• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam121
Toplam Ziyaret977192
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Semerkew
Balkar Selçuk
selcuk@ozgurcerkes.com
'Şimdi de Çerkesler Başladı!'
03/11/2011

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu cümleyi televizyon ekranlarında kurduğunda biz Çerkes Hakları İnsiyatifi'nin 12 Mart 2011 Ankara mitingini yapalı iki-üç gün olmuştu.
Ulusal basın pek yer vermediği için miting öyle çok da yankı uyandırmadı. Ama devletin dikkatini çekmiş olacak ki, Başbakan bizi sarsan o küfür gibi cümlesini sarf ediverdi: "Şimdi de Çerkesler Başladı!".
Bu cümle aslında kendi içinde "bizden önce başlayanlar" ve "devlete çektirdikleri" bağlamında tahlil edilebilir. Ne olursa olsun, Başbakanın özelinde devletin ne kadar bezgin olduğunun bir dışavurumuydu bu kısa cümle. "Eskiden başlayanlar" ve "kervana yeni katılanlar..."
Tabiî ki Türkiye'deki birçok devletlû gibi Başbakanın da Çerkesler hakkında söyleyecek fazla bir sözü yoktur. Devletlûlerin bizimle ilgili kurabileceği en empatik cümle, ne kadar kardeş olduğumuzla başlayıp, hepimizin müslüman olduğuyla biten cümlelerdir. Bundan fazlasını hiçbir devletlû cümle içerisinde kullanamaz. Bu bağlamda, Çerkes Hakları İnsiyatifi'nin organize ettiği bu miting bence dikkat çekiciydi. Nedeni ise bu mitingde "Tek Dil, Tek Millet, Tek Devlet" mottosundaki ilk maddenin hedef alınmasıydı. 12 Mart mitinginde Çerkeslerin ana dili eğitimi hakkı ve TRT'de 7/24 Çerkesçe yayın yapılması talebinde bulunmalarıydı.
Türk devleti Türkçeyi nikâhlı karısıymış gibi gördüğü için de, Çerkeslerin TRT'de 7/24 Çerkesçe yayın ve Çerkes dili eğitimine devlet desteği istemesini, nikâhlı karısı dağa kaldırılacakmış gibi algıladı. Bu istek bizzat başbakan tarafından reddolundu. Başbakan "Şimdi de Çerkesler başladı!" derken ne dediğinin farkındaydı. Bu cümlenin devamında "Boşuna istemeyin, size zırnık yok" cümlesi gelebilirdi ama gelmedi. Gerçi daha önce kurulacağı söylenen Samsun ve Erciyes Üniversiteleri'ndeki Çerkes Dili Edebiyatı Bölümleri çoktan bürokrasinin kollarında can vermişti. Türkiye'nin dağına taşına üniversite açan bu hükümet, tek bir Çerkes Dili - Edebiyatı bölümü açamamış/açmamıştır.
Yine Başbakan kendi partisi olan AKP'de son seçimde tek bir Çerkes'i bile milletvekili adayı göstermedi. Şu anda AKP bünyesinde parlamentoda tek bir Çerkes milletvekili yok. Bu durum AKP özelinde Çerkeslerin devletten tasfiye edildiği şeklinde yorumlandı. Bu böyle midir, onu zaman gösterecek. Ancak kısa vadenin gerçeği şu ki, Başbakan, yeni anayasa sürecinde mecliste Çerkesler adına söz alacak kimseyi bırakmadı. En azından iktidar partisi için durum böyle.
Başbakan ve kurmaylarının bu durumu tasarlayarak oluşturdukları çok açık. Çünkü devlet ve AKP, içinden çıkamadıkları Kürt meselesi ve onun ayrılmaz dışavurumu olan terör açmazından bunalmış durumdadır. Hal böyleyken, bir de Çerkesler adına mecliste konuşacak çatlak seslere, ne AKP'nin, ne de devletin tahammülü olmadığı açıktır. AKP önümüzdeki on yılları belirleyecek bir anayasayı yapma arefesinde, "içinde Çerkes'in olmadığı bir meclisi" kolayca yaratmıştır.
Bu anayasa yapım süreci, yedeğinde silahlı güçlerin olduğu Türk ve Kürt üst yapıları tarafından yürütülecektir. Öyle görülüyor ki, AKP bu tartışmada başka bir etnik grubun adını duymak istememektedir. Kürt tarafı adına eylem koyduğunu ilan eden silahlı gruplar şimdiden anayasa yapım sürecinde Kürt varlığını taraflara hatırlatmak adına saldırılarını hızlandırıyor.

Öyleyse sormanın tam zamanı, "Şimdi de Çerkesler Başladı" diye işaret edilen biz Çerkesler bu süreç içerisinde neye başladık?
Askerleri kurşuna mı dizdik?
Karakolları mı bastık?
Yollara mayın mı döşedik?
Yoksa evimizde bombalar, ceplerimizde suikast planları ile mi yakalandık?
Altı üstü bir mitingdi. Bu kadar korkmaya ne gerek var ki?
Bir halkın kendi ana diline sahip çıkması, kendi devletinden yardım istemesi neden bu kadar tedirginlikle karşılanır, anlamak mümkün değil.
Oysa "TRT ŞEŞ Bİ HEYR BE" diye Kürtçe yayın yapan televizyon kanalını yayına açtığınızda, öncesinde ve sonrasında durup durup "Kürtler bizim kardeşimizdir" diyordunuz. Şimdi ise Türkiye Çerkesleri kendi dilleri için 7/24 tv yayını ve devlet desteği istediği için rahatsız oluyorsunuz. Hatta TRT Arapçayı da siz yayına açtınız. Şimdi biz Türkiye Çerkesleri olarak, Araplar gibi, içlerinden petrol fışkıran kuyularımız; ya da Kürtler gibi, üzerinde silahlı grupların gezdiği dağlarımız olmadığı için mi bu devlet bize Çerkesçe TRT yayınını çok görüyor?
Bu topraklarda sadece parası ve silahı olanın mı hakkı vardır?
Biz Çerkesler paramız ve silahımız olmadığı, elimizde sadece TC kimlik numaralarımız olduğu için mi horlanıyoruz?

...
Vazgeçmiyoruz;
AKP'den, TRT'nin 7/24 Çerkesçe yayın yapan bir tv kanalını yayına geçirmesini hâlâ istiyoruz.
Vazgeçmiyoruz;
AKP'nin Çerkes dili eğitimi/öğretimine devlet desteği vermesini de aynı kararlılıkla hâlâ bekliyoruz.

 



5974 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Нарт Лъэпщ и Нэгъуджэр Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - II - 17/12/2016
уэ 1уэхур нахри гъэщ1эгъуэн зыщ1ыр Азтэкхэми Маяхэми ямейуэ, гъэ мин аджэ ипэ ящ1ауэ, ауэ зыщ1ари дымыщ1э мывэ гуэрхэм ящ1ы1уми Кецалкоатл и сурэтыр къагъуэтахэщ, ахэми нэгъуджэ 1улъу ик1ий жьак1э тету. Нэгъуджэр уеблэмэ оптикым и щ1эныгъэр пасэ лъэх
Нарт Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - I - 01/12/2016
Гъэщ1эгъуэнращи нобэ къасыху Кассит-Урарту-Хьаттихэм я Тещупк1э зэджэ тхьэпэлъытэр ди Нарт Сосрыкъуэу щытам зыми гу лъитакъым. Касситхэм Тещуп псалъэм крагъэк1ир Жьыбгъэ Кьезгъэпщэ жи1у аращ.
УСЭНШЭУ ДЫКЪАНЭМЭ! - 09/10/2016
Ди хэку дахэр, си уорейда ПщIэ имыIэу дгъэкIуэдай, ДызгъэкIуэдам, си уорейда КIуэдыкIейри къыхукIуэ.
Bugün Ben Mutlu Bir İnsanım! - 02/06/2015
Keşke Çerkes halkının yoğun olarak yaşadığı diğer illerden de adaylarımız olabilseydi. Ama o da olacak yakında. Buna eminim. Bu adı geçen illerde adaylarımızın Çerkes halkı tarafından benimsendiğini görmek beni herşeyden çok mutlu ediyor.
Heredot Cevdet, Recep Tayip Erdoğan ve Ahmet Duvutoğlu! - 22/05/2015
Cumhurbaşkanımız Putin'in Ermeni Soykırımını resmen tanıyor olmasına, “Putin'e darıldım!” diyerek karşılık vermişti. Demek ki cidden çok darılmış olacak ki daha kendisine gelememiş.
Gerekeni Gerektiği Zaman Yapmak; Ya da Labedeslerin Kaderi! - 12/05/2015
2015 Genel seçimlerine 25 gün falan kaldı. Bahaneler ve gerçekler arasındaki birçok Çerkes bu seçimde ÇDP’nin bağımsız Çerkes adaylarını mı destekleyecek; yoksa en rasyonal bahanenin arkasına mı saklanacak.
Uzunyayla'nın Son Klasik Kuşağı Hareketleniyor - 01/05/2015
Kendi kişisel kurtuluşunu elde etmekle yetinmeyen, halkına geri dönen bir kuşak bu kuşak. Köy köy gezen, kendi insanına şehirlerde kasabalarda ve ilçelerde ulaşmaya çalışan bu insanlar birlikte başarabilmenin imkanlarını arıyorlar.
Kronik bir Aydın Hastalığı Olarak : Sözlük ve Alfabe -I- - 26/04/2015
Sözlük ve alfabe hazırlamak ve bunun üzerinden kendini gerçekleştirmek Tanzimat döneminden kalma bir aydın saplantısıdır
Boyunun Ölçüsünü Vermekten Korkmak! - 20/04/2015
Orta yere çıkmak, boyunun ölçüsünü vermek ve alınan ölçüyü de bilmek zorunda olduğumuz bir yerdeyiz artık. Yani artık eskisi gibi iktidar ya da muhalefet partisinde es kazara bir iki Çerkes milletvekili var diye bu işten sıyrılmak mümkün değil.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi