• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam28
Toplam Ziyaret985432
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Semerkew
Aydın Candemir
aydincandemir@gmail.com
Andımız Türkiye’ye Ne Kazandırdı?
24/10/2013

80 yıldır okutulan ‘andımız’ nihayet kaldırıldı. Bu vesileyle, andımıza kimlerin niçin sahip çıktıklarını da öğrenmiş olduk.

Türkçü faşistler ve ulusalcılar iktidara geldikleri ilk gün ‘andı’ tekrar yürürlüğe koyacaklarını ilan ederek ve yürütmeyi durdurmak için Danıştaya müracaat ederek kendilerini deşifre etmiş oldular.

Hatta bu da yetmedi, Cumhuriyet Bayramında meydanlarda ‘Andımızı’ okuyacaklarını ilan ederek ne kadar pervasız oldukları gösterdiler.

Evet, onların sistemden aldıkları güçle pervasız davranışlarına yabancı değildik ama bu vesileyle diğer halkların etnik kimliklerine karşı ne kadar saygısız olduklarını da öğrenmiş olduk.

Belli bir ırkı yüceltici, ötekileştirici, dayatmacı bir anlayışın ürünü olan ‘and’ Türk etnisitesinden gelmeyen çocukların ruhunda bir eziklik oluşturmaktaydı. Bu tür politikalar yüzünden olsa gerek, kendi soyunu inkâr edenlere sizler de rastlamışsınızdır. Halbuki soyunu inkar eden insan toplum için en tehlikeli olanıdır. Çünkü soyunu inkar edene 'soysuz' denmez mi?

‘Andımız’ söylenmeyince milli duygularımızın zayıflayacağını, dolayısıyla uluslararası müsabakalarda bile başarısız olacağımızı vurgulayan saçma sapan yazılar okuyoruz.

Sabahın köründe okula gelen çocuklar, dondurucu soğuklarda bile sınıflara alınmıyordu. Buz gibi havalarda ‘andımız’ töreni için dışarıda titreyerek beklemek zorunda bırakılıyorlardı. Artık çocuklar soğukta beklemeden, ‘rahat- hazır ol’ komutlarını duymadan sıcak sınıflarına giriyorlar. İlkokul çocuklarının şimdi daha mutlu olduklarını düşünüyorum.

Elbette ‘andımızda’ herkesin onaylayacağı güzel sözler de vardı. Çocuğunun doğru ve çalışkan olmasını ,büyüklerini saymasını, küçüklerini korumasını, yurdunu, milletini sevmesini kim istemez? Ama eğri oturup doğru konuşalım, bu eğitimi bu şekilde vermeye çalışmak çocuklarda olumlu davranış değişikliğine yol açabilir mi?

Türkiye’de büyüklere istenildiği gibi saygı duyulduğuna inanıyor musunuz?

‘Andımızın’, yalan söylettiği çocukların, çalışkanlığına, dürüstlüğüne bir etkisi olduğuna inanıyor musunuz?

Türklük, doğruluk, çalışkanlık, saygı, yurt ve Atatürk sevgisi böyle mi kazandırılır? Hem zaten adı üzerinde Atatürk Türklerin atası demek, bir milletin atasını sevmesi gerekiyorsa, Çerkesler Türk olmadığına göre, sevmeleri gereken atalarını elbette ki Türkiye'de değil, Kafkasya'da bulacaklardır.

‘Andımızın’ söyletilmediği ülkelerde büyüklere saygı yok mu?

Oradaki çocuklarda vatan sevgisi daha mı az?

Onlar daha mı tembel ve sahtekârlar?

Milliyetçi, ulusalcı kesimler andın kaldırılmasına şiddetle itiraz ediyorlar. ‘Andın’ çocuklara Türklük bilinci ve Atatürk sevgisi kazandırdığını iddia ediyorlar. Hatta bu ‘andın’ herkesi Türklük potasında eriteceğini düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Fakat ne Kürtler Türk oldu; ne de herkes Kemalist ve ulusalcı…

Memleketi soyup soğana çevirenler de, dağdaki PKK’ lılar da, Apo da çocukluklarında hançereleri yırtılırcasına ‘Türk’üm, doğruyum, çalışkanım!’ diye yıllarca bağırmadı mı?

Bizim Türklerle, etnik kimliğimizi inkar etmedikleri, kültürel ve demokratik haklarımıza karşı çıkmadıkları sürece hiç bir sorunumuz olmaz. Türklerle beraber yaşıyoruz. Onlarla komşuyuz, dostuz, arkadaşız. Faşist olmayan Türkler Anadolu kültürünün gereği hoşgörülüdür, diğer kültürlere saygılıdırlar. Bizler sadece, faşist, dayatmacı, benim gibi düşünmeli, etnik kimliğinizi inkar etmelisiniz diyen ulusalcı ve ırkçı Türklerden rahatsız oluruz.

İyi bildiğimden söylüyorum, Almanya’da okul bahçelerinde bayrak direği bile yoktur. Hiç bir sınıfta bayrak göremezsiniz ama Almanlarda vatan, millet, bayrak sevgisinin bizlerden fazla olduğunu görünce şaşırmadım diyemem.

Bizdeki bazı ‘and’ sevdacıları Amerika’da da ant söyletildiğini hatırlatıyorlar. Okuduysanız ABD’de okutulan andın ötekileştirici, ırk endeksli bir söylemden ziyade, birleştirici ve bütünleştirici olduğunu görürsünüz. Ben şahsen antların her türlüsüne karşıyım. İster milli, ister manevi olsun…

Belli bir entisiteye mensup olmak insanlara ne mutluluk, ne de artı değer kazandırır. Mutluluğun yolu insanlıktır, adalettir, hoşgörüdür, sevgidir, saygıdır; memleketin kaynaklarının adil bölüşümüdür.

Adam kayırmanın , torpilin, rüşvetin olmadığı, gelir dağılımının adil olduğu ülkelerde yaşayanların daha mutlu olduklarını dünya alem biliyor. Dünya artık küçüldü. En mutlu insanların hangi ülkelerde yaşadıklarını hepimiz biliyoruz.

80 yıldır Kürt, Arap, Çerkes, Gürcü, Boşnak, Arnavut, Roman çocuklarını ‘Türküm’ diye bağırtmakla kimin eline ne geçti?

Bulgaristan’da, Irak’ta, Almanya’da Türk çocuklarına buna benzer bir ‘andın’ söyletilmesine gönlünüz razı olur mu?

Halkın yüzde yüzünün bile mutabık kaldığı ‘antları’ papağan gibi söyletmenin günümüz eğitim anlayışına ters düştüğünü söylemeye bile gerek yok.

Bu vesileyle ‘Andımızı’ kaldıranlara, bu konuda kamuoyu oluşturanlara Çerkes Halkı adına teşekkür ediyor, içinde TRT ÇERKES ve ÇERKES KÜLTÜR MERKEZLERİNİN de yer alacağı yeni demokrasi paketini sabırsızlıkla beklediğimizi ilgililere duyuruyoruz.

 



3788 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Çoğulcu Demokrasi Hareketi Başarılı Olabilir mi? - 05/07/2014
Şehirlerde yaşayan duyarlı hemşerilerimiz Kafkas Dernekleri yoluyla tükenişe karşı koymuş, asimilasyona karşı canla başla mücadele etmiştir. Kültürel faaliyetlerle halkımıza kimlik bilinci kazandırılmaya çalışılmıştır.
Seçimler ve Çerkesler - 12/03/2014
Başbakanlık makamına gelen biri sıkıysa “Ben Gürcü kökenliyim veya Çerkes kökenliyim” desin bakalım. Avrupa ülkelerindeki Türk milletvekilinden, belediye başkanından gurur duyan TC ünvanlı gençlerimiz sosyal medya üzerinden saldırıya geçerler.
Var Olma Mücadelemiz Devam Edecek! - 09/01/2014
Haydi hep birlikte zoru değiştirmeye talip olalım. Sorumluluğu belirli insanlara yıkmayalım. Kısır çekişmeleri bırakalım. Umutsuzluğa ise hiç kapılmayalım. Bizim yapamadığımızı yapanlara kara çalmayalım.
Ulusalcılar ve Çerkesler - 27/07/2013
Özellikle ulusalcılara destek veren Çerkesleri anlamak gerçekten zor. Çerkeslerin ne çıkarı olacak söyleseler de, biz de sesimizi kessek.
“Arnavutum”, “Çerkesim”, “Boşnakım” Demek Suç mu? - 26/02/2013
Türklük kadar diğer soylar da şereflidir. Sen Türk olmaktan nasıl gurur duyuyorsan, öteki de aynı şekilde kendi soyundan gurur duyamaz mı?
Dilimiz Konusunda Özeleştiri - 21/01/2013
Oynamaya gelince gençlerimizin maşallahı var. Bu konuda atalarını bile geçmiş durumdalar. Ama dile gelince hiç hevesleri yok. Evet büyükler olarak bizler suçluyuz. Ama yo onların gayretsizliği? Haftada ya da ayda üç-beş kelime öğrenmek çok mu zor?
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi