• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam192
Toplam Ziyaret979277
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Semerkew
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
YARGI KARARININ ÖNEMİ
15/11/2020
Çerkesler arasında zaman zaman tartışma konusu yapılan Çerkes Ethem olayına, hukuki açıdan bir yorum yapmak gerekmektedir.
 Malum olduğu gibi, Ethem bir guruba göre kahraman, bazılarına göre ise haindir. Hukuki olarak, olayın yargısız infaz sınırlarında incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir,
 
Yargısız infaz; bir mahkeme ilamına istinat etmeden bir kimsenin üstün tarafça cezalandırılmasıdır. Bu ceza çoğunlukla karşı tarafın yok edilmesi şeklinde tecelli etmektedir. Yargısız infaz dünyanın her tarafında suçtur. Suçlunun savunması alınır, kanunlar çerçevesinde suçlu bulunursa suçu yüzüne okunur ve cezalandırılır. T.C.  devlet kanalıyla yargısız infaz yapmamıştır. İstiklal mahkemelerinde ve Menemen Olayları’nda kararların adilliği  tartışılır  olmasına rağmen suçlulara savunma imkanı verilmiş ve suçları tefhim edilmiştir.
Teslim olmayanlara, karşı koyanlara yapılan uygulamalar, yargısız infaz niteliğinde değildir.
Yakın tarihte yapılan 2 toplu yargısız infaz olayı Mustafa Muğlalı ve Çerkes Ethem tarafından yapılmıştır.
İsmet İnönü, Muğlalı hakkında bizzat yargılama yapılmasını istemiştir.
Mustafa Muğlalı, Menemen olayları ile ilgili kurulan mahkemede mahkeme başkanlığı  ve Askeri Şura üyeliği yapmış olmasına rağmen, 1943 yılında, basit bir kaçakçılık suçu nedeniyle gözaltına alının 40 kişiden, tutuklanmayıp serbest bırakılan 33 kişiyi kurşuna dizdirmiştir. Kurşuna  dizdirme talimatını verdiğini de mahkemede ikrar etmiştir. 1950 yılında, 33 kişinin kurşuna dizilmesi olayında sorumluluğu bulunduğu gerekçesi ile yargılanmış ve idama mahkum edilmiş ise de yaşının ilerlemiş olması nedeniyle ceza 20 yıla çevrilmiştir. 2. yargılama sırasında vefat ettiğinden dava düşmüştür. Muğlalı’nın başka birçok suçu işlediği de bilinmektedir.
Çerkes Ethem ise, Düzce’de 56 Çerkes ileri gelenini, bırakın yargılanmalarını, savunmalarının alınmasını, suçlarının ne olduğunun tefhim edilmesini, hiçbir şeyden haberleri olmadan, hamamdan peştamal ile çıkan  Ethem’in emri ile orada bulunan ağaçlara asılmış ve cesetleri günlerce ağaçlara asılı bırakılmıştır. Olayın üzerinden 100 yıl geçmiş olmasına rağmen olay hala aydınlığa kavuşturulmamış olup, Çerkeslerin en büyük acılarından olmaya devam etmektedir.
Muğlalı yargılanmış ve suçu yargı tarafından sabit bulunarak idam cezasına çarptırılmış fakat, cezasını çekmeye ömrü müsaade etmemiştir. Fakat, Ethem cezalandırılmadığı gibi, bu konuda nedamet duyduğuna dair hiçbir söylemi de, özür dilemesi de yoktur.
Ethem’i kahraman ilan edip, bu katliamı görmezden gelen ve savunan hemşerilerime olayın vehametini hatırlatmak isterim.
Ethem hakında kitap yazacağını ifade eden, tarafsız yazar Habraçü Murat‘ın (Özden) bilhassa bu Düzce katliamını sarahate kavuşturmasını ve tarihin bir karanlık sayfasının daha aydınlatılmasını, kurbanların isimlerini  tek tek tespit etmesini beklemekteyim.
İnsanlığa karşı işlenen suçlar zaman aşımına tabi değildir. Nitekim Bosna-Hersek kasapları yargılanmış ve bir hafta önce de Kosova  Cumhurbaşkanı Haci Taci’de aynı suçtan tutuklanmıştır. 
Umarım kurbanların mağdur aileleri de, katliamın zaman aşımı olmadığından gerekli girişimlerde bulunarak, bir yargı kararı alırlar ve adalet yerini bulur.


892 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KÜLTÜR DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM - 23/03/2024
Radyu Sputnik'de Bulgaristan’ın Dobruca bölgesinin müziği olarak tanıtılan ve Galina Dubreşiska tarafından icra edilen müzik, Bulgaristan Müziği değil, asırlardır Çerkesler tarafından Kafkasya'da söylenen bir ağıt idi.
DİJİTAL PARANIN / PARALARIN GELECEĞİ - 30/01/2024
kağıt para sistemindeki olumsuzluk gibi sebepler de, yeni para sistemi arayışlarını artırmış ve 2011 yılında Japon asıllı Avusturalya vatandaşı S. Nakamoto tarafından geliştirilen dijital para dünya gündeminde yerini almıştır.
SON GELİŞMELERE AMATÖR YORUMU - 20/10/2023
Şimdiki durumda Türkiye devletini tehdit edecek güçte bir komşusunun olmadığı kanaatindeyim. Olsa olsa bu tehdit, güçlü deniz kuvvetlerine sahip olan ve gemilerini Doğu Akdeniz'e konuşlandıran ABD ve GB olabilir.
UKRAYNA VE ÇERKES SOYKIRIMI - 04/06/2023
Gürcüler, Ermeniler, Azeriler, Rusya ile anlaşma yolunu seçtikleri için soykırım yaşamadılar, nüfuslarını korudular ve şimdi de bağımsız ülkeleri var.
GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 09/05/2023
Temennimiz, yas günü ilan edilen ve her yıl 21 Mayıs’ta anma programları yapılan 1864 soykırımına benzer şekilde, 2 Mayıs 1923’de yas günü ilan edilerek yıldönümlerinde Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü olarak anılsın ve mağdurların hatıraları yad edilsin.
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİ, ÇDP VE ÇERKESLER… - 15/04/2023
ÇDP yönetiminin toplumumuzun siyasallaşmasına katkı sağlayacak ve partiyi ileriye götürecek her türlü oluşuma kapısını açık tuttuğunu da belirtelim.
BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır.
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır.
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi