• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam360
Toplam Ziyaret1176187
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar40.934341.0983
Euro47.463347.6535
Semerkew
Ali İhsan Aksamaz
aksamaz@gmail.com
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -3
30/06/2025

              “Ticaret yapmak için Cvari’ye gittik!”

 İki yıl önce Osman Davitoğlu, Hasan Davitoğlu, Hakkı Osmanoğlu ve ben, Hüseyin  Reşidoğlu [ახალ სანაკი ]/ Akhal- Senaki’ye gittik. [ბათუმი]/ Batum’dan trene binip Akhal- Senaki’ye gittik. Orada büyük bir otel var. O otelde kaldık. Ertesi gün sabah, oradan otobüs için bilet satın alıp [ზუგდიდი]/ Zugdidi’ye gittik.  Zugdidi’de bir gece kaldık. Oradan da sabah kalkıp paytona bindik. Böylece Cvari’ye ulaştık.

 Cvari’de biri vardı… Esas adını biliyordum, şimdi unuttum. [Диакон / დჲაკონი]/ Dyakoni dedikleri biri vardı. Güzel bir adı vardı ama şimdi hatırlayamıyorum… Dyakoni’nin evinde kaldık. Bizi misafir ettiler. Hizmette hiç kusur etmediler; yemeğimizi yedirdiler, yatağımızı serdiler. Sordular:

 --Siz buraya neden geldiniz? Burada ne işiniz var?

 Şöyle dedik:

 --Biz buraya ticaret yapmak için geldik. Keçi satın alacağız! Buradan ticaret yapmanın kârlı olduğunu söylediler. O sebeple geldik.

 Aslında oraları hiç bilmiyorduk. Sabahleyin kalktıktan sonra bizi misafir edenlere şöyle dedik:

--Biz buranın köylerini bilmiyoruz. Kimseyi de tanımıyoruz. Yanımıza birilerini katın da bizi köylere gönderin. Onlarla beraber gidelim.

 Biz oraya ticaret yapmak için giden dört kişiydik. İki gruba ayrıldık. Dyakoni, rehberlik yapması için ikimizin yanına kendi çocuğunu verdi.  Diğer ikimize ise kendisi rehberlik etti. Böylece iki grup hâlinde ötedeki, berideki köylere gittik.

 Keçi satın almak için gittiğimiz köylerde bize şöyle dediler:

--Satılık keçi yılın bu zamanlarında bulunmaz. Biraz daha önceki bir zamanda gelseydiniz, satılık keçi bulabilirdiniz.

 İki gün boyunca Dyakoni’nin evinde kaldık. Üçüncü gün [დელიჯანი]/at arabasıyla geri döndük.  Zugdidi’ye kadar at arabasıyla geldik. Zugdidi’den Akhal- Senaki’ye kadar yine bir başka at arabası tuttuk.  Oradan trene binip Batum’a geldik. Hava çok yağmurluydu. Sonra da  evimize geldik.

Evde sordular:

--Neden keçi satın almadınız?

--Pahalıydı! Oralarda yoktu!

Komşular gülüştü:

--Siz keçi nasıl satın alacaktınız ki?! Keçi satın alacak adam sizin gibi olmaz. Siz kalem efendisisiniz.  Efendi efendi dolaşıp geri gelmişsiniz!

 Bizimle böyle eğlendiler.

  [Devam edecek…]

 

*******

  

“Cvarişa Bigzalit!”

Jur ǯana ǯoxle çkun bidit – Osman Davit- oğli, Xasan Davit-oğli, Hak̆i Osman- oğli do ma, Xusein Reşid-oğli- Axal- Sanak̆işa. Maşinas gepxedit Batumis, Axal- Sanak̆işa bigzalit maşinate. Hek ar didi oteli ren. Hek bincirit. Hekolen-- ç̆umani divu, opt̆omobilis biletepe yep̆ç̆opit,  Zugdidişa bigzalit. Ar seris heko kodobdgitit, Zugdidis. Hek-ti ç̆umani ebiselit do payt̆onis gepxedit do Cvarişa bigzalit.

 Cvaris ar ondi t̆u… Dyak̆oni uǯumelan, coxo miçkit̆u, gomoç̆k̆ondu… K̆ai coxo uğut̆u, gomoç̆k̆ondu. Hemuşi(!) oxois kodobdgitit. K̆ai mixezmet̆es; oç̆k̆omale, oncire kodomirçes. Miǯves ki, “Tkva muşeni moxtit? Mu dulya giğut̆es hak?” Çkunti buǯvit ki, “Txaşen moptit! Txa yep̆ç̆opate! Hakoni dulya k̆ai iven- ya, miǯves do yep̆ç̆opaten!” Ç̆umani ebiselit-şi, “Çkun kyoepe va miçkinan- ya, -buǯvit, - e-do elmak̆atit, myonit!” Arkadaşepeşen jur baraber bidat – Bere muşi elemik̆ates, juristi muk elak̆atu. Hentepe juri heşo ides, çkun juri haşo bidit kyopeşa.

 

 “Gamaçamoni txa haǯi var ižiren”- ya, miǯves kyopes. “Mʒika ǯoxle moxtat̆k̆o-ya, kižiret̆u”- ya.  Ju’ndğas hek bort̆it, hemuşi oxoris. Masumani dğas geri gobiktit delicanite, Zugdidi-şakis delecanite moptit. Zugdidis xolo dobokaçit başka delecani Axali Sanak̆işa. Heko maşinas kodopxedit,  komoptit Batumişa. Mç̆ima t̆u. Uk̆ule komoptit oxorişa, Oxoris p̆k̆itxes ki, “Txa muşeni var mo’onit?” Çkunti buǯvit- ki, “Paxali t̆u. Va rt̆u heko!” K̆onk̆şepek memožiʒes: “Tkvan txa muç̆o egaç̆opet̆es” – ya, miǯves. “Txa na eç̆opums k̆oçi tkvani steri’ k̆oçi va iven”- ya, miǯves. “Tkvan efendi k̆oçepe ret! Efendi’steri goxtit!”… do memožiʒes.

[Naqonasunon…]

___________________________ 

 [Kaynak kitap: Arnold Çikobava, (27./ Kaynak kişi: Xusein Reşid- oğli), “Ç̆anuris Gramat̆ik̆uli Analizi/ T̆ekst̆ebiturt”, S.S.R.K̆ Meʒnierebata Ak̆ademiis- Sakartvelos Piliali, Tbilisi, 1936, (Gürcü Alfabesinden Latin Alfabesine çevriyazı, düzenleme ve Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 1999)] 

aksamaz@gmail.com 



234 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -11 - 25/08/2025
Dedem harp sırasında askermiş. Harpte Şehit olmuş. Askere alındıktan sonra nereye gittiğine, kendisine ne olduğuna ilişkin hiç bir bilgi yok. Hiç kimse dedemin akıbetine ilişkin bir şey bilmiyor.
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -10 - 17/08/2025
Düşman, bize bir şey yapmadı. Rus askeri bize iyi davrandı, namusumuza el uzatmadı. Yiyeceğimiz bitmişti. Kafkasya’dan Müslümanlar ve Gürcüler bize iane gönderdiler, para dağıttılar.
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -9 - 10/08/2025
Akçaşehir’de annem ve babam vefat etti. Öksüz ve yetim kaldık. Biz üç erkek kardeştik. Birimiz balık tutuyor, diğerleri tarla işlerini yapıyordu. Böylece yaşayıp gidiyorduk. Bu köyün dışında yine Lazların yaşadıkları başka köyler de vardı.
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -8 - 03/08/2025
İnebolu’ya vardıktan sonra büyük yelkenliyle yolumuza devam ettik. Bir süre sonra denizden gelen garip sesler duyduk. Düşmanın denizaltısı bizi batıracak diye milleti korktu sardı. Ağlamaya başladılar. Bir süre sonra o denizaltının direği göründü.
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -7 - 27/07/2025
Bu harp sonrasında elimizde hiçbir şeyimiz kalmadı. Hükümet, bize yardım etmezse, meydanda kaldık demektir. Bundan sonra hâlimizin ne olacağını kimse bilmiyor.
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -6 - 23/07/2025
Muharebe oldu. İnsanlarımız buradan muhacir gitti. Burada az kişi kaldık. Eşyalarımızın hepsi kaybolup gitti.
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -5 - 14/07/2025
Köylerimizden muhacir çıkmadan önce toprağa gömdüğümüz bakır kap kacaklarımız ile eşyalarımızın bazılarını Rus askerleri, bazılarını yanlarındaki işçiler, bazılarını da Hemşinliler bulup götürmüşler.
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -4 - 08/07/2025
İkinci gün Sohum Limanından gemiye binip [ ბათუმი]/ Batum’a gittim. Batum limanında İstanbul’a gidecek [Лемце]/ Lemtse adlı büyük bir gemi vardı.
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -2 - 24/06/2025
Dediğim gibi de yaptım. İstediğim gibi gezip tozdum… Bugün artık 55 yaşımdayım. Görüyorum ki yeterince iyi bir adam olamamışım… Artık Mart ayı gelince, gençken tüfeğimi attığım bu omuzuma şimdi baltamı atıyorum!
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi