![]()
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
Bilişim Çağını da Iskalamayalım
29/12/2012
150 sene önce sanayi çağını ıskaladık. Dünyadaki gelişmeleri takip etmediğimiz için, diğer ulusların ulaştığı bilim, teknolojik ve kültürel seviyeleri göremediğimizden, sonucu önceden belli olan bir harbin içine girdik ve sonuç malum. Kaybedilen harbin tahribatını hala telafi edebilmiş değiliz. Yeryüzünde büyük çoğunluğu sürgünde, anavatanının dışında yaşayan bir millet olma durumumuz devam etmektedir. Bu gerçek ortada iken, bir ulusun, ulus olarak mevcudiyetini devam ettirmesinin en önemli şartlarından biri olan anadilin muhafazası ve hatta geliştirilmesi için çalışmaların yapılmasının elzem olduğu inkar edilemez.
UNESCO’nun kaybolmakta olan diller gurubunda saydığı Çerkesçenin kaybolmasını önlemek için münferit çalışmaların yapıldığı, alfabelerin tespit edildiği bilinmektedir. Ancak, alfabe konusunda ittifak sağlanamadığından bugüne kadar olumlu bir aktivite ortaya çıkarılamamıştır. İlk defa kurumsal bir çalışma yapmak için kurulan Adige Dil Derneği (Adığe Bze Xase) büyük bir fedakarlık örneği göstererek Latin harfleri ile yazılıp okunabilecek bir alfabe geliştirmiş, bu alfabenin toplum tarafından benimsenmesini teminen, eksikliklerinin olabileceğini de ifade etmek suretiyle bu konuda ilgi duyanların katkılarını sağlamak üzere danışma mahiyetinde 2 günlük bir istişare toplantısı düzenlemiştir. Toplantıya başka ülkelerden de bu konuda çalışmaları bilinen kişiler davet edilmiştir. Toplantıda tenkit konusu yapılanların başında, akademisyenlerin ve dil bilimcilerin neden toplantıda bulunmadığıydı. Dernek, katkıda bulunabilecek akademisyen ve dil bilimcileri davet etmiş fakat onlar davete icabet etmemişlerdir. Latin alfabesine karşı olabilirlerdi, fakat katılıp görüşlerini bildirselerdi olumlu bir katkıda bulunmuş olurlardı. 1970’li yıllara kadar Fransızca dünyada popüler bir dil halindeydi. Önemli bir edebiyat lisanıydı, gelişmiş bir dil olduğundan bütün uluslararası anlaşmalar Fransız lisanı ile yazılırdı. Bu tarihe kadar bu dil müzik dünyasında da sesini duyuruyordu. Ne oldu da birden bire İngilizce karşısında gerileyip duyulmaz oldu. Hatta öyle bir hale geldi ki, Fransa’da bile İngilizce konuşmanın tercih edilir hal alması üzerine devlet bir takım tedbirler almayı düşünür hale gelmiştir. İngilizcenin bu tahakkümü, teknolojik bilişim ve iletişim dili olarak temayüz etmesi, yeni buluşların İngilizce isimlendirilmesi ve en önemlisi uluslararası ticari ilişki ve yazışmaların bu lisanla yapılamaya başlanmasıdır. Diğer bir deyişle bu dilin bilgisayar dili olarak benimsenmesidir. Dünyada en çok kişinin konuşulduğu diller arasında Çince ve Hintçe’de ilk sıralardadır. Bugün bu dillerin uluslararası ilişkilerde kullanıldığını gören var mıdır? Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin latin harfleri ile yazıp okuduğu ve okur yazarların tam anlamı ile olmasa da Çerkesceyi Latin harfleri ile yazıp okumaya çalıştıkları da bilinmektedir. Bugüne kadar derneklerde açılan kurslarda Kiril harfleri ile yazıp okuyan insan sayısının çok az olduğu bilinen bir gerçek olduğuna göre, Kiril harflerinde ısrar edilmesini anlamak zordur. SSCB’nin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını elde eden ülkelerin Kiril harflerini terk edip Latin harflerini kabul etmelerinin örnek alınması gerekmez mi? Bu ülkeler yıllarca kullandıkları ve çok iyi okuyup yazdıkları bu alfabeyi acaba neden bırakıyorlar? Bağımsız ülke olmamasına ve R.F. Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmesine rağmen Tataristan Özerk Cumhuriyeti’nin 28.12.2012 tarihi itibariyle Latin harflerini neden kabul ettiğini düşünüp değerlendirelim. Diyeceksiniz ki bütün bu lafların bilişim teknolojisini ıskalamayla ne alakası var? Var çünkü Danef’in geliştirdiği sözlük 108.000 kelimeye ulaşmış ve 4 dildedir. İncelendiğinde bu güne kadar duymadığımız kelimelerin bilgisayar ortamında nasıl keşfedildiği hayretle görülecektir. Bugüne kadar manuel sistemle hazırlanan sözlüklerdeki kelime adedi 30.000’ni geçmemiştir. Çerkescede 112 zaman kipi olduğunu bugüne kadar hangimiz biliyordu? Usuldendir, dünyanın her yerinde yeni bir şey bulunduğu zaman önce menfi görüşlerle yaklaşım sergilenir yenilik baltalanmaya çalışılır. Elbette her buluş kusursuz değildir. Zamanla eksiklikler giderilir ve yararlı bir hale gelir. Bilişim teknolojisinin getirdiği imkanlarla dilimizin kaybolmasını önlemeye yönelik çalışmalara bir kelime ile de olsa katılalım. Muhalefet pankartlarını devamlı açık tutmak, bu konularda eser ortaya koyanların çalışma azmini kırmakta ve morallerini yok etmektedir. Son düşünce olarak şunu ifade etmek isterim. Çerkesce okuyup yazında, isterseniz en iptidai ve en eski yazı alfabesi olan Çivi Yazısı ile okuyup yazın. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 09/05/2023 |
Temennimiz, yas günü ilan edilen ve her yıl 21 Mayıs’ta anma programları yapılan 1864 soykırımına benzer şekilde, 2 Mayıs 1923’de yas günü ilan edilerek yıldönümlerinde Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü olarak anılsın ve mağdurların hatıraları yad edilsin. |
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİ, ÇDP VE ÇERKESLER… - 15/04/2023 |
ÇDP yönetiminin toplumumuzun siyasallaşmasına katkı sağlayacak ve partiyi ileriye götürecek her türlü oluşuma kapısını açık tuttuğunu da belirtelim. |
BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023 |
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır. |
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022 |
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır. |
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022 |
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu. |
KAFFED, ADIĞE DİLİNE VERDİĞİ ZARARDAN DOLAYI ADDER’DEN ÖZÜR DİLEMELİDİR - 01/08/2021 |
Tüm enerjimizi, kurumlarımızla ve hemşerilerimizle iş birliği içinde anadilimiz için kullanmak dileğiyle, son sözüm şudur. “ADDER, ÇERKES DİLİNİN YILMAZ VE EBEDİ KORUYUCUSUDUR” |
UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM. - 27/12/2020 |
Onlar, her türlü kısıtlayıcı önlemlerin yapıldığı, yasakların konduğu zamanlarda fedakarca kültürümüzü bizlere ulaştırmaya çalıştılar. Bizlere ulaştırılan öz kültürümüzü hiç olmazsa onların anısına hürmeten koruyalım. |
YARGI KARARININ ÖNEMİ - 15/11/2020 |
Ethem hakında kitap yazacağını ifade eden, tarafsız yazar Habraçü Murat‘ın bilhassa bu Düzce katliamını sarahate kavuşturmasını ve tarihin bir karanlık sayfasının daha aydınlatılmasını, kurbanların isimlerini tek tek tespit etmesini beklemekteyim. |
TARİHİN KARANLIK BİR SAYFASINI AYDINLATAN KİTAP: GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 18/10/2020 |
Kendi soyunun liderlerini acımasızca yok eden, halkının sürülerek felaketine sebep olan Ethem’i kahraman ilan edenlerin Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü kitabını okumalarını tavsiye ederim. |
![]() |