• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam241
Toplam Ziyaret990869
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.286532.4159
Euro34.598834.7374
Semerkew
Kenan Kaplan
meretukokenan@hotmail.com
Türkiye, Çerkesleri Yok Sayarak Demokratikleşebilir ve İç Barışı Sağlayabilir mi?
24/01/2013

Son günlerde AK Parti iktidarının “Demokratik Açılım”, “Milli Birlik ve Kardeşlik” projeleri kapsamında attığı adımlar ve seslendirdiği söylemler Ak Parti’nin demokratikleşmeyi Kürt etnik sorununun çözümüyle sınırlandırdığını, “Milli Birlik ve Kardeşlik” projesinin ise sadece 'Türk-Kürt kardeşliğini sağlamaya yönelik olduğunu gösteriyor. Herhalde altı milyonluk Çerkes Halkı başta olmak üzere diğer halkların kardeşliğine ihtiyaç duymuyor, onları yok hükmünde kabul ediyorlar.

İmralı ile görüşüyorlar, Kandil ile görüşüyorlar, Avrupa’daki Kürt örgütleriyle görüşüyorlar, pazarlıklar yapıyorlar. Hatta Başbakan, partisinin genel merkezinde Güneydoğulu Kürt milletvekilleriyle toplantı düzenleyerek önerilerini alıyor.

Kürtlerden sonra altı milyonluk nüfusuyla üçüncü etnik unsur olan Çerkes Halkının ise ne kapısını çalan var, ne de taleplerini soran. Tüm taleplerimize ve ısrarlarımıza rağmen 7/24 yayın yapan bir Çerkes TV bile henüz hayata geçirilemedi.

Eğer Ak Parti hükümeti ve sayın Başbakan, içinde Çerkeslerin olmadığı bir “Demokratik Açılım” ve “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi”ni hayata geçirebileceklerini, iç barışı sağlayabileceklerini sanıyorlarsa fena halde yanılıyorlar. Kapalı kapılar ardında İmralı'ya neleri vaat ediyorsanız, Çerkesler de vaatlerinizin  tümünü talep ediyorlar ve bundan sonra da  demokratik yöntemler kullanarak talep etmeye devam edecekler.

Çerkes Halkı bu süreci dikkatle izliyor ve bekliyor. Zamanı geldiğinde gereken tepkileri de verecektir.

Çerkes Halkı olarak Türkiye bütünlüğü içinde sadece Türklerin ve Kürtlerin değil, Çerkesler başta olmak üzere tüm halkların kendi dilleri, kimlikleri ve kültürleriyle eşit haklara sahip eşit halklar olarak yaşadıkları ileri demokrasiyle yönetilen bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Çerkesler olarak bize göre Ak Parti iktidarının demokrasi anlayışı bir samimiyet sınavından geçiyor. Bekleyip göreceğiz. Çerkesler olarak bu sınavında siyasi iktidara ve sayın Başbakana soracağımız ilk soru; “Çerkesler, ‘Demokratik Açılım’ ve ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Projelerinin’ neresinde?” olacaktır .

Doğru cevap; merkezinde .

İkinci soru; “7/24 Çerkesce TV ne zaman?

Doğru cevap; hemen şimdi.

Üçüncü soru; basın açıklaması yapmak suç değilken, Cumhuriyet Savcısının Putin'in Türkiye ziyaretini protesto etmek için “Soçi'de Olimpiyatlara Hayır”, ”Suriye Çerkeslerinin Anavatanı Çerkesyadır” isimli basın bildirisini okudukları için ÇHİ yürütme kurulu üyeleri Kenan Kaplan , Murat Özden ve Erol Karayel hakkında 1,5 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteyerek dava açması ne anlama gelmektedir?

Doğru cevap; herhalde bir yanlış anlama olmuş.

Evet verilecek cevaplar Çerkes Halkının tavrını belirleyecektir.

Başta siyasi iktidar olmak üzere herkes çok iyi bilmelidir ki; Çerkeslerin ülkeyi, insanlarını sevmeleri, ülke bütünlüğüne sahip çıkmaları, demokratik ve güçlü bir Türkiye’den yana olmaları  etnik kimliklerinden, dillerinden kültürlerinden vazgeçtikleri anlamına gelmez. Türkiye'yi Türkler ve Kürtler olmak üzere iki kutba ayırarak Kürt etnik unsuru üzerinden diğer etnik unsurları, özellikle de Çerkesleri Türk etnik unsuru içinde asimile ederek yok etme politikası uygulayanlara duyurulur.

Türkiye’nin geleceği, etnik kimlikler sorununu sadece Kürt etnik kimliğine indirgemeden, bir bütün olarak ele alıp çözmekten geçiyor. “Kürt değilseniz Türksünüz” dayatmasını getirecek çözüm yolları çözümsüzlükten başka hiç bir şeye hizmet etmeyecek, tam tersine iç barışı ve kardeşliği zedeleyecek, yeni sorunların kaynağı haline gelecektir.

HEZEYANLAR…

Çerkesya'da yaşayan bir zavallı, sitesinde yazılarını yayınlayan yapının onayıyla zırvalamaya, aklı sıra Çerkes kimliğinin siyasallaşmasının, dirilişinin önüne set çekmeye çalışıyor. Kucağına oturduğu Rusya adına Çerkes Halkının varlık mücadelesini ve bu mücadelenin içinde bulunanları yaftalamaya, karalamaya çalışıyor. Hatta aklı sıra efendileri adına “tehdit” ediyor. Bunları yaparken de aslında nasıl bir ihanet içerisinde olduklarının da ipuçlarını veriyor.

Bu zavallıya cevap olsun diye değil ama onun yazısını yayınlayarak bu yazı üzerinden mesaj verdiğini zanneden yapının ve destekçilerinin bilmesi gerekir ki; Çerkes sorunu Çerkes Halkına soykırım ve sürgün uygulamış olan Ruslara yalakalık yapılarak ya da teslim olarak çözülebilecek bir sorun değildir. Çünkü Çerkes sorunu hem uluslararası bir sorundur, hem de bir insanlık sorunudur.

Çerkes sorununun bir tarafında Çarlık Rusyası’nın mirasçısı olan Rusya ve Osmanlı’nın mirasçısı olan Türkiye; diğer tarafta ise dünya kamuoyu yer almaktadır. Ne yazık ki Rusya “Çerkessiz bir Çerkesya” projesini insanlık vicdanını yok etme pahasına sürdürmekte; 6 milyon vatandaşı Çerkes olan Türkiye ise Çerkes sorununa son derece duyarsız yaklaşmaktadır.

Amerika’nın ve Avrupa ülkelerinin gündeminde ise geçmişte olduğu gibi bugün de Çerkes sorunu diye bir sorun yok.

Kısacası kendi kendine gelin güvey olanlar boşuna telaşlanmasınlar, sizin sandığınız gibi Çerkesleri gündemine alan bir dünya kamuoyu yok. Sevinebilirsiniz, kimse Çerkesleri ve sorunlarını önemsemiyor.

Ancak, Çerkes Halkı bundan sonra demokratik yollarla vereceği mücadele ile Çerkes sorununu uluslararası bir insanlık sorunu haline getirecek, anavatanının sahibi olana dek mücadelesini sürdürecektir.

Rusya'nın kucağına oturup, sahibinin sesi olan yapılanmaları ve zavallıları halkımız artık çok iyi tanımaktadır.

O zavallıya söylettiğiniz bazı şeylere halkımız da aynen katılmaktadır. Evet, Çerkes halkının bir oto kontrol mekanizması oluşturması ve hem Çerkesya’daki, hem de diasporadaki işbirlikçileri bertaraf etmesi gerekiyor. Ama inanın ki, en kısa sürede bu mekanizmalar ve yeni yapılanmalar hayata geçecek. İnanın ki en kısa sürede halkına ihanet edenlerden, Rusya'nın kucağında da otursa bir şekilde hesap sorulacak. Çerkes halkı sahipsiz değildir ve ihaneti affetmeyecektir.

Rusya ile ticaret yapıp para kazanma adına, firmalarına Rusya'da ihale alma adına ya da Çerkesya veya Rusya’da yaşadığı için huzurunun kaçacağını düşünerek halkına ihanet edenler, Rusya yanlısı söylemlerle ihanete soyunanlar, bundan sonra halkımızın nefesini enselerinde hissedeceklerdir.

Vorepsov Adiğağer!



3597 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇERKESLERİN VAROLUŞ MÜCADELESİ - 24/01/2022
Devletimiz, Çerkeslerin varlıklarını yaşatmak, geleceğe taşımak ve atavatanlarına sahip çıkabilmek adına farklı arayışlar içine girmelerine yol açabilecek bir duyarsızlık içinde olmamalıdır.
Çerkes Soykırımının 150. Yılında “Asimilasyona Hayır” Diyen Çerkesler ÇDP’yle “Biz de Varız” Diyecek - 01/06/2014
İnanıyoruz ki hayalini kurduğumuz geleceğin Türkiye’sinde Çerkes Halkı ve ÇDP belirleyici unsurlar olacaklardır.
Sevgili Faruk Dok, - 14/04/2014
Son telefon görüşmemizde, “Çerkesleri dilinden, kültüründen, kimliğinden, tarihinden, anavatanından soyutlamayı amaçlayan, Çerkes Halkına iradesi dışında başkalarınca belirlenen, sınırları çizilmiş bir yaşam tarzını kabullenemiyorum” demiştin.
Sayın Süleyman Soylu, - 02/02/2014
Bundan sonra da bu görmezden gelme tavrı devam edecek olursa Türkiye'nin en büyük üçüncü etnik unsuru olan Çerkes Halkı’nın politik tercihlerinin de buna göre şekilleneceğinin bilinmesi gerekiyor.
Kimliğimizi Ne Cemaatlere, Ne De Başka Bir Etnik Kimliğe Feda Etmeyeceğiz! - 15/01/2014
Çerkes Halkı; kendi dili, kültürü, kimliğiyle eşit vatandaş olmak, varlığını geleceğe taşımak istiyorsa Türkiye’de ki en büyük üçüncü etnik unsur olarak siyasal gücünün farkına varmalıdır.
Çoğulcu Demokrasi Hareketi - 20/11/2013
Çerkes Halkının kendine olan inancı ve geleceğine olan güveni tamdır. Halkımız geleceğin Türkiye’sinde kendi dili, kültürü ve kimliği ile eşit vatandaşlar olarak yaşama iradesini ortaya koymuştur.
Toplumsal Hastalıklarımız - 11/11/2013
Çerkes halkının gerçek evlatları artık inisiyatifi ele almalıdır. Umudumuz ve geleceğimizi inşa edecek olanlar onlardır.
Demokratik Açılım Paketi Çerkeslere Ne Diyor? - 02/10/2013
Açıkça görülüyor ki; devlet ve siyasi iktidar, varlıklarının ve taleplerinin mücadelesini verenleri muhatap alıyor ve haklarını veriyor; varlık mücadelesi vermeyenleri ve talep etmeyenleri Türk sayıyor, yok sayıyor.
Sayın Başbakan’a Duyurulur ! Çerkeslerin de Demokratikleşme Paketinden Beklentileri Var. - 27/09/2013
Ama artık Çerkes halkı, siyasal yaşamda kendisini temsil edecek bir yapı ortaya çıkarabilecek siyasal bilince ve olgunluğa erişmiştir. En kısa zamanda organize olmak ve göz ardı edilen hassasiyetlerini siyasal platformlara kendisi taşımak zorundadır.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi