• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam3
Toplam Ziyaret1067298
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.837734.9773
Euro36.496036.6422
Semerkew
Balkar Selçuk
selcuk@ozgurcerkes.com
Uzunyayla'nın Son Klasik Kuşağı Hareketleniyor
01/05/2015

Herhalde Uzunyayla’nın son klasik kuşağı gençliğini 80'lerde yaşayan, 90'larda çoluk çocuğa karışan kuşaktır dersek yanılmış olmayız. Ondan sonra zaten Uzunyayla'da Uzunyayla kalmadı. Kaldı bir şey ama klasik olmaktan başka her şey...

Upuzun saçlarını örmüş topuklarına kadar uzatmış, oturmuş halı dokurken, kirkit vurup pilli teypten şarkı dinleyen, takılan kasedi kurşun kalemle sararken hatırlıyorum onları ben. Hoş sohbetleri olurdu kızların. Onlara Maltepe ya da Samsun cıgarası çalar, karşılığında yumurta alırdım ben.

Bir çoğu iyi mızıka çalardı. Uzunyayla’da erkekler daha yeni başlamıştı işte mızıka çalmaya. Ya da erkekler kadar kızlar da çalardı mızıkayı.

Her neyse...

Bu kuşağın erkekleri ise gündüz akşama kadar tarlada çalışır, akşam evden traktörün kontakt anahtarını aşırıp köyün gençleriyle traktöre doluşup komşu köye düğünlere giderlerdi. Üstü açıktı bu traktörlerin. Düğünde mutlaka çok içer ve kesin kavga edip gelirdi bu gençler. Köy meydanında yazları aşık oynarlardı. Daha büyük olanları mutemadiyen alkol de alırdı ama hoş gençlerdi. Onlar da 90'larda evlendiler. Hepsinin düğününe katıldım ben. Her düğüne beş on köyden gençler gelirdi mutlaka. Her düğünde gene çok içilir gene kavgalar çıkardı. Ama işte Uzunyayla'nın son klasik çağlarıydı. Bizim çocuk olarak yaşadığımız bu çağı onlar gençler olarak yaşadılar. Sonra büyüsü bozuldu her şeyin. Geçim kaygısına göçüp gittiler hepsi, Kayseri’ye ya da bir başka büyük şehre.

Tüm dünyamızın Uzunyayla'dan ibaret olduğu, Kayseri'nin çok çok uzakta olduğu bir dönemdi bu dönem. Bu kuşağın çok azı okudu; bir çoğu atçılığa merak saldı mesela. Zaten Uzunyayla'da yılkıyı en son onlar gördü. Çoğu göçüp gittiler bir büyük şehre. Sonra köyde bıraktıkları evlerinin önce sıvası döküldü. Sonra damları akmaya, sonrada akan damlar göçmeye başladı. Birçoğu senede bir iki kez belki geldi Uzunyayla’ya. Hemen hepsi şehre taşındı ama hiç birisi şivesini bozmadı. Hala Türkçe’yi Çerkes şivesiyle konuşuyor onlar. Bir çoğu vefat eden anne babasını getirip köy mezarına defnetti. Şimdi çoğunun askerlik çağında ya da üniversite okuyan çocukları var.

Hey gidi yalan dünya. Ellili yaşlardalar şimdi hemen hepsi.

 

80 Kuşağı Çerkesleri Şimdi Siyasete Giriyor!

İşte gençliğini 80'lerde yaşamış bir Uzunyaylalı Emine Sezgin Kayseri'den bağımsız olarak milletvekilliğine adaylığını koydu. Ve Uzunyayla'da daha önce hiç olmayan bir şey oldu. 80 kuşağının bu yarı köylü ve zoraki yarı kentli Çerkes kuşağı, bu kendi çağdaşları Emine hanımın adaylığıyla, ilk defa kendi akranları bir Uzunyaylalı'nın bu grişimiyle birden bire hareketlenmeye başladılar.

Bu kuşaktır aslında son kızlı erkekli Çerkesçe sohbetleri yapan kuşak. Son kez halı dokuyup kestiği halının tezgahını kapıya koyan,

Son kez akşama kadar tırpan sallayıp akşam traktörü çalarak düğüne giden son kuşak bunlardır. Çok pastoral oldu belki ama öyleydi onlar. Hayatlarının bir dönemi tamamen köyde geçti. Sonradan kentli oldular onlar. Ama ne kenti sevdiler, ne de vazgeçebildiler. Tastamam bir geçiş kuşağı onlar. Şimdi Emine Sezgin hanımın adaylığı onlar için çok farklı şeyler ifade ediyor. Kendi kuşaklarından Uzunyaylalı, yarı kentli, akıcı Çerkesçesi olan son kuşak bir Çerkes Emine Sezgin hanım. Aslında bir stereotip. Bu öyle bir stereotip ki, yarı köylü, yarı kentli olmayan hiç kimse bu kuşağı anlayamaz.

Dün gece yarısı bu kuşağın kızlarından birisiyle konuştum telefonda. “Her sabah kalkınca Emine hanımın seçim broşürlerini alıp kapı kapı geziyorum oturduğum mahalleyi” diyor. “Akşam olup eve geldiğimde uyku tutmuyor bir türlü. Kalbim pır pır çarpıyor. Çok heyecanlıyım anlatamam diyor.” Bu kuşağın erkekleri de böyleler. Ama neredeyse hepimiz son Çerkes reflekslerimizi bu kuşaktan devraldık; alabildiğimiz kadarıyla... İşte bu geçiş kuşağı son 30 yılda ilk defa hareketlenmeye başladı. “Bizim insanımız”, “Bizden birisi” diyorlar Emine hanım için. Hemen hiç birisi daha önce hiç bir parti için elini atıp tek bir broşür dağıtmış değiller aslında. Onlar için bu bir arkadaş, bir akran dayanışması. Bu kuşak Emine hanımda kendilerini görüyor aslında. Kendilerine ait olan 80'lerin Uzunyaylasını. Emine hanım okumuş, başarılı bir mühendis. İstanbul’da yaşıyor. Ama geri dönmüş, kendi insanına karışmış, başarılı ama mütevazi, kendi kişisel kurtuluşunu başarmış ama işte geri dönmüş. Kendi kültürü için, kendi halkı için... Sadece gençliğini 80'lerde yaşayan bir kuşağın sahip olabileceği yıpranmamış aidiyet duygularıyla geri dönmüş.

Bu geri dönüş Çerkes halkının kaderi aslında. Yaşam mücadelesinde tutunmak için çıkılan Uzunyayla ve Kayseri'ye bu kez toplumsal bir var oluş mücadelesi vermek için dönmek işte bu bundan sonraki tüm Çerkes bireylerinin kaderidir aslında. Çünkü artık Çerkes halkı kendi siyasal örgütlenmesini kurmayı başardı.  Artık okumak için köyden çıkanlar, öğretmen olanlar, mühendis doktor, asker olanlar köylerine ve halklarına kendi insanlarına geri dönmek için sadece emekli olmayı beklemek zorunda değiller. Artık kendi bireysel kurtuluşlarını sağlayan her Çerkes bu kez kendi halkının örgütlenmesi ve güçlenmesi için siyaset gibi bir araca Çoğulcu Demokrasi Partisi (ÇDP) gibi bir partiye sahipler.

Diğer bağımsız adaylarımızda böyleler aslında.

İşte Günsel Avcı, Tıp Profesörü... Kendi kişisel kurtuluşunu yıllar önce sağlamış. Ama iş başa düştüğünde halkının yanında olmayı seçmiş. Kayseride Emine hanım, İstanbul'da Günsel hanım. Daha önce görmediğimiz şahit olmadığımız yeni bir insanı yeni bir karakteri inşa ediyorlar aslında. Ve diğer adaylar: Saim Sezgin, Faruk Arslandok, Kenan Kaplan, Ayşe Pişkin, Aydın İlhan, Ali İhsan Aksamaz, Timur Şahan… İşte hepsi, çoğu 80 kuşağından olan bu insanlar yeni bir insanı yeni bir karakteri inşa etmek için çıktılar yola. Kendi kişisel kurtuluşunu elde etmekle yetinmeyen, halkına geri dönen bir kuşak bu kuşak. Köy köy gezen, kendi insanına şehirlerde kasabalarda ve ilçelerde ulaşmaya çalışan bu insanlar birlikte başarabilmenin imkanlarını arıyorlar. Her açıdan bu bir ilk.

Çerkes halkı adına, geçmişin nostaljisiyle avunmadan, şimdinin insanı öğüten, toplumu baskı altına alan her türlü zor şartlarına karşı yılmadan bizi birlik olmaya çağırıyorlar.

Ne mutlu bize ki böylesi bir dönüşümü kendi halkından güç alarak yapmaya çalışan bu insanlarla aynı çağda, aynı şehirlerde, aynı mekanlarda yaşıyoruz biz.

Bir hikayesi var Çerkes halkının ve bu insanlar Çerkeslerin şehrin sokaklarında yok olmaya mahkum olduğunu anlatan kötü hikayeleri yıkmak için yola çıktılar. Sahipsizliğin kader olmadığını, bir halkın kenetlendiğinde başarabileceği çok şey olduğunu anlatmaya çalışan bir modern çağ dervişi gibi şimdi hepsi kendi seçim bölgelerindeler. Başka partilere umut bağlamadan sadece Çerkes halkına derdini anlatmaya, onunla birlik olmaya azmetmiş modern çağ dervişleri gibiler.



2425 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Нарт Лъэпщ и Нэгъуджэр Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - II - 17/12/2016
уэ 1уэхур нахри гъэщ1эгъуэн зыщ1ыр Азтэкхэми Маяхэми ямейуэ, гъэ мин аджэ ипэ ящ1ауэ, ауэ зыщ1ари дымыщ1э мывэ гуэрхэм ящ1ы1уми Кецалкоатл и сурэтыр къагъуэтахэщ, ахэми нэгъуджэ 1улъу ик1ий жьак1э тету. Нэгъуджэр уеблэмэ оптикым и щ1эныгъэр пасэ лъэх
Нарт Лъэпщ и Тепщэгъуэмрэ и Гъуэгуанэмрэ - I - 01/12/2016
Гъэщ1эгъуэнращи нобэ къасыху Кассит-Урарту-Хьаттихэм я Тещупк1э зэджэ тхьэпэлъытэр ди Нарт Сосрыкъуэу щытам зыми гу лъитакъым. Касситхэм Тещуп псалъэм крагъэк1ир Жьыбгъэ Кьезгъэпщэ жи1у аращ.
УСЭНШЭУ ДЫКЪАНЭМЭ! - 09/10/2016
Ди хэку дахэр, си уорейда ПщIэ имыIэу дгъэкIуэдай, ДызгъэкIуэдам, си уорейда КIуэдыкIейри къыхукIуэ.
Bugün Ben Mutlu Bir İnsanım! - 02/06/2015
Keşke Çerkes halkının yoğun olarak yaşadığı diğer illerden de adaylarımız olabilseydi. Ama o da olacak yakında. Buna eminim. Bu adı geçen illerde adaylarımızın Çerkes halkı tarafından benimsendiğini görmek beni herşeyden çok mutlu ediyor.
Heredot Cevdet, Recep Tayip Erdoğan ve Ahmet Duvutoğlu! - 22/05/2015
Cumhurbaşkanımız Putin'in Ermeni Soykırımını resmen tanıyor olmasına, “Putin'e darıldım!” diyerek karşılık vermişti. Demek ki cidden çok darılmış olacak ki daha kendisine gelememiş.
Gerekeni Gerektiği Zaman Yapmak; Ya da Labedeslerin Kaderi! - 12/05/2015
2015 Genel seçimlerine 25 gün falan kaldı. Bahaneler ve gerçekler arasındaki birçok Çerkes bu seçimde ÇDP’nin bağımsız Çerkes adaylarını mı destekleyecek; yoksa en rasyonal bahanenin arkasına mı saklanacak.
Kronik bir Aydın Hastalığı Olarak : Sözlük ve Alfabe -I- - 26/04/2015
Sözlük ve alfabe hazırlamak ve bunun üzerinden kendini gerçekleştirmek Tanzimat döneminden kalma bir aydın saplantısıdır
Boyunun Ölçüsünü Vermekten Korkmak! - 20/04/2015
Orta yere çıkmak, boyunun ölçüsünü vermek ve alınan ölçüyü de bilmek zorunda olduğumuz bir yerdeyiz artık. Yani artık eskisi gibi iktidar ya da muhalefet partisinde es kazara bir iki Çerkes milletvekili var diye bu işten sıyrılmak mümkün değil.
Kurban Olduğum Allah Veriyor Verdikçe! - 11/04/2015
Şimdi Çerkes halkı, AKP'nin ya da başka bir partinin kendilerini umursamadığını anladığına göre, bir manileri yoksa bundan sonra sık sık çaylarını içmeye gideceğiz.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi