• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam33
Toplam Ziyaret902897
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.937220.0171
Euro21.410121.4959
Semerkew
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
Hatırlama, Uyanış ve Hak Arama
22/05/2015

Uzun süren ve orantısız güçler arasında sürdürülen savaşın Çerkesler tarafından kaybedilişinin 151. yılı münasebetiyle bilhassa Türkiye’de yaşayan Çerkesler,  şimdiye kadar çok fazla düşünmedikleri ve gündeme getirmedikleri ve atalarının uğradıkları “ Soykırım, Sürgün “ gibi insanlık dışı olayları yas günü ilan ederek bütün dünyaya duyurmaya çalışıyorlar. STK lar tarfından ayrı ayrı tarihlerde de yapılsa, anma etkinliklerinde amaç aynıdır. Evet, Çerkesler önce soykırıma uğratılmış, kalanlar da sürülmüştür.

Toplumsal olayların münferit değil de topluca yapılması durumunda getireceği sesin daha etkili ve gür çıkacağı anlaşılmış oldu. Belki de seçim sathı mailine denk gelmesi nedeniyle partiler de olaya ilgi gösterir göründüler.

Peki, neden bu etkili anma ve yas günü etkinlikleri 151. yılda yapıldı da önceki yıllarda yapılmadı. Toplumsal bilinçlenme ve uyanış kısa sürede oluşmadığı gibi, demokratikleşme ve uygun hukuki zeminlerin oluşması,  Birleşmiş Milletlerin kaybolan varlıkların korunması için sarf ettiği çabalar, gasp edilen her türlü hak ve haksızlıkların iadesinin benimsenmesi en önemli hazırlayıcılardır.

Çerkesler o kadar geçmişlerinden koparılmıştı ki, 151 sene önce yaşanmış elim olaylar hakkında bilgileri yoktu. Ne zaman ki, okur-yazar, dil bilen Çerkesler sahne almaya ve bilhassa yabancı kaynaklarda yazılı olan feci olayları öğrenmeye başladılar,  trajediyi yaşayanların torunları düşünmeye ve eleştirilere başlamış ve toplumsal uyanış filizlenmeye başlamıştır. Neticede soykırım ateşi küllerinden alevlenmeye başlamıştır.

Uyanış ve bilinçlenme yavaş ilerledi, çünkü olayları Çerkesler kendi aralarında küçük mekanlarda duyurmaya çalışıyorlardı. Ancak, bundan başkalarının haberi olmadı ve kendileri söyleyip kendileri dinlediler. Kimse  “Soykırım“ kelimesini telafuz etmiyor, önceleri “göç”, sonraları ”zorunlu göç“ gibi kelimelerle gerçek olayı görmezlikten geliyordu.

Muhalifleri tarafından  KEM üçlüsü olarak yaftalanan  KENAN, EROL, MURAT ‘ın üçlü triumvirlik oluşturarak, Ç.H.İ. adı altında Çerkeslerin haklarını dile getirmeye başlamasıyla,  dar mekanlardan çıkılarak Çerkes Kurultayı “Lejen Xase “ organize edilmiş, ünlü yazar ve düşünce adamları bilgilendirilerek, Türk medyasının önemli kalemlerinin desteği sağlanmıştır.

Daha sonra, meselenin geniş kitlelere duyurulması için sokaklara çıkılmış ve 4 yerde mitingler düzenlenerek uyanış ateşi yakılmıştır.

KEM üçlüsü sadece söylemlerle yetinmemiş, Putin’in Türkiye ziyaretinde protesto pankartları açarak  Çerkeslerin haklarını hatırlatmak istemiş ve 3’er yıl hapis istemiyle yargılandıkları davada beraat etmişlerdir. Üzücü olan, yargılamada, bu cesur kardeşlerimize destek ve moral olsun diye hiç kimsenin bulunmayışıydı.

Nihayet, bütün dünyaya sesimizin duyulmasının en etkin yolunun Parlementodan seslenmek olduğu gerçeğinden hareketle Ç.D.P. kurulmuştur. Malum olduğu üzere, bağımsız olarak seçimlere katılan 9 adayımız büyük bir gayretle milletvekili seçilerek hizmet etmek için çalışmakta ve destek görmektedir.

Her türlü aleyhteki faktörlere ve engellemelere rağmen, STK’larımız tek çıkar yolun birlikte hareket etmek olduğunun farkına vararak 151. yıl anma törenleri ses getirir şekilde icra edilmiştir. Nitekim Nalçik, Maykop da dahil olmak üzere, Türkiye’de Ahlat’ tan İstanbul’a kadar bütün dernekler bildiriler, basın açıklamaları yayınlayarak olayı dünyaya duyurmaya çalışmışlardır.

Gösteri yürüyüş, protesto, mevlit okunması, anavatana giderek etkinliklere katılma gibi bütün aktiviteler her türlü takdiri hak etmiştir.

Artık ok yaydan çıkmış, 7 den 90’a kadar bütün Çerkes halkı doğru yola çıkmıştır.

21 Mayıs taksim yürüyüş ve protestosunda halkımız sokaklara sığmamıştır. Bardakçı’yı protesto için davet edildiklerinde, dernekte oturmayı tercih edenlere bu protesto kimin haklı olduğunu ortaya koymuştur.

Gasp edilen hakların iadesinin sağlanması, talep ve mücadele ile sağlanabilir. Bu konuda netice alıcı bir yola çıkılmıştır. Başlatılan mücadelenin, gasp edilen hakların geri alınmasını sağlayacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır…  



1577 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 09/05/2023
Temennimiz, yas günü ilan edilen ve her yıl 21 Mayıs’ta anma programları yapılan 1864 soykırımına benzer şekilde, 2 Mayıs 1923’de yas günü ilan edilerek yıldönümlerinde Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü olarak anılsın ve mağdurların hatıraları yad edilsin.
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİ, ÇDP VE ÇERKESLER… - 15/04/2023
ÇDP yönetiminin toplumumuzun siyasallaşmasına katkı sağlayacak ve partiyi ileriye götürecek her türlü oluşuma kapısını açık tuttuğunu da belirtelim.
BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır.
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır.
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu.
KAFFED, ADIĞE DİLİNE VERDİĞİ ZARARDAN DOLAYI ADDER’DEN ÖZÜR DİLEMELİDİR - 01/08/2021
Tüm enerjimizi, kurumlarımızla ve hemşerilerimizle iş birliği içinde anadilimiz için kullanmak dileğiyle, son sözüm şudur. “ADDER, ÇERKES DİLİNİN YILMAZ VE EBEDİ KORUYUCUSUDUR”
UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM. - 27/12/2020
Onlar, her türlü kısıtlayıcı önlemlerin yapıldığı, yasakların konduğu zamanlarda fedakarca kültürümüzü bizlere ulaştırmaya çalıştılar. Bizlere ulaştırılan öz kültürümüzü hiç olmazsa onların anısına hürmeten koruyalım.
YARGI KARARININ ÖNEMİ - 15/11/2020
Ethem hakında kitap yazacağını ifade eden, tarafsız yazar Habraçü Murat‘ın bilhassa bu Düzce katliamını sarahate kavuşturmasını ve tarihin bir karanlık sayfasının daha aydınlatılmasını, kurbanların isimlerini tek tek tespit etmesini beklemekteyim.
TARİHİN KARANLIK BİR SAYFASINI AYDINLATAN KİTAP: GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 18/10/2020
Kendi soyunun liderlerini acımasızca yok eden, halkının sürülerek felaketine sebep olan Ethem’i kahraman ilan edenlerin Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü kitabını okumalarını tavsiye ederim.
 Devamı
ÇOĞULCU TV
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi