• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam107
Toplam Ziyaret977178
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Semerkew
Balkar Selçuk
selcuk@ozgurcerkes.com
Sizi Bu Millete Sayıyla mı Verdiler?
19/03/2013

Suriye’de yaşanan iç savaş ve Suriye Çerkeslerinin içine düştüğü açmazlar bize yani Türkiye Çerkeslerine hem kendimizi, hem de kurumlarımızı yeniden gözden geçirme fırsatı veriyor.

Yaşanan çatışmaların artması ve zamanla Suriye Çerkesleri’nin verdiği kayıpların artması her geçen gün daha fazla Suriyeli soydaşımızın ülkelerini terk etmek zorunda kalmaları ve Çerkes köylerinin bir bir bombalanması üzerine İstanbul merkezli bir oluşum olarak Dünya Çerkesleri Dayanışma Komitesi kuruldu.

Komite’nin çalışmalarını bu linkten takip etmek mümkün.

https://www.facebook.com/pages/D%C3%BCnya-%C3%87erkesleri-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Komitesi/520135964671819?fref=ts

Merkezi İstanbul’da bulunan ve bağımsız bir yapılanma olan DÇDK bu güne kadar 420 kadar Suriyeli Çerkes’i Türkiye’ye getirdi ve Türkiye’deki Çerkes köylerine ve Çerkes ailelerin yanlarına yerleştirdi. Bu kişilerin bir kısmı Kafkasya’ya gitme yönünde karar aldılar içlerinden bazıları Abhazya’ya bazıları ise diğer Çerkes cumhuriyetlerine gittiler ya da gitmek için çaba sarf ediyorlar.

Yine DÇDK Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri ve diğer kurumlarıyla yaptığı görüşmeler sayesinde Antep-Nizip bölgesinde kurulan bir konteynır kentte sadece Suriye Çerkesleri’nin yerleştirileceği bir mahallenin oluşturulması için girişimlerde bulundu ve şu günlerde DÇDK adına iki arkadaşımız Beyrut’a gitti ve Türkiye’ye gelmek ve savaş ortamından çıkmak isteyen Çerkeslerle temaslar kurmaya başladı.

Buna koşut olarak DÇDK’nın kurulduğu günden bu yana uzlaşmaz ve sekter bir tavır takınan KAFFED’in genel başkanı Vacit Kadıoğlu’nun bir açıklaması yayınlandı. Aşağıda okuyacağınız açıklama KAFFED genel başkanına ait.  

“Suriyeli Çerkeslerin Durumu üzerine

Sanal ortamda yığınla fırtına kopartıp sadece laf cambazlığı yapanlar Düne kadar Araplaştırılan Suriye Çerkeslerini şimdide Türkleştirmeye çalışanlar Sorumlulukları olmadığı için Sorumsuzca hayalperestlik yapıp laf uçuranlar küçücük dünyalarında kendilerini dev aynasında görüp bunada milleti inandırmaya çalışan zavallılar bakın sizlerle farkımız nelerdir.

Biz bu güne kadar tek kişiye Türkiye ye gelin demedik davet etmedik ancak gelipte sığınan hiç kimseye de kapımızı kapatmadık

Kriz masamız ve Derneklerimiz aracılığı ile gelenleri aç ve açıkta bırakmadık
Kapımızı açtığımız her bir bireyin Derneklerimiz aracılığı ile tüm sorunları ile ilgilendik ilgileneceğizde sorunlarını elimizden geldiğince çözeceğiz kimseyi namerde muhtaç etmedik etmeyeceğizde. Siyasi hesap peşinde koşmadık koşmayacağızda tüm gelirimizi giderimizi şeffaf bir şekilde her gün paylaşmayada devam edeceğiz. Gelip misafirimiz olan soydaşlarımızın her an yanında olacağız 

Biz her zaman Anavatanı kutuluş yolu olarak gösterdik Suriyeli Çerkeslerin kurtuluşu Anavatanda dedik kota için yerleşimleri için defalarca kez yetkililer ile görüşmeler yaptık kota sorununu nispeten aştık Davetiyeleri için Anavatanımızdaki kurumlarımız ile ortak çalışmalar içine girdik.

Anavatana özendirici olduk Dönmek isteyenlerin Davetiye ve Vize işlemlerini halledeceğimizi açıkladık Anavatana Ulaşım masraflarını bütçemiz dahilinde karşılayacağımızı açıkladık  

Yaptığımız görüşmelerde bize önerilen karma kamp yerini redettik Olacaksa başkalarına yaptığınız gibi Çerkeslere ait bir kamp olacak dedik karma kampa gönderilen Karaçayların yaşadıklarına şahit olduk.”

Bu kısa yazı Türkiye Çerkeslerinin en büyük örgütlenmesi olan KAFFED’in içinde bulunduğu jakoben ve faşist zihniyeti tüm çıplaklığıyla ele veriyor. Daha ilk satırlarından itibaren ne kadar elitist ve dışlayıcı bir bakış açısına sahip olduğunu görüyoruz. Üstelik hem Suriye, hem de Türkiye Çerkeslerine ne kadar jakoben bir dille yaklaştığını da görmek mümkün bu yazıdan:

Sanal ortamda yığınla fırtına kopartıp sadece laf cambazlığı yapanlar Düne kadar Araplaştırılan Suriye Çerkeslerini şimdide Türkleştirmeye çalışanlar Sorumlulukları olmadığı için Sorumsuzca hayalperestlik yapıp laf uçuranlar küçücük dünyalarında kendilerini dev aynasında görüp bunada milleti inandırmaya çalışan zavallılar bakın sizlerle farkımız nelerdir.”

Vacid Kadıoğlu’na göre DÇDK ‘nın kuruluş amacı Suriye Çerkesleri’ni çatışma alanından kurtarmak değil Türkleştirmekmiş.

Peki bu nasıl olacak?

DÇDK Suriye’den getirdiği Çerkesleri Türkiye’deki Çerkes köylerine ve kentlerdeki Çerkes koruyucu ailelerine teslim ediyor. Üstelik aynı Çerkes köyünde hem DÇDK’nın, hem de KAFFED’in aracılık edip getirdiği Suriyeli Çerkesler yaşıyorken, Vacit Kadıoğlu’nun bu yazdıklarına nasıl inanalım? Dahası DÇDK’yı kuran bileşenlerin tamamı Çerkes iken Suriye Çerkeslerini Türkleştirmeye çalışmakla itham etmek nasıl bir yaklaşımdır?

Anlamak mümkün değil.

Oysa aynı DÇDK’yı kuran bileşenlerin neredeyse tamamına yakını ÇHİ’nin Ankara, İstanbul ve Kayseri mitinglerinde "asimilasyona hayır!" diyen insanlardı. Yine DCDK’nın şimdiki başkanı Nusret Baş beyi ele alalım. AKP’nin açılım sürecinde yok saydığı Türkiye Çerkesleri’nin sesini duyurmak adına düzenlenen Çerkes Çalıştay’ında[1] Nusret Bey aramızdaydı.

KAFFED bu çalıştayı da, ÇHİ mitinglerini de asla desteklemedi. Her zaman engel olmaya çalıştı. CHP’nin Çerkes Çalıştayı’na katılmamasını sağladı. Çerkeslerin devlet eliyle asimile edilmesine karşı Çalıştay yapan kadrolar bugün KAFFED tarafından Suriye Çerkeslerini Türkleştirmeye çalışmakla itham edilmektedir. Tam bir Ali Cengiz oyunu ile karşı karşıyayız.

DÇDK’nın Suriyeli Çerkeslere yaptığı yardımlarda İstanbul Çerkes Derneği’nin gayretlerini görmemek mümkün müdür? Gece gündüz soydaşları için çalışan bu insanlar sırf KAFFED üyesi bir dernek çatısı altında olmadıkları için “Sanal ortamda yığınla fırtına kopartıp sadece laf cambazlığı yapanlar Düne kadar Araplaştırılan Suriye Çerkeslerini şimdide Türkleştirmeye çalışanlar...” diye itham edilebilirler mi? Oysa daha dün İstanbul Çerkes Derneği diğer bileşenlerle birlikte 14 Mart Adıge Dil Bayramını kutlamışken.]

Vacid Kadıoğlu ithamlar ve zırvalarla dolu yazısına bakın nasıl devam etmiş: “… küçücük dünyalarında kendilerini dev aynasında görüp bunada milleti inandırmaya çalışan zavallılar bakın sizlerle farkımız nelerdir.” Sanırsınız ki Vacid Kadıoğlu’nu ve benzerlerini bu millete sayıyla vermişler. Kendisi gibi düşünmeyen başında bulunduğu jakoben örgüte üye olmayan Çerkeslere böyle sesleniyor Vacid Kadıoğlu. Sonrasında kendi örgütü için saydığı methiyeler aslında DÇDK’nın da yaptığı şeyler. Ama KAFFED baştan beri “kendilerinden başkalarının kestiği kurbanı haram sayanların” örgütü gibi çalışıyor zaten.

Yazının sonunda ise Vacid Kadıoğlu’nun ruhuna sinmiş faşist zihniyetinin zirve yaptığını görüyoruz. Kendileri devletin yetkilileriyle görüşmüşler ama onlara Çerkeslerle Arapların aynı kampta yaşayacağı söylenmiş beyefendiler de o zaman biz bu kampı istemiyoruz demişler. İyi de bu kamplara yerleşecek olanlar Suriye Çerkesleridir. Ömürlerinde ilk defa Arap görüyor değiller. Kaldı ki Suriye’de Çerkesler topyekün Arapların değil Esad’ın saldırısından kaçıyorlar. Üstelik aynı devlet yekilileriyle biz zavallılar da görüşüyoruz ve “büyük bir kamp içerisinde Çerkeslerin bir mahalleye yerleştirileceğini kendi muhtarlarını ve yönetimlerini oluşturabilecekleri” bilgisini alıyoruz.

Bu kafayla KAFFED daha çok açıklamalar yapar ve bizim gibi düşünen, ÇHİ gibi düşünen, DÇDK gibi düşünen, İÇD gibi düşünen insanlara ithamlarda ve hakaretlerde bulunur. Ama biz biliyoruz ki onları bize sayıyla vermediler. Herkes kendi işine baksın. Kimse kimseye iş öğretmeye kalkmasın. İnşallah yakında İstanbul merkezli yeni bir federasyon kurmak için çalışmalar başlayacak. KAFFED o zaman da bildik jakoben üslubuyla açıklamalar yapacak ama hiçbir işe yaramayacak. Zamanın ruhu tüm dünyada jakobenliği tasfiye ederken KAFFED bundan kurtulacağını düşünüyorsa yanılıyor. Hem de çok fena yanılıyor.

____________________________________
1.    http://www.ozgurcerkes.com/?Syf=18&Hbr=311445&%2F%C3%87erkes-Haklar%C4%B1-%C4%B0nisiyatifi-taraf%C4%B1ndan-25-26-%C5%9Eubat-2012-tarihlerinde-Derbentte-d%C3%BCzenlenen-1.-%C3%87erkes-%C3%87al%C4%B1%C5%9Ftay%C4%B1n%C4%B1n-Sonu%C3%A7-Bildirgesini-i%C3%A7eren-dosya-Ankarada-h%C3%BCk%C3%BCmet-ve

 [2] http://www.ajansgazetesi.com/haber/istanbulda-yasayan-cerkesler-anadil-programinda-bulustu-1717.html



4334 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Нарт Лъэпщ и Нэгъуджэр Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - II - 17/12/2016
уэ 1уэхур нахри гъэщ1эгъуэн зыщ1ыр Азтэкхэми Маяхэми ямейуэ, гъэ мин аджэ ипэ ящ1ауэ, ауэ зыщ1ари дымыщ1э мывэ гуэрхэм ящ1ы1уми Кецалкоатл и сурэтыр къагъуэтахэщ, ахэми нэгъуджэ 1улъу ик1ий жьак1э тету. Нэгъуджэр уеблэмэ оптикым и щ1эныгъэр пасэ лъэх
Нарт Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - I - 01/12/2016
Гъэщ1эгъуэнращи нобэ къасыху Кассит-Урарту-Хьаттихэм я Тещупк1э зэджэ тхьэпэлъытэр ди Нарт Сосрыкъуэу щытам зыми гу лъитакъым. Касситхэм Тещуп псалъэм крагъэк1ир Жьыбгъэ Кьезгъэпщэ жи1у аращ.
УСЭНШЭУ ДЫКЪАНЭМЭ! - 09/10/2016
Ди хэку дахэр, си уорейда ПщIэ имыIэу дгъэкIуэдай, ДызгъэкIуэдам, си уорейда КIуэдыкIейри къыхукIуэ.
Bugün Ben Mutlu Bir İnsanım! - 02/06/2015
Keşke Çerkes halkının yoğun olarak yaşadığı diğer illerden de adaylarımız olabilseydi. Ama o da olacak yakında. Buna eminim. Bu adı geçen illerde adaylarımızın Çerkes halkı tarafından benimsendiğini görmek beni herşeyden çok mutlu ediyor.
Heredot Cevdet, Recep Tayip Erdoğan ve Ahmet Duvutoğlu! - 22/05/2015
Cumhurbaşkanımız Putin'in Ermeni Soykırımını resmen tanıyor olmasına, “Putin'e darıldım!” diyerek karşılık vermişti. Demek ki cidden çok darılmış olacak ki daha kendisine gelememiş.
Gerekeni Gerektiği Zaman Yapmak; Ya da Labedeslerin Kaderi! - 12/05/2015
2015 Genel seçimlerine 25 gün falan kaldı. Bahaneler ve gerçekler arasındaki birçok Çerkes bu seçimde ÇDP’nin bağımsız Çerkes adaylarını mı destekleyecek; yoksa en rasyonal bahanenin arkasına mı saklanacak.
Uzunyayla'nın Son Klasik Kuşağı Hareketleniyor - 01/05/2015
Kendi kişisel kurtuluşunu elde etmekle yetinmeyen, halkına geri dönen bir kuşak bu kuşak. Köy köy gezen, kendi insanına şehirlerde kasabalarda ve ilçelerde ulaşmaya çalışan bu insanlar birlikte başarabilmenin imkanlarını arıyorlar.
Kronik bir Aydın Hastalığı Olarak : Sözlük ve Alfabe -I- - 26/04/2015
Sözlük ve alfabe hazırlamak ve bunun üzerinden kendini gerçekleştirmek Tanzimat döneminden kalma bir aydın saplantısıdır
Boyunun Ölçüsünü Vermekten Korkmak! - 20/04/2015
Orta yere çıkmak, boyunun ölçüsünü vermek ve alınan ölçüyü de bilmek zorunda olduğumuz bir yerdeyiz artık. Yani artık eskisi gibi iktidar ya da muhalefet partisinde es kazara bir iki Çerkes milletvekili var diye bu işten sıyrılmak mümkün değil.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi