• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam279
Toplam Ziyaret883425
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.070519.1469
Euro20.632220.7149
Semerkew
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
Roman Milletvekilin Meclis Konuşması Üzerine
03/01/2016

1 Kasım 2015 genel seçimlerinde C.H.P. den  yeniden milletvekili seçilen Özcan Purçun , bütçe görüşme ve  konuşmaları sırasında konu ve sıra dışı konuşması ile önemli bir mesaj vererek büyük alkış topladı. Sempatik ve etkileyici konuşması ile mensubu olduğu Romanların ( Romanlar kendilerine roman denilmesine karşı çıkmakta ve Türkiye’de adlandırıldıkları Çingene ismi ile anılmalarını istemektedirler.) sorunlarını açıkça ve gerçekleri yansıtan bir biçimde bütün Türkiye’ye ve dünya duyurmuştur.

Sayın Purçun’un konuşmasında dile getirdiği sorunlar ve dilekler özetle:

- Cumhuriyetin 92 yıldır çadırda yaşayan Romanları görmezden geldiği,

- Roman olarak yaşamanın Türkiye’de ve Dünya’da kolay olmadığı,

- Tek gözlü evde veya çadırda elektriksiz, susuz, yarı aç-yarı tok yaşamak ve komşulardan yemek istemenin dayanılmazlığı, …. gibi gerçeklerdir.

Millet vekillerine hitaben, “Romanları sevmeyen var mı?”, Maliye Bakanı’na hitaben , “Sayın bakan Roman’ları seviyor musun?”, “Bütçeden Romanlara pay ayıracak mısın?“ sorularını tevcih ediyor.

Ve, Roman açılımının olduğu gibi durduğunu, verilen sözlerin hiç birinin tutulmadığını, strateji belgesinin çıkmadığını, en yoksul, en fakirin kendileri olduğunu, buna rağmen güler yüzlü,  neşeli ve şimdiye kadar en az talepte bulunanlar olduklarını milletvekillerinin homurtularına karşın açık yüreklilikle seslendiriyor.

Neşeli olmalarının sebebini, ihtiyar bir Roman kadının bu konudaki görüşünü ifade ile açıklıyor . “Başka yapılacak şeyimiz olmadığı için oynuyoruz, neşemizi muhafaza ediyoruz...”

Bu ihtiyar Roman kadının (Bana göre bilge birisidir) söyledikleri, acaba Çerkeslere de bir şeyler hatırlatıyor mu?

IŞİD katliamları ile yok olma seviyesine gelen Yezidilerin durumu, dünyada önce duymazlıktan gelindi. Ne zaman ki, bayan milletvekili Lyan Dahil Irak Parlamentosunda ağlayarak durumu bütün dünyaya duyurdu, Dünya Yezidilerin sorunları ile ilgilendi ve bir soykırım önlendi.

Sayın Purçun,  mensup olduğu halkın sorunlarını TBMM’de açık yüreklilik ve cesaretle dile getirmiş durumdadır. Muhtemelen halkının sorunlarına çare bulacaktır. Çünkü, konuları siyaset ortamında dile getirmeden, dört duvar arasında atılan nutuklarla duyurmak mümkün olmamaktadır.

Çerkeslerin TBMM’de sorunlarını dile getirecek temsilcisi maalesef yoktur. Umulur ki, önümüzdeki yıllarda bu eksiklik giderilir,  sorunlarımızın çözümü dile getirilir, barış ve mutluluk içinde bütün unsurların refahı sağlanır ve Türkiye bir dünya ülkesi haline gelir.


1763 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır.
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır.
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu.
KAFFED, ADIĞE DİLİNE VERDİĞİ ZARARDAN DOLAYI ADDER’DEN ÖZÜR DİLEMELİDİR - 01/08/2021
Tüm enerjimizi, kurumlarımızla ve hemşerilerimizle iş birliği içinde anadilimiz için kullanmak dileğiyle, son sözüm şudur. “ADDER, ÇERKES DİLİNİN YILMAZ VE EBEDİ KORUYUCUSUDUR”
UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM. - 27/12/2020
Onlar, her türlü kısıtlayıcı önlemlerin yapıldığı, yasakların konduğu zamanlarda fedakarca kültürümüzü bizlere ulaştırmaya çalıştılar. Bizlere ulaştırılan öz kültürümüzü hiç olmazsa onların anısına hürmeten koruyalım.
YARGI KARARININ ÖNEMİ - 15/11/2020
Ethem hakında kitap yazacağını ifade eden, tarafsız yazar Habraçü Murat‘ın bilhassa bu Düzce katliamını sarahate kavuşturmasını ve tarihin bir karanlık sayfasının daha aydınlatılmasını, kurbanların isimlerini tek tek tespit etmesini beklemekteyim.
TARİHİN KARANLIK BİR SAYFASINI AYDINLATAN KİTAP: GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 18/10/2020
Kendi soyunun liderlerini acımasızca yok eden, halkının sürülerek felaketine sebep olan Ethem’i kahraman ilan edenlerin Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü kitabını okumalarını tavsiye ederim.
SAFLARI SIKLAŞTIRALIM MI? - 16/09/2020
Kanaatimce, bu ayrışmaların giderilmesi için bütün İslam ülkelerinin gerçek din bilginlerinden oluşturulacak bir kurul tarafından doğru İslamiyet esaslarının belirlenmesi yerinde olacaktır.
YENİ PARTİ KURMALAR VE BEKLENTİLER - 12/09/2020
Gösterilen bu bireysellik ve egoizim yapılmamış olmasaydı alınan 17 bin oyun kat kat fazlası alınır, Türkiye’nin siyasi arenasında yerini alır ve partiler içinde ittifak yapılması gerekli parti konumunda olurdu.
 Devamı
ÇOĞULCU TV
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi