• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam61
Toplam Ziyaret990396
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.286532.4159
Euro34.598834.7374
Semerkew
Kenan Kaplan
meretukokenan@hotmail.com
Türkiye'nin Etnik Kimlikler Sorunu Ve Çerkes Kimliği
20/10/2012

Geçtiğimiz günlerde BDP'li bir grup milletvekili Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ü ziyaret etti. Ziyaret sonrası Gül,  “Hatırlatmak isterim ki Türkiye'nin en önemli konusu bu mevzulardır. Bu meseleler kendi haline bırakılırsa hiç ummadığınız yollara, çıkmaz sokaklara gider” diyerek Kürt etnik sorunu üzerinden etnik sorunların çözümünün önemine çok güçlü bir vurgu yaptı. Sonra  BDP' li vekillere seslendi ve “Önümüzdeki süreç çok önemli. İyi değerlendirin, inisiyatif alın” mesajını verdi.

Yine edilen bilgilere göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül BDP'lilere, “BDP'nin bağımsız inisiyatif geliştirmesi durumunda muhataplıkta bir sorun yaşanmayacağını düşünüyorum. İnisiyatif geliştirin, muhatap olursunuz” dedi.

***

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise BDP'lilere randevu vermese de, yaptığı açıklamada Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin güçlendirilmesinin gerekliliğine vurgu yaptıktan sonra, “MİT her an her türlü hareketi yapabilir. Mesela yarın İmralı'ya gitmek gerekiyorsa müsteşarıma ‘Gerekeni yap’ derim. Yeter ki akan kan dursun” diyerek Kürt etnik kimliğinin taleplerinin karşılanmasına yönelik görüşmelerin başlayabileceği mesajını verdi.

***

Devletin zirvesinden yapılan bu açıklamalardan ve BDP'lilerin söylemlerinden anlaşılıyor ki, hem devlet, hem hükümet, hem de etnik Kürt hareketi ve onun siyasi kanadı olan BDP Türkiye Cumhuriyeti’nin etnik kimlikler sorununu bir bütün olarak görmüyorlar. Hatta bu sorunu sadece Kürt etnik kimliğine indirgemiş vaziyetteler. Bilinmelidir ki bu bakış açısıyla ne Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi hayata geçebilir; ne de Kürt etnik hareketi amacına ulaşabilir.

***

Devlet ve hükümet Milli Birlik ve Kardeşlik Projesinde samimi ise muhataplarının ve hakları tanınması gerekenlerin sadece Kürt etnik unsuru olmadığını görmelidirler. Görmelidirler ki, diğer etnik unsurlar da kendilerinin bu projedeki kardeşlerden biri olduğuna inansınlar.

Kürtler dışında hiç bir etnik unsurun hak ve taleplerini gündeme getirmeyen bir proje Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi olabilir mi?

***

Kürt etnik hareketi de şunu çok iyi kavramalıdır: Türkiye'nin etnik sorunlarının çözümünü bir bütün olarak görüp yaklaşmadıkları sürece, Kürt etnik unsurunun sorunlarının çözümü ve taleplerinin karşılanması da mümkün olmayacaktır.

Hükümet ve Başbakan Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nde samimi iseler, işe öncelikle taleplerini demokratik yollarla dillendiren diğer etnik kimliklere haklarını vererek başlasınlar. Bunu yapmayacak olurlarsa yaptıkları kardeşlik edebiyatı da iflas edecektir.

***

Eğer devlet, hükümet ve Kürt etnik hareketi, sorunu Kürt etnik kimliğine indirgeyerek çözmeye kalkışacak olurlarsa, tüm diğer Türkiye halklarını karşılarında bulacaklardır. Hükümetin, sorunu sadece Kürtleri tatmin ederek çözme yönünde atacağı adımlar Kürtlerin kullandığı silahlı mücadele yöntemine meşruiyet kazandıracak, bu da diğer halklar için örnek teşkil edecektir. Bunun kaçınılmaz sonucu ise bir iç savaş olacaktır ki, Türküyle, Lazıyla, Gürcüsüyle, Kürdüyle, Çerkesiyle herkes bu sonucun altında ezilecek ve kimse hiçbir şey kazanamayacaktır.

Tek çözüm yolu, tüm halkların kimliklerinin eşit statüde tanındığı, tüm halklara dillerini, kültürlerini, yaşatabilecekleri hakların tanındığı, tüm halkların mensuplarını etnik kimlikleriyle eşit ve birinci sınıf vatandaş sayan yeni bir anayasa yapmak ve devleti bu anlayışla yeniden yapılandırmaktan geçiyor.

Hükümetin, Kürtlere tanıdığı ve tanımayı düşündüğü hakları öncelikli olarak diğer halklara da tanıyarak ilk adımı atması gerekiyor. Kürtler dışındaki tüm diğer etnik unsurlar hükümetin Milli Birlik ve Kardeşlik projesinde mutabık kalacak olurlarsa Kürtler de bu projede daha rahat yer alacaklardır.

Başbakan Tayyip Erdoğan'a bir Çerkes olarak soruyorum:

Sayın Erdoğan, MİLLİ BİRLİK ve KARDEŞLİK PROJESİ'ndeki kardeşlerden biri Çerkeslerse eğer, TRT 6 açılalı yıllar olduğu halde niçin hala faal bir ÇERKES TV yok!

Siz bizim yerimizde olsanız bu kardeşlik projesinin samimiyetine inanır mıydınız?

Yoksa Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi Türk- Kürt kardeşliğiyle sınırlı bir proje midir?

***

Cumhurbaşkanının mesajlarından Çerkes Halkı olarak çıkartmamız gereken dersler var. Ne diyor Gül, “Önümüzdeki süreç çok önemli. Muhatap alınmak istiyorsanız İnisiyatif alın, inisiyatif  geliştirin ki muhatap alınasınız”.

İşte Çerkes Hakları İnisiyatifi bu amaçla ortaya çıktı. Muhatap alınmak için inisiyatif geliştirdi. Halkı adına, etnik kimliği adına, dili adına, kültürü adına, varlığımızı geleceğe taşıma adına bir tavır ortaya koydu.

Çerkes Halkı olarak artık şu gerçeği iyi görmeliyiz:

Talep etmezsek yok sayılacağız!

Talep etmezsek muhatap alınmayacağız!

Bu gerçeğin idrakiyle ÇHİ olarak biz sonuna kadar talep etmeye devam edeceğiz. 

***

Sözlerini dikkatle süzerek sarf ettikleri düşüncesiyle sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakana sesleniyorum:

Çerkeslerin de bir dili, bir kültürü, bir kimliği var!

Çerkesler de kendi kimlikleriyle, eşit haklara sahip olarak Türkiye’nin Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nde yer almak istiyorlar!

Evet Sayın Gül; Çerkes Halkı inisiyatif aldı; siz de diğer halk temsilcilerine önerdiğiniz gibi onları muhatap alabilirsiniz!

Ve sayın Erdoğan;

Çerkes Halkının talepleri var ve ülke yöneticilerine iletmek istiyorlar. İsterseniz bizzat görüşebilir, isterseniz Mit Müsteşarınızı görevlendirebilirsiniz. 

***

Bütün halkların mutlu olduğu, daha yaşanabilir bir ülke ümidiyle….

Vorepsov Adiğağer!



3311 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇERKESLERİN VAROLUŞ MÜCADELESİ - 24/01/2022
Devletimiz, Çerkeslerin varlıklarını yaşatmak, geleceğe taşımak ve atavatanlarına sahip çıkabilmek adına farklı arayışlar içine girmelerine yol açabilecek bir duyarsızlık içinde olmamalıdır.
Çerkes Soykırımının 150. Yılında “Asimilasyona Hayır” Diyen Çerkesler ÇDP’yle “Biz de Varız” Diyecek - 01/06/2014
İnanıyoruz ki hayalini kurduğumuz geleceğin Türkiye’sinde Çerkes Halkı ve ÇDP belirleyici unsurlar olacaklardır.
Sevgili Faruk Dok, - 14/04/2014
Son telefon görüşmemizde, “Çerkesleri dilinden, kültüründen, kimliğinden, tarihinden, anavatanından soyutlamayı amaçlayan, Çerkes Halkına iradesi dışında başkalarınca belirlenen, sınırları çizilmiş bir yaşam tarzını kabullenemiyorum” demiştin.
Sayın Süleyman Soylu, - 02/02/2014
Bundan sonra da bu görmezden gelme tavrı devam edecek olursa Türkiye'nin en büyük üçüncü etnik unsuru olan Çerkes Halkı’nın politik tercihlerinin de buna göre şekilleneceğinin bilinmesi gerekiyor.
Kimliğimizi Ne Cemaatlere, Ne De Başka Bir Etnik Kimliğe Feda Etmeyeceğiz! - 15/01/2014
Çerkes Halkı; kendi dili, kültürü, kimliğiyle eşit vatandaş olmak, varlığını geleceğe taşımak istiyorsa Türkiye’de ki en büyük üçüncü etnik unsur olarak siyasal gücünün farkına varmalıdır.
Çoğulcu Demokrasi Hareketi - 20/11/2013
Çerkes Halkının kendine olan inancı ve geleceğine olan güveni tamdır. Halkımız geleceğin Türkiye’sinde kendi dili, kültürü ve kimliği ile eşit vatandaşlar olarak yaşama iradesini ortaya koymuştur.
Toplumsal Hastalıklarımız - 11/11/2013
Çerkes halkının gerçek evlatları artık inisiyatifi ele almalıdır. Umudumuz ve geleceğimizi inşa edecek olanlar onlardır.
Demokratik Açılım Paketi Çerkeslere Ne Diyor? - 02/10/2013
Açıkça görülüyor ki; devlet ve siyasi iktidar, varlıklarının ve taleplerinin mücadelesini verenleri muhatap alıyor ve haklarını veriyor; varlık mücadelesi vermeyenleri ve talep etmeyenleri Türk sayıyor, yok sayıyor.
Sayın Başbakan’a Duyurulur ! Çerkeslerin de Demokratikleşme Paketinden Beklentileri Var. - 27/09/2013
Ama artık Çerkes halkı, siyasal yaşamda kendisini temsil edecek bir yapı ortaya çıkarabilecek siyasal bilince ve olgunluğa erişmiştir. En kısa zamanda organize olmak ve göz ardı edilen hassasiyetlerini siyasal platformlara kendisi taşımak zorundadır.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi