• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam279
Toplam Ziyaret883425
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.070519.1469
Euro20.632220.7149
Semerkew
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
TARİHİN KARANLIK BİR SAYFASINI AYDINLATAN KİTAP: GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ
18/10/2020
Çerkeslerin yaşadığı 3 sürgün olayı vardır. 1-Anavatanları Kafkasya’dan, 2. Balkanlardan 3. Gönen ve Manyas yörelerinden.
 
Kafkasya’dan ve Balkanlar’dan yaşanan sürgünler hakkında bir hayli belge ve bilgi bulunmasına mukabil, Gönen-Manyas sürgünleri hakkında bilgi ve belge yok denecek kadar azdır. Bunun sebebi, birinci sürgünün suçlusu Çarlık Rusyası’nın belli olması ve bu konudaki tarihi belge bilgi v.b. dokümanlara Osmanlı ve T.C. Rus arşivlerinde ulaşabiliyor olmasıdır. Balkan sürgününde Çerkeslerden başka etnik gruplar da bulunduğundan, bu konudaki belgelerin yayınlanması engellenmemiş ve Berlin Antlaşmasına istinaden, Çarlık Rusyası ve Balkanlardaki yerleşik halklara fatura çıkarılmıştır.
 
Gönen- Manyas sürgünü ise T.C. tarafından kendi halkına uygulandığı için üstü örtülmüş, bu konudaki yayınlar yasaklanmış ve sürgüne gönderilen Çerkesler çeşitli baskı ve tehditlerle sindirilerek olayın ortaya çıkması 100 yıl önlenmiştir. O kadar ki, olayı yaşayanlar dahi yapılan tüm taleplere rağmen bu konuda konuşmamıştır.
 
Kitabın yazarı Habraçü Murat, yörenin çocuğudur ve sürgünü yaşayan kuşağın 2. neslidir. Buna rağmen sürgünü yaşayanlardan, sürgün hakkında bir kelime dahi alamamıştır. Sindirilmişliğin derecesini artık tahmin etmek zor değildir. Konu hakkında yazılar yazan araştırmalar yapan Çerkes aydını Fetgeri Söenü’ya ömür boyu konu hakkında yazma yasağı getirilip, bu tek yazar da susturulduğundan,  yabancı yazarların yazıları mehaz alınarak kitap hazırlanmıştır.
 
Habraçü Murat, çala-kalem yazı yazan bir yazar değildir. Çerkeslik hakkında yazdığı bir kitap dolayısıyla, 12 Mart diktası tarafından 1,5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmıştır. Bu durumdan ne şikayetçi olmuş, ne de yılmıştır. Yazılarına devam etmekte ve İstanbul, Ankara, Kayseri mitinglerinin düzenlenmesinde başat rol almış ve T.C. de ismi dahi unutulan Çerkesleri dünyada konuşulur hale getirmiştir. Yeni kitaplar yazması, en içten temenni ve arzumuzdur.
 
Gönen-Manyas Çerkesleri Neden Sürüldü?

Bilindiği üzere, Çerkesler Anadolu’da toplu olarak 4 yörede yaşamaktadır. Samsun, Kayseri, Düzce ve Balıkesir. Samsun ve Kayseri yörelerinde yaşayanlar biraz dağınık biçimde ikamet ettiğinden o devirde haberleşme imkanları dolayısıyla bir arada hareket etme olanakları kısıtlıydı. Balıkesir ve Düzce Çerkesleri yerleşim şekli ile birbirine yakın köylerde ikamet ettiklerinden, beraberce hareket etme şansları vardı. Nitekim, benliklerini korumada bu iki yöre Çerkesleri öne çıkmıştır. Fakat, rakiplerinin tezgahları ve cahil liderleri yüzünden felaket yaşamışlardır. Şöyle ki,  Ethem bey, önce Ahmet Anzavur liderliğindeki Çerkesleri enterne etmiş, daha sonra da Düzce’nin ileri gelen 56 önderini hunharca yok ederek soydaşlarının hareket ve düşünce kabiliyetini yok etmiş, Çerkeslik bilincini dumura uğratmıştır. Düzce Çerkeslerinin ileri gelenlerinin tamamının yok edilmesi ile bu yörede yol gösterici kalmadığından kalan halk Ankara tarafından  tehlikeli görülmemiştir. Ancak Balıkesir yöresi Çerkeslerinin ileri gelenleri çoğunlukla sağ kaldığından, yörede teşkilatlanmalar başlamış, Çerkes cemiyetleri kurulmuş, Şark-ı Karip Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti kurularak, çevre illerdeki 23 çerkes ileri geleninin imzaladığı beyanname yayınlanmıştır. Bu hareketler ve eylemler Ankara’yı rahatsız etmiş fakat Yunan işgaline karşı kesin zafer elde edilinceye kadar ses çıkartılmamıştır. Zaferden sonra Çerkes ileri gelenleri 150’likler listesine alınmış ve 14 köyün sürülmesi kararı alınmıştır. Benjamin C. Fortuna’ya göre, “Gönen-Manyas Çerkes sürgününün gerçek nedeni, “Anadolu İhtilal Komitesi Osmanisi” lideri ve hayata geçirilmesinin lideri Eşref Kuşçubaşı”dır.”
Eşref, Ethem ve Reşit üçlüsünün aklı başına sonradan gelmiş, yöre halkını ayaklandırma yoluna gitmiş ise de, başaralı olamamıştır. Zira bu üçlünün soygunlar, adam kaçırmalar, fidye, gasp gibi şahsi menfaatleri için yaptıkları işler nedeni ile halkın güvenini kaybettiklerinden girişimleri akamete uğramıştır. Hatta Kavamettin Abinin anlattığına göre Ethem’in kaçacağı yollar hemşerileri tarafından tutularak öldürülmek istenmiş ancak yöredeki yollarını çok iyi bildiğinden kaçarak ölümden kurtulmuştur.
Sergerde üçlünün diğer bir hatası da maceraperest Enver Paşa’nın öldüğünden bihaber olarak, onun imajından istifade için onun liderliğinde teşkilatlandıklarını yaymaları idi.
Bu üçlünün dışında, Mustafa Kemal’in etrafında yer alan ve halkına zarar veren Çerkeslerin tasarruflarına kitapta yer verilmiş olup, yazıyı uzatmamak için değinmeyeceğim.
Böyle bir yazıda kitap hakkında geniş bilgi vermek zaman ve zemin açısından uygun olmadığından edindiğim görüşlerimi kısaca belirtmiş oldum.
Son sözüm şudur. Kendi soyunun liderlerini acımasızca yok eden, halkının sürülerek felaketine sebep olan Ethem’i kahraman ilan edenlerin Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü kitabını okumalarını tavsiye ederim.
Ayrıca, 156 yılını soykırım ve sürgünlerle geçiren bir milletin “Sürgün hükümeti” kurarak dünyayı bu konularda bilgilendirmemesi ayrı bir üzüntü kaynağıdır.
 
Yeşı Kunaçiy ( Mustafa Saadet)


737 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır.
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır.
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu.
KAFFED, ADIĞE DİLİNE VERDİĞİ ZARARDAN DOLAYI ADDER’DEN ÖZÜR DİLEMELİDİR - 01/08/2021
Tüm enerjimizi, kurumlarımızla ve hemşerilerimizle iş birliği içinde anadilimiz için kullanmak dileğiyle, son sözüm şudur. “ADDER, ÇERKES DİLİNİN YILMAZ VE EBEDİ KORUYUCUSUDUR”
UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM. - 27/12/2020
Onlar, her türlü kısıtlayıcı önlemlerin yapıldığı, yasakların konduğu zamanlarda fedakarca kültürümüzü bizlere ulaştırmaya çalıştılar. Bizlere ulaştırılan öz kültürümüzü hiç olmazsa onların anısına hürmeten koruyalım.
YARGI KARARININ ÖNEMİ - 15/11/2020
Ethem hakında kitap yazacağını ifade eden, tarafsız yazar Habraçü Murat‘ın bilhassa bu Düzce katliamını sarahate kavuşturmasını ve tarihin bir karanlık sayfasının daha aydınlatılmasını, kurbanların isimlerini tek tek tespit etmesini beklemekteyim.
SAFLARI SIKLAŞTIRALIM MI? - 16/09/2020
Kanaatimce, bu ayrışmaların giderilmesi için bütün İslam ülkelerinin gerçek din bilginlerinden oluşturulacak bir kurul tarafından doğru İslamiyet esaslarının belirlenmesi yerinde olacaktır.
YENİ PARTİ KURMALAR VE BEKLENTİLER - 12/09/2020
Gösterilen bu bireysellik ve egoizim yapılmamış olmasaydı alınan 17 bin oyun kat kat fazlası alınır, Türkiye’nin siyasi arenasında yerini alır ve partiler içinde ittifak yapılması gerekli parti konumunda olurdu.
ENERJİMİZİN VE POTANSİYELİMİZİN BİR NOKTAYA YÖNLENDİRİLMESİ GEREKİYOR - 23/05/2020
Bu hususta çok tenkit edilmeme rağmen, “Sürgün Hükümeti” oluşturularak , konunun siyasi karaktere dönüştürülmesi halinde Uluslararası Kuruluşlar nezdinde (Bilhassa Birleşmiş Milletler) makes bulacağı kanaatindeyim.
 Devamı
ÇOĞULCU TV
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi