• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam2
Toplam Ziyaret1067297
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.837734.9773
Euro36.496036.6422
Semerkew
Erol Kılıç Kutelia
erolkutalia@hotmail.com
Nalo Zaur’un Ardından
07/07/2012

Kuzey Kafkas Halkları bir büyük insanını, bir büyük yurtseverini, bir büyük yazarını, bir büyük siyaset ve düşünce adamını daha yitirdi.

Hepimizin başı sağ osun.

Kuzey Kafkasya için atan o korkusuz yürek sustu.

NALO ZAUR; Temmuz 1928’de Kabartay Balkar Cumhuriyeti’nin Hatuev köyünde doğdu ve Temmuz 2012'de çok sevdiği halkına veda etti.

Bu büyük tahmadanın daha önce adını duymuş, kaleme aldığı eserlerini okuma ve inceleme fırsatı bulmuş, kendisini ilk defa yine böyle bir Temmuz ayında, o zor günlerde Abhazya’da görmüştüm.

18-23 Temmuz 1992’de Abhazya’da DÜNYA ABHAZ-ADİGE KÜLTÜR FESTİVALİ yapıldı. Bu festival sadece Kafkas müziğinin, Kafkas danslarının sergilendiği bir festival değil, onun çok ötesinde amacı olan bir festivaldi.

70 yıldır bir araya gelemeyen kardeş Kuzey Kafkas halklarının ilk defa bir araya geldikleri bir büyük organizasyondu. Kuzey Kafkasya’nın kardeş cumhuriyetlerinden gelenler, diasporadan gelenler, yılların biriktirdiği özlemlerini Abhazya’da gideriyorlar, kardeşlerin kardeşi için var olduklarını vurguluyorlardı.

Abhazya Parlamentosu çalışmalarına Gürcü kökenli milletvekilleri katılmıyor ancak Abhaz, Rus, Ermeni kökenli milletvekilleri çoğunluk sağlayarak çalışmalara devam ediyordu.

Türkiye’den Abhazlar’ın yoğun olarak yaşadığı şehirlerden seçilen delegeler gece geç saatlere kadar Kuzey Kafkasya’dan gelen delegelerle bilgi alışverişinde bulunuyorlardı. Abhazya Parlamentosu’ndaki Abhaz, Rus, Ermeni milletvekilleri ile bire bir görüşmeler yaptık. Gürcü milletvekilleri ile görüşme talebimiz reddedildi. İki gün sonra ise Megrel kökenli iki milletvekili gece kimse görmeden bizimle görüşebileceklerini belirttiler. Saat 23.00 sularında bu iki Megrel milletvekili bizimle görüştüler ve endişelerini belirttiler. Endişeleri de bizim endişelerimizle aynıydı.

Tiflis yönetimi şu veya bu gerekçe ile Abhazyaya saldıracaktı ve savaş başlayacaktı. Bunu Abhazya’da yaşayanlar da, diasporada yaşayanlar da, kardeş Kuzey Kafkasya’da yaşayanlar da tahmin ediyordu.

Festivalin gerçek amacı işte buradaydı: Bu festival dolayısıyla Gürcüstan yönetimine bir mesaj vermek… Kuzey Kafkasya’nın da, Abhazya’da yaşayan yüz bin Abhaz’ın yanında yer alacağını; keza bugün kırk farklı ülkede yaşayan diasporanın da Abhaz kardeşlerinin yanında olacaklarını vurgulamaktı.

Ancak Gürcüstan yönetimi bu mesajı iyi okuyamadı, iyi anlayamadı, belki de blöf yapılıyor zannetti.

Halka açık toplantıda korkusuz yürek, Kafkas sevdalısı NALO ZAUR şöyle konuşmuştu:

 

-          “Abhazlar, biz Adige ve Kabardeylerin kardeşleridir. Kardeş kardeşi için vardır.”

Konuşma sonunda büyük bir çoşku ve bitmeyen bir alkış tufanı vardı.

Büyük Abhaz yazarı, büyük düşünür ve siyasetçi Bagrat Şunkuba meslekdaşı Kabardey Nalo Zaur'a teşekkürlerini sundu ve halka dönerek şöyle hitap etti:

 

 

-          “Bugün Abhazyada doğan her çocuğa Zaur adı verilsin!”

Bagrat Şınkuba sözü diasporaya verince, delege arkadaşlarımızla daha önce yaptığımız görüşmelerde kararlaştırdığımız gibi bir konuşma yaptım. Türkiye’den seçilen delegasyonun teveccühü ile beni delegasyon başkanı seçmişlerdi. Şöyle bir konuşma yaparak Gürcüstan yönetimine ve Abhazya’da yaşayan kardeşlerimize bir mesaj vermek istedim:

 

-          “Biz kendimizi muhacır olarak görmüyoruz. Biz Abhazya’da yaşayan tüm Abhazlar gibi Abhaz’ız. Öteden beri kalblerimizde ve kafamızda olan sizin yanı başınızda olmaktı. Biz bugün burada bunu gördük. Hepinizi kucaklıyorum. Bu toprakları öpüyorum. Biz hiçbir halkın toprağını istemiyoruz ancak kendi toprağımızı da kimseye vermeyiz.”

Evet; Allah’ın yardımı, Kuzey Kafkasyalı kardeşlerimizin desteği ve anavatan aşkı hiç bitmeyen diaspora insanlarımızla topraklarımızı vermedik, topraklarımızı da, onurumuzu da koruduk.

Nalo Zaur'un yaşantısında Tsağua Nuri'nin şu sözleri ona hep örnek olmuştur: ''Tarihi olan milletler küçük olsada yaşıyor, tarihi olmayan milletler büyük olsa da yok oluyorlar.''

Nalo Zaur, anadil konusunda hiç taviz vermezdi. Onun şu sözleri Türkiye’de şu an gündemde olan anadil eğitimi konusunda diaspora insanımıza örnek olmalı:

 

''Adige dili olmadığı zaman, Adige de olmayacaktır. Anadili öğrenmek bir saygınlık meselesi yapılmalı, propagandası çok iyi yapılmalı, bu konu üzerine kafa yormalı, var olan faaliyetler desteklenerek çok ciddi çalışmalar yürütülmelidir. Geçmiş yıllarda başka milletler bizim elbisemizi, habzemizi, namus anlayışımızı örnek alıyorlardı. Şimdi neyimiz eksik?''

Kafkasya için atan o korkusuz kalp sustu ama geride gelecek nesillere Kafkas halkı için kaynak olacak, önder olacak yüzlerce eser bırakarak.

NALO ZAUR, büyük tahmada!

Seni unutmayacağız.

Her zaman kalbimizde olacaksın.

Hatıran önünde saygı ile eğiliyoruz.

Öbür dünyan da bu dünyan gibi aydınlık olsun.



4848 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? - 09/08/2023
‘’Apartman Yasası’’ teklifine alternatif olarak Abhazya’da ‘’Devre Mülk’’ Yasası çıkartılabilirse, Abhazya’nın hassas olan demografik dengesine zarar vermeyeceği gibi, demografik yapısına süreç içinde olumlu katkısı olabilir.
3. ULUSLARASI ÇERKES KONFERANSI’NIN ARDINDAN… - 06/07/2022
Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Abhaz Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkasya Dernekleri Federasyonu bir araya gelip, konu birliği, eylem birliği, takvim birliği için bir konfederasyon oluşturmalıdırlar.
SOSYAL MEDYA VE KUZEY KAFKAS HALKLARI - 16/01/2022
Sosyal medya günümüzde sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda bir sosyal baskı aracıdır. Bunun yanında kamuoyu oluşturma özelliği vardır.
GÖRDÜKLERİMİZ DUYDUKLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZ - 15/12/2021
Bu ülkede zaman zaman milliyetçilik adı altında ırkçılık yapıldığını da gördük ve görüyoruz.
DÜĞÜNLERİMİZ SİLAH ATILAN POLİGON DEĞİLDİR! - 26/08/2021
Köy düğünlerinde silah atan magandalar artık kentlere de ulaşmış bulunmakta, hergün yeni bir yaralanma, ölüm haberi almaktayız.
AFGANİSTAN’DA ÖLEN ABHAZLAR VE MEGRELLER - 17/08/2021
Gürcistan çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir ülke olmasına rağmen Kartvel kozunu sürekli oynayıp, homojen bir Gürcistan yaratma, diğer halkları pasifize etme peşinde.
DİASPORALARIN GÜCÜ - 01/05/2021
Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlık savaşında Türkiye diasporasında yaşayan 5 milyondan fazla Kuzey Kafkasyalı birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler.
SUNİ DEVLET SINIRLARI SAVAŞ DAVETİYESİ DEĞİL Mİ? - 10/10/2020
Pergel ve cetvelle ülkelere suni sınırlar çizen emperyal devletlerin faşist yöneticileri, günümüz demokrasi ve insan hakları anlayışına göre savaş suçlusudur.
ABAZA KİMLİĞİ - ABAZALAR / ABHAZLAR: TEK MİLLET, ÜÇ DİYALEKT, İKİ AYRI ALFABE - 06/08/2020
Habze ve Apsuara’da kadınlar için söylenen bazı yaklaşımlar şöyledir. - Kadın evin kan damarıdır. - Evi ev, akrabayı akraba yapan kadındır. - Kadının olduğu yerde bıçak çekilmez
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi