• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam138
Toplam Ziyaret978964
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.142532.2713
Euro34.804134.9436
Semerkew
Erol Karayel
erolkarayel26@gmail.com
Seçmeli Dersler Bu Haliyle Fonksiyonel Değil
12/08/2012

Türk vatandaşlarının günlük hayatta kullandıkları farklı dil ve lehçelerin okullarda öğrenilmesi”  uygulamasına önümüzdeki öğretim yılında “fiilen” başlanıyor.  Uygulama “yasal zeminini” ise muhtemelen Yeni Anayasa’da bulacak.

Yalnız görünen o ki ilk yıl uygulaması sadece 5. sınıfları kapsayacak.

Bu da, ‘Çerkesler bu fırsattan çok fazla istifade edemeyecekler’ anlamına gelir.

Öyle ya, -bazı küçük yerleşim birimleri dışında- hangi okulda 10 tane 5. sınıf öğrencisi bulup da anadili sınıfı açılabilecek?

Büyük kısmı şehirlere transfer olmuş ve dağınık şekilde yerleşmiş Çerkeslerin bu şartları sağlayarak anadili sınıfları açtırabilmeleri gerçekten çok zor görünüyor.

***

Halbuki, başta denildiği gibi kur sistemi esas alınarak, 6, 7 ve 8. sınıflar da sisteme dahil edilmiş olsa, dört ayrı eğitim düzeyinden aynı sınıfta toplanacak yeterli sayıda öğrenci bulma ihtimali nispeten daha yüksek olacaktı. Umut ediyoruz ki, ilk yıl olduğu için uygulamaya 5. sınıflarla sınırlı olarak başlanıyor ve önümüzdeki yıllarda kademeli olarak dediğimiz şekle geçilecek.

Ancak uygulama o şekle de dönse Çerkeslerin ihtiyacını karşılamaktan uzak kalacaktır.

Onun içindir ki ÇHİ olarak Talim Terbiye Kurulu’na verdiğimiz yazılı öneride,

Sınıf açmak için asgari öğrenci sayısının İsveç örneğindeki gibi 5 kişi olmasını,

Kur sisteminin esas alınarak farklı sınıflardaki öğrencilerin seçmeli ders saatinde aynı sınıfta toplanmasını,

Ve bir okulda müracaat var fakat sayı yeterli değil ise sınıfın bir pilot okulda oluşturulmasını istemiştik (diğer öneriler için bakınız).  

Uygulama bu şekilde yürütülürse ancak Çerkes çocukları bu fırsattan istifade edip anadillerini okulda öğrenebilme şansı yakalayabileceklerdir.

 ***

Elbette verilmiş olan bu sınırlı haktan olabildiğince istifade edelim. Dernekler, gruplar, oluşturulacak bölgesel inisiyatifler anadili sınıfları açılabilmesi için, toplumu organize etmek için ellerinden geleni yapsınlar.

Ama uygulamanın şimdiki haliyle bizim taleplerimizi karşılamaktan çok uzak olduğunu da bilelim.

Ve eğer böyle bırakılacaksa ortada verilmiş bir hak filan olmadığını da ayrıca iyi bilelim.

***

Eğitim sezonu başında karşılaşacağımız muhtemel tablo Çerkes yoğun bölgelerde açılmış numunelik birkaç anadili sınıfıyla sınırlı olacaktır.

Ve yine muhtemeldir ki,  birileri ortaya çıkıp bu tabloya özellikle zoom yapacak, “Gördünüz işte… Çerkeslerin anadille ilgili herhangi bir talepleri yok.  ‘Anadili eğitimi’ diye gürültü yapanlar toplumdan kopuk birkaç marjinal tip” diyerek bunu haklı taleplerimizin üzerini örtmede malzeme olarak kullanmaya çalışacaklardır.

Bu oyuna kesinlikle gelmemeliyiz.

Bunun için de bu uygulamanın yetersizliğini, böyle kalacaksa göz boyamaya yönelik olduğunu her fırsat ve zeminde belirtmeli, taleplerimizi her ortamda daha yüksek sesle dile getirmeye devam etmeliyiz.

Söyleyen ne güzel söylemiş “Anadili, ana sütü kadar haktır” diye.

Öyleyse haklarımızı alıncaya kadar mücadeleye devam.

 



3903 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

VERECEĞİMİZ OYUN HALKIMIZA BİR YARARI OLSUN! - 26/03/2024
Partimiz insanlarımızın mevcut siyaseten parçalanmışlığını dikkate alarak bu bataklığa girmeyecek; dikey değil yatay siyaset yapacaktır.
SEÇİMLER BİZİM İÇİN NE ANLAM İFADE EDİYOR? - 14/02/2024
Sivil toplumumuzun yanında, iyi çalışan bir siyasal toplumumuzun da olması gerektiğini herkesin anlaması ve bu süreçlere samimiyetle destek vermesi gerekir.
ADALET DUYGUSU KÖRELMİŞ BİR UKRAYNALI VEKİL - 02/10/2022
Goncherenko ile iş tutacak dostlara hatırlatmak isterim: Kendi adalet duygunuzdan taviz vermeden, adalet duygusu körelmiş biriyle işbirliği yapamazsınız.
POLİTİK BİLİNÇ - 29/01/2022
Sorunu olan toplum kesimlerinin, örgütlenerek sorunlarını siyasi platforma taşıyıp, devlet yönetimini bu sorunları çözme yönünde etkileyecek güç oluşturmaları demokratik bir haktır. ÇDP işte bu hakkı kullanmak istiyor.
AZINLIK TOPLULUKLAR İÇİN ‘SİYASAL KÜLTÜR’ NİÇİN ÖNEMLİDİR? - 30/08/2021
“Varlık mücadelesini devletin meselesi haline getirecek olan siyasal toplumun embriyosunu içinde barındırıyor olmasından dolayı “siyasal kültür” oluşturmak çok ama çok önemlidir”
PUTİN’İN YENİ ANAYASASI “RUSLAR EFENDİ, DİĞERLERİ KÖLE” DİYOR - 26/04/2020
Putin son derece sinsi bir politika uyguluyor. Gerçek amacını gizliyor ve günü geldiğinde hızla icra ediyor.
ETNİSİTE, SİYASET, ÇDP, V.S. - 19/07/2019
ÇDP’ye “etnik parti olmaz” argümanıyla karşı çıkanların “etnik derneklerde” icra-i faaliyette bulunuyor olması da tam bir kara mizah örneğidir.
KARADAN GEMİ İDARE EDİLMEZ; ÖYLEYSE HAYDİ SİYASETE! - 27/06/2019
Kırmızı kitapta bir rezerv olsun olmasın, taleplerimizin hayata geçmesi için mutlaka Çerkes sorununun çözümünü misyon edinmiş şahısların mecliste ve yürütme kadrolarında bulunması, yani siyasete girmesi gerekiyor.
SİVİL TOPLUMDAN, SİYASAL TOPLUMA... - 13/06/2019
2001 yılında işbaşına gelen AK Parti yönetimi AB kriterlerinin öngördüğü açılım programıyla devletin kimlikler üzerindeki inkar politikalarına son vererek önemli bir adım attı.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi