• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam125
Toplam Ziyaret979210
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Semerkew
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
Şark-ı Karip Çerkesleri Temin-i Hukuk Cemiyeti’nin Bildirgesinin 97 Yıl Sonra Yorumu
12/07/2018

İsminden de anlaşılacağı gibi, bugünkü Türkçe ile yazarsak “Yakın Doğu Çerkeslerinin Haklarını Sağlama Derneği” adını taşıyan yapılanma tarafından 97 yıl önce yayımlanan bildirge, temeli, “mevcut hukuki sistem dahilinde ve insan hakları çerçevesinde” itilaf devletlerinden, Yunan devletinden, insanlık ve medeniyet aleminden; “siyasi ve sosyal teşkilatı, gelenekleri, milli, dini ve medeni ihtiyaçların sağlanmasını talep eden” bir beyannamedir.

Cemiyet, Anadolu’da kaos ortamının zirveye ulaştığı, kimsenin olacakları tahmin edemediği bir tarihte, Çerkeslerin kendilerini tedirgin hissetmeleri nedeniyle çaresizliğe çözüm olunabilir düşüncesi ile kurulmuş ve ilk toplantısını 24 Ekim 1921 tarihinde İzmir’de yaparak Çerkeslerin izleyecekleri politikayı belirleyen bir beyanname kabul ederek yayımlamıştır.

Cemiyeti ilk tanıyan Yunanistan devleti olmuştur. Anadolu hareketinin Kemalistler tarafından başarıya ulaştırılması üzerine, bu tanıma bahane edilerek cemiyetin bütün kurucuları ve beyannameyi imzalayanlar 150’likler listesine dahil edilerek sürülmüşlerdir.

Oysa beyannamede, Çerkeslerin istiklali, silahlı mücadele gibi kavramlara yer verilmemiştir.

Cemiyetin kurucuları ve beyannameyi imzalayan 15 kişi, Eskişehir, Balıkesir, Aydın üçgeninde yaşayan Çerkesler olup, sadece Adığa gurubuna mensup Çerkesler değildir. İçlerinde Abaza ve diğer guruplara mensup Çerkesler de bulunmaktaydı.

Akla şöyle bir soru gelebilir. Peki Anadolu’da sadece bu yörelerde mi Çerkes  vardı?

Muhakkak ki hayır. Bu bölgeler işgal altında olduğundan ve otorite boşluğu nedeniyle çok mağduriyet yaşadıklarından acilen bir araya gelme ihtiyacı duymuşlardır. İletişim imkanları ve zamanlama, Doğu bölgelerinde ikamet eden Çerkeslerle irtibat kurmalarına imkan vermemiştir. Zaten en büyük eleştiri, cemiyetin az sayıda ve belirli ailelerin ileri gelenleri tarafından kurulması ve beyannamenin sadece 15 ileri gelen tarafından imzalanmış olması yönündeydi.

Bir asır sonra bir bakıma tarih tekerrür ediyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin sadık vatandaşı olarak, vergisini ödeyen, gerektiğinde canını seve seve veren Çerkesler, politik arenada mevcut anayasa ve hukuk sistemi içinde yer almak ve diğer etnik gurupları da kapsayan bir parti kurma düşüncesi ile yurt genelinde istişareler yaparak Çoğulcu Demokrasi Partisi’ni kurmuşlardır.

Ancak, 100 yıl önceki bencillik hortlamış ve karşıt görüşlü manifestolar, beyannameler yayımlanmıştır.

ÇDP’nin 7 Haziran 2015 seçimlerine yasaların öngördüğü şekilde teşkilatlanıp girmesi hukuki ve maddi olarak imkansız olduğundan, sadece sesini duyurabilmesi için 9 üye, partiden ayrılarak büyük fedakarlıkla bağımsız aday olarak seçimlere girmiş, fakat bağımsız aday seçilmenin seçim sisteminde hemen hemen imkansız olması nedeniyle seçilememişlerdir. Ve ÇDP müteakip seçimlere katılmamıştır.

Bugüne geldiğimizde, 24 Haziran 2018 genel seçimleri neticesinde TBMM’de Çerkes etnisitesinden bahsedecek temsilcimiz yoktur. Netice itibariyle ismimizi zikredecek siyasetçimiz olmadığı için fiilen siyaset arenasında da olamayacağız.

Diğer partilerden seçilen Çerkes kökenli vekillerin durumu malumdur. Romanların, Ermenilerin, Yezidilerin temsilcileri diğer partilerden seçilmekte ve Özcan Purçun anadili ile meclise hitap etme vefakarlılığını göstererek vicdani borcunu ödemektedir. Sadece 60.000 nüfusa sahip Ermenilerin mecliste vekilleri vardır, çünkü onlar oylarının 60.000 olduğunu kanıtlamışlardır.

Mevcut yasalar ve seçim barajı dolayısıyla ÇDP’nin seçime katılıp milletvekili çıkarması mümkün gözükmemektedir. Ancak, İttifak yapabilme imkanları getirildiğinden ve de 50.000 oyu olan partilerin peşinde koşulduğu ve yerel seçimlerde bir oyun dahi önemli olduğu gerçeği karşında, politikada birlikte hareket etme konusunda herkesin düşünmesi gerektiğini hatırlaması dileklerimle.


1324 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KÜLTÜR DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM - 23/03/2024
Radyu Sputnik'de Bulgaristan’ın Dobruca bölgesinin müziği olarak tanıtılan ve Galina Dubreşiska tarafından icra edilen müzik, Bulgaristan Müziği değil, asırlardır Çerkesler tarafından Kafkasya'da söylenen bir ağıt idi.
DİJİTAL PARANIN / PARALARIN GELECEĞİ - 30/01/2024
kağıt para sistemindeki olumsuzluk gibi sebepler de, yeni para sistemi arayışlarını artırmış ve 2011 yılında Japon asıllı Avusturalya vatandaşı S. Nakamoto tarafından geliştirilen dijital para dünya gündeminde yerini almıştır.
SON GELİŞMELERE AMATÖR YORUMU - 20/10/2023
Şimdiki durumda Türkiye devletini tehdit edecek güçte bir komşusunun olmadığı kanaatindeyim. Olsa olsa bu tehdit, güçlü deniz kuvvetlerine sahip olan ve gemilerini Doğu Akdeniz'e konuşlandıran ABD ve GB olabilir.
UKRAYNA VE ÇERKES SOYKIRIMI - 04/06/2023
Gürcüler, Ermeniler, Azeriler, Rusya ile anlaşma yolunu seçtikleri için soykırım yaşamadılar, nüfuslarını korudular ve şimdi de bağımsız ülkeleri var.
GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 09/05/2023
Temennimiz, yas günü ilan edilen ve her yıl 21 Mayıs’ta anma programları yapılan 1864 soykırımına benzer şekilde, 2 Mayıs 1923’de yas günü ilan edilerek yıldönümlerinde Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü olarak anılsın ve mağdurların hatıraları yad edilsin.
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİ, ÇDP VE ÇERKESLER… - 15/04/2023
ÇDP yönetiminin toplumumuzun siyasallaşmasına katkı sağlayacak ve partiyi ileriye götürecek her türlü oluşuma kapısını açık tuttuğunu da belirtelim.
BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır.
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır.
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi