![]()
Ali İhsan Aksamaz
aksamaz@gmail.com
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -1
16/06/2025 Ön açıklama Gerek (1877-78) Osmanlı- Rus Harbi, gerekse Birinci Cihan Harbi sırasında diğer Müslüman ahali gibi Lazlar da canlarını düşman zulmünden kurtarmak maksadıyla yerlerini, yurtlarını, evlerini, topraklarını, mallarını terk etmek ve Türkiye’nin daha güvenli bölgelerine göç etmek zorunda kaldı; trajediler yaşandı. Lazca olarak vaktizamanında Sovyet dilbilimciler tarafından Gürcü Alfabesiyle kayıt altına alınan bu tanıklıkları önce Lazca, olarak Latin Alfabesine çevriyazı olarak aktardım. Daha sonra da Türkçeye tercüme ettim. Bu tanıklıklar dizi hâlinde yayınlanacak. Her tanıklık metninin sonunda, tanıklığını anlatan kişi ile o tanıklık metninin hangi kitapta, ne zaman, kim tarafından yayınlandığını belirttim. Ümit ederim, bu tanıklıklar dizisi hem bu konuyu merak edenlere ve hem de araştırmacılara katkı sağlar. Ali İhsan Aksamaz ******* Ben esasen Batumlu’yum. Babam Çerkes. Annem Fındıklı’dan. Ben henüz altı aylık bir bebekken annem vefat etmiş. Küçük yaşta öksüz kalmışım. Üç yaşımdayken de babam vefat etmiş. Babam vefat etmeden hemen önce, “Yakın zamanda buralarda muharebe olacak, ayak altında kalıp zarar görürsünüz,” diyerek, beni anneannemle beraber [ბათუმი]/Batum’dan [ვიწე]/ Fındıklı’ya göndermiş. Çarlık Rusyası ile Osmanlı Devleti arasında çıkan harpte Batum’da da muharebe olmuş. O hengâmede ben Fındıklı’da kalmışım. Babam Batum’daymış. Muharebe bitince babam bir ara Fındıklı’ya gelmiş. Gel kör ki ben o zaman çok küçük olduğum için babamı tam olarak hatırlayamıyorum. Anneannem, “Ben Batum’a önceden gideyim sonra sizi de aldıracağım”, demiş. Ne var ki Anneannem Batum’a gittikten kısa bir süre sonra babam vefat etmiş. Babam vefat ettikten sonra ben yine Fındıklı’da kalmışım. Babamın evi Batum’daki [ნურიეში ბაზარი] / Nuriye Pazarı semtindeymiş. Babam vefat edip ben de kimsesiz kalınca oradaki evini başkaları sahiplenmiş. Her şeyi de kaybolup gitmiş. Ben Fındıklı’da dayımın yanında yetim büyüdüm. 14 yaşıma kadar dayımın yanında kaldım. Daha sonra onun yanından ayrıldım. [ხოფა] / Hopa’ya gittim. Hopa’da bir ağanın yanında işe girdim. Ağanın hanımı, sanki öz annemmiş gibi beni gözetiyordu. Kendi çocuklarından ayrı tutmuyordu. Çocuklarıyla öz kardeş gibi büyüdüm. Aradan yıllar geçti. 20 yaşıma geldim. O sıralarda Yunanlılar Türklerle muharebe yapıyordu. Seferberlik ilân oldu. Yanında çalıştığım ağanın iki oğlunu da silâh altına aldılar. Muharebeye gireceklerdi. Bu çocuklar çok çıtkırıldımdı. Onlardan birinin yerine askere ben gittim. Muharebeye gittim. Onların yerine askere gittiğim için daha sonra beni evlendirmek istediler. Evlendirdiler de… Evlendikten sonra Hopa’da ağanın yanında kalmak istemedim. Eşimin Fındıklı’daki evine gidip yerleştik. 4- 5 yıl orada kaldık. O sırada ben üç yıl boyunca [ანაკლია] / Anaklia, [ფოთი] / Poti ve [ოჩამჩირე]/ Oçamçire’de sandalcılık yaptım. Daha sonra Fındıklı’ya döndüm. Hep eşimin evinde yaşamaktan artık utanıyordum. Kalktım tek başıma Batum’a geldim. Ailemi Fındıklı’da ailesiyle bıraktım. Batum’a yakın [მახო] / Maho’da Fındıklılı komşular vardı. “Bir onların yanına çıkayım,” dedim. Öyle de yaptım. Bir gün Batum’dan Maho’ya çıktım. Oralarda verimli araziler vardı. Orayı beğendim. Maho’ya önceden yerleşmiş Fındıklılı komşular, “Eşini de Fındıklı’dan al getir. Buraya yerleşin. Buralar çok iyi,” dediler. Hemen Fındıklı’ya döndüm. Eşimi ve çocuğumu alıp tekrar Maho’ya gittim; yerleştim. Salih adlı bir zat vardı. Ondan icarla bir arazi tuttum. 7- 8 yıl boyunca orada kaldım. Ekip biçtim. Şükrü Efendi dedikleri bir zat vardı. Durduk yere bana düşman oldu. “Burada sana arazi ekip biçtirmem, buradan çekip git!” diyordu. Ben de kendisine şöyle dedim: “Çalıştığımın, benim olan şeylerin karşılığını ver, ben de gideyim!” İki yıl boyunca kendisiyle her Allah’ın günü böyle cedelleşip durduk. Bir gün artık dayanamayıp yemin ettim: “Bu Maho’da artık icarla yaşamam!” Daha sonra Halkoğlu Salih adlı zat bana şöyle dedi: “Seni buradan bir yere bırakmam. Arazi istiyorsan, ben vereceğim!” İşte bu araziyi verdi. Sonra çalıştım çabaladım bir ev yaptım. Adamın arazisinin parasını da ödedim. Böylece buraya yerleşmiş oldum. Derken seferberlik ilân edildi. Biz de buralarda duramadık. Türkiye’ye, Fındıklı’ya döndük. Üç ay boyunca kaynımın yanında kaldık. Bize baktılar. Sonra oradan [სამსუნი] / Samsun’a gittik. Harp zamanı. Her şeyi bırakıp gittik. Samsun’a eşim, dört erkek ve bir kız çocukla gittim. Dört yıl boyunca Samsun’da muhacir olarak yaşadık. Zor günler geçirdik. Samsun’da yirmi gün içinde üç erkek ve bir kız çocuğum vefat etti. Orada toprağa verdik. Elimde bir tek erkek çocuk kalmıştı. O da ha bugün ha yarın ölecek diye üzülüyordum! Öldürmeyen Allah öldürmedi, ömrünü uzattı. Annesiyle birlikte o çocuğumu da yıllar sonra ancak Fındıklı’ya getirebildim. Önce Fındıklı’da kaynımın evine sığındık. Ekip biçme zamanıydı. Neredeyse ekip biçme zamanı geçiyordu da. Ekip biçmeye dört yıldır hasrettim. Ancak iki gece Fındıklı’da kalabildim. Fındıklı’dan tekrar Maho’ya döndük. Arazimi ekip biçmenin hasretini yaşıyordum. Gel gör ki Maho’ya dönünce dünyam başıma yıkıldı. Bir de baktım ki evin yerinde yeller esiyordu. Rus Çarının askerleri bütün köyü yakmış. Sonra bu tarafa geldim. Ekip biçmeye başladım. Burada da kuru topraktan başka bir şey yoktu. Toprağı kazdım, derme çatma bir kulübe yaptım. Burada canla başla çalışıp çocuk çocuğumu yaşattım. Çok çalıştım. Çalışıp bir ev yaptı. Büyük bir ev yaptım. Sonunda artık rahatım, biraz rahatladım... Bu evi yapalı iki yıl oluyor. Tarlada mısırlar olgunlaştı. Artık kırma zamanı. Çalışma zamanı yani. Birkaç ineğim var. İki de boğam var. Göz açıp kapayana kadar kış gelecek, kar yağacak. Hayvanlar yiyecek isteyecek! Çalışmayınca olmuyor işte… Evi de henüz tam olarak düzenleyemedim ki… Şimdi ürünü toplayalım ki kış gelince yiyebilelim… Şimdi çok yorgunum. Yarın yine anlatırım. [Devam edecek…] ******* “Ti Çkimişen Giǯva” Ma zati Batumuri bore. Baba çkimi Ç̆erkezi e. Ǯut̆a bort̆i-şa, baba domiğuru. Nana çkimi Viǯuri e. Aşi tuteri, nanak yetimi memaşku. Sum ǯaneri bort̆i-şi, baba-ti domiğuru. Baba-çkimi var ğuru-şa, Batumis muarebe ivu, Rusi do Turkişi muarebe rt̆u. Baba çkimik nana çkimişi nana, nan-didi elemik̆atu, Viǯeşa mendimoçku- ki, “Haǯi hak muarebe ivasen, muarebes tkvan dizaten.” Ma Viǯes kodopskidi. Baba çkimi Batumis t̆u. Muarebe tamami divu-ş- k̆ule, baba çkimi Viǯeşa komoxtu. Lakin ma ǯut̆a bort̆i. Baba çkimi var biçini. Nan- didis baba çkimik uǯu- ki, “Ma ǯoxle bigzala Batumişa. E-do ek̆ule tkva-ti mogiçinate. E- do tkva- ti komoxtate Batumişa”, uǯu nan-didi. Batumişa moxtu- ç̆k̆ule doğuru baba- çkimi. Baba çkimi doğuru-ç̆k̆ule, ma dopskidi Viǯes. Baba çkimişi oxori-ti Batumis Nurieşi Bazais t̆u. Ma-ti umiteli dopskidi- is, baba çkimişi yeri gondunu. Ma Viǯes cumadi çkimi- k̆ala bort̆i yetimi. Vit̆ootxo (14) ǯaneri bort̆işa, cumadi çkimi- k̆ala bort̆i. Ek̆ule hekolen gamapti do Xopaşa komopti. Xopas ar ağaşi yanis kamapti. Ağaşi çili xanumi buži gemiberet̆u. Emuşi berepek̆ala baraber cuma’steri gobit̆it! Ek̆ule mati dobivi. Arti eçi (20) ǯaneri dobivi. Urumik muarebe goru Turkik̆ala. Muarebe goruşk̆ule, berepe lat̆ifi t̆es do i’onat̆es juriti muarebeşa. Arteğişi yeine ma bidi. Uk̆ule muarebeşe moptişi, tkves- ki, ağaşi biç̆epek, “Haya çkuni yerine muarebeşa na iduşi, çkun haya doboçilat,” – do domoçiles. Domoçiles-ş-k̆ule ma daha hek dodginu var mint̆u, Hekole kagamapti do çili çkimişi oxorişa bigzali. Viǯes rt̆u. Otxo- xut (4- 5) ǯanas çili çkimiş oxoris bort̆i. Sum ǯanas Anak̆rias, Potis, Çamçires biçalişidoren, Zuğaş sandalis. Ek̆ule bizgali oxorişa geri. İro çilişi oxoris dodginu oncğore ma’u. Hekolen ebiseli do Batumişa mopti ma xvala. Batumişa mopti ç̆k̆ule, Viǯuri manžageepe hak, Maxos xet̆es. “Hantepeşi yanişa ar keşapta” – ma, ptkvi, Batumişen. Keşapti- is, ham yerepe k̆ai yerepe t̆u, momǯondu. ( Viǯurepe – k̆onkşi zop̆onan, Xopurepe – manžageri, amma juriti ar yen!) Viǯuri, ak na xet̆es, k̆onkşepe, miǯves: “Hak moxti sin, çili skani yezdi do moxti! Hak k̆ai ren,” – miǯves. Manti geri bigzali Viǯeşa, çili çkimi do bere çkimi yebzdi do geri komopti Maxoşa. Hak uşurite ar ar yona ebuç̆opi Salixas, heşo uşurite şkit- ovro (7- 8) ǯanas dopxedi. Maradidis Xavlaşi Şukri Efendi uǯumelt̆es. Heak maduşmanu ma: “Si hak ‘ona var goxaçkapam” - ya, miǯu. “Si igzali” - a, miǯu. Manti buǯvi ki, “ Ma na biçalişi, na miğun şeepeşi haki komomçi do bigzalar!” Jur ǯanas haşopeten bicengit, ok̆ule ma - “Ham Maxos uşurite var dopxedur” – dei, yemini p̆i. Uk̆ule Xalk̆- oğli Salixak miǯu ki, “Si var goçkumer geri, yeri ginon na, ma megçare!” do ham yeri ma momçu. Ma momçu-ş-k̆ule, ar oxori dop̆k̆odi do para komepçi yerişi. Uk̆ule yeleşmişi dobivi, kodobixori. Deken, seferbelluği kogamaxtu. Kogamaxtu-ç̆k̆ule, çkun muaciri dobivit. Bigzalit Turkiaşa. Sum tutas oxoraskiri çkimiş yanis bort̆i, hemuk pşinaxu. Uk̆ule, hekole Samsonişa bigzalit, kamebaşkvit do bgzalit. Otxo (4) biç̆i bere do ar bozote bidi. Otxo ǯanas muaciri bort̆i Samsonis. Sum (3) biç̆i dor ar bozo domiğuru hek eçi (20) dğaşi doloxe. Arteği biç̆i domiskidu xes. Heti – andğa ğurase, ç̆umen ğurase, haşote boǯk̆edi! Tangrik va oğurinu, didi ndğa meçu do geri komobiyoni (nana muşi do ar bere). Viǯeşa mopti ǯoxle, oxraskiri çkimişi oxorişa. Oxaçkuşi ora t̆u. Vaxti mek̆ilamt̆u oxaçkuşi. Otxo (4) ǯaneri xaseti bort̆i; jur seriş domadginu hak. Hekole komopti Maxoşa. Maxoşa mopti- is, Maxos oxori çkar va ren. Teli kyoi doç̆udoren Rusik. Uk̆ule ak mopti- is, oxaçkus kogeboç̆k̆i. Let̆aşi met̆i mutu va bžiri: Ar let̆a kort̆u. Met̆i mutu var! Edo ar paʒxa, let̆a gamapxaçki do ar paʒxa dop̆k̆odi. Heşo hak biçalişi do berepe heşo boskedini. Biçalişi, biçalişi do oxoroiti dop̆k̆odi, didi oxori, edo haǯi raxat̆i bore, dobiraxat̆i mʒika… Jur ǯana ren, na dop̆k̆odidoren. Si hak moxtidore, ma hak va bort̆i. ‘Onape ot̆axoni en, lazut̆i komoinç̆u dulyaşi zori zamani ren, kyep̆ç̆opaten. Ar- jur puci komiyonun, jur xoci komiyonun; aǯi k̆işi mulun, mtviri mtvasen, hentepes gyari unon! Var içalişaşi, var iven… Va domaǯopxu oxori ki… Aǯi ok̆obobğare, k̆işis p̆ç̆k̆omare… Haǯi donoç̆k̆inde boret do kodobincirat! Ç̆umeniti lumcis bç̆arate! [Naqonasunon…]
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Yaşasın 23 Nisan! - 27/04/2017 |
Çünkü hem Türkiye ve hem de Lazca’yı seviyorum. Hem Türkiye’nin hem de ortak anlaşma dilimiz Türkçe ile Lazcanın sonsuz kadar yaşamasını istiyorum. 23 Nisan’daki bu sunumuma ilişkin değerlendirme ve izlenimlerimi sizlerle de paylaşmak istiyorum. |
Tekrar Milletvekili Adayı Olacak mıyım? - 04/09/2015 |
Eğer yapılacak görüşmelerde anlaşma sağlanabilirse; bizi kimliklerimizle ve kimlik mücadelemizle kabul eden bir siyasî parti ile ittifak yapılacak ve kimi arkadaşlarımız da o siyasî parti listesinden milletvekili adayı olacaklar. |
Tarihe Not Düşmek Ciddî İnsanların İşidir! - 30/07/2015 |
Ben, bu seçimde daha ziyade AKP’ye oy veren bir seçmen kitlesinden oy aldım. AKP, İstanbul 2. Bölgede 3 bin 203 eksik oyla bir milletvekilliğini kazanamadı. Bizleri AKP’li olmakla suçlayan şahsı bu sonuçlar ışığında özeleştiri yapmaya davet ediyorum. |
‘Başkası Değil, Kendin Ol, Böylesi Daha Güzelsin’ - 16/04/2015 |
Türkiyedeki “Kürt Siyasî Hareketi” artık uluslararası bir etki altına girmiş bulunmaktadır. Onlardan bize fayda gelmez. Hiçbir harekete, sonu bilinmeyen bir yolda gözü kapalı koltuk değneği olamayız. Ayaklarımız yere basmalı. |