• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam68
Toplam Ziyaret977139
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Semerkew
Balkar Selçuk
selcuk@ozgurcerkes.com
Bir Kere Zerdüştlük Kürtlerden Çok Çerkesleri İlgilendirir!
23/10/2012

Çünkü anavatanı Kafkasya’dır. Dahası Zerdüşt dinini Mezopotamya’ya getiren Medler Çerkesya’nın Meotlarından başka bir halk değildir. Bir yerde Med-Meot kabilesi varsa, orada Sindler de vardır diyebiliriz. Zaten Sindler eski Çerkesya’da Meotlarla sınırdaştılar. Mezopotamya’da ise Botan bölgesinin(Şırnak-Cizre civarı) en eski adı Sindia’dır. Botan bölgesinde bugün hala Sindi Kürtleri yaşar. Çerkesler’de ise mesela Khabardeyler arasında Sindıko (Şındıko) lar yani Sind oğulları yaşamaktadır. Bir de Çerkesya’nın Brakayları işte Mezopotamya’nın da Brukileri var. (Daha geniş okuma için bkz. Aytek Namitok Çerkeslerin Kökeni I. II. Kaf-Dav Yayınları.)  

Nereden çıktı bu Zerdüşt hikayesi demeyin.        Konu önemli, çünkü Başbakanımız iki de bir Zerdüştlüğe bir Yezidiliğe bindirip duruyor. Aslında konuyu gündeme taşıyan asıl olay, siyasal Kürtçülerin (Ayrılıkçı ya da Yurtsever mi desek daha doğru olur acaba?) Zerdüşt dinini gündeme taşıması, ritüellerine göndermeler yapması, hatta hafazanallah Kürt halkının hepsinin bir şekilde Zerdüşt olabilitesi tehlikesinin yaşanmasıdır.

Ben siyasal Kürtçülerle Başbakan arasında geçen tartışmalarda bir ölçü, bir sınır göremediğimden ve iki tarafın da birbirine olan nefretinin had safhada olduğu gerçeğinden hareketle konuyu PKK-KCK-Başbakan bağlamındaki içeriğinden ayrı ele almayı düşünüyorum.  Bizim açımızdan ne Zerdüştlüğün diriltilmesi çalışmalarının, ne de onu kitapsız bir din olarak yaftalayan ve siyasal bir argüman olarak hasmını zorda bırakmak amaçlı söylemselleştirilmesinin bir önemi yok.

Ancak:

1-Zerdüştlük kitapsız bir din değildir.

2-Sadece Kürtlerin ulusal dini falan hiç değildir.

3-Özüne bakılırsa bir din de değildir.

4-Kökeni Mezopotamya değil Kafkasya’dır.

Misyonerlik Tehlikesinden, Zerdüştlük Tehlikesine İktidarın Din Takıntısı

Aslında konu Türkiye de iktidarın sürekli olarak dini bir politika aracı olarak kullanmasıyla alakalı. Çünkü hatırlayabileceğiniz gibi Kemalist Devlet bir operasyonel dönemde yani son 15-20 yılda Hıristiyan misyonerliğini Türkiye için tehlike olarak afişe etmişti. Hatta koskoca Milli Güvenlik Kurullarında konu tartışılmıştı. Ama bu fos çıktı. Türkiye’de misyonerlik vardır ama bu bir tehlike değildir çünkü.

Şimdi İslamcı Devlet dönemindeyiz ve zaman ve zemin gereği Zerdüştlük tehlikesine dikkat çekiliyor. Ki böyle bir tehlike yok aslında. Sadece Siyasal Kürtçülüğün Türk-İslamcı olan her şeye bir alternatif yaratma politikasından kaynaklanan Zerdüştlük vurgusunun yarattığı antipati söz konusu.

Zerdüştlüğün miadı dolalı bin yıllar oluyor ve şu devirde ondan bir din çıkmaz. Hatta Zerdüşt’ün bizzat kendisi bile gelse korkulan olmaz. Kimse onu iplemez. Çünkü artık kitlesel olarak din değiştirme çağı geçeli yüzyıllar oluyor. Hele ki Kürtler gibi Araplardan sonra ve Türklerden önce Müslüman olan bir halk için böyle bir tehlike söz konusu bile değil. Ama başta da dediğim gibi Zerdüşlük bir siyasal duruştur, din değil. Tıpkı Nervuzun bir bayram değil siyasi inşa faaliyeti olması gibi bir şey yani. Siyasal  Kürtçülük, ihtiyaç hasıl olduğu için böyle bir Zerdüştlük vurgusu yapıyor o kadar.

Zerdüştlük Bir Din Değil, Mitolojik Teksttir Ancak!

Milliyetçiliklerin ‘Kutsal Kitapları’ da mitolojik tekstlerdir. İşte bu nedenle Kürt milliyetçiliğinin kendi seküler teolojisini kurması için Zerdüştlüğe ihtiyacı vardır. Türk milliyetçileri için Ergenekon nasıl bir stereotip ise Kürt milliyetçiliği içinde Zerdüştlük öyle bir maniveladır. Mitolojisini kutsamayan milliyetçilik olmaz. İşte Kawaa’lar, Zarathuştralara yapılan gönderme dinsel metafiziğin bir şekilde dışlanmasına karşın seküler bir ‘metafizik’ olan mitolojilerin milliyetçilik tarafından kutsanması durumuyla karşı karşıyayız. Bundan da bir kaçış yok gibi. En azından milliyetçilikler açısından durum bu. Bir de devlet ya da hükümet din konusunda alıcıları açık olduğundan olsa gerek, siyasal Kürtçüler de bu alanda da kendilerini farklılaştıracak referansları bulmakta zorlanmıyorlar zaten.  Ama yeri geldiği zamanda aynı kişiler “biz Türklerden bile önce Müslüman olduk” demektedirler. Hasılı, konu dini değil, tamamen siyasidir...

Çerkes ve Kürt Mitolojisi Üzerine Bir Etüd İçin Prolog

Yukarıdaki dört maddeyi açacak olursak her halde Zerdüştlüğün Zent-Avesta adlı bir ana metne, yani kitaba dayandığını söylemek yerinde olur. Ancak bu kitabın İslami anlamda hak kitap olup olmadığı tartışılabilir. Dinler sanılanın aksine çok daha eski tradisyonlardan tekrar tekrar doğar ve bazı tradisyonlar birden çok din doğurabilir. Mesela İbrahimi Gelenek yani İbrahimi Tradisyon üç din doğurmuştur: Yahudi Dini, onun bir mezhebi olarak doğan ve sonra müstakilleşen Hıristiyanlık ve İslamiyet. Bu dinlerin ilk atası olan kişi yani İbrahim bir Keldanidir. Ama Keldaniler ne Müslüman, ne Hıristiyan ne de Yahudidir.

Zerdüştlüğün ne olduğunun iyi anlaşılması için şu Kürt ve Çerkes mitolojilerinin birlikte ele alınması şarttır. Zaten Türkiye’de mitolojisi bir birine benzeyen iki halk Kürtler ve Çerkeslerdir. Bunun nedenlerinden sadece birisi olarak Med-Meot-Sind kabilelerinin aynı anda hem Çerkesler hem de Kürtlerin ataları arasında yer alması gösterilebilir.

Bu konuya şimdi girmeyi düşünmüyorum. Ancak gelecek zamanlar için bir Çerkes ve Kürt mitolojisi etüdü kendisini dayatıyor.   Yine de okuyucuların aşağıdaki kitapları kurcalamaları onlara fikir verecektir. Sonra belki oturup Zerdüştlüğü tartışabiliriz.

Aytek Namitok : ‘Çerkeslerin Kökeni’

Cemşit Bender: ‘Zarathuştra’

Mehmet Fetgeri Şoenü ‘Tüm Makaleleri’

Bir İki Not:

Kawaa: Kawaa’lar Kürt mitolojisinde ve aynı Anda Abhazların mitolojisinde ve kültüründe önemli yere sahiptir.

Zerdüşt’ün mezarı Kafkasya’dadır.

Zerdüşt tanrısının adı Ahuramazda, Ahuramazd. Orzamazd gibi okunuşlara sahiptir. Bu adın Orzamac, Orzemec yani Wezırmes olduğu açıktır.

     Demirci Kawaa’nın Nart Tlepşle, Titrek Kawaa’nın ise Kun İpa Çüç (Abhaz Mit.) ile aynı karakterler olduğu açıktır.

     Bize göre Zerdüştlük Mezopotamya ya indikten sonra dinsel bir kimlik kazanmıştır. Kafkasya ve Çerkesya pratiğinde Zerdüştlüğün bir din olmadığı açıktır. Bu konu tartışmaya açıktır ve tartışılmalıdır da.Esasen din olgusunu insanlığa armağan edenler Yahudilerdir. Yani bildiğimiz anlamda din Yahudilikle başlamıştır. Ondan öncekiler din gibi algılansa da din değildir. Başka bir şeydir.

     Konuyu ileriki yazılarda etüd etmek üzere… Kalın sağlıcakla..



5384 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

     20/11/2012 09:08

öncelikle ben çerkes değil ADYGE yim.zerdüştlüğe inanamak yaşamak istemek senin en doğal hakkın, Ancak meydanı boş bulmuşsun başkalarının ifadesiyle çerkesler diye genelleme yapamazsın.bende atalarımın kanındanım ama onlar gibi inanıp yaşamak istemiyorum. 21 MAYIS ANDINDA OLDUĞU GİBİ.
ABREG KEMAL ERSÖZ

Yazarın diğer yazıları

Нарт Лъэпщ и Нэгъуджэр Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - II - 17/12/2016
уэ 1уэхур нахри гъэщ1эгъуэн зыщ1ыр Азтэкхэми Маяхэми ямейуэ, гъэ мин аджэ ипэ ящ1ауэ, ауэ зыщ1ари дымыщ1э мывэ гуэрхэм ящ1ы1уми Кецалкоатл и сурэтыр къагъуэтахэщ, ахэми нэгъуджэ 1улъу ик1ий жьак1э тету. Нэгъуджэр уеблэмэ оптикым и щ1эныгъэр пасэ лъэх
Нарт Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - I - 01/12/2016
Гъэщ1эгъуэнращи нобэ къасыху Кассит-Урарту-Хьаттихэм я Тещупк1э зэджэ тхьэпэлъытэр ди Нарт Сосрыкъуэу щытам зыми гу лъитакъым. Касситхэм Тещуп псалъэм крагъэк1ир Жьыбгъэ Кьезгъэпщэ жи1у аращ.
УСЭНШЭУ ДЫКЪАНЭМЭ! - 09/10/2016
Ди хэку дахэр, си уорейда ПщIэ имыIэу дгъэкIуэдай, ДызгъэкIуэдам, си уорейда КIуэдыкIейри къыхукIуэ.
Bugün Ben Mutlu Bir İnsanım! - 02/06/2015
Keşke Çerkes halkının yoğun olarak yaşadığı diğer illerden de adaylarımız olabilseydi. Ama o da olacak yakında. Buna eminim. Bu adı geçen illerde adaylarımızın Çerkes halkı tarafından benimsendiğini görmek beni herşeyden çok mutlu ediyor.
Heredot Cevdet, Recep Tayip Erdoğan ve Ahmet Duvutoğlu! - 22/05/2015
Cumhurbaşkanımız Putin'in Ermeni Soykırımını resmen tanıyor olmasına, “Putin'e darıldım!” diyerek karşılık vermişti. Demek ki cidden çok darılmış olacak ki daha kendisine gelememiş.
Gerekeni Gerektiği Zaman Yapmak; Ya da Labedeslerin Kaderi! - 12/05/2015
2015 Genel seçimlerine 25 gün falan kaldı. Bahaneler ve gerçekler arasındaki birçok Çerkes bu seçimde ÇDP’nin bağımsız Çerkes adaylarını mı destekleyecek; yoksa en rasyonal bahanenin arkasına mı saklanacak.
Uzunyayla'nın Son Klasik Kuşağı Hareketleniyor - 01/05/2015
Kendi kişisel kurtuluşunu elde etmekle yetinmeyen, halkına geri dönen bir kuşak bu kuşak. Köy köy gezen, kendi insanına şehirlerde kasabalarda ve ilçelerde ulaşmaya çalışan bu insanlar birlikte başarabilmenin imkanlarını arıyorlar.
Kronik bir Aydın Hastalığı Olarak : Sözlük ve Alfabe -I- - 26/04/2015
Sözlük ve alfabe hazırlamak ve bunun üzerinden kendini gerçekleştirmek Tanzimat döneminden kalma bir aydın saplantısıdır
Boyunun Ölçüsünü Vermekten Korkmak! - 20/04/2015
Orta yere çıkmak, boyunun ölçüsünü vermek ve alınan ölçüyü de bilmek zorunda olduğumuz bir yerdeyiz artık. Yani artık eskisi gibi iktidar ya da muhalefet partisinde es kazara bir iki Çerkes milletvekili var diye bu işten sıyrılmak mümkün değil.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi