• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam104
Toplam Ziyaret977175
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Semerkew
Balkar Selçuk
selcuk@ozgurcerkes.com
Pogrom ve Çerkeslerin Meşru Müdafaa Hakkı –I-
19/05/2014

Rusya Putin döneminde Kafkasya’da başlattığı cinayetlere yaz kamplarında eğittiği Naşa adlı faşist gruplar eliyle devam etmektedir. Maskeli ve silahlı gruplar 40-50 kişilik gruplar halinde geceleri sokağa çıkmakta ve Moskova dahil Rusya’nın her yerinde Kafkasyalılara saldırmakta ve öldürmektedir.

Bu tarz saldırılara Rusça’da Pogrom adı veriliyor. Pogrom,  “dinsel,  etnik  veya siyasi nedenlerle bir gruba karşı yapılan şiddet hareketleridir. Bu şiddet hareketleri genellikle evleri, işyerlerini veya ibadet yerlerini tahrip etmek, insanları dövmek, yaralamak, tecavüz etmek veya öldürmekten oluşur” diye tarif edilmektedir.

Yahudilerin tarihi nerdeyse bir pogrom tarihidir desek yeridir. En erken dönemlerde Haçlılar İslam topraklarına saldırmadan önce kendi ülkelerindeki Yahudi mahallelerine saldırıp Yahudileri katliamdan geçirerek yola çıkarlardı. Modern çağlarda ise Yahudilerin Almanya ve Rusya’da uğradığı pogromlar dikkati çekmektedir. Bunlardan en meşhuru Almanya’da 1938’de yaşanan ve Kristal Gece adı verilen pogromdur.

 1938'de Almanya, ülkede yaşayan 17 bin Polonyalı Yahudiyi sınır dışı etti. Polonya tarafından da ülkeye kabul edilmeyen bu kişiler iki ülke arasında sıkışıp kaldı, çoğu soğuk, açlık ve hastalıktan yaşamını yitirdi. Bu kaderi paylaşanların arasında kendi ailesinin de bulunduğunu öğrenen 17 yaşındaki Herschel Grynszpan, Paris'teki Alman Büyükelçiliği'ni basarak karşısına ilk çıkan kişi Konsolos yardımcısı Ernst vom Rath'ı vurdu. Hitler'in sağ kolu Goebbels, bunun planlanarak düzenlenmiş bir Yahudi komplosu olduğunu öne sürerek Alman ırkının öcünü alması gerektiğini konuşmalarında halka empoze etti. Yahudilere karşı arada sırada yapılan saldırıları öven Goebbels, partisinin bu tür saldırı girişimlerinin olmayacağını, ancak bu tür olayların olması halinde asla müdahale edilmeyeceğini basın yoluyla duyurdu. Sivil ajanların da halkı kışkırtmasıyla Kasım'ın 9'unu 10'una bağlayan gece kanlı saldırılara göz yumuldu. Polis ve itfaiye olaylara kasıtlı olarak müdahale etmedi. Olaylar yer yer 13 Kasım'a kadar sürmüştür.”

Şimdi Putin’in NAŞA adını verdiği eğitimli faşist grupları, hükümetten aldıkları destekle aynı pogromları Kafkasyalılara uygulamaya başladı. Putin bu faşist grupları gözü gibi kollamakta ve başları sıkıştığında her türlü desteği vermektedir. Bundan 4 yıl önce yaşanan ve şimdilerde unutulmaya yüz tutan ASLAN ÇERKESOV olayı Putin’in NAŞA’ları nasıl koruduğunun örnekleriyle doludur.

ASLAN ÇERKESOV Olayını Yeniden Hatırlamakta Fayda var Sanırım:

6 Aralık 2010: Yegor Svidirov öldü. Spartak Moskova’nın ırkçı eğilimli taraftar grubu Fratria’nın aktif bir üyesi olan Yegor, kendisi gibi alkolün etkisinde bulunan holigan arkadaşlarıyla birlikte stattan çıktı. Grup, dünyadaki bütün emsalleri gibi gürültü ve taşkınlıkla ilerlerken, taksi durağında bekleyen dört Kafkasyalıyı gördü ve linç girişiminde bulundu. Biraz sonra, arkadaşlarından bir an için ayrılmış olan iki Kafkasyalı da olaya karıştı. Kendilerini saldırganlardan korumaya çalışan gençlerden biri, dövülürken plastik mermi atan silahına başvurdu, Yegor öldü. Yegor’un ölümüne sebep olan silahın sahibi Aslan Çerkesov’du. Babası Balkar, annesi Kabardey olan Aslan Çerkesov dışında olaya karışanlar, Çerkesov’un Çeçen ve Dağıstanlı arkadaşları ile holiganlar olaydan iki gün sonra serbest bırakıldı. Daha sonra Kafkasyalılar yeniden gözaltına alındı.

Aralık 2010: Başkent Moskova ve Sankt Peterburg başta olmak üzere Rusya’nın bütün büyük kentlerinde Slav kökenli olmayanları hedef alan ırkçı saldırılar düzenlendi, onlarca kişi yaralandı, etnik nefret içerikli birçok eylem yapıldı.

18 Aralık 2011: Türkiye’de bulunan Kafkasyalı diaspora örgütleri tarafından, İstanbul, Ankara ve İzmir’de Rusya’daki ırkçı saldırıları protesto eylemleri yapıldı. Bundan üç gün önce de New York’da bir protesto eylemi organize edilmişti.

21 Aralık 2010: Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Yegor Sviridov’un mezarını ziyaret etti ve Kafkasyalıları Rus kültürüne saygı duymağa çağırdı.

Mayıs 2011: Olayı inceleyen Rusya Soruşturma Komitesi, 6 Kasım günü holiganların alkolün etkisinde olduğu, ancak kavganın “Kafkasyalıların farklı kültür ve davranış şekillerinden” kaynaklandığı görüşüne vardı.

20 Ekim 2011: Davayı takip eden jüri oy birliği ile Aslan Çerkesov’u cinayetten ötürü suçlu buldu ve cezasında indirime gidilmemesi görüşünü mahkemeye sundu. Savcı Mariya Semenenko Çerkesov’a yönelik tüm suçlamalarla (Sviridov cinayeti, Sergey Gasparyan cinayetine kast, serserilik, diğer mağdurların sağlığına zarar verme) ilgili olarak ağırlaştırılmış 23 yıl hapis cezası verilmesini talep etti. Savcı diğer dava sanıkları için sekizer yıl hapis cezası istedi.

22 Ekim 2011: Aslan Çerkesov’un annesi Sonya Çerkesova’nın organize ettiği gösteriye katılan yaklaşık 150 kişi, Nalçik’in Mariya Meydanında, savcılığın Çerkesov için 23 yıl hapis cezası istemini protesto etti.

28 Ekim 2011: Moskova Şehir Mahkemesi Aslan Çerkesov’u 20 yıl hapis cezasına çarptırdı. Davanın diğer sanıkları da çeşitli maddelerden suçlu bulundular ve 5’er yıl hapis cezasına çarptırıldılar.”[1]

Şimdi ne ailesi ne de Avukatları hapisteki ASLAN ÇERKESOV’a ulaşamıyorlar.  Avukatları ASLAN ÇERKESOV’un sürekli işkence gördüğünü, sinir sistemini çökerten ilaçlar verildiğini belirtiyorlar.

Şimdi ASLAN ÇERKESOV olayını burada bir bırakalım.

 

AŞINE TİMUR CİNAYETİ

15.05.2014 gecesi Krasnador kentinde silahlı ve maskeli 40 kişilik bir NAŞA grubu planlı ve organize bir şekilde yapıldığı belli olan bir saldırıyla, bir Pizzacıda oturan 4 Çerkes gencine ve dükkan sahiplerine saldırdı. Saldırıda AŞINE TİMUR adlı Çerkes genci başına aldığı darbelerle yaralandı. Gazetelere düşen haberlere göre saldırı sonrasında, yaralı hastaneye kaldırılmak istendi. Ancak Rus Hastaneleri AŞINE TİMUR’u tedavi etmeyi reddettiler ve AŞINE TİMUR bir gün sonra hayatını kaybetti.

Bu olay üzerine Adıgey Cumhuriyetinde 3000 kadar Çerkes Krasnador- Soçi arasındaki karayolunu trafiğe kapatarak suçluların bulunması için miting düzenledi. Ben bu yazıyı kaleme alırken henüz 40 kişilik Pogrom çetesinden kimse yakalanmamıştı. Zaten yakalansalar da Rus devlet sistemi her alanda onları kollamaktadır. Eğer kavgada ölen bir Çerkes ya da Kafkasyalı ise sorun yok. (Nitekim 2009 yılında, Çeçenistan’da Elza Kungayeva adlı kızı kaçırıp tecavüz eden sonrada boğarak öldüren Rus Albayı Yuri Budanov 10 yıllık hapis süresi dolmadan erkenden tahliye edilmişti. Ne var ki bu katil Albay, özgürlüğünün tadını çıkaramadan evinin önünde öldürüldü!) Ancak kavgada ölen bir Rus olursa Putin ve ekibi o faşistin cenazesini kaldırmakta ve Kafkasyalılara gövde gösterisi yapmaktan çekinmemektedir.

Bu durum neredeyse rutin haline gelmiştir. Ortodoks Papazların ellerinde haçlarla kortejin önüne geçtiği, Putin’in cenaze törenlerine katıldığı bu faşist gençlik Çerkeslere ve Kafkasyalılara düzenli olarak saldırmakta ve pogromlara çıkmaktadır.

Rusya bu terör saldırıları karşısında Çerkeslerden ve tüm Kafkasyalılardan ya AŞINE TİMUR gibi ses çıkarmadan ölmelerini ya da ASLAN ÇERKESOV gibi (nefsi müdafaa yaparlarsa) hapislerde çürümelerini istiyor. Putin’in “Kafkasyalılar Rus Kültürüne Saygı Duyacaklar!” sözünden kas ettiği şey aslında bu. Putin’in NAŞA’ları pogromda Çerkesleri öldürememişler ise sağ kalanları Rus hapishanelerindeki işkence haneler bekliyor olacak.

 

ÇERKES HALKI ANAVAT VE DİASPORASIYLA MEŞRU MÜDAFAA HAKKINI KULLANMAYA KARAR VERİRSE NE OLACAK?

Peki ya Fransa’daki Alman Büyük Elçiliğine girip önüne ilk çıkan Alman’ı öldüren 17 Yaşındaki Yahudi çocuk gibi birisi çıkar da, “Madem Kafkasya’da Çerkesler huzur içinde yaşayamıyor, madem Çerkes olmaktan başka hiçbir şuçu (!) olmayan, gencecik bir insan 40 kişi tarafından sopalar ve silahlarla linç ediliyor, o zaman siz de Türkiye’de huzur içinde yaşayamayacaksınız!” derse, “Madem Çerkes halkının yaşama hakkı yok, Rusya’nın her yerinde öldürülmelerinde bir sakınca yok! O zaman siz de Türkiye’de huzur içinde yaşayamayacak ve öleceksiniz!” derse ne olacak?

“Ruslar da Çerkes halkına saygı duymayı öğrenecek” diye insanlar diasporada silaha sarılırsa bu kargaşayı kim nasıl önleyecek?

Peki, diaspora Çerkesleri de Kabardey’deki gençler gibi yaşamayı değil de “ölümü” seçerlerse onları kim durdurabilecek? Ölümün korkusunu yenecek bu kitlelerden Türkiye’deki Rusları kim kurtarabilecek?

Çerkesler bu kadar “protokol” yeter derse, kadınlar yaşaması için değil ölmesi için çocuk doğurmaya başlarsa “Kafkasya’da ölen her Çerkes için bir Rus ölmeli!” diye çocuklarını büyütürlerse ne olacak?

Allah’a bir can borcumuz var sadece, bakın bir günde 300 kadar insan öldü Soma’da, bugün varız yarın ne olacağımız hiç belli değil. “Hayatımız, rahmetli Medet Ünlü gibi Putin’in paralı katillerince mi bitirilecek yoksa?” diye düşünmek yerine, bizimle birlikte bir kaçını da götürmeye karar verirsek bizi kim durdurabilecek?

Hep entelektüel ve düşünceli, ince hesap yapan insanlar olmak zorunda mıyız? Hayatımızı “Aman Kafkasya’daki Çerkeslere bir şey olmasın!” diye kendimizi kandırarak geçirmek zorunda mıyız? Rusya sadece bir günde 155 Çerkes gencini katletti bunu unutmadık. O gençlere evde, sokakta okulda yaşama şansı vermedi Rusya. Ellerine silah alıp kendilerini gündüz gözü öldürtene kadar saldırdı, işkence etti ve bir günde tam 155 Çerkes’i Nalçik sokaklarında kurbanlık kuzular gibi doğradı.

Çerkesya’da öldürülen her Çerkesten ve Kafkasyalıdan Putin iktidarı sorumludur. Bu ölümler bitmeyecek. Biz Türkiye’ye uzanan bu cinayetleri ve ölümleri uzaktan izlemekten yorulduk.

Putin iktidarı, onun Faşist NAŞA’ları ve onun Türkiye’deki gözleri ve işbirlikçileri şunu iyi bilmelidirler: Biz hayatlarımızdan vazgeçersek bizi kimse durduramayacak. Çerkes halkı bu kadar aşağılanarak yaşamak yerine yeniden hayatından vazgeçer ise o zaman Çerkesya’da katledilen her Çerkes genci için Türkiye’de bir Rus ölür.



[1] http://www.demokrathaber.net/dunya/aslan-cerkesov-davasi-rusya-ruslarindir-h4717.html



2697 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Нарт Лъэпщ и Нэгъуджэр Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - II - 17/12/2016
уэ 1уэхур нахри гъэщ1эгъуэн зыщ1ыр Азтэкхэми Маяхэми ямейуэ, гъэ мин аджэ ипэ ящ1ауэ, ауэ зыщ1ари дымыщ1э мывэ гуэрхэм ящ1ы1уми Кецалкоатл и сурэтыр къагъуэтахэщ, ахэми нэгъуджэ 1улъу ик1ий жьак1э тету. Нэгъуджэр уеблэмэ оптикым и щ1эныгъэр пасэ лъэх
Нарт Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - I - 01/12/2016
Гъэщ1эгъуэнращи нобэ къасыху Кассит-Урарту-Хьаттихэм я Тещупк1э зэджэ тхьэпэлъытэр ди Нарт Сосрыкъуэу щытам зыми гу лъитакъым. Касситхэм Тещуп псалъэм крагъэк1ир Жьыбгъэ Кьезгъэпщэ жи1у аращ.
УСЭНШЭУ ДЫКЪАНЭМЭ! - 09/10/2016
Ди хэку дахэр, си уорейда ПщIэ имыIэу дгъэкIуэдай, ДызгъэкIуэдам, си уорейда КIуэдыкIейри къыхукIуэ.
Bugün Ben Mutlu Bir İnsanım! - 02/06/2015
Keşke Çerkes halkının yoğun olarak yaşadığı diğer illerden de adaylarımız olabilseydi. Ama o da olacak yakında. Buna eminim. Bu adı geçen illerde adaylarımızın Çerkes halkı tarafından benimsendiğini görmek beni herşeyden çok mutlu ediyor.
Heredot Cevdet, Recep Tayip Erdoğan ve Ahmet Duvutoğlu! - 22/05/2015
Cumhurbaşkanımız Putin'in Ermeni Soykırımını resmen tanıyor olmasına, “Putin'e darıldım!” diyerek karşılık vermişti. Demek ki cidden çok darılmış olacak ki daha kendisine gelememiş.
Gerekeni Gerektiği Zaman Yapmak; Ya da Labedeslerin Kaderi! - 12/05/2015
2015 Genel seçimlerine 25 gün falan kaldı. Bahaneler ve gerçekler arasındaki birçok Çerkes bu seçimde ÇDP’nin bağımsız Çerkes adaylarını mı destekleyecek; yoksa en rasyonal bahanenin arkasına mı saklanacak.
Uzunyayla'nın Son Klasik Kuşağı Hareketleniyor - 01/05/2015
Kendi kişisel kurtuluşunu elde etmekle yetinmeyen, halkına geri dönen bir kuşak bu kuşak. Köy köy gezen, kendi insanına şehirlerde kasabalarda ve ilçelerde ulaşmaya çalışan bu insanlar birlikte başarabilmenin imkanlarını arıyorlar.
Kronik bir Aydın Hastalığı Olarak : Sözlük ve Alfabe -I- - 26/04/2015
Sözlük ve alfabe hazırlamak ve bunun üzerinden kendini gerçekleştirmek Tanzimat döneminden kalma bir aydın saplantısıdır
Boyunun Ölçüsünü Vermekten Korkmak! - 20/04/2015
Orta yere çıkmak, boyunun ölçüsünü vermek ve alınan ölçüyü de bilmek zorunda olduğumuz bir yerdeyiz artık. Yani artık eskisi gibi iktidar ya da muhalefet partisinde es kazara bir iki Çerkes milletvekili var diye bu işten sıyrılmak mümkün değil.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi