![]()
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
Hatırlama, Uyanış ve Hak Arama
22/05/2015 Uzun süren ve orantısız güçler arasında sürdürülen savaşın Çerkesler tarafından kaybedilişinin 151. yılı münasebetiyle bilhassa Türkiye’de yaşayan Çerkesler, şimdiye kadar çok fazla düşünmedikleri ve gündeme getirmedikleri ve atalarının uğradıkları “ Soykırım, Sürgün “ gibi insanlık dışı olayları yas günü ilan ederek bütün dünyaya duyurmaya çalışıyorlar. STK lar tarfından ayrı ayrı tarihlerde de yapılsa, anma etkinliklerinde amaç aynıdır. Evet, Çerkesler önce soykırıma uğratılmış, kalanlar da sürülmüştür. Toplumsal olayların münferit değil de topluca yapılması durumunda getireceği sesin daha etkili ve gür çıkacağı anlaşılmış oldu. Belki de seçim sathı mailine denk gelmesi nedeniyle partiler de olaya ilgi gösterir göründüler. Peki, neden bu etkili anma ve yas günü etkinlikleri 151. yılda yapıldı da önceki yıllarda yapılmadı. Toplumsal bilinçlenme ve uyanış kısa sürede oluşmadığı gibi, demokratikleşme ve uygun hukuki zeminlerin oluşması, Birleşmiş Milletlerin kaybolan varlıkların korunması için sarf ettiği çabalar, gasp edilen her türlü hak ve haksızlıkların iadesinin benimsenmesi en önemli hazırlayıcılardır. Çerkesler o kadar geçmişlerinden koparılmıştı ki, 151 sene önce yaşanmış elim olaylar hakkında bilgileri yoktu. Ne zaman ki, okur-yazar, dil bilen Çerkesler sahne almaya ve bilhassa yabancı kaynaklarda yazılı olan feci olayları öğrenmeye başladılar, trajediyi yaşayanların torunları düşünmeye ve eleştirilere başlamış ve toplumsal uyanış filizlenmeye başlamıştır. Neticede soykırım ateşi küllerinden alevlenmeye başlamıştır. Uyanış ve bilinçlenme yavaş ilerledi, çünkü olayları Çerkesler kendi aralarında küçük mekanlarda duyurmaya çalışıyorlardı. Ancak, bundan başkalarının haberi olmadı ve kendileri söyleyip kendileri dinlediler. Kimse “Soykırım“ kelimesini telafuz etmiyor, önceleri “göç”, sonraları ”zorunlu göç“ gibi kelimelerle gerçek olayı görmezlikten geliyordu. Muhalifleri tarafından KEM üçlüsü olarak yaftalanan KENAN, EROL, MURAT ‘ın üçlü triumvirlik oluşturarak, Ç.H.İ. adı altında Çerkeslerin haklarını dile getirmeye başlamasıyla, dar mekanlardan çıkılarak Çerkes Kurultayı “Lejen Xase “ organize edilmiş, ünlü yazar ve düşünce adamları bilgilendirilerek, Türk medyasının önemli kalemlerinin desteği sağlanmıştır. Daha sonra, meselenin geniş kitlelere duyurulması için sokaklara çıkılmış ve 4 yerde mitingler düzenlenerek uyanış ateşi yakılmıştır. KEM üçlüsü sadece söylemlerle yetinmemiş, Putin’in Türkiye ziyaretinde protesto pankartları açarak Çerkeslerin haklarını hatırlatmak istemiş ve 3’er yıl hapis istemiyle yargılandıkları davada beraat etmişlerdir. Üzücü olan, yargılamada, bu cesur kardeşlerimize destek ve moral olsun diye hiç kimsenin bulunmayışıydı. Nihayet, bütün dünyaya sesimizin duyulmasının en etkin yolunun Parlementodan seslenmek olduğu gerçeğinden hareketle Ç.D.P. kurulmuştur. Malum olduğu üzere, bağımsız olarak seçimlere katılan 9 adayımız büyük bir gayretle milletvekili seçilerek hizmet etmek için çalışmakta ve destek görmektedir. Her türlü aleyhteki faktörlere ve engellemelere rağmen, STK’larımız tek çıkar yolun birlikte hareket etmek olduğunun farkına vararak 151. yıl anma törenleri ses getirir şekilde icra edilmiştir. Nitekim Nalçik, Maykop da dahil olmak üzere, Türkiye’de Ahlat’ tan İstanbul’a kadar bütün dernekler bildiriler, basın açıklamaları yayınlayarak olayı dünyaya duyurmaya çalışmışlardır. Gösteri yürüyüş, protesto, mevlit okunması, anavatana giderek etkinliklere katılma gibi bütün aktiviteler her türlü takdiri hak etmiştir. Artık ok yaydan çıkmış, 7 den 90’a kadar bütün Çerkes halkı doğru yola çıkmıştır. 21 Mayıs taksim yürüyüş ve protestosunda halkımız sokaklara sığmamıştır. Bardakçı’yı protesto için davet edildiklerinde, dernekte oturmayı tercih edenlere bu protesto kimin haklı olduğunu ortaya koymuştur. Gasp edilen hakların iadesinin sağlanması, talep ve mücadele ile sağlanabilir. Bu konuda netice alıcı bir yola çıkılmıştır. Başlatılan mücadelenin, gasp edilen hakların geri alınmasını sağlayacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022 |
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu. |
KAFFED, ADIĞE DİLİNE VERDİĞİ ZARARDAN DOLAYI ADDER’DEN ÖZÜR DİLEMELİDİR - 01/08/2021 |
Tüm enerjimizi, kurumlarımızla ve hemşerilerimizle iş birliği içinde anadilimiz için kullanmak dileğiyle, son sözüm şudur. “ADDER, ÇERKES DİLİNİN YILMAZ VE EBEDİ KORUYUCUSUDUR” |
UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM. - 27/12/2020 |
Onlar, her türlü kısıtlayıcı önlemlerin yapıldığı, yasakların konduğu zamanlarda fedakarca kültürümüzü bizlere ulaştırmaya çalıştılar. Bizlere ulaştırılan öz kültürümüzü hiç olmazsa onların anısına hürmeten koruyalım. |
YARGI KARARININ ÖNEMİ - 15/11/2020 |
Ethem hakında kitap yazacağını ifade eden, tarafsız yazar Habraçü Murat‘ın bilhassa bu Düzce katliamını sarahate kavuşturmasını ve tarihin bir karanlık sayfasının daha aydınlatılmasını, kurbanların isimlerini tek tek tespit etmesini beklemekteyim. |
TARİHİN KARANLIK BİR SAYFASINI AYDINLATAN KİTAP: GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 18/10/2020 |
Kendi soyunun liderlerini acımasızca yok eden, halkının sürülerek felaketine sebep olan Ethem’i kahraman ilan edenlerin Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü kitabını okumalarını tavsiye ederim. |
SAFLARI SIKLAŞTIRALIM MI? - 16/09/2020 |
Kanaatimce, bu ayrışmaların giderilmesi için bütün İslam ülkelerinin gerçek din bilginlerinden oluşturulacak bir kurul tarafından doğru İslamiyet esaslarının belirlenmesi yerinde olacaktır. |
YENİ PARTİ KURMALAR VE BEKLENTİLER - 12/09/2020 |
Gösterilen bu bireysellik ve egoizim yapılmamış olmasaydı alınan 17 bin oyun kat kat fazlası alınır, Türkiye’nin siyasi arenasında yerini alır ve partiler içinde ittifak yapılması gerekli parti konumunda olurdu. |
ENERJİMİZİN VE POTANSİYELİMİZİN BİR NOKTAYA YÖNLENDİRİLMESİ GEREKİYOR - 23/05/2020 |
Bu hususta çok tenkit edilmeme rağmen, “Sürgün Hükümeti” oluşturularak , konunun siyasi karaktere dönüştürülmesi halinde Uluslararası Kuruluşlar nezdinde (Bilhassa Birleşmiş Milletler) makes bulacağı kanaatindeyim. |
CORONA VE EĞİTİM - 29/03/2020 |
Geldiğimiz noktada 65 yaş üstü oda hapsindedir ve diğer yaştakiler dışarıya mecbur kalmadıkça çıkmamaktadır. Bu durumun, ilgili kardeşlerimizin dilimizi öğrenmesine ve kaybolmamasına katkıda bulunacağı şüphesizdir. |
![]() |