• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam363
Toplam Ziyaret1262260
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar42.735642.9069
Euro50.319450.5211
Semerkew
Ali İhsan Aksamaz
aksamaz@gmail.com
[Lazca- Türkçe Masallar-8]: “İki Arkadaş”
29/12/2025

 

 [Lazca- Türkçe Masallar-8]: “İki Arkadaş”

 

Çok eski zamanlarda bir köyde iki genç çok yakın arkadaşmış. Bir gün birbirlerine şöyle demişler:

--Kötü hâldeyiz; paramız yok! Biz en iyisi gurbete gidip çalışalım! Orada biraz para kazanalım!

Azıklarını omuzlarına atıp yola çıkmışlar. Bir günlük yolu güle oynaya gitmişler. Sonra karşılarına iki yol çıkmış:

--Şimdi sen bu yoldan git! Ben de bu yoldan gideyim! Bir yıl sonra tam da burada buluşalım! Sen erken gelirsen, beni bekle; ben erken gelirsem, seni bekleyeceğim!

Böyle sözleşip yollarına gitmişler.

Bir yıl boyunca gurbette çalışmışlar.

Bu arkadaşlardan biri, bulduğu her işte çalışmış. Beş kapik yevmiyeye de çalışmış, üç kapik yevmiyeye de çalışmış. Böylece zamanına göre çok para kazanmış.   

Diğer arkadaş burnu büyüklük yapıyormuş:

--Benim yevmiyem on manat! Ondan aşağı yevmiyeyle asla çalışmam!

Tabi böyle olunca da bu burnu büyük arkadaşa, istediği yevmiyeyi kimse vermemiş. Sonunda da gurbet ellerde sersefil olmuş. Doğru dürüst beslenemiyormuş bile. Zayıflıktan, giydiği pantolon belinden kayıp düşüyormuş. Üzerindeki gömlek de artık ona çok büyük geliyormuş. O kadar bakımsız ve perişan bir hâldeymiş.

Gurbette bir yıl geçince arkadaşı yola koyulmuş. Ayrıldıkları o yola gidip bir gün boyunca beklemiş. Arkadaşı gelmemiş. Arkadaşının gittiği taraftaki yola koyulmuş. Arkadaşını aramış. Arayıp, arayıp sonunda da arkadaşını bulmuş. Bir de bakmış ki arkadaşının üzerinde neredeyse ne gömlek ne pantolon kalmış. Üstü başı yırtık pırtıkmış.  Şöyle demiş:

--Arkadaşım, yıl bitti. Ben köye, evime gidiyorum. Sen evine gitmiyor musun?

--Param yok ki! Nasıl gideyim?

--Ben para verip sana yeni elbiseler diktireceğim! Sen sıkıntı etme! Hadi, arkadaşım gidelim!

--İyi ya!

Köylerine gitmek üzere yine beraber yola koyulmuşlar.

Derken zaman geçmiş. Akşam olmuş. Yolları üzerindeki ormanda geceyi geçireceklermiş.

Bir kenarda yatmışlar. Parası olan arkadaş uyumuş. Arkadaşı oturup etrafa bakınıyormuş. Birden içinden şöyle geçirmiş:

--Arkadaşım onca para kazanmış! Ben hiçbir şey kazanamadım. Şimdi onu öldüreyim! Parasını da alıp köye öyle gideyim!

Yerinden kalkmış. Bıçağını çekmiş. Arkadaşının üzerine abanıp gırtlağını kesmeye çalışmış.  Arkadaşı uyanmış:

--Arkadaşım neden beni öldürmeye çalışıyorsun?

--Kafanı keseceğim!

--Gün gelir bir şahit çıkar! Öyle söylerler.

--Bu dağlık ıssız yerde senden ve benden başka kimse yok! Ne şahidi?

--Ben, şu yeşil yaprakları şahit tutuyorum!

--Kimi istiyorsan, neyi istiyorsan, kendine onu şahit tut!

Bıçağı vurduğu gibi arkadaşını öldürmüş. Üzerindeki parasını da alıp köyüne doğru yola çıkmış.

Köye varınca arkadaşının karısı sormuş:

--Kocam nerede?

--Öldü! Kurtlar parçaladı!

Aradan epey zaman geçmiş. Öldürdüğü arkadaşının karısıyla da evlenmiş. İki de çocukları olmuş. Üç yıl kadar beraber yaşamışlar. 

Bir gün odun kesmek için ormana gitmişler. Adam, bir ağacın altına uzanmış. Karısı da gelip yanına oturmuş. Rüzgâr esince ağacın yaprakları kıpırdamış. Kıpırdayan yaprakları gören adam gülmüş.

Karısı sormuş:

--Durduk yere niye güldün?

--Öylesine kendi kendime güldüm işte!

Kadın ısrar etmiş:

--Eğer kocamsan, neden güldüğünü bana mutlaka söyleyeceksin!

--Önceki kocanla yolda gidiyorduk. Köye dönerken onu öldürdüm. “Beni öldürme!” demişti.

“Yeşil yaprakları şahit tutuyorum,” demişti. Şimdi de yeşil yapraklar kıpırdadı. Kocanın dediklerini hatırladım da onun için güldüm!

Bu sözleri duyan kadın yerinden kalkıp oradan hemen kaçıp gitmiş. Yedi erkek kardeşi varmış. Doğruca onların evine gitmiş:

--Kardeşlerim, kocam olacak o adamı bulup hemen öldürün!

Sormuşlar:

--Neden?

--Siz onu öldürene kadar sebebini söylemem!

Erkek kardeşleri gidip kadının kocasını öldürmüşler. Sonra da evlerine dönüp kız kardeşlerine sormuşlar:

--Kız kardeşimiz, kocanı bize neden öldürttün?

--Gurbetten köye dönerken ilk kocamı parasına tamah edip öldürmüş. Bugün ormana odun kesmeye gittiğimizde bana bu suçunu itiraf etti. Ben de o sebeple size onu öldürttüm!

*******

 

“Jur Arkadaşi K̆̆oçi”

Jur k̆̆oçi arkadaşi divesdoren. “Çkun-ya bigzalat do biçalişat k̆̆urbetis,- artik̆̆artis tkves do gyarepe kek̆ik̆ides. A‘ndğaşi gza mendaxtes. Jur gza kožires:

--Haǯi si ham gzas mendaxti, ma ham gzas mendaptare. Ar ǯana-ş-k̆̆ule ham yeriş ok̆̆obik̆̆atat! Si ordo moxti-na, si mçvi, ma ordo mopti-na, ma kçvare.

Ar ǯanas diçalişes. Xuti žiru-na-ti diçalişu ndğauli, sum k̆̆ap̆ik̆̆ žiru-na, diçalişu. Komogu dido para.

Majuranik:

--Çkimi ndğaleuli-a vit manati ren-ya. Hemuşi ǯale va biçalişam-ya.

Mitik var meçu, muk-na gorumt̆u ndğauli do avara kodoskidu. Na-možitu şarvali do bluzepe gamostu. Hekoleni majura arkadaşis ǯana apşu, gedgitudoren, arkadaşi muşik̆ala na-ok̆iǯk̆u-gzaşe komoxtu. Komoxtu do a’ndğas doçu. Arkadaşi muşi var žiru. Gedgitu he gzas. Arkadaşi muşi dogoru. Dogoru do kožiru. Mendaǯk̆edu-ş-k̆ule, çkar mutu var dolokuns.

--Arkadaşi çkimi-a, ǯana oypşu-ya. Ma mebulur-ya oxorişe, hayde, si var ulur-r-i?- duǯu.

Hemuk tku:

--Ma para var miğun do so bida?

Majurak uǯu:

--Ma dogixarcare-a. Dolokunite dogiç̆ar-ya. Hayde, bigzalat, arkadaşi çkimi!

“K̆̆ai”-a, -duǯu majurak-ti.

Ok̆ik̆ates do do nulunan oxorişe.

Ar yeriş dulumces do germas dincires.

Para-na uğut̆u arkadaşi dinciru, majua xen do iǯk̆̆en. Guris kodolangonu:

--Arkadaşi çkimik hak̆̆o para komogu do ma nutu varmomagu-ya Haǯi-a hamus ti mebok̆̆vata-ya do para-ya goǯobuğa do ma oxorişe bigzala-ya.

Eyselu do eliǯk̆̆u xami do koyacinu do ti nok̆vatems. Arkadaşi muşi gok̆uʒxu:

--Arkadaşi çkimi-a, ti mo mek̆̆vatem”-ya.

Majurak uǯu:

--Megok̆vatare-ya!

--Şayet̆i diven do dozop̆onan-ya.

Majurak uǯu:

--Dağis ar si do ar ma, başka mi-ti va ren-ya.

Eşili but̆k̆̆ape şayet̆i dopkaçum-ya, -uǯu.

--Mintxa ginon, dokaçi-a, -majurak uǯu.

Geçu xami do doylu. Parana uğut̆u, goǯuğu do oxorişe komoxtu.

Oxorcak kitxu:

--Komoli çkimi so ren-ya?

Hemuk uǯu ki:

--Doğuru-ya.

Haǯi-a ma mendemani-a do keç̆opu. Skidunan baraberi. Jur bre daves. Sum ǯanas baraberi doskides.

Ari ndğas ok̆̆ik̆̆ates do dişkaşi ok̆̆vatuşe mendaxtes. Komoli kelinciru dağis. Oxorca kodoxedu do calepeşi but̆k̆as ixi elobaru-şi, but̆k̆ape oxink̆anes. Komolis ažiʒinu. Hemindos oxorcak k̆̆itxu-ki:

--Mot gažiʒinu-ya?

--Heşo mažiʒinu-ya, çkimebura-ya! -uǯu komolik.

Haǯi oxorcak uǯu-ki:

--Muşeni gažiʒinu-ya, ma miǯvare-a egere komoli çkimi re-na do konaçkinu.

Hemindos komolik-ti duǯu:

--İptineri-a komoli skani-a gzas bulurt̆it-şi-a dop̆ili-a ma-ya. Mot mp̆ilom! Miǯu-ya. Eşili but̆k̆ape şayet̆i kodopkaçum-ya do haǯi he but̆k̆a oxink̆anu-şi, hemuşeni mažiʒinu-ya!.

Hemindoras oxorcak eyselu do imt̆u.

Komoxtu cumalepe muşişe. Şkit Cuma kuyonut̆udoren:

--Cumalepe çkimi-a idit do komoli çkimi doylit-ya.

--Muşenia-a,- k̆̆itxes cumalepek.

--Var ila-şakis var giǯumert-ya.

Cumalepe muşi ides do doyles. Goyktes do komoxtes.

K̆itxes:

--Da çkuni-a, komoli skani-a mot moylapit-ya?

Haǯi da mutepeşik tku:

--Hemuk-ya paraşi gurişeni-a iptineri-a komoli çkimi-a, gzas mulun-şi doylu-ya. A’ndğaşi-a dişkaşe bidit-ş-k̆ule-a hek domiǯu-ya. Hemuş istone ma-ti dogoilapit hea.

 ------------------- 


[Kaynak kitap: Sergi Jğent̆i, “Ç̆anuri T̆ekst̆ebi/ Arkabuli K̆ilok̆avi”, S S R K̆ Meʒnierebata Ak̆ademiis Sakartvelos Piliali, Ak̆ad N. Maris Sax. Enis, İst̆oriasa da Mat̆er. K̆ult̆uris İnst̆it̆ut̆i, T̆pilisi, 1938, (Gürcü Alfabesinden Latin Alfabesine çevriyazı, düzenleme ve Lazcadan Türkçeye çeviri: Ali İhsan Aksamaz, İstanbul, 1999)]

aksamaz@gmail.com

 



62 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

[Lazca-Türkçe Masal- 7]: “Kötü Niyet” - 20/12/2025
Bir gün iki kardeş bir araya gelip ormana ava gitmiş. Öğlene kadar çok dolaşmalarına rağmen, bir türlü hiçbir şey avlayamamışlar. Dinlenmek için bir gürgen ağacının altında oturmuşlar. Nereden çıkıp gelmişse, bir ihtiyar adam gelmiş.
[Lazca-Türkçe Masallar-6] - 13/12/2025
Bir zamanlar adamın biri dağlık bir yerde ateş yakmış. Ateş, etrafa da yayılmış. Derken ateş bir ağacı da sarmış. O ağacın üstünde bir yılan oturuyormuş. Yılan, yanan ağaçtan kaçamamış. Orada sıkışıp kalmış. Haykırmaya başlamış.
[Lazca-Türkçe Masallar-5] - 06/12/2025
Mulava Emmi, o yıl Budiati adlı yerde yeni bir tarla açmış. Bu yeni açılmış tarlada çok iyi de mısır yetişiyormuş. Gel gör ki mısırların körpe zamanında tarlaya ayı ve domuz dadanmış.
[Lazca-Türkçe Masallar-4] - 29/11/2025
Bir varmış, bir yokmuş, bir dev varmış. Bu dev, köy halkının dereden su almasına izin vermiyormuş. Su almak için illa her gün bir genç kızı o deve verecekmişsin, işte o zaman dereye gitmene izin veriyormuş.
[Lazca-Türkçe masallar- 3] - 23/11/2025
Kader, Akıl ile karşılaşıp sormuş: --Sen mi daha iyisin, yoksa ben mi? Akıl şöyle demiş: --İnsanoğluna sor, o sana söyler. Kader, bütün dünyayı dolaşmış. İnsanlara kulak vermiş; kimin bu konuda ne düşündüğünü anlamak istiyormuş.
[Lazca-Türkçe masallar-2] - 08/11/2025
Bir eşkıya çok günah işlemiş. Doksan dokuz kişiyi öldürmüş. Bir gece yatmadan önce Allah’a dua etmiş: --Ne olur Allah’ım, bu günahlarımdan nasıl kurtulacağımı bana rüyamda göster!
[Lazca-Türkçe masallar-1] - 25/10/2025
Bir padişah, milletinin bazı konulardaki fikirlerini anlamak için tebdîli kıyafetle köyleri dolaşıyordu. Aynı gün diğer bir köye giderken gece yarısı oldu. Fakat padişah hâlâ yoluna devam etti. Yolda üç adamla karşılaşıp sordu: --Siz kimsiniz?
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -15 - 22/09/2025
--Adın ne? --Ğalibi. --Nerede doğdun? --1910 yılında Arhavi’de doğdum. --Anne ve baban var mı? --Hayır, onlar 1917 yılında Ünye’de vefat ettiler ...
LÂZCA-TÜRKÇE SÖZLÜ TARİH -14 - 17/09/2025
Cihan Harbi sırasında bu çocuk beş yaşındaydı. Ailesiyle beraber [Arhavi] Çarmati köyünden muhacir çıkıp [Atina/] Pazar kentine gitti.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi