır. Ancak Çerkes kimliği için mücadele ettiğini iddia edip, bugün buna en uygun parti AKP’dir demek, ya gerçeği görememektir, ya da AKP taraftarlığını Çerkes mücadelesinin arkasında gizlemeye çalışanların riyakarlığı ve ikiyüzlülüğüdür.

Bugün AKP’nin, çok eleştirilen ulusalcılardan farkı kalmamıştır, ulusalcılar ne kadar ırkçı, başkalarının yaşam tarzına müdahele eden faşist bir parti ise, AKP de o kadar mezhepçi, başkalarının yaşam tarzına müdahele eden faşist bir partidir.

Biz Çerkeslere düşen görev, Çerkeslik kimliği mücadelesi kılıfıyla belirli bir parti ya da görüşün taraftarlığını yapmak değil, ülkenin demokratikleşmesi için atılan her türlü adımı desteklemek, ülkede yapılan her türlü anti demokratik uygulamaya da karşı çıkmaktır. Kendi taraf olduğu parti ya da görüşün yaptığı anti demokratik uygulamalara karşı çıkmayıp, ne olursa olsun onu savunmak, az gelişmiş insan psikolojisidir. Bugün Gezi parkı olaylarında AKP hükümetinin uyguladığı faşist şiddeti türlü bahanelerle savunmak, bırakalım Çerkesliği, Müslümanlığı, insanlığa sığmaz.

Çerkesler zamanında İslamcılara ya da Kürtlere yapılan haksızlıklara karşı çıkarken, İslamcı ya da Kürtçü değildi. Bu ülkenin demokratikleşmesi için destek verdi ve nihayetinde ülke demokratikleşme konusunda adımlar attı. Bugün Çerkesler hükümetin uyguladığı faşist baskıya karşı çıkarken de ulusalcı değiller, ülkenin demokratikleşmesi için mücadele ediyorlar.

Çerkeslerin tavrı bir parti ya da görüşü desteklemek değil, ülkenin demokratikleşmesi için atılan her adımı, kim atarsa atsın, ister AKP, ister CHP, ister Kürtler desteklemek; ülkedeki her türlü anti demokratik uygulamaya, her türlü faşizan baskıya kim yaparsa yapsın, ister AKP, ister CHP, ister Kürtler karşı çıkmaktır.

AKP nin bugüne kadar atmak zorunda kaldığı demokratik adımları desteklemişken , bugün  onun uyguladığı faşizan baskılara ses çıkarmamanın Çerkeslik mücadelesi ile ilgisi olmayıp , kendi siyasal görüşlerini ve hayat tarzını topluma dayatma isteğini Çerkes kimliği mücadelesinin arkasına gizlemek demektir, bu riyakarca ve ikiyüzlü bir biçimde oynanan bir oyundur.

Tam tersine Çerkeslerin ulusalcıların oyununa geldiğini iddia edenler (ki bu da doğrudur) maalesef onlar da bu oyuna alet olmaktadırlar.

Tarihten dersi sadece ulusalcı kanatta yer alan Çerkesler değil, bu arkadaşlarımızın da çıkarması gerekir.



2241 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Düzenin Bekçisi Çerkesler - 20/07/2013
Maalesef Gezi olayları da gösterdi ki Çerkesler yine koruma olmaktan kurtulamadılar. AKP’yi Çerkeslik adına, özgürlük adına desteklediklerini iddia eden bu Çerkesler körü körüne bu katliamları yapan AKP’ye karşı tavır almak yerine sahip çıktılar.
CHP Milletvekili Engin Özkoç’a Cevaptır! - 31/05/2013
Anadolu’ya göç eden Çerkesler’e, Anadolu halkları kapılarını açmış ancak ne Osmanlı, ne de Cumhuriyeti kucak açmamış; tam tersine bizi Kürtler’e ve Ermeniler’e karşı kullanmışlardır. Bu ihaneti yapanlar da en başta sizin üyesi olduğunuz CHP’dir.
Açılım Ve TC Çerkesleri Üzerine - 13/05/2013
Mevcut duruma baktığınızda bu süreci sürdüren ve yeni anayasayı yapacak olan İslamcılar ve Kürtler. Biz Çerkesler ise 6 milyon olmakla övünmekle birlikte istatistiklerde “diğerleri” kaleminde yer almaktan öte gidemiyoruz. Bu kafayla gidemeyeceğiz de.
ÇHİ Beyaz Çerkeslerin AKP’si mi? - 20/03/2013
Daha önce 1970’lerdeki sol gençlik muhalefeti sırasında “komünizm geliyor, eyvah” diyerek ülkedeki her türlü muhalefeti ezen bir askeri darbe yapmışlardı; şimdi de “eyvah şeriat gelecek, ülke bölünecek” korkusu yaymaya başladılar tüm güçleriyle.
Açılım, Çerkesler ve Kemalistlerin Korkusu - 03/03/2013
Aranızda psikolog yada psikolojiye ilgi duyanlar bilir, öfkenin temelinde korku vardır, öfke, korkunun dışa vurumudur. Peki bu Kemalistler neden korkuyor acaba?
Değişen Ortadoğu Dengeleri ve Çerkesler - 27/01/2013
Küresel sermaye ve kapitalizmin bizleri tanıması, bizleri pazar olarak görebilmesi için, ilk önce bizim bir ulus olduğumuzu fark etmemiz, bunun için mücadele etmemiz ve belki de bedel ödememiz gerekecek.
Türkiye’de Neler Oluyor? - 17/12/2012
Anavatanımızdan zorla sürgüne yollandığı halde buna yıllarca “gönüllü göç” diyen büyüklerimizden sonra, bugün meydanlarda “bu bir soykırımdır” diyebilir hale geldik.
Cumhuriyet Bayramı ve Çerkesler - 10/11/2012
Hala ilköğretim okullarında 6–7 yaşında çocuklara her sabah zorla “Ne mutlu Türküm, varlığım Türk varlığına armağan olsun” dedirtiyorsunuz. Siz sabahları “Ne mutlu Almanım diyene” demek ister misiniz acaba?
Çerkeslerin Siyasal Örgütlenmeleri ve Eylemlilik - 21/09/2012
Sadece ÇHİ değil, tüm gruplar -ki buna dernekler de dahil- bu tür eylemlilikler düzenleyip toplumda dikkat çekebilmeli, etki bırakabilmeli ve mesajlar verebilmelidir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi