• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam29
Toplam Ziyaret987145
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231
Semerkew

ANASAYFA

HAK'AŞE ERKAN - Bir sabah saçlarımı okşayıp da rüzgar, / İzlerini sürüp de gidecek beyaz beyaz…/ Ve güneş aynaya baktığımda çizgilerden, / Yeni bir yüz gösterecek üzülerek biraz. / Yok, olmaz, erken daha, / Biraz geç kalın ne olur, / Hiç hazır değilim henüz, / Ne olur baharlarımı bırakın bir süre daha, / Tanıdık değil bana güz…
24.07.2012
ORHAN MİROĞLU - Kürtçe dâhil başka dillerde de seçmeli dersin Milli Eğitim müfredatına bu yıl girecek olmasının o dersi alacak ve almayacak çocuklar için değil sadece, Türkçe konusundaki kabulü ister istemez yüz yıllık asimilasyon sürecinden etkilenen ve Türkçe’den başka bir dil söz konusu olduğunda; tahayyülü, zihniyeti gelip inkâr aşamasında kalmış milyonlarca Türk’e neyi düşündüreceğini, milyonlarca Türk’ün zihniyet dünyasını nasıl etkileyeceğini merak etmemiz lazım.
05.07.2012
ERKAN HAK'AŞE - AKP yönetimi ve başta Sayın Erdoğan olmak üzere bir kısım hükümet yetkililerinin beyanları ölçüsünde –kısmen- bilgi sahibi olabildiğimiz, ne ölçüde ya da nasıl realize olacağı ya da olabileceği konusunda elimizde somut bir done olmayan, ilk öğretimin belli bir aşamasından itibaren son derece kısıtlı ve de sorunlu bir çerçevede “seçmeli dil dersi” alma imkanı (üstelik şimdilik geyikten ibaret) üzerinden “birbirimizi yemeye” başladık ya… “Tarzanca” Türkçe bilgisiyle, “dışarıya” dert anlatmaya çalışan dedem Fozdin’in kişisel sözlüğüne müracaatla; “Fı aferıms” diyebilirim sadece…
26.06.2012
RUŞEN ÇAKIR - Vatan Gazetesi Yazarı Ruşen Çakır, seçmeli dil derslerine yönelik ilk tepkileri konuyla yakından ilgili Kürt, Laz ve Çerkes temsilcilerle görüşerek 4 günlük yazı serisi halinde değerlendirdi. Okurlarımıza yayın sırasına uygun olarak toplu halde sunuyoruz.
17.06.2012
FEHMİ KORU - Eğer‘inkâr’politikasını sürdürebilseydi ülkemiz, herhalde farklı‘anadiller’konusu hiçbir zaman gündeme gelmeyecekti. O politikanın sürdürülemez olduğunu anlamamız yarım asra yakın bir zamanımızı aldı. Bugün anladık, ama gereğini yerine getirmekte hâlâ zorlanıyoruz. Gereği, devletin anadilleri koruma zorunluluğudur... Koruma ve kullanılmasını sağlama...
16.06.2012
ERKAN HAK'AŞE - 2008’de Kabardey Cumhurbaşkanı Kanoko Arsen 50 civarında iş adamından oluşan bir heyetle Kayseri çıkarması yapmış idi. Bu iş seyahati sırasında, son operasyonda gözaltına alınarak Moskova’ya götürülen Janborov’un da hazır bulunduğu bir görüşme yapabilmiştik kendisiyle ayaküstü. “Sayın Kanoko; biz Kabardey yönetiminin anayurda dönüş konusuyla yeterince ilgili olmadığı gibi, dönüşe olan mevcut ilgiyi de ortadan kaldıracak-zedeleyecek nitelikte tutumların parçasını olduğunu düşünüyoruz-kısmen de biliyoruz. Why?” mealinde bir soru yöneltmiştim kendisine. “Dönüp n’apacaksınız? Oradakilere bile iş-güç bulamıyoruz.” şeklinde “sarsıcı” bir cevap alarak “kıçımın üstüne oturmuştum”.
14.06.2012
MUSTAFA ÜNAL- Dinçer rahat... İlk yılın ardından sistemin oturacağına inanıyor. Hangi lehçeler mi? Bakanlık bütün taleplere açık: Zazaca, Kurmançı... Üstelik yalnızca Kürtçenin lehçeleri de değil, yaşayan diğer diller için de geçerli. Çerkezce, Lazca, Abhazca, Boşnakça dâhil. Bir sınırlama yok.
14.06.2012
ALİ İHSAN AKSAMAZ - Genç kuşakların, kendilerini bugüne taşıyan maddi ve manevi değerlerini sahiplenmek, geliştirmek ve kurumsallaştırarak gelecek kuşaklara aktarmak gibi bir hak ve görevleri vardır. Bu meşrudur. Herkesin geçmişiyle yüzleşmesi ve hesaplaşması gerekiyor. İşte bu noktada Kuban Kural’ın duruşu ve mücadelesi anlamlıdır.
07.06.2012
 9  ...
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi