• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi18
Bugün Toplam110
Toplam Ziyaret1053806
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.154834.2917
Euro37.097537.2462
Semerkew
Erol Kılıç Kutelia
erolkutalia@hotmail.com
Bağımsız Abhazya’da Özgürce Yaşamak…
31/12/2012

Bizim  bir zenci kardeşimiz vardı; adam gibi adam, Abhaz gibi Abhazdı. Şakır şakır Abhazca konuşurdu. Abhaz gelenek ve göreneklerine çok dikkat ederdi. Yaşadığı Batum’da iki Abhaz bir araya gelip Abhazca konuşmadıklarını gördüğünde kızar ve hemen araya girerdi,

 - “Utanmıyor musunuz? Sen Abaza, o Abaza. Neden Abazaca konuşmuyorsunuz?” derdi.

Bilindiği gibi Gürcüstan’a bağlı Acaristan Özerk Cumhuriyeti’nde, özellikle başkent Batum’da 1992-1993 Abhazya-Gürcüstan savaşından önce yaklaşık 2000-2500 Abhaz yaşardı.

Bu Abhazların bir kısmına Çerkes Abhaz, bir kısmına da sadece Abhaz denirdi. Acaristan’da yaşayan yaklaşık  90 Abhaz sülalesi vardı. Bizim zenci Kutelia da evliydi ve çocukları vardı.

Abhazlarla aynı coğrafyayı, aynı tarihi, aynı kültürü paylaşan Gürcüler, kendilerine ileri görüşlü, çağdaş, demokratik, insan haklarına saygılı yöneticiler seçemediler. İş başına gelen faşist yöneticiler verdikleri emirle tankları, topları ve her türlü silahları ile İngur Nehri’ni geçip Abhazya’da  savaşı başlattılar.

Savaşlar acıdır, ancak aynı coğrafyayı, aynı tarihi, aynı kültürü paylaşan halkların savaşı daha da acıdır.

Savaş, hem Abhazya’da hem de Abhazların diasporada yaşadığı  yaklaşık 41 ülkede insanlara acılar vermiştir. Abhaz diasporası içinde de en büyük acılar Abhazların azınlık olarak yaşadığı Acaristan Cumhuriyeti’nde yaşanmıştır.

Çoğunluk azınlığa kısmen düşman, kısmen ajan, kısmen şüpheli, çok az bir kesim de çapraz evlilikler nedeni ile dost gözü ile bakmıştır.

Savaş döneminde Acaristan Cumhurbaşkanı Aslan Abaşidze idi. Halkına Abhazya’daki savaşa “ne gidin, ne de gitmeyin diyorum” diyerek kısmen de Abhazlar lehine bir tavır da takındı. O  dönemde Acaristan’da yaşayan Abhazlar da devlet yönetiminde önemli pozisyonlardaydı.

 Acaristan’da yaşayan Abhaz gençler Abhazya’ya gelerek ulusal kurtuluş savaşında yer aldılar. Şehit oldular, gazi oldular, onur ve gurur sahibi oldular.

Savaş yıllarında Gagra’da çektirdiğimiz bir fotografta bu kahramanlarla aynı kareyi paylaşmıştım. İçlerinde bir Agırba genç vardı. Savaşta dahi güzel fıkralar anlatıyor, ölümle dalga geçiyordu. Şehit düştü. Öyle zannediyorum ki her Kafkasyalı gibi bu Agırba genç de güle oynaya şehit oldu.

Acaristan’daki Abhaz gençleri ata vatanları Abhazya’yı savunmak için gelmişlerdi ancak Gürcüstan’ın faşist yönetimi “Abhazya’ya gidin, orada ne bulursanız sizindir” demişti. Bu mesajı alan Acaristan Gürcülerinden bir kısmı soygun, talan ve ganimet için Abhazya’nın yolunu tutmuştu.

Gürcüstan’ın faşist yönetiminin bu söylemi ile Gürcü silahlı kuvvetlerinde hapishane kaçkını, hırsız, soyguncu, küçük büyük mafia, eroin, esrar, hap bağımlıları yer aldı. Bunlar gündüz savaşırken gece soygun yapıyorlardı, yani uykusuz 24 saat mesaileri vardı. Soydukları malların bir kısmını da Türkiye’ye getirip Karadeniz sahil vilayetlerinde kurulan pazarlarda bedava fiyatına satıyorlardı.

İşte onlardan biri  savaşmak için değil, çalmak, soymak, ganimete konmak için Abhazya’ya gider ve Abhazya’dan bir otomobil gasp ederek Batuma, baba ocağına getirir.

Abhazya’da mal çoktu. Bu savaş bahanesi ile pekala zengin de olabilirdi. Bu hırsla ikinci sefer Abhazya’nın yolunu tuttu ama bu sefer şansı yaver gitmedi. Bu kez Abhazya’dan otomobil değil, tabutun içinde geldi Batum’daki baba evine.

Batumlu gencin cenaze merasimine katılım oldukça yüksekti. Baba evi ve bahçesi tıklım tıklım insan doluydu. Baba taziyeleri kabul ediyor, bir yandan da Abhazlara lanet yağdırıyordu. Bazen bedduaların dozunu öyle bir kaçırıyordu ki…

 Taziye için cenaze evine gelen bizim zenci kardeşimiz, babanın Abhazlara karşı sergilediği bu tutumuna fazla dayanamadı. Yanına gitti, yakasından tuttu sürüklemeye başladı.

 - “Gel, gel... Gel seninle ahıra gidiyoruz. Bakalım orada ne var, bir görelim” der.

Bahçenin bir kenarında bulunan ahırın kapısını açar ve sorar,

- “Bu araba nereden, nasıl geldi? Bu makine senin ahırına gelirken Abazalar iyiydi de, şimdi oğlunun cenazesi geldiği için mi Abazalar bu kadar kötü oldu. Oğlunu  Abhazya’ya niye yolladın? Onun orada hırsızlıktan başka ne işi vardı?” der.

Cenazeye katılan herkes donup kalır. Kendi aralarında konuşmaya başlarlar:

 - “Bir zenci Abaza, Batum’da bir cenazede, üstelik Abhazya’dan savaştan gelen birisinin cenazesinde nasıl oluyor da böyle bir tepki gösterebiliyor?”

- “Bu cesareti nereden alıyor?”

Bir müddet sonra bizim zenci kardeşimizi almaya kalabalık bir polis timi gelir. Karakol, nezarethane derken epeyce bir hırpalarlar.

 Bu olaydan bir müddet sonra da bizim cesur yürekli zenci kardeşimiz dünyasını değiştirir.

O  bir Abhaz gibi yaşadı...

O her yurtsever Abhaz gibi korkusuz bir yüreğin sahibiydi ve bu yürekte dolu dolu Abhazya ve Abhaz sevdası vardı. Ama o bağımsız Abhazya’da, Abhazya vatandaşı olarak yaşama şansını bulamadı. Buna ömrü yetmedi. Öbür dünyası aydınlık olsun.

Ancak, bizim zenci kardeşimizin çocukları Acaristan’dan Abhazya’ya döndüler. Onlar şimdi bağımsız Abhazya’da, Abhazya vatandaşı olarak özgürce yaşıyorlar.

***

Savaşsız, sömürüsüz sevgi dolu bir dünyada, yeni yılın tüm halklara  yeni özgürlükler getirmesi dileklerimle…



6734 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? - 09/08/2023
‘’Apartman Yasası’’ teklifine alternatif olarak Abhazya’da ‘’Devre Mülk’’ Yasası çıkartılabilirse, Abhazya’nın hassas olan demografik dengesine zarar vermeyeceği gibi, demografik yapısına süreç içinde olumlu katkısı olabilir.
3. ULUSLARASI ÇERKES KONFERANSI’NIN ARDINDAN… - 06/07/2022
Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Abhaz Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkasya Dernekleri Federasyonu bir araya gelip, konu birliği, eylem birliği, takvim birliği için bir konfederasyon oluşturmalıdırlar.
SOSYAL MEDYA VE KUZEY KAFKAS HALKLARI - 16/01/2022
Sosyal medya günümüzde sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda bir sosyal baskı aracıdır. Bunun yanında kamuoyu oluşturma özelliği vardır.
GÖRDÜKLERİMİZ DUYDUKLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZ - 15/12/2021
Bu ülkede zaman zaman milliyetçilik adı altında ırkçılık yapıldığını da gördük ve görüyoruz.
DÜĞÜNLERİMİZ SİLAH ATILAN POLİGON DEĞİLDİR! - 26/08/2021
Köy düğünlerinde silah atan magandalar artık kentlere de ulaşmış bulunmakta, hergün yeni bir yaralanma, ölüm haberi almaktayız.
AFGANİSTAN’DA ÖLEN ABHAZLAR VE MEGRELLER - 17/08/2021
Gürcistan çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir ülke olmasına rağmen Kartvel kozunu sürekli oynayıp, homojen bir Gürcistan yaratma, diğer halkları pasifize etme peşinde.
DİASPORALARIN GÜCÜ - 01/05/2021
Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlık savaşında Türkiye diasporasında yaşayan 5 milyondan fazla Kuzey Kafkasyalı birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler.
SUNİ DEVLET SINIRLARI SAVAŞ DAVETİYESİ DEĞİL Mİ? - 10/10/2020
Pergel ve cetvelle ülkelere suni sınırlar çizen emperyal devletlerin faşist yöneticileri, günümüz demokrasi ve insan hakları anlayışına göre savaş suçlusudur.
ABAZA KİMLİĞİ - ABAZALAR / ABHAZLAR: TEK MİLLET, ÜÇ DİYALEKT, İKİ AYRI ALFABE - 06/08/2020
Habze ve Apsuara’da kadınlar için söylenen bazı yaklaşımlar şöyledir. - Kadın evin kan damarıdır. - Evi ev, akrabayı akraba yapan kadındır. - Kadının olduğu yerde bıçak çekilmez
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi