• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam114
Toplam Ziyaret929531
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar27.244927.3541
Euro28.765228.8804
Semerkew
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
Kehanet Dediler Fakat Gerçekleşiyor
03/10/2017

Ön görüsü kehanetle yaftalanan fakat her geçen gün gerçekleşen söylem, Boutros Ghali’nin “ 100 yıl içerisinde dünyadaki bağımsız devlet sayısı 2.000’e ulaşacak “ sözüdür.

Butros Gali kimdir ? Gali, Mısır’da 2 defa dışişleri bakanlığı yapan ve 1992-1996 yılları arasında Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreterliğini yapmış olan Kopt kökenli tecrübeli bir diplomattır.

Genel Sektereter iken Ankara’ya geldiğinde, Kopt asıllı ve Hırıstiyan olduğu için N. Erbakan tarafından, dedesinin Osmanlı’ya isyan eden Gali Paşa olduğu karalamaları yapıldığından, yapılan mitingler nedeniyle otelinden çıkamadan Ankara’dan ayrılmıştı. İddia ettiği bu söylem nedeni ile 2. defa Genel Sekreter seçilmemiştir.

Birleşmiş Milletlerin kurulduğu 24 Ekim 1945 tarihinde dünya üzerinde bağımsız olan ve uluslar arası arenada tanınan 51 adet devlet vardı. Bu devletlerin hepsi çeşitli ırklardan oluşan Ulus Devlet şeklinde idi. 06.06.2009 tarihinde devlet sayısı 222’ye çıkmıştır.

Toplumsal hareketlerin çıkış yerleri hep Avrupa kıtası olmuştur. İlk demokratik yönetim Yunanistan’da, köleliğe isyan ve insan haklarının eşitliği kavramı Fransa’da, çalışanların haklarını elde etme hareketinin teorisi Almanya’da yazılmış ve Rusya’nın Avrupa bölümündeki topraklarda uygulanmaya başlanmıştır.

Toplumların kültür ve dillerine bağlılıkları kolay kolay yok edilememektedir. Bu özelliklerini koruma duyguları fırsat çıktığı zaman galeyana gelmekte ve bağımsızlıklarını elde etme çabası içine girmektedirler. Örnekleri yakın tarihte yaşadık. Çekoslovakya parçalandı Çek ve Slovakya devletleri kuruldu. SSCB’ den ayrılan farklı milletler 16 müstakil devlet oluşturdu. Yugoslavya 7 ayrı devlete dönüştü.

Güncel olaylara baktığımızda, artık ayrışmalar kavga ederek savaşarak değil daha uygar biçimde halkın oyuna başvurularak (referandum) icra edilmektedir. İlk referandum İskoçlar tarafından yapılmış,  çoğunluk sağlanamadığından ayrılma gerçekleşmemiş fakat yeniden gündeme getirilme çabaları sürmektedir. Malum olduğu üzere Katalonya, Kuzey Irak, referandumlarının sonunda bağımsız devletlerin ortaya çıkması ihtimal dahilindedir. Ayrılma  talepleri şu anda sadece Avrupa kıtasında 19 adede çıkmıştır. ( Avrupada, Galler, Volanlar, Korsika, Kuzey İtalya, Sicilya, Basklar, Amerika’da Kaliforniya, Kanada’da Qebek, vs…) Kültür ve dil temelli ayrışmaların dışında Din ve mezhep kökenli olanlar da mevcuttur. Güney Sudan, Timor adaları, Tamiller ve en yaygın biçimde Orta Doğu’daki örnekler. Fazla bir zaman geçmeden Rusya Federasyonu, Çin, Hindistan, Türkiye, İran, Pakistan gibi ülkelerde de bu tür ayrışmaların yaşanabileceği dile getirilmektedir. Sadece Çin, Hindistan ve Rusya Federasyonu’nda farklı kültür ve dile sahip toplulukların sayısı düşünüldüğünde Gali’nin iddiasının veya kerameti olarak nitelenen 2.000 sayısına ulaşılması olasılık dahilindedir.

Bu oluşumda şansı çok az olan 2 millet vardır. Çerkesler ve Romanlar. Romanların bilinen bir anavatanları yoktur ve dillerini tamamen kaybetmek üzereler.  Dolayısıyla şansları çok zayıftır. Çerkeslerin anavatanları bellidir fakat buradaki sayıları çok az ve azınlık durumuna düşmüşlerdir. Çoğu kırka yakın devlette dağınık vaziyette yaşamakta ve dilleri yok olmak üzeredir.

Dünyanın yol aldığı bu yeni yapılanma karşısında Çerkeslerin oturup düşünmeleri ve yok oluşu durdurucu çareler aramaları zorunlu hale gelmiştir. Soykırıma uğratılıp sürüldükleri anavatanlarını unutmamaları, koptukları toprakların kendilerinin tarihi mekanları olduğunu dünyaya duyurmaları ve en önemlisi kültür ve dillerini korumaları gerekir. Farklılıklarını koruyamadıkları taktirde yok oluşları kaçınılmazdır.

Butros Gali’nin gerçekleşmeye başlayan görüşü iyi değerlendirilmelidir. 153 yıl önce dünya gidişatından habersiz kalmanın, şartlara göre hareket etmemenin faturasını hala ödüyoruz. İkinci bir fatura ile karşı karşıya kalmamak ümidi ile.

 



1220 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

UKRAYNA VE ÇERKES SOYKIRIMI - 04/06/2023
Gürcüler, Ermeniler, Azeriler, Rusya ile anlaşma yolunu seçtikleri için soykırım yaşamadılar, nüfuslarını korudular ve şimdi de bağımsız ülkeleri var.
GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 09/05/2023
Temennimiz, yas günü ilan edilen ve her yıl 21 Mayıs’ta anma programları yapılan 1864 soykırımına benzer şekilde, 2 Mayıs 1923’de yas günü ilan edilerek yıldönümlerinde Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü olarak anılsın ve mağdurların hatıraları yad edilsin.
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİ, ÇDP VE ÇERKESLER… - 15/04/2023
ÇDP yönetiminin toplumumuzun siyasallaşmasına katkı sağlayacak ve partiyi ileriye götürecek her türlü oluşuma kapısını açık tuttuğunu da belirtelim.
BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır.
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır.
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu.
KAFFED, ADIĞE DİLİNE VERDİĞİ ZARARDAN DOLAYI ADDER’DEN ÖZÜR DİLEMELİDİR - 01/08/2021
Tüm enerjimizi, kurumlarımızla ve hemşerilerimizle iş birliği içinde anadilimiz için kullanmak dileğiyle, son sözüm şudur. “ADDER, ÇERKES DİLİNİN YILMAZ VE EBEDİ KORUYUCUSUDUR”
UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM. - 27/12/2020
Onlar, her türlü kısıtlayıcı önlemlerin yapıldığı, yasakların konduğu zamanlarda fedakarca kültürümüzü bizlere ulaştırmaya çalıştılar. Bizlere ulaştırılan öz kültürümüzü hiç olmazsa onların anısına hürmeten koruyalım.
YARGI KARARININ ÖNEMİ - 15/11/2020
Ethem hakında kitap yazacağını ifade eden, tarafsız yazar Habraçü Murat‘ın bilhassa bu Düzce katliamını sarahate kavuşturmasını ve tarihin bir karanlık sayfasının daha aydınlatılmasını, kurbanların isimlerini tek tek tespit etmesini beklemekteyim.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi