• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam44
Toplam Ziyaret1045536
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.088734.2253
Euro37.628037.7788
Semerkew
Kuşha Faruk Özden
farukozden35@hotmail.com
“Yetmez Ama Evet” derken ve de Nalo Zaur…
13/07/2012

Çerkesçe’nin seçmeli ders olarak okutulabileceği açıklamasına hazırlıksız yakalandık. Çerkesçe seçmeli ders olurken, biz ise hala kimlerin Çerkes olduğuna karar verebilmiş değiliz.

Peki hangi alfabeyi kullanacağız?

Kiril mi, Latin mi?

Kube Şaban’ın Latin harfleri ile yaptığı alfabe mi; yoksa yeni oluşturulacak bir alfabe mi?

Bu arada Adige Dil Derneği’nin de bir çalışması olduğunu duyuyoruz...

Görünen o ki, - duyarlı kişiler hariç- ciddiyetle muhatap alınacak bir kuruluş olmadığı için yine başa dönülecek ve her kafadan bir ses çıkacak.

Ne diyelim; Allah hayreylesin…

***

Bu arada Nalo Zaur’un vefat haberi geldi.

Kayseri ÇHİ Mitingi’nde Kaberdey-Balkar’dan gelen İnsan Hakları Derneği Başkanı Hatajuko Valeri, “Mitinge gelmem için beni Nalo Zaur görevlendirdi.  Sağlığı elverseydi kendisi gelmek isterdi. Size selamlarını getirdim” dediğinde, onun büyüklüğünü bir kez daha anladım. Halkı için çırpınan, arada binlerce kilometre mesafe olsa bile Çerkeslerin hak arama mitingine selam göndererek “ben de sizinleyim” diyebilen bir yürekti o…

Ama o yürek artık atmıyor maalesef.

”Adige Atını güzel gösteren nedir?

Akıllı Adige Erkeğidir.

Onu akıllı yapan nedir?

Dili-Adige Dilidir” diye dilinin kıymetini bilen ve dizeleriyle bize yol gösteren bir bilgeydi Nalo Zaur.

Nalo Zaur’un bu dizelerini okuyunca, sağda solda hala Kayseri Mitingi’ni mevzu ederek, “Kaç kişi toplayabildiler ki?” diye hindi gibi babalananlar geldi aklıma.

Nalo Zaur’un dizeleri, ilk okuyuşta, Çerkes dilini bilen bütün Çerkes erkeklerini akıllı olarak nitelendiriyormuş gibi anlaşılabilir; ama öyle değil heyhat ki…

Onun vurgulamak istediği “dil bilinci”ne sahip olan Adige erkekleridir.

Bu bilincin ve aklın dışa vurumu da, dili için mücadele etmek veya mücadele edenlerin yanında olabilmektir. Bu büyük davayı, küçük kaprislere feda etmeyecek kadar olgun davranabilmektir.

Burada Zaur’un “Adige atı” olarak nitelediği de Adige olarak kalabilmektir.

Evet, Adige halkı, kızı - erkeği demeden bir araya gelip, aklını, fikrini kullanarak dili için mücadele etmelidir.

Nalo Zaur’un şiirinin öncesi de var:

”Dünyada en güzel nedir?

Adige kızıdır.

Ondan da güzeli nedir?

Adige atlısıdır…”

“Çerkeslik insanlıktır” diyen bir halk, gurur duyduğu bir düşün ve eylem adamını kaybetti. Halkımızın başı sağ olsun.

Nalo Zaur’un izinden gidecek yeni nesiller yetiştirmek için yepyeni stratejiler geliştirmenin vaktidir.

Bu yolda atacağımız ilk adım da, gece gündüz demeden çalışıp, yeni öğretim yılında seçmeli ders sınıflarını doldurmaktır.

Eğitimci değilim. Yıllar önce bir dönem ücretli derse girmiştim, bütün tecrübem de ondan ibaret. Ama Çerkes eğitimcilerin, özellikle Çerkesçe okuma yazma bilenlerin, kimseyi beklemeden öne çıkması ve görev üstlenmeleri gerekiyor şimdi. Bu fırsatı iyi değerlendirelim.

70’li yıllarda Ankara’da, Gençlik Caddesi’nde, ilkel şartlarda hazırlanan ve basılan Cumhuriyet döneminin ilk Kirille yazılmış Çerkes alfabesi geliyor aklıma. Çok kimsenin böyle bir alfabenin varlığından haberi bile yoktur. Ne büyük özveriler ve gayretlerle hazırlanmış ve basılmıştı halbuki. Belki de gramer hataları vardı ama o yıllarda bunu yapmak gerçekten bir yürek işi idi. Değerli büyüğümüz Kemal Cankat’ı rahmetle yad ediyor, diğer emeği geçenleri de saygıyla anıyorum. İmkanların kıt, her şeyin yasaklı olduğu dönemlerde o kadarı yapılabildiyse, bugünkü şartlarda neler yapılamaz ki?

Bugün eksik olan -cesaret demeyeceğim tabii ama- iş edinme ve öncülük etme isteği olsa gerek.



3528 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kayseri Mitingi Ayıbı Hepimizin - 22/09/2018
Uzunyayla’da doğan ve o ortamdan gelen birisi olarak, yapılacak eylemi yaşlılara götürüp “Nahıj ohu” (yaşlılar işi) olarak meselenin formalitesine uygun yapılmamasını öncelikli hata olarak görüyorum.
Kayseri’de Omuz Omuza Verme Zamanı - 12/09/2018
Anavatanda anadilde eğitimin kısıtlanması nasıl ortak sorunumuzsa, TRT’de sürekli Çerkesçe yayın yapacak bir kanalın kurulması da halkımızın hayati bir ihtiyacıdır. Zaman kaybetmeden bunun sağlanmasını istemek hakkımızdır.
Bir Direniş Sembolü… - 24/10/2017
Bir tarafta Ğuaşo RUSLAN mücadelenin ve direnmenin sembolü olurken, bazıları da Ruslarla birleşmenin 460. yılı kutlamalarına katılır ve kimileri de onların peşinden koşar. Aynen fener alayında geçen askerlerin arkasından koşan çocuklar gibi.
Bütün Dünyada Milliyetçilik Yükselirken !? - 28/09/2017
Bütün dünyada milliyetçilik yükselirken bizim Çerkesler’de gerilemesinin nedenini araştırmak da başlı başına akademik tez konusu olur.
Asalet Kanda Değil, Duruş ve Davranıştadır - 17/08/2017
Siyasi kamplaşmanın en yoğun yaşandığı 80 öncesi dönemde Devrimci Çerkesler, Dindar Çerkesler ve Ülkücü Çerkesler olarak kamplaşmış olsak dahi “Çerkeslik” şemsiyesi altında bir araya gelebiliyorduk.
Türkiye Panoraması ve Biz Çerkesler - 24/07/2017
İttihat ve Terakki’nin günahlarını örtmek için Ermenilere uygulanan mezalimi bugün dahi inkâr etmenin nedenini iyi irdelemek gerekir. Acaba gasp edilen Ermeni malları ile bir alakası var mıdır? Menfaatlenenlerin dolduruşuna geliniyor olmasın?
Çerkesçe Tv İstemiyor muyuz Yoksa? - 20/05/2017
21 Mayıs’ı yılda bir gün hatırlayıp farklı günlerde farklı yerlerde etkinlik, anma veya nasıl yapacağını bilmeden bir güne sıkıştırma yerine “ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ” çalışmalarına bir an önce başlanması dileğiyle.
Uzunyayla’da Kar Yolları Kapardı; Ya Şimdi? - 14/03/2017
Duyduk ki DÇB temsilcileri Kaffed ile barış yapmak için Ankara’ya elçiler göndermiş. Kaffed de yelkenler suya inmiş.Bu kadar çabuk pes edecektiniz de kopardığınız yaygara neyin nesiydi?
Kurbanlar ve Kurbanlıklar - 23/09/2016
Bereket ki halkın iradesini kırabilecek bir plan yapmayı becerecek kadar zeki değiller. Hepimize büyük geçmiş olsun.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi