• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam501
Toplam Ziyaret988762
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Semerkew
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
Anavatan – Diyaspora Çekişmesi
25/09/2012

Bugüne kadar anavatanda yaşayan kardeşlerimiz ile Türkiye’de yaşayan Çerkesler arasında, gerek kurumlar arasında yapılan oturumlarda, gerekse münferit seyahatlerde yapılan görüşme ve konuşmalarda hiçbir ihtilaf olmamış, yılların verdiği hasret giderilmeye çalışılmış ve bulunabilen akrabalıklar pekiştirilmiştir.

Ancak son aylarda, bilhassa internet üzerinden yapılan tenkitler, menfi yorumlar, çeşitli dedikodularla karşılıklı çekinceli durumlar yaratılmaya çalışılmaktadır.

Türkiye’deki bir kısım eleştirmenler, DÇB’yi hedef seçerek işlevsizliğinden dem vurmakta, derneklerde düzenlenen etkinliklere anavatandan gelip katılan misafirlere ağır eleştiriler yöneltmekte,  bu durum anavatan-diaspora ilişkilerini her geçen gün biraz daha soğutmaktadır.

Halbuki anavatan-diaspora ilişkileri her zaman canlı tutulmak zorundadır. Zira, her iki taraf da birbirine muhtaç olup, birbirinin tamamlayıcısı durumunda olmalıdırlar. Bunun güzel örnekleri bugüne kadar sergilenmiştir. Kosova’da sıkıntıya düşen hemşerilerimizi anavatan bağrına basmıştı. Suriye’de halen güç durumda bulunan Çerkeslerin anavatana dönüşleri için çaba sarf ediliyor olması ve Türkiye’den de yardım kampanyalarının başlatılması, anavatandaki sel felaketinde Türkiye’den yardım yapılması anavatan-diaspora bağının hiçbir zaman kopmayacağının, canlı tutulması gerektiğinin güzel örnekleridir.

Fakat, “diasporadan anavatana akıl vermeye kalkmayın”, “pardon yani siz kimi temsil ediyorsunuz” gibi fikir yürüten bazı kimselerin beyan ve yazıları, bireysel kahramanlık taslamaktan başka bir şey değildir. Ancak zihinleri bulandırmaktadır.

Anavatan-diyaspora ilişkilerinde emsal alınacak iki başarılı örnek var. Birincisi Musevi diasporası, ikincisi ise Ermeni diasporası. Bu iki devletin diasporasız yaşaması imkansızdır. Çerkes diasporası da ekonomik ve demografik olarak aynı potansiyeli içermektedir. Bunun kinetik hale geçirilmesi gerekir.

Diğer taraftan Türkiye’de yapılan bazı etkinliklerin anavatandakileri menfi yönde etkilediği, bu tür etkinliklerden kaçınılmasının gerektiği vurgulanmaktadır. Türkiye diasporasının anavatandakilerin kaybına, zararına sebep olabilecek bir uygulamada bulunacağını düşünemiyorum.

Evet, son zamanlarda Türkiye’de bazı gruplar oluşmuş, bunların bir kısmı yayıncılık ve iletişim yoluyla, bir kısmı sokaklara çıkmak suretiyle, bazıları folklor ve festival etkinlikleri ile bazısı dünyada Google lisanı olarak kabul edilecek ve modern dünyanın kabul ettiği latin harfleri üzerinden alfabe geliştirmek suretiyle,… neticede Çerkeslerin var olduklarını ispat etmek için çaba sarf etmektedirler. Bu çalışmaların hiçbir olumsuz yönü bulunmamaktadır. Yegâne tenkit edilebilecekleri husus kolektif çalışma yürütememeleridir.

Her biri, ulusunun kaybolmaması için katkıda bulunmaya çalışan bu grupların bir çatı altında toplanması elzemdir. Bunu yapabilecek tescil edilmiş en büyük kurumumuz ise Kaffed’dir.

Kaffed’in bu birleşmeyi sağlayabilmesi için, tarafsız, ön yargılardan uzak bir uygulamaya gitmesi gerekmektedir. 

Bir Çerkes atasözünün anlatmak istediğine kulak verelim:

Çığoxer zedeemı ceşör tratxı (Fareler birlikte hareket ederse çatıyı yıkarlar).



3998 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KÜLTÜR DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM - 23/03/2024
Radyu Sputnik'de Bulgaristan’ın Dobruca bölgesinin müziği olarak tanıtılan ve Galina Dubreşiska tarafından icra edilen müzik, Bulgaristan Müziği değil, asırlardır Çerkesler tarafından Kafkasya'da söylenen bir ağıt idi.
DİJİTAL PARANIN / PARALARIN GELECEĞİ - 30/01/2024
kağıt para sistemindeki olumsuzluk gibi sebepler de, yeni para sistemi arayışlarını artırmış ve 2011 yılında Japon asıllı Avusturalya vatandaşı S. Nakamoto tarafından geliştirilen dijital para dünya gündeminde yerini almıştır.
SON GELİŞMELERE AMATÖR YORUMU - 20/10/2023
Şimdiki durumda Türkiye devletini tehdit edecek güçte bir komşusunun olmadığı kanaatindeyim. Olsa olsa bu tehdit, güçlü deniz kuvvetlerine sahip olan ve gemilerini Doğu Akdeniz'e konuşlandıran ABD ve GB olabilir.
UKRAYNA VE ÇERKES SOYKIRIMI - 04/06/2023
Gürcüler, Ermeniler, Azeriler, Rusya ile anlaşma yolunu seçtikleri için soykırım yaşamadılar, nüfuslarını korudular ve şimdi de bağımsız ülkeleri var.
GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 09/05/2023
Temennimiz, yas günü ilan edilen ve her yıl 21 Mayıs’ta anma programları yapılan 1864 soykırımına benzer şekilde, 2 Mayıs 1923’de yas günü ilan edilerek yıldönümlerinde Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü olarak anılsın ve mağdurların hatıraları yad edilsin.
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİ, ÇDP VE ÇERKESLER… - 15/04/2023
ÇDP yönetiminin toplumumuzun siyasallaşmasına katkı sağlayacak ve partiyi ileriye götürecek her türlü oluşuma kapısını açık tuttuğunu da belirtelim.
BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır.
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır.
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi