21 Mayıs’ta Gürcistan’da idim.

Gürcistan'ın Anaklia'da yaptırdığı Çerkes Soykırımı Anıtı, anavatandan ve dünyanın farklı ülkelerinden gelen Çerkes diaspora temsilcilerinin katılımı ile duygusal yoğunluğu yüksek ve yeniden dirilişin ipuçlarını veren bir törenle açıldı. Bununla ilgili haberleri internet medyası üzerinde detaylı bir şekilde okudunuz, ben bir kere daha tekrar etmeyeceğim.

***

Bu ziyarette iki önemli husus gözlemledim.

Birincisi, tüm katılımcıların ortak kanaati Anaklia sürecinin Çerkes Soykırımını Uluslararası platformlara taşımada bir dönüm noktası olacağıydı.
İkincisi de, Türkiye dışındaki Çerkes diaspora temsilcilerinin son derece donanımlı ve mücadele azmiyle dolu kişiler olmasıydı.

Bu iki husus da geleceğimiz için umut veriyor.

***
Eleştirilecek şeyler yok muydu?

Vardı tabii.

Mesela; farkındalar mı bilmem, marjinal bir grubun kendilerini empoze etmeye yönelik yersiz çıkışları tam tersi etki yaparak hem yapılan işin ciddiyetini gölgeledi, hem de kendilerine gülümseterek hedeflediklerinin tersine grup kimliklerini hafifletti.

Herkesin lüzumsuz çıkışların, lüzumsuz sonuçları olacağını hesap etmesi gerekiyor.

 ***

Evet, bağımsız bir devletimiz yok ama en azından Çerkes soykırımını tanıyan bağımsız bir devlet var ve bu devlet sınırları içinde bir de soykırım anıtımız var.

Bu önemli bir kazanım.

Şimdi hep birlikte bu kazanımı büyütmemiz gerekiyor.

*** 
Bu çerçevede bir husus daha var ki değinmezsek eksik kalır.

Bazı Abaza ve Adige kardeşlerimizin takındıkları Gürcistan'ın ve törene katılanların samimiyetini sorgulayan tavırları hiç hoş değil. Bu olmaması gereken üzücü bir durum. Ortada yapılan doğru bir iş varsa tüm önyargılarımızdan sıyrılıp bunun doğruluğunu ifade edebilecek ve ifade edenleri de sindirebilecek olgunlukta olmalıyız artık.  Bu fazilettir. Biraz olsun birbirimize güvenelim. Evet, bu gelişmelerde karşılıklı menfaatlar var fakat hiç kimsenin, hiçbir kardeşimizin zararı yoktur. Buna müsaade de etmeyiz.

Yersiz evhamlarımız, uluslararası alanda Çerkes halkı adına atılacak olumlu adımlara engel olmasın artık.

KAFFED'İ TEBRİK ETMEK VACİP OLDU
Kaffed Başkanı sayın Vacit Kadıoğlu'nun 21 Mayıs Beşiktaş konuşması ve tv konuşmalarında ÇHİ söylemlerine paralel bir dil kullanması, taşınan pankartlara ÇHİ söylemlerinin yansıması halkımız adına çok önemli bir ilerlemedir.
Yalnız, Kaffed'in yer ve zamanlama konusunda hala sıkıntı çektiği anlaşılıyor. Mitinglerde Çerkes halkının taleplerinin gündeme getirilmesi; 21 Mayıs'ta ise Rus Konsolosluğu önünde soykırımın lanetlenmesi ve suçludan hesap sorulması gerekirken; mitinglere karşı çıkıyor, miting programlarında ele alınacak konuları ise 21 Mayısta gündem ediyor. Yani yer ve zaman senkronizasyonu sorunu var ama bu gidişle Kaffed'in bu sıkıntıyı da aşacağına inanıyoruz.
Kısacası; bu gelişmeler sebebiyle her şeye rağmen Kaffed'i tebrik etmek vacip oldu.
Vorepsov Adiğağer!