• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam120
Toplam Ziyaret977191
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Semerkew
Erol Kılıç Kutelia
erolkutalia@hotmail.com
Parasını Ödedik, Anadilimizde Radyo- TV Yayını İstiyoruz
27/02/2012
Çerkes Hakları İnisiyatifi öncülüğünde ,25-26 Şubat 2012 Tarihinde Kocaeli Kartepe ilçesi Derbent'te, Kocaeli Turizm  ve Otelcilik Meslek Yüksek Okulu, Uygulama Otelinde birinci Çerkes Çalıştayı yapıldı.

Çalıştaya, akademisyenler, gazeteciler, sanatçılar ve ülkemizin her yanından gelen kanaat önderleri ile diğer kardeş halkların kanaat önderleri katıldı.

Birinci Çerkes Çalıştayı, ülkemizin demokratik açılım paketine paralel yapılan Kürt, Alevi, Roman çalıştaylarından farklıydı. Çerkes halkı sıra kendisine gelecek diye bekledi ama gelmedi, çünkü onlar bu ülkenin sesi olmayan vatandaşı veya yok kabul edilen bir halkıydı.

Gerçi devletin finanse  ve organize ettiği çalıştaylardan da bir şey çıkmadı. Çerkesler, devletin kendileri için yapmadığı veya yapmak istemediği çalıştayı kendi finansmanları ile kendileri organize etti.

Biz bu ülkede yaşıyan Çerkesler her zaman devletin yanında olduk, devleti savunduk. Ama devlet yapsın diye beklemedik. Yaşadığımız köylerde okulumuzu, camimizi, sağlık ocağımızı, yolumuzu yaptık, suyumuzu hatta bazı yörelerde elektriğimizi biz ürettik. Yani biz her şeyi devletten bekleyen bedavacı bir halk değiliz.

Çalıştayımızı da kendimiz yaptık. Bu çalıştayda öne çıkan taleplerden biri de, 7 gün 24 saat kesintisiz çerkes dillerinde yayın yapan bir radyo ve televizyon kanalı isteğimizdi.

Bunu; anadilimizi unutmamak için, kültürümüz için, asimile olmamak için istiyoruz. Biz bu topraklarda bir anadilimizi UBUH'çayı yitirdik, diğerlerini de yitirmek istemiyoruz. Hem bu talebimiz demokratik insan haklarına uygun bir taleptir. Biz önce insan, sonra halk, sonra bu ülkenin kuruluşunda aktif rol almış  vatandaşlarız. Bir başka deyişle bizim insan olarak haklarımız, vatandaş olarak haklarımız var.

Birinci Çerkes Çalıştayına katılan BDP milletvekili sayın Sırrı Süreyya ÖNDER yaptığı konuşmada, “Benim Çerkeslere tavsiyem aman televizyonu
devletten istemeyin, o televizyon ''UCUBE''ye döner” dedi.

Tabiî program içeriğini dikkate alırsak sayın ÖNDER'in dediklerine hak vermemek elde değil. Ancak bu radyo ve televizyon talebimizin bir de görünmiyen, bilinmeyen veya az bilinen bir yüzü var. İzninizle, şimdi bunu biraz açmak istiyorum.

Bir bankada görev yaptım. Görev yaptığım bu bankanın ANKARA/KIZILAY şubesinde TRT kurumunun hesabı vardı. Hani hepimizin 20 yıldan daha fazla ödediğimiz elektrik paralarından kesilen % 2 TRT payları bu hesapta toplanıyordu.

Ben, TRT kurumunun bu hesapta biriken % 2 TRT paylarının hangi trilyonlara ulaştığını gözlerimle gördüm, biliyorum.

Şimdi şöyle düşünüyorum, Türkiyenin demokrafik yapısında kuzey kafkas halklarının % 10 payı vardır ve bu 7 milyon kişiye tekabül etmektedir.
7 milyon  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kuzey Kafkasyalı her ay elektrik faturası ödüyor ve her ay bu faturaların % 2'si TRT payı olarak kuruma gidiyor. Bu uygulama 20 yıldan beri devam ediyor. 20 yılda biz Çerkes halkı ödediğimiz % 2 TRT payları ile değil bir radyo -televiyon kanalı, üç beş radyo televizyon kanalı kurulur.

Yani biz çerkesler anadilimizde radyo ve televizyon kanalı isterken bunu bedava istemiyoruz. Biz bunun bedelini fazlası ile ödedik. Çerkes halkı alacaklı, devlet borçludur.

İşte biz Çerkesler, 25-26 Şubat 2012 tarihinde Kocaeli Derbent'te yapılan Birinci Çerkes Çalıştayı'nda, anadilimizde radyo ve televizyon kanalı istemekle devletimize borcunu ödemesi için davetiye çıkardık.

Bu konuda vatandaşı olduğumuz  devletimiz, sakın temerrüde düşmeyi  düşünmesin. Çünkü biz dilimizle kültürümüzle, kimliğimizle, insanca yaşamak istiyoruz.

Ha birde şunu söylemeliyim, biz Çerkesler istemekten utanan, istemeyi ayıplıyan bir halkız. Bedavacı bir halk değiliz. TRT kurumunun hangi ülkelere, hangi radyo ve televizyon kanallarına finans, teknik eleman, teknoloji yardımını yaptığını çok iyi biliyoruz.  Bu yardımları niye yaptınız demiyoruz. Yapmayın da demiyoruz. Ancak bizim haklı isteğimizi dikkate alın diyoruz. Önce borcunuzu ödemeniz, sonra yardımları yapmanız daha iyi  olurdu diyoruz.

Bizim sizden alacağımız var. Evet bu yardım değil, alacağımızdır. Biz alacağımızı istiyoruz. Çünkü biz çocuklarımıza Çerkesçe ninniler söylemek istiyoruz, çünkü biz çocuklarımıza Çerkesçe masallar söylemek istiyoruz. Çünkü biz Çerkesçe “seni seviyorum” demek istiyoruz.

Anadilimizde kesintisiz 7 gün 24 saat yayın yapacak bir radyo ve televizyon kanalı istiyoruz ve istemeye de devam edeceğiz. Çünkü bu bizim hakkımız, çünkü biz asimile olmak istemiyoruz.
Biz, barış, dostluk, kardeşlik ve sevgi dolu bir Türkiye'de kendi renklerimizle yaşamak istiyoruz.


3816 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? - 09/08/2023
‘’Apartman Yasası’’ teklifine alternatif olarak Abhazya’da ‘’Devre Mülk’’ Yasası çıkartılabilirse, Abhazya’nın hassas olan demografik dengesine zarar vermeyeceği gibi, demografik yapısına süreç içinde olumlu katkısı olabilir.
3. ULUSLARASI ÇERKES KONFERANSI’NIN ARDINDAN… - 06/07/2022
Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Abhaz Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkasya Dernekleri Federasyonu bir araya gelip, konu birliği, eylem birliği, takvim birliği için bir konfederasyon oluşturmalıdırlar.
SOSYAL MEDYA VE KUZEY KAFKAS HALKLARI - 16/01/2022
Sosyal medya günümüzde sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda bir sosyal baskı aracıdır. Bunun yanında kamuoyu oluşturma özelliği vardır.
GÖRDÜKLERİMİZ DUYDUKLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZ - 15/12/2021
Bu ülkede zaman zaman milliyetçilik adı altında ırkçılık yapıldığını da gördük ve görüyoruz.
DÜĞÜNLERİMİZ SİLAH ATILAN POLİGON DEĞİLDİR! - 26/08/2021
Köy düğünlerinde silah atan magandalar artık kentlere de ulaşmış bulunmakta, hergün yeni bir yaralanma, ölüm haberi almaktayız.
AFGANİSTAN’DA ÖLEN ABHAZLAR VE MEGRELLER - 17/08/2021
Gürcistan çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir ülke olmasına rağmen Kartvel kozunu sürekli oynayıp, homojen bir Gürcistan yaratma, diğer halkları pasifize etme peşinde.
DİASPORALARIN GÜCÜ - 01/05/2021
Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlık savaşında Türkiye diasporasında yaşayan 5 milyondan fazla Kuzey Kafkasyalı birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler.
SUNİ DEVLET SINIRLARI SAVAŞ DAVETİYESİ DEĞİL Mİ? - 10/10/2020
Pergel ve cetvelle ülkelere suni sınırlar çizen emperyal devletlerin faşist yöneticileri, günümüz demokrasi ve insan hakları anlayışına göre savaş suçlusudur.
ABAZA KİMLİĞİ - ABAZALAR / ABHAZLAR: TEK MİLLET, ÜÇ DİYALEKT, İKİ AYRI ALFABE - 06/08/2020
Habze ve Apsuara’da kadınlar için söylenen bazı yaklaşımlar şöyledir. - Kadın evin kan damarıdır. - Evi ev, akrabayı akraba yapan kadındır. - Kadının olduğu yerde bıçak çekilmez
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi