• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam645
Toplam Ziyaret1067940
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.837734.9773
Euro36.496036.6422
Semerkew
Erol Kılıç Kutelia
erolkutalia@hotmail.com
Bize, Size, Onlara Barış Gerek Barış!
05/12/2015

Tarihin her döneminde hiç savaşmaması gereken Türk ve Rus halkı hep savaştılar hep didiştiler. Bundan sadece Türk ve Rus halkı değil, biz Kuzey Kafkasya halkları da zarar  gördü.

Sadece onyedi saniye Türkiye topraklarını ihlal eden Rus savaş uçağı düşürülmemesi gerekirken düşürüldü; yine biz Kuzey Kafkas Halkları bundan zarar gördük ve görüyoruz.

Atavatan yurtlarımıza gidemiyoruz; gidenler de sınır kapılarında çeşitli bahanelerle eziyet görmeye başladı.

Seyahat hürriyeti en doğal insan haklarındandır. Türkiye Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü bahane ederek Abhazya Cumhuriyeti’ne ambargo uygulamakta; Türkiye’de yaşayan 500 binden fazla Abhaz kökenli insan direkt bir yolla komşu Abhazya'ya gidememektedir.

Tarihin hiçbir döneminde Abhazya Gürcistan toprağı olmamıştır. Tarihi vatanımız Abhazya’da Gürcü nüfusu hakim olsaydı, bizim dedelerimiz Gürcüce (Kartvelçe) bilmiş olurdu ama Anadolu topraklarına gelmek zorunda bırakılan hiçbir dedemiz Gürcüce bilmiyordu.

Diktatör Stalin Abhaz halkının hür iradesini dikkate almayarak Abhazya'yı Gürcistan'a  özerk Cumhuriyet statüsü ile bağladı ve aynı işlemi kardeş Güney Osetya halkına da uyguladı.

SSCB dağılınca milliyetçilik dozunu kaçıran yeni Gürcistan yönetimi “Abhaz halkı ve Oset halkı Gürcistan’da olabilir ama Özerk Abhazya ve Güney Osetya Cumhuriyetleri olamaz” diyerek bu halkların tarihi ulusal topraklarına saldırdı. Abhaz ve Asetin halkı da topraklarını korudu; çünkü o topraklar onların binlerce yıllık vatanıydı.

Gürcistan’dan geçen petrol ve doğal gaz hatları nedeni ile Türkiye hala Gürcistan’ın olmayan toprak bütünlüğünden bahsetmekte, bu ülkelere ambargo uygulamakta. Bağımsız Devletler Topluluğu bu iki ülkeye koydukları ambargoları kaldırdığı halde Türkiye kraldan fazla kralcı olarak ambargoyu devam ettirmektedir.

SSCB döneminde halkların düşmanı diktatör Stalin Türkiye’den Kars ve Ardahan’ı isteyince Türkiye NATO'ya girmek zorunda kaldı ve NATO'nun jandarması rolünü üstlendi.

Diktatör Stalin Kars ve Ardahan’ı kimin için istedi?

Rusya için değil. Çünkü Rusya’nın  Türkiye ile kara sınırı yoktur. Stalin kendisi Gürcü’ydü bu vilayetleri de Türkiye ile kara sınırı olan Gürcistan için istedi.

Türklük ve insanlık düşmanı Stalin homojen bir Gürcistan yaratmak için Ahıska Türklerini, Karapapak Türklerini, Terekeme Türklerini, Rum Halkını, Ermeni-Hemşin Halkını, Laz halkını ve müslüman Acara halkını topraklarından sürgün etti.

Tarihten ders almak gerekir. Tarihten gerekli dersi almazsak, Türk -Rus çatışması Türk -Rus krizi sadece Ruslara, sadece Anadolu Türklerine zarar vermez; Rusya Federasyonu’nda yaşayan Türk kökenli Tatar halkına, Çuvaş Halkına, Başkırt Halkına, Karaçay Halkına, Balkar Halkına, Nogay Halkına, Kumuk Halkına, Ahıska Halkına, Karapapak ve Terekeme halkına ve Rusya Federasyonu vatandaşı Kazak, Özbek, Türkmen, Kırgız halkına da zarar verir.

''Kurunun yanında yaş da yanar'' misali biz Abhaz ve Çerkes halkı, Çeçen-İnguş halkı, Oset halkı, Dağıstan halkları, hatta Ermeni ve Gürcü halkı da zarar görür tıpkı dün olduğu gibi.

Rus ve Türk halkları paylaştıkları coğrafya itibariyle barışa dostluğa, kardeşliğe, iyi komşuluğa mahkumdur. Bu barış, dostluk, kardeşlik iyi komşuluk ilişkisi Rus ve Türk kökenli olmayan onlarca halk için de elzemdir.

Birileri Türkler ve Ruslar arasında kriz olsun, hatta çatışma olsun diye beklemekte.

Bugün dünya küçülmüştür ve yapılan her olumlu  ve olumsuz hareket kamera kayıtlarındadır. Bazı şeyleri inkar etmek artık iyice zorlaşmıştır.

Petrolü terör örgütlerinden almak, sınırlarından terörist militanların girip çıkmasına göz yummak teröre destek vermektir.

Bazıları sazı eline almış çalıyor. Orta Asya, Kafkasya, Ortadoğu'yu fethedip büyük Osmanlı İmparatorluğunun yeniden kurma peşinde.

Şimdi adama sorarlar: Sen 980 kilometrelik Suriye sınırını koruyamıyorsun, Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu, Trakya, Kafkasya çoğrafyasını nasıl koruyacaksın?

Türkiye ve Rusya Federasyonu ile ilişkiler sadece ekonomik, sadece siyasi, sadece kültür, sanat ve spor alanlarını kapsamıyor, bunun bir de insani ve demografik boyutu var.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde on bir üniversitede Rus dili ve Edebiyatı bölümü var. Bazı üniversitelerimizde Kafkas Dilleri ve Edebiyetları bölümü var. Bu üniversitelerde bu krizden etkilendi.

Rusya Federasyonu’ndan spor kulüpleri ülkemizdeki müsabakalara gelmedi, gelemediler.

İstanbul Taksim Atatürk anıtına dikkatli bakmamız ve bundan da bir ders almamız gerekir. O anıtta sadece Mustafa Kemal’i, sadece İsmet İnönü’yü, sadece Mareşal Fevzi Çakmak’ı değil; bir Rus kökenli mareşal ve yine bir Rus kökenli diplomatı da görüyoruz.

Lenin'in talimatı ile Rusya halkları, Kafkas halkları Türkiye’nin ulusal kurtuluş savaşına siyasi ve lojistik destek verdikleri için, o mareşal ve o diplomat o anıtta yer aldılar.

...Ve o lojistik malzemeler ile Rus ve Kafkas halklarının nakdi yardımları, Abhazya devrimcileri Nestor Lakoba ve Efrahim Yaşba tarafından Anadolu topraklarına ulaştırıldı.

Dünya Abhaz/Abaza Halkı Daimi Kongresi Genel Kurulu Abhazya Cumhuriyeti Başkentı Sohum'da 11-13 Aralık 2015  tarihinde yapılacaktı. Türkiye Cumhuriyeti diasporasından seçilen 45 delege Abhazya'ya gidecekti gidemediler kongre tehir edildi. Abhazya’dan daha fazla Abhaz’ın yaşadığı Türkiye delegelerinin seyahat zorluğu Rusya'dan transit geçme zorluğu dikkate alındı ve kongre ertelendi. Türkiye’den seçilen delegelerin büyük çoğunluğu Türkiye Pasaportunu taşımaktaydı. Şayet bunların Türkiye Pasaportları yanında Abhazya Cumhuriyeti pasaportları da olsaydı bu problem olmayacak, kongre ertelenmeyecekti.

Bugün; Türk ve Rus kökenli binlerce gelinimiz, damadımız ve yeğenlerimiz var. Onlar da bizim gibi barış, dostluk, kardeşlik ve iyi komşuluk istiyor ve istemeye devam edecekler.

İçimizdeki kraldan fazla kralcılar, devşirmeler, mikserler, savaş tamtamcıları şu sıralar biraz susun.

BİZE, SİZE , ONLARA SADECE VE SADECE BARIŞ GEREK BARIŞ!



2283 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? - 09/08/2023
‘’Apartman Yasası’’ teklifine alternatif olarak Abhazya’da ‘’Devre Mülk’’ Yasası çıkartılabilirse, Abhazya’nın hassas olan demografik dengesine zarar vermeyeceği gibi, demografik yapısına süreç içinde olumlu katkısı olabilir.
3. ULUSLARASI ÇERKES KONFERANSI’NIN ARDINDAN… - 06/07/2022
Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Abhaz Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkasya Dernekleri Federasyonu bir araya gelip, konu birliği, eylem birliği, takvim birliği için bir konfederasyon oluşturmalıdırlar.
SOSYAL MEDYA VE KUZEY KAFKAS HALKLARI - 16/01/2022
Sosyal medya günümüzde sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda bir sosyal baskı aracıdır. Bunun yanında kamuoyu oluşturma özelliği vardır.
GÖRDÜKLERİMİZ DUYDUKLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZ - 15/12/2021
Bu ülkede zaman zaman milliyetçilik adı altında ırkçılık yapıldığını da gördük ve görüyoruz.
DÜĞÜNLERİMİZ SİLAH ATILAN POLİGON DEĞİLDİR! - 26/08/2021
Köy düğünlerinde silah atan magandalar artık kentlere de ulaşmış bulunmakta, hergün yeni bir yaralanma, ölüm haberi almaktayız.
AFGANİSTAN’DA ÖLEN ABHAZLAR VE MEGRELLER - 17/08/2021
Gürcistan çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir ülke olmasına rağmen Kartvel kozunu sürekli oynayıp, homojen bir Gürcistan yaratma, diğer halkları pasifize etme peşinde.
DİASPORALARIN GÜCÜ - 01/05/2021
Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlık savaşında Türkiye diasporasında yaşayan 5 milyondan fazla Kuzey Kafkasyalı birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler.
SUNİ DEVLET SINIRLARI SAVAŞ DAVETİYESİ DEĞİL Mİ? - 10/10/2020
Pergel ve cetvelle ülkelere suni sınırlar çizen emperyal devletlerin faşist yöneticileri, günümüz demokrasi ve insan hakları anlayışına göre savaş suçlusudur.
ABAZA KİMLİĞİ - ABAZALAR / ABHAZLAR: TEK MİLLET, ÜÇ DİYALEKT, İKİ AYRI ALFABE - 06/08/2020
Habze ve Apsuara’da kadınlar için söylenen bazı yaklaşımlar şöyledir. - Kadın evin kan damarıdır. - Evi ev, akrabayı akraba yapan kadındır. - Kadının olduğu yerde bıçak çekilmez
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi