• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam256
Toplam Ziyaret1057574
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.262934.4002
Euro36.612736.7595
Semerkew
Ahmet Altunok
İletişim Çağı, Facebook Çerkesliği ve Kadriye Abla...
09/10/2016

Hastaneye vardığımda yoğun bir kalabalıkla karşılaşacağımı umuyordum ama çevrede pek kimseleri göremedim.
     Muhtemelen yoğun bakım katındadırlar diye düşünerek beşinci kata çıktığımda maalesef orada da kimseler yoktu. Görevliye hastanın yakını olduğumu ve ziyaret etmek istediğimi söyledim. Ziyaretin gündüz saatlerinde olduğunu söyledi ise de ısrarım karşısında Kadriye Ablayı ekrandan görmeme izin verdi.
***

Ertesi sabah ziyaret saatindeki manzara da akşamdan çok farklı değildi. Koridorlar yine bomboş...
     Saat onbir olup görevli Kadriye Abla’nın ismini anons ettiğinde benim dışımda bir kişi daha vardı; sevecen, vefalı bir hanımefendi. Beni görünce o da çok sevindi. Dertleştik. Geçmişinden bahsettik Kadriye ablanın ve toplumumuzun vefasından…
***

Kuşkusuz iletişimin ve Facebook'un başka toplumlara olduğu gibi bizim toplumumuza da kazandırdığı ve kattığı çok şeyler var. Peki, ya kaybettirdiklerini hiç düşündük mü?

***

Kadriye Ablayı çocukluğumdan beri tanırım. İstanbul Fatih'ten yakın komşumuzdu. İnançlı, yürekli xabzeyi bilen örnek bir Çerkes kızıydı. Çantasından seccadesini eksik etmediği gibi, ape pışınesi de evinin başköşesinde idi ve çok güzel çalardı. Birçoğumuzun düğününe iştirak etmiş, onurlandırmıştır. O herkesin Kadriye Ablasıydı. Toplumumuzda onu tanımayan çok az kişi vardı. Cenazesi uğurlanırken sokakta bulunanlar bir elin parmaklarını geçmeyecek kadardı. Bir kaç vefalı arkadaşı başları öne eğik, cenazeye mi, vefasızlığa mı üzülüyorlardı anlaşılamıyordu.

***

Gelelim Facebook Çerkesliğine…

Kendisini toplumun önünde gördüğümüz bir abimiz "Kadriye Ablanın Ardından" diye bir yazı yazmış ve görevini tamamlamıştı.

Sadece o mu?

O yazının altına yorum yapanlar…

Yüzlercesi, “kalemine sağlık abi”, “ne güzel yazdın abi”, “iyi ki varsın” türü iltifatlarla “kısa yoldan” yükümlülüklerini yerine getirmişlerdi…

Geldiğimiz son nokta bu.

***

Sadece sen ölmedin Kadriye Abla, Çerkesliği 'de beraberinde götürdün.

Başımız sağ olsun...



2892 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BELEDİYE OTOBÜSÜNDEKİ DENSİZ - 16/07/2022
Bu densizinkine benzer çıkışların istisna olduğunu bilelim ve öfkemize yenilip düşmanlarımızı sevindirecek refleksler göstermeyelim. Biz Çerkesiz ve sağduyu da bunu gerektirir zaten.
Kayseri Mitingi, Kusur Arayıcılar ve Sefer Amca - 17/09/2018
Yapılan bir işin eksiğini bulmak ve konuşmak her zaman kolaydır; ama karar alıp icraate geçmek, hele ki meydanlara çıkıp kimliği için talepte bulunmak herkesin harcı değildir. Biz bunu biliyoruz, vicdanı olanlar da biliyor.
Bir Gizli Kahraman: Suriyeli Doktor Ahmet - 14/08/2018
Her gelen Doktor Ahmet'i soruyordu. Belli ki fedakar, toplumu için yaptığı işleri kendine vazife bilen bir gizli kahramandı Doktor Ahmet.
Çerkes Hasan, 15 Temmuz Şehitleri ve Edirnekapı Kavşağı… - 14/07/2017
Hiç olmazsa kabrinin bulunduğu kavşağın adının “Çerkes Hasan Kavşağı” olarak değiştirilmesi bu vefasızlığı bir nebze olsun giderebilir.
Kader Ah Kader… - 12/06/2017
Çaylarımızı yudumlarken Yusuf Amca'ya nasıl cevap vereceğimi düşünüyordum. Zira bahsettiği kişi iyi tanıdığım bir aile idi. Hatta arkadaşımın annesiydi. Ancak birkaç ay önce vefat etmişti.
Çerkes Toplumunda Bir Yetim ve Toğuz Muammer - 05/11/2016
12-13 yaşlarındaydım. Kıtlığın ortalığı kasıp kavurduğu günlerdi ve geçim çok zordu. Tüm bu zorluklarla baş etmeye çalışırken üstüne bir de babamı kaybetmiştim.
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi