• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam66
Toplam Ziyaret977137
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Semerkew
Vahit Erdo
vahiterdo11@gmail.com
BİZ BU FİLMİ İKİ DEFA İZLEMİŞTİK
08/07/2019

1- 1973’de CHP’nin aktörü Bülent Ecevit’in ilk seçimlerinde DİSK’in her sandık da birkaç işçisi vardı. Tüm fabrika ve mahallelerde top yekun çalışıldı, CHP % 41,8 oy aldı.  Koalisyon iktidarında Başbakan Ecevit MGK tavsiye kararını hayata geçirerek, ilk darbeyi DİSK’e ve kurucu önderi Kemal Türkler’e vurdu; “bizim kimseye vebal borcumuz yok” diye feryat figan etti. DİSK’e operasyon başlattı. Kurucu  başkanı Kemal Türkler baskı, hile ile değiştirildi. Abdullah Baştürk’ü başkan yaptılar ve DİSK  güneşin altındaki kar gibi zamanla eridi. Sonrasında 1980’de  Kemal Türkler suikastla öldürüldü. O tarih de kadim TKP’nin önderi laz İsmail, ÜRÜN  dergisindeki  yazısında, “Ecevit burjuvazi ile  danışıklı döğüş içinde değil” diyerek hem kendi aldandı, hem de aldattı İşçi sınıfını ve aydınları.  12 Eylül darbesinin yolu açıldı. Ecevit tüm halkçı söylemine rağmen işçi-köylü emekçilerin çalışma hayatında bir değişim yapmadı; tersine ırkçı ve sermaye yanlısı çıktı. “1963’de bakanken grev hakkını verdi” diye  devletçi basında (başta cumhuriyet gazetesi) yazıldı. Bu büyük bir palavradır. Ben 19 yaşında istanbul’daydım. Başta KAVEL yüzlerce iş yerinde grevler devam ediyordu. Tarihin en büyük işçi mitingi 200 bin kişiyle saraçhanede yapılmış, Kemal Türkler grev haktır diye konuşmuştu. Durumdan vazife çıkaran Ecevit MGK tavsiyesine göre grev hakkını tanıdı. Aslında bu bir zorunluluktu, ancak Osmanlı-İttahatçı geleneğine uygun olarak her şey yukarıdan verilmeliydi. 1923 Cumhuriyet dönüşümü bir devrim değildir, Osmanlı yönetimi şekil değiştirmiştir. Avrupa’dan kendine uygun kanunlar transfer etmiş böylece  asri  (Avrupalı) olunmuş olundu ama hala bugün dahi 95 yıldır hukukun üstünlüğünü devlet kabul etmiyor. Örneğin, şapka devrimi diye mektepliler aldatıldı, oysa giyim kuşam kişiseldir, kanunla belirlenirse antidemokratik olur, bireyin hayatını zehirler

2- 1989’da liberal olduğu söylenen Turgut Özal siyasilere aday olma yasağı koymuştu, millet referandumda yasakları kaldırdı.  ANAP’ta erozyon başladı ve ilk yerel seçimde solun her boyundan ve soyundan insanlar yoğun çalıştılar. İstanbul’da biri hariç tüm ilçeler ve ili CHP açık farklarla kazandı. Yeni seçilenler, CHP’deki küçük müteahhitlerin işbirliği içinde belediyelerin kaynaklarını sömürdüler, yine en büyük darbeyi de sosyalistlere solculara vurdular. ANAP ve CHP’yi deneyen millet, Allah’tan korkup kuldan da utandığını söyleyen Refah partisine yöneldi. Yerelde iktidarı alan siyasi İslamcılar ilk dönem çok da başarılı hizmetler yaptılar ama para zamanla Müslümanları da bozdu.

 3- 23 Haziran cumhur ittifakının otoriter baskı ve zulmünden  yılan millet, arzu ettiği hasret kaldığı barış  dilini konuşan  Ekrem İmamoğlu’na bel bağladı. Seçim kazanımının baş belirleyicisi Kürtlerin ve sosyalistlerin “asrın lideri” diye tanımladıkları zindandaki  Selahaddin Demirtaş oldu. Trabzon’daki konuşmasında “Mustafa Kemal’in izindeyim, Topal Osman’a bağlıyım” diyen Ekrem İmamoğlu,  milletin istediği gibi değil de asıl bağlı olduğu önderleri gibi hareket etmeye başlayabilir. Tarihi tekrarın nüksedeceğini düşünüyorum, çünkü ittahatçı- Kemalistlerin partisi CHP’nin bastığı yerde yüz yıldır henüz ot bitmedi. Muhtemeldir ki punduna getirip cumhur ittifakı ile birlikte HDP’ye bir yeni darbe vurabilir CHP, bu 3. filmin aktörü Ekrem İmamoğlu ile. Nasıl olacak da her şey çok güzel olacak yaşayıp hep birlikte göreceğiz.

Doğu toplumlarında insanlar % 80 maziyi anarmış, tarihin  tekrarlarının baş nedeni de budur. Hayalleri kadar yaşar toplum, kurum ve bireyler. CHP 6 ok ilkelerine bağlı yeni bir program yapacakmış, anlı şanlı duyurdular. Hiç de merak etmiyorum, çünkü bu yalanları, aldatmacaları 1923’ten beri hep yaptı CHP. AKP’nin alternatifi CHP olamaz! Neden? Çünkü  her ikisi de muhalefette ve iktidarda aynı yöntemleri uyguluyorlar; tek farkları biri Kemalizmi, diğeri dini kalkan yapıyor. 

Çok marifet var insanda.

     Selamlar.


941 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

4. SANAYİ DEVRİMİ ve VİRÜS - 21/04/2020
Enerjinin maliyeti sıfırlanınca toplumsal ilerleme ivme kazanacak, sınıflar sınırlar ortadan kalkacak, belki de her gün bayram olacak.
ANAYASA ve KAFKASYA - 29/03/2020
Türkiye’deki bir avuç Çerekes aydının kurduğu ÇDP dünyadaki tüm Kafkaslıların biricik partisidir. Onun da temel işlevi ortak bir tarih bilincinin oluşmasını sağlamaktır. Değilse bir adım dahi atılamaz.
RUS ELÇİSİNDEN TARİH DERSLERİ - 16/02/2020
Suriye’deki teröristlerin Türkiye sınırlarını geçip eylem yapmalarına Türkiye’nin cevabını haklı bulan Büyükelçi, Çarlık zamanında Çerkeslerin de Rusya sınırını geçerek terör estirdiklerini, Çarın da Kafkasya'ya müdahale ettiğini söylüyor.
ÇİN - UYGUR - 30/12/2019
Kafkasya’daki mücadelenin temeli, demokrasi ve insan hakları ve ulusların kendi kaderini tayin hakları temelinde geliştirilirse, dünya genel politikasında güçlü devletlerin anlık taktik politik çıkarlarına malzeme olunmaz.
NEREDE KALMIŞTIK, NE DEMİŞTİK? - 16/12/2019
Devletlerin resmi ideolojisine uygun ısmarlama tarih kitapları gerçek üstü palavralarla dolu oluyor. Nitekim Osmanlı ve Türkiye tarihlerinin de hem ısmarlama olanı, hem de gerçek olanı vardır.
GLOBALİZM ve KAFKASLILAR - 04/09/2019
Kafkas önderleri ve aydınları her dönemde olduğu gibi 1917’de ve 1991’de pazar dağılırken tezgah açtıkları için tarihte yaşandığı gibi her seferinde elleri böğürlerinde kaldı.
İ.T.C. + CHP= KEMALİZM - 16/08/2019
Siyasi İslam ve Kemalistler’in miadı dolmuştur. Evrensel normları temel alan, samimi, çoğulcu demokrasiyi savunan, en geniş insan haklarını savunan ve tüm toplumu eşitlik temelinde birleştirici bir harekete ihtiyaç vardır.
NE OLACAK DA HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK? - 17/06/2019
Viyana bozgunundan sonra Doğu ile Batı arasında ortada sıçan politikasını uygulayan Osmanlı elitleri tüm savaşları kayıp ettiler ve Osmanlı dağıldı. AKP hala aynı geleneksel orta da sıçanı oynuyor.
KAFKASYA’DAKİ PONTUS RUMLARI - 09/06/2019
Novorosisk Türkiye konsolosluğundan eşim ve kızımla Lazerevski’ye dönerken yolda bir yerleşim yerinin levhası ilişti gözüme: “Kabardinka” yazıyordu. Hemen direksiyonu sağa kırıp köye girdim...
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi