• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam45
Toplam Ziyaret1045537
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.088734.2253
Euro37.628037.7788
Semerkew
Kenan Kaplan
meretukokenan@hotmail.com
Kimliğimizi Ne Cemaatlere, Ne De Başka Bir Etnik Kimliğe Feda Etmeyeceğiz!
15/01/2014

 Türkiye de son günlerde yaşanan olayları Çerkes Halkı açısından değerlendirdiğimizde; cumhuriyet döneminde yaşadığımız asimilasyon süreçlerinde cemaatlerin ne kadar etkin olduklarının ipuçlarını ayan beyan görmemiz mümkün oluyor.

Çocuk yaşlarda her etnik gruptan gençler, yoksul ya da bilinçsiz aileleri İslami söylemlerle kandırılarak cemaatler tarafından teslim alınıyor ve iradelerine ipotek konularak özgür iradeleriyle hareket edemeyen robotlar haline getiriliyorlar. Öyle ki; bu gençler bir süre sonra cemaat önderine biat eden, onun söylediklerini tekrar eden papağanlar haline geliyorlar ve birey olabilme, etnik kimliklerine sahip çıkabilme şanslarını sonsuza dek kaybediyorlar. Hatta bazıları bunalıma düşüp intihar ediyor. 

Yine görüyoruz ki; bu cemaatler İslami söylemlerle kandırdıkları bu gençleri Türkçe misyonerliği yapmak ve küresel güçlere hizmet etmek için kullanıyorlar.

Çerkes Halkı adına üzülerek bir durum tespiti yapmamız gerekiyor: Cemaatlerin özgür iradelerini teslim aldığı ve adeta köleleştirdiği gençlik tabanının önemli bir kısmını ne yazık ki Çerkes gençleri teşkil ediyor. Yine kendisine hizmet hareketi adını veren cemaatin finansörleri ve yönetici kadrosu içinde de önemli sayıda Çerkes kardeşimizin bulunduğunu biliyoruz.

Çerkes Halkı artık şunu çok iyi bilmelidir ki; Türkiye’de ki İslami cemaatler ve İslami hareketler son tahlilde Türk milliyetçisidirler ve asla ümmetçi değildirler. Bu nedenle bir Çerkesin bu yapılar içerisinde kimliğinden soyunmadan yer alabilmesi mümkün değildir.

Aynı şekilde Türkiye’de ki siyasi yapılar da meşruiyetlerini ulusalcı Kemalist devlet ideolojisinden aldıkları için ya ırkçı Türk Milliyetçiliği anlayışına, ya ulusalcı Türk Milliyetçiliği anlayışına, ya da İslamcı Türk Milliyetçiliği anlayışına sahiptirler. Bu yapılar içerisinde de bir Çerkesin kimliğinden soyunmadan yer alabilmesi mümkün değildir.

Şimdi üzülerek görüyoruz ki; Çerkes Halkının bazı unsurları, İslamcı Türkçü, ulusalcı Türkçü, ırkçı Türkçü, siyasi yapılar ve Türkçü misyoner cemaat arasındaki iktidar mücadelesinde figüranlık yapıyor.

Siyasal Çerkes Hareketi ÇOĞULCU DEMOKRASİ HAREKETİ Çerkes Halkının içinde bulunduğu bu acıklı durumdan vazife çıkartarak, Çerkes Halkını kimliğinin sahibi haline getirerek özgürleştirmeli, Türkçü siyasal yapı ve cemaatlerin tasallutundan kurtarmalıdır.

Yaşanan olaylar cemaatlerin dış bağlantılarını ve kirli ilişkilerini deşifre ettiği gibi siyasi yapıların hırsızlık temelli, halkı soyma amaçlı yönetim anlayışını da gözler önüne sermiştir. Mesele ne tek başına cemaat meselesidir, mesele ne tek başına HSYK meselesidir, mesele ne tek başına hırsızlık meselesidir. Asıl mesele hala devlet ideolojisi olan asimilasyoncu, faşist Kemalist devlet ideolojisinin ve kurumlarının iflas ederek meşruiyetlerini yitirmiş olmalarıdır.

Tek çözüm yolu; Kemalist devlet ideolojisinin tüm kurum ve kuruluşlarıyla tasfiye edilerek devletin; insan hakları ve ileri demokrasi temelinde şeffaf bir yönetim anlayışı ile halkların kardeşliği, eşitliği ilkelerine dayalı olarak yeniden yapılandırılmasıdır.

Çerkes Halkı;  kendi dili, kültürü, kimliğiyle eşit vatandaş olmak, varlığını geleceğe taşımak istiyorsa Türkiye’de ki en büyük üçüncü etnik unsur olarak siyasal gücünün farkına varmalı, Türkiye de siyasal iktidarı belirleyebilecek oy potansiyeline sahip olduğunun bilincinde olmalıdır.

Ben inanıyorum ki; Çerkes Halkı bu yaşananlardan gerekli dersleri çıkararak varlığına sahip çıkacak, kimliğini cemaatlere, Türkçü siyasi yapılara ve Kemalist devlet ideolojisine feda etmeyecek,  ileri demokrasiye sahip, tüm halkların kendi kimlikleri ile eşit olarak ve kardeşçe yaşadıkları bir Türkiye’yi kurmak için ÇOĞULCU DEMOKRASİ PARTİSİ ( ÇDP ) ile bütünleşerek Türkiye’deki demokrasi  mücadelesinde önemli  ve etkin bir unsur haline gelecektir.

VOREPSOV ADİĞAĞER 



3902 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇERKESLERİN VAROLUŞ MÜCADELESİ - 24/01/2022
Devletimiz, Çerkeslerin varlıklarını yaşatmak, geleceğe taşımak ve atavatanlarına sahip çıkabilmek adına farklı arayışlar içine girmelerine yol açabilecek bir duyarsızlık içinde olmamalıdır.
Çerkes Soykırımının 150. Yılında “Asimilasyona Hayır” Diyen Çerkesler ÇDP’yle “Biz de Varız” Diyecek - 01/06/2014
İnanıyoruz ki hayalini kurduğumuz geleceğin Türkiye’sinde Çerkes Halkı ve ÇDP belirleyici unsurlar olacaklardır.
Sevgili Faruk Dok, - 14/04/2014
Son telefon görüşmemizde, “Çerkesleri dilinden, kültüründen, kimliğinden, tarihinden, anavatanından soyutlamayı amaçlayan, Çerkes Halkına iradesi dışında başkalarınca belirlenen, sınırları çizilmiş bir yaşam tarzını kabullenemiyorum” demiştin.
Sayın Süleyman Soylu, - 02/02/2014
Bundan sonra da bu görmezden gelme tavrı devam edecek olursa Türkiye'nin en büyük üçüncü etnik unsuru olan Çerkes Halkı’nın politik tercihlerinin de buna göre şekilleneceğinin bilinmesi gerekiyor.
Çoğulcu Demokrasi Hareketi - 20/11/2013
Çerkes Halkının kendine olan inancı ve geleceğine olan güveni tamdır. Halkımız geleceğin Türkiye’sinde kendi dili, kültürü ve kimliği ile eşit vatandaşlar olarak yaşama iradesini ortaya koymuştur.
Toplumsal Hastalıklarımız - 11/11/2013
Çerkes halkının gerçek evlatları artık inisiyatifi ele almalıdır. Umudumuz ve geleceğimizi inşa edecek olanlar onlardır.
Demokratik Açılım Paketi Çerkeslere Ne Diyor? - 02/10/2013
Açıkça görülüyor ki; devlet ve siyasi iktidar, varlıklarının ve taleplerinin mücadelesini verenleri muhatap alıyor ve haklarını veriyor; varlık mücadelesi vermeyenleri ve talep etmeyenleri Türk sayıyor, yok sayıyor.
Sayın Başbakan’a Duyurulur ! Çerkeslerin de Demokratikleşme Paketinden Beklentileri Var. - 27/09/2013
Ama artık Çerkes halkı, siyasal yaşamda kendisini temsil edecek bir yapı ortaya çıkarabilecek siyasal bilince ve olgunluğa erişmiştir. En kısa zamanda organize olmak ve göz ardı edilen hassasiyetlerini siyasal platformlara kendisi taşımak zorundadır.
Çerkesler Olarak Ömrümüz Hep Aynı Hatalara Düşerek mi Geçecek? - 19/06/2013
Tarihten ders almayan halkların tarih sahnesinden silinmesi kaçınılmazdır. Umarım Çerkes Halkı olarak yaşananlardan ders çıkarır, kendi senaryomuzu yazmayı başarabilir, kendi senaryomuzun aktörleri haline geliriz.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi