• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam2
Toplam Ziyaret990630
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.297332.4267
Euro34.583134.7217
Semerkew

ANASAYFA

CHP'nin hukukçu kurmaylarına hazırlattığı anayasa taslağında birçok demokratik reform teklifi var. Bunların en önemlilerinden biri 66. madde ile ilgili olarak getirilen formül. CHP, bu maddede yer alan 'Türklük' ifadesinin yerine 'yurttaşlık' ifadesinin konularak vatandaşlık tanımının daha kapsayıcı bir biçim almasını öneriyor.
15.10.2011
Reşit Bey mektubunda, 'Sertlikle, baskıyla, şiddetle Kürtleri yola getiremezsiniz' diyor ve ekliyordu: 'Tek çare, ılımlı bir yönetimi iş başına getirip her iki millete de hak ve özgürlüklerini tanımaktır. Türkiye ancak böyle yapılırsa bölünmekten kurtulacaktır.'
15.10.2011
“Çerkez Açılımı” için atılacak ilk adım, kendi vasiyeti üzerine yetkili bir mahkeme tarafından yargılanması, üzerindeki hain damgasının mahkeme kararı ile kaldırılmasıdır.
29.09.2011
Yukarıdaki akademik ya da belki “entel” kokulu ve okuru korkutma olasılığı yüksek başlığı özellikle seçtim. Bu seçimin iki nedeni var: Birincisi, gerek “idoloji,” gerek bunu açıklamaya yönelik “kimliklenme ideolojisi” (ya da, “kimliklenme süreçleri bilgisi/çalışmaları”) kavramları bu yazıda üzerinde duracağım bir kitabın, Ayhan Kaya’nın Ocak 2011’de İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan TÜRKİYE’DE ÇERKESLER/ Diasporada Geleneğin Yeniden İcadı’nın özgün önerileri.
28.09.2011
Doğrusu bugün tarihe dönüp baktığımızda, 1930'larda Afet İnan'ların Türk Tarih Tezi ve Güneş Dil Teorilerinin artık tedavülden kalktığını söylesek bile, hâlâ resmi kültürel ırkçı Türk kimliğinin çözülerek yerine demokratizmi esas alan "Özgür Yurttaş" kimliğine evrildiğimizi söyleyebilmek için daha işin çok başında olunduğunu söylemek ve ancak kendi sivilliğimiz ve siyasal varoluşumuz içinde özgür yurttaşlığı telaffuz edebildiğimizi, hatta yer yer yaşayabildiğimizi, ama sistemin bu kulvara girmesinin önünde çok ciddi blokajlar olduğunu eklemek gerek.
25.09.2011
Her ülkenin tarihinde kırılma noktaları vardır. O istisnai durumlarda halkta "Sil baştan" yapma arzusu öylesine büyür ki, hiçbir güç gemleyemez. Örneğin, Türkiye'nin kırılma noktası, daha doğrusu dönemi, 27 Mayıs 1960'ta başlayıp 28 Şubat 1997'ye, hatta 27 Nisan 2007'ye kadar uzanan her türlü darbeler sürecidir.
02.09.2011
Geçtiğimiz haftalarda DTK içeriği belirsiz bir "demokratik özerklik" ilan etti. Aralık 2010'da da bir demokratik özerklik taslağı açıklanmış, öz savunma güçlerinden "köy komünleri"ne kadar sol ulusalcı bir totalitarizme teşne, topraklarının ve yetkilerinin sınırları belirsiz bir Kürt özerk bölgesi önerisi ortaya atılmıştı. Referandum öncesinde Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, demokratik özerklik talebini şöyle tarif etmişti: "Özerk Doğu Karadeniz olacak, özerk Orta Karadeniz olacak, aynı zamanda Özerk Kürdistan olacak." (Radikal, 01.08.2010)
02.09.2011
Bir süre önce Erdoğan "Kürt sorunu yoktur, Kürtlerin sorunları vardır" dediğinde haklı eleştirilerle karşılaşmıştı. Çünkü her şeyden önce Kürtlerin sorunları devletin bu topluluğa etnik kimlikleri nedeniyle yaptığı kısıtlama, haksızlık ve düpedüz zulümden kaynaklanmakta. Diğer bir deyişle devlet onları 'Kürt' olarak algıladığı için bütün bu sorunlar doğdu.
02.09.2011
... 17 ...
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi