• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam148
Toplam Ziyaret977219
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Semerkew
Erol Kılıç Kutelia
erolkutalia@hotmail.com
Suriyede Ağıtların Dili
03/08/2012

Suriye’de her geçen gün maalesef barışa değil savaşa yaklaşıyoruz. Bu savaş halkların savaşı değil, emperyal güçlerin amaçları doğrultusunda planlanan sömürüye endeksli bir savaştır.

Savaşın halk bazında galibi de olmayacaktır. Ancak bu savaş;  diğer savaşlarda olduğu gibi silah imal ve satıcıların cirolarını yükseltecek, kârlarını arttıracaktır. Bu arada Ortadoğu’daki krallar, sultanlar, emirler, şeyhler, şıhlar, aşiret reisleri gibi monarşist ve feodallerin sosyal statülerinin devamı için gerekli ortam yaratılmış olacak, sömürü sistemin devamı sağlanacaktır.

Nitekim bazı krallık, sultanlık ve emirliklerin gerek lojistik, gerek finansal destekleri bu amaca yöneliktir. Ancak şu bilinmelidir ki, Suriye’de savaşın ardından annelerin ağıtları büyük çoğunluğu Arapça olacak, ancak Kürtçe,  Ermenice, Türkmence, Abhazca, Adigece, Çeçence, Osetçe de ağıtlar yakılacaktır.

Zafer şarkıları mı?

Evet o şarkılar sadece İngiliz ve İbrani (ivrit) dillerinde olacaktır.

Bugün Suriye’de tarafsız olmak en büyük risktir. Tarafsız kalmak iki ateş arasında kalmak, iki düşman sahibi olmaktır. Suriye’de yaşayan Kuzey Kafkasya halkları tercihe zorlanmaktadır. Biz Kafkas halkları tarihimizde hep tercihe zorlandık şimdi olduğu gibi.

Suriye’den savaş nedeni ile gelenler için Türkiye’de açılan kamplarda Kafkas halkından insanları görmemekteyiz. Çünkü onlar için ''savaştan kaçtılar'' sözcüğü büyük onursuzluktur.

Adigey, Kabartay - Balkar, Abhazya Cumhuriyetleri ile Ermenistan’a Suriye’den gelen grupların sayısı çok azdır. Karaçay - Çerkes Cumhuriyeti’ne ve Kuzey Osetya'ya gelmek için müracaat eden insanlarımız da bulunmaktadır. Ancak dedenin, babanın, annenin, kardeşinin mezarlarının bulunduğu toprakları terk edip anavatana dönmek dahi zordur. Çünkü mezarlar bir çimento gibi bağlayıcıdır. İnsanları o topraklarda tutar.

Suriye’de şu anki savaş bir iç savaş olup, dramatiktir. Bu dramatik savaşta Suriye’de yaşayan Kafkas insanı da büyük trajediler yaşamaktadır.

Biz de diasporada yaşayanlar bir şey yapamamanın ezikliği içindeyiz. Ama birşeyler yapmalıyız, açılan yardım kampanyalarına destek vermeliyiz.

Gün 24 saat, biz de 24 saat barış demeliyiz. Barıştan kardeşlikten yana olmalıyız. Savaşa hayır demeliyiz.

Suriye’de devam eden bu iç savaş daha büyük bir boyut kazanıp Türkiye ve İsrail de savaşa katılırsa bu trajedi daha da artacaktır. Kardeşler birbirlerine silah çekme durumunda kalacaktır.

Bizim halkımız geçmişte bunu yaşamıştır.

1877 / 1878 yıllarında, Osmanlı - Rus savaşında Abhazya'ya çıkartma yapan Osmanlı Ordusu’nda gönüllü Çerkes ve Abhazlarla anavatan Abhazya’da yaşayan Abhazlar;

1914 yılında birinci dünya savaşında Sarıkamış kuşatmasında Osmanlı ordusunda görev yapan gönüllü Kafkas askerleri ile Rus çarlık kuvvetlerinde askerlik yapan Kafkasyalılar;

1967 ve 1973 yıllarında Arap-İsrail savaşlarında Mısır, Ürdün, Suriye’de yaşayan Kafkasyalılar, Arap ordularında askerlik görevi yaparken, İsrail ordusunda görev yapan İsrail’de yaşayan Kafkasyalılar karşı karşıya geldiler.

1877 / 1878 Osmanlı  - Rus savaşında Abhazya'ya çıkartma yapan Osmanlı ordusundaki Kafkasyalılar, karşılarında kardeşleri Abhazları görünce silahlarını bırakıp savaş alanını terk etmişlerdi.

1914 yılında Sarıkamış kuşatmasında Osmanlı ordusundaki Kafkasyalılar, Rus çarlığı ordusundaki Kafkasyalılara Adigeçe, Abhazca, Osetçe, Çeçence, Dağıstan dilleri ile yüksek sesle bağırıyorlardı,

-  İçinizde Çerkes var mı?

 

-  İçinizde Kafkasyalı var mı?

 

Çünkü kardeş kardeşi vurmak istemiyordu.

 

1967 ve 1973 yıllarındaki Arap-İsrail savaşlarında Arap ve İsrail ordusundaki Kafkasyalıların yakın mesafeden birbirlerine silah atmamak için buldukları formül çok ilginçti.

Başlarına giydikleri kepleri sol omuzlarındaki apoletlere sıkıştırmışlardı. Oradan birbirlerini tanımaya çalışıyorlardı.

Suriye’deki iç savaş ne biz Çerkeslerin,  ne de Arapların, Kürtlerin, Türklerin savaşı da değildir. Bu savaş emperyalizmin savaşıdır.

Bu iç savaş çağımızın insanlık ayıbıdır. Bu insanlık ayıbında biz Çerkes halkı yokuz. Çünkü bizim yazılı olmayan ama yaptırım gücü çok yüksek olan bir anayasamız vardır. Bu anayasamızın adı HABZE'dir. Habzenin temeli ise ''ayıp'' ve ''onur''dur.

Tanrı hiç kimseyi, hiç bir halkı onursuz kılmasın, ayıbı ile yaşatmasın.



5053 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? - 09/08/2023
‘’Apartman Yasası’’ teklifine alternatif olarak Abhazya’da ‘’Devre Mülk’’ Yasası çıkartılabilirse, Abhazya’nın hassas olan demografik dengesine zarar vermeyeceği gibi, demografik yapısına süreç içinde olumlu katkısı olabilir.
3. ULUSLARASI ÇERKES KONFERANSI’NIN ARDINDAN… - 06/07/2022
Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Abhaz Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkasya Dernekleri Federasyonu bir araya gelip, konu birliği, eylem birliği, takvim birliği için bir konfederasyon oluşturmalıdırlar.
SOSYAL MEDYA VE KUZEY KAFKAS HALKLARI - 16/01/2022
Sosyal medya günümüzde sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda bir sosyal baskı aracıdır. Bunun yanında kamuoyu oluşturma özelliği vardır.
GÖRDÜKLERİMİZ DUYDUKLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZ - 15/12/2021
Bu ülkede zaman zaman milliyetçilik adı altında ırkçılık yapıldığını da gördük ve görüyoruz.
DÜĞÜNLERİMİZ SİLAH ATILAN POLİGON DEĞİLDİR! - 26/08/2021
Köy düğünlerinde silah atan magandalar artık kentlere de ulaşmış bulunmakta, hergün yeni bir yaralanma, ölüm haberi almaktayız.
AFGANİSTAN’DA ÖLEN ABHAZLAR VE MEGRELLER - 17/08/2021
Gürcistan çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir ülke olmasına rağmen Kartvel kozunu sürekli oynayıp, homojen bir Gürcistan yaratma, diğer halkları pasifize etme peşinde.
DİASPORALARIN GÜCÜ - 01/05/2021
Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlık savaşında Türkiye diasporasında yaşayan 5 milyondan fazla Kuzey Kafkasyalı birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler.
SUNİ DEVLET SINIRLARI SAVAŞ DAVETİYESİ DEĞİL Mİ? - 10/10/2020
Pergel ve cetvelle ülkelere suni sınırlar çizen emperyal devletlerin faşist yöneticileri, günümüz demokrasi ve insan hakları anlayışına göre savaş suçlusudur.
ABAZA KİMLİĞİ - ABAZALAR / ABHAZLAR: TEK MİLLET, ÜÇ DİYALEKT, İKİ AYRI ALFABE - 06/08/2020
Habze ve Apsuara’da kadınlar için söylenen bazı yaklaşımlar şöyledir. - Kadın evin kan damarıdır. - Evi ev, akrabayı akraba yapan kadındır. - Kadının olduğu yerde bıçak çekilmez
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi