• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam123
Toplam Ziyaret929540
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar27.244927.3541
Euro28.765228.8804
Semerkew
Mustafa Saadet
mustafa.saadet@yahoo.com
UKRAYNA VE ÇERKES SOYKIRIMI
04/06/2023

Son günlerde bazı soydaşlarımızın gerek Ukrayna’ya giderek, gerekse Ukrayna’nın İstanbul konsolosluğunu ziyaret ederek görüşmeler yaptığına dair haber ve fotoğraflar sosyal medyada bolca yer aldı. Edinilen bilgilere göre Ukrayna parlamentosunun Çerkes soykırımını tanıması istenmektedir.

Çerkes soykırımı 1864 tarihlidir. Ukrayna’nın Çerkes soykırımını tanıma girişimi, neden 159 sene sonra 2023 yılında dile getirilmeye çalışılmaktadır?

159 yıllık tarihi geçmişi kısaca irdeleyerek,  kararı sayın soydaşlarımızın vermesinin doğru olacağı kanaatindeyim.

1991 yılına kadar Ukrayna, SSCB’nin en etkili cumhuriyetlerinden  birisi idi. Hatta Stalin’den sonra SSCB lideri olan Nikita Kuruşçev  Ukraynalı'ydı  ve  çok güçlü bir liderdi. O kadar ki, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ayakkabısını çıkartarak masaya vurmuş ve herkesin kendisini dinlemesini sağlamıştı. O  tarihte neden Ukraynalı Kuruşçev soykırımı tanıyıp tazminat ödemedi?

Aynı senaryo Gürcistan’da da yaşandı. Gürcistan, SSCB’nin etkili cumhuriyetlerindendi. Gürcü asıllı Edvard Şevardnadze uzun süre SSCB’nin Dışişleri Bakanlığı'nı yaptı. Etkili  bir isimdi ama Çerkes Soykırımı'ndan  hiç bahsetmedi.

SSCB’ye üye bu iki etkili ülke ne zaman ki yeni kurulan Rusya Federasyonu ile anlaşmazlığa düştüler, soykırım akıllarına geldi. Gürcistan soykırımı tanıdı, Ukrayna da tanıma yoluna girdi. Tanımanın gizli sebebi, Abhazya Savaşı'nda Abhazlar’a Kuzey Kafkasyalı kardeşlerinden gelen yardımı durdurmak; ve şimdi de Ukrayna’da savaşan Kafkas kökenli gönüllülerin savaşa katılmasını önlemektir.

Günümüzde, bireysel geliri yıllık 40-50 bin doların üzerinde  olan batılı  ülkelerin vatandaşları ”Vicdani Red“ savunuculuğu yaparak savaşa gitmemektedir. R.F.’da da bu inançla Rus vatandaşları savaştan kaçtıkları için, Rusya paralı askerlerle Ukrayna savaşını sürdürmektedir. Paramiliter güçler, fakir ülke vatandaşları veya Çerkesler gibi şahsi kahramanlığı seven kimselerden oluşuyor.

Tarihimiz incelendiğinde; şahsi kahramanlık egosu yüzünden çok kaybımız oldu. Mısır’daki hemşerilerimiz dünyanın en gelişmiş silahlarına sahip Napolyon ordusuna atlı (Şıvı) olarak karşı koymaya kalktı ve telef oldu, Napolyon’u bile yenen Rus ordusu ile  eğitimsiz, silahsız milislerle  savaşmaya kalkan Şeyh Şamil, esir edilip Moskova’ya götürülürken Rusya’nın ne kadar büyük bir ülke olduğunu itiraf etmiştir.

Yakın tarihimizde Cahar Dudayev çok daha üstün bir güce karşı durmuş ve başarılı olamamıştır.

Keza bireysel kahramanlıkları tartışılmaz olmakla beraber Çeçen liderlerin hepsi ortadan kaldırılmıştır.

Savaşlar artık kahramanlık ile değil, diplomasi veya güçlü silahla kazanılabilir hal almıştır. Nitekim silah gücü yüksek R.F.’nun önce Kırım’ı ilhak etmesine, sonra Gürcistan’a saldırısına NATO ve batılı ülkeler ses çıkarmamıştır. Ne zamanki Ukrayna saldırısından sonra sıranın kendilerine geldiğini anlayan Almanya, Polonya, Hollanda… gibi ülkeler silah ve para yardımı yağdırmış, senelerdir NATO’ya üye olmayan İsveç ve Finlandiya üye olmak için büyük bir çaba göstermiştir.

Bu tip yardımlar 1864 öncesinde Çerkesler’e yapılmış olsaydı herhalde soykırımı yaşamazdık.

Diğer bir olgu da, Gürcüler, Ermeniler, Azeriler, Rusya ile anlaşma yolunu seçtikleri için soykırım yaşamadılar, nüfuslarını korudular ve şimdi de bağımsız ülkeleri var. Çerkesler de Osmanlı’ya ve Batı’ya güvenmeden anlaşma yolunu tercih etmiş olsalardı, şimdi 30-40 milyonluk nüfusa sahip bağımsız bir ülke durumunda olabilirdi.

Üzücü olan bir durum, bazı hemşerilerimizin derneklerimizde zaman zaman yapılan istişare toplantılarında ayağa  kalkıp, yüksek sesle günümüzde de  Şeyh Şamil politikasının uygulanması gerektiğini savunmalarıdır.

Son söz: “Bize gerekli olan bireysel egoizmden kaynaklanan düşünce değil, toplumsal diplomatik düşüncedir.”



480 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 09/05/2023
Temennimiz, yas günü ilan edilen ve her yıl 21 Mayıs’ta anma programları yapılan 1864 soykırımına benzer şekilde, 2 Mayıs 1923’de yas günü ilan edilerek yıldönümlerinde Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü olarak anılsın ve mağdurların hatıraları yad edilsin.
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİ, ÇDP VE ÇERKESLER… - 15/04/2023
ÇDP yönetiminin toplumumuzun siyasallaşmasına katkı sağlayacak ve partiyi ileriye götürecek her türlü oluşuma kapısını açık tuttuğunu da belirtelim.
BİR MUSİBET BİN HASİHATTAN EVLADIR - 10/02/2023
STK’larımız büyük bir gayretle topladıkları yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta güçlükle karşılaşmışlardır. Şahsi telefonlarla bilgilendirmeler de kısıtlı kalmıştır.
Temsil Kabiliyetini Yitirmiş, İşlevi Kalmamış İki Sivil Toplum Kuruluşumuz: D.Ç.B. ve KAFFED - 26/10/2022
Geçen 10 sene içinde iletişim, internet ve bilgisayar teknolojisinde yaşanan gelişmeler, artık bir ülkenin izin ve icazet vermesine gerek kalmayacak şekilde yeni imkanlar sunmaktadır.
ATA SÖZLERİNİN YORUMU - 26/01/2022
Atasözünün şimdiki tahrif edilmiş şekliyle söylenmesi mümkün değildir. Çünkü Çerkes’lerin müstakil devleti olmadığı için, sarayları, kralları, hatta iki katlı binaları bile yoktu.
KAFFED, ADIĞE DİLİNE VERDİĞİ ZARARDAN DOLAYI ADDER’DEN ÖZÜR DİLEMELİDİR - 01/08/2021
Tüm enerjimizi, kurumlarımızla ve hemşerilerimizle iş birliği içinde anadilimiz için kullanmak dileğiyle, son sözüm şudur. “ADDER, ÇERKES DİLİNİN YILMAZ VE EBEDİ KORUYUCUSUDUR”
UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM. - 27/12/2020
Onlar, her türlü kısıtlayıcı önlemlerin yapıldığı, yasakların konduğu zamanlarda fedakarca kültürümüzü bizlere ulaştırmaya çalıştılar. Bizlere ulaştırılan öz kültürümüzü hiç olmazsa onların anısına hürmeten koruyalım.
YARGI KARARININ ÖNEMİ - 15/11/2020
Ethem hakında kitap yazacağını ifade eden, tarafsız yazar Habraçü Murat‘ın bilhassa bu Düzce katliamını sarahate kavuşturmasını ve tarihin bir karanlık sayfasının daha aydınlatılmasını, kurbanların isimlerini tek tek tespit etmesini beklemekteyim.
TARİHİN KARANLIK BİR SAYFASINI AYDINLATAN KİTAP: GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ - 18/10/2020
Kendi soyunun liderlerini acımasızca yok eden, halkının sürülerek felaketine sebep olan Ethem’i kahraman ilan edenlerin Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü kitabını okumalarını tavsiye ederim.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi